VERİLER
-
Sonuçların uygulanması
Veriler ana hayvanlar ve yavruları için ayrı ayrı rapor edilir ve her bir test grubu ve nesil için testin başındaki hayvan sayısını, test sırasında ölü bulunan veya insani nedenlerle öldürülen hayvan sayısını, hamile dişi sayısını, toksisite belirtisi gösteren hayvan sayısını, gözlenen toksisite belirtilerinin, toksik etkilerin başlama zamanı, süresi ve şiddeti dahil, detaylı tanımlarını, embriyo/fetal gözlenenlerin türü ve yavruyla ilgili tüm verileri gösteren bir çizelge halinde özetlenir.
Sayısal sonuçlar uygun istatistiksel yöntemler, yavru veri analizi için bir birim olarak kullanılarak değerlendirilmelidir. Genel kabul görmüş bir istatistiksel yöntem kullanılmalıdır; istatistiksel yöntemler çalışmanın bir parçası olarak seçilmeli ve doğrulanmalıdır. Öldürülmeleri planlanan tarihe kadar sağ kalmayan hayvanlar rapor edilmelidir. Bu veriler, ilgili durumlarda grup ortalamalarında yer alabilir. Bu hayvanlardan elde edilen verilerin anlamlılığı ve dolayısıyla herhangi bir grup ortalamasına dahil edilmesi veya ortalamanın dışında bırakılması gerekçelendirilmeli ve ayrı ayrı yargıya varılmalıdır.
-
Sonuçların değerlendirilmesi
Doğum öncesi Gelişimsel Toksisite Çalışmasıyla ilgili bulgular gözlenen etkiler açısından değerlendirilmelidir. Değerlendirmeler aşağıdaki bilgileri içerir:
— maternal ve embriyo/fetal test sonuçları, hayvanların test maddesine maruz kalımıyla tüm bulguların oluş sıklığı ve önemi arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi veya böyle bir ilişkinin olmamasını da kapsayacak şekilde;
— eğer sınıflandırma yapılmışsa fetal harici, yumuşak doku ve iskeletsel değişiklikleri sınıflandırma ölçütleri;
— uygun olduğunda, çalışma sonuçlarının yorumlarının geliştirilmesi için geçmişe yönelik veriler;
—tüm yüzdeleri ve endeksleri hesaplarken kullanılan rakamlar;
— çalışma bulgularının uygun istatistiksel analizleri, uygun olduğunda, yöntemin analizi hakkında yeterli bilgi içermelidir, bu yüzden bağımsız biri eleştirmen analizleri değerlendirebilir ve yeniden yapılandırabilir.
Herhangi bir toksik etkinin görülmediği bir çalışmada test maddesinin absorpsiyonu (emilimi) ve biyoyararlanımının oluşturulması için ilave araştırmaların yapılması düşünülmelidir.
-
Sonuçların yorumlanması
Doğum öncesi gelişimsel toksisite çalışması hamilelik sırasında ana hayvanların ve sonraki kuşaklarının rahim içindeki gelişimi sırasında bir maddeye tekrarlanan etkileri hakkında bilgi sağlayacaktır. Çalışmanın sonuçları subkronik, üreme, toksikokinetik ve diğer çalışmalardan elde edilen bulgularla birlikte yorumlanmalıdır. Vurgu hem maternal toksisite açısından genel toksisite hem de gelişimsel toksisite sonlanma noktaları üzerine yapıldığından, çalışmanın sonuçları genel toksisite yokken meydana gelen gelişimsel etkilerle sadece maternal hayvana da toksik olan seviyede indüklenen gelişimsel etkiler arasında ayrımın yapılmasına izin verecektir (27).
-
RAPORLAMA
-
Test raporu
Test raporu, aşağıdaki özel bilgileri içermelidir:
Test maddesi:
-
fiziksel doğası ve ilgili yerlerde, fizikokimyasal özellikleri;
-
eğer biliniyorsa/oluşturulmuşsa CAS numarası içeren kimlik;
-
Saflık.
Taşıyıcı: (eğer uygunsa)
-
eğer sudan farklıysa, taşıyıcı seçimi için gerekçe.
Test hayvanları:
-
kullanılan türler ve ırk;
-
hayvanların sayısı ve yaşı;
-
kaynak, barınma koşulları, diyet. vs.;
-
testin başında her bir hayvanın ağırlığı,
-
Test koşulları:
-
doz seçimi için gerekçe;
-
test maddesinin formülasyonu/diyet hazırlanması, ulaşılan konsantrasyon, preparatın kararlılığı ve homojenliğiyle ilgili detaylar;
-
test maddesi uygulanmasıyla ilgili detaylar;
-
mevcut dozun (mg/kg vücut ağırlığı/gün), eğer uygulanabiliyorsa, diyet/içme suyu test maddesi konsatrasyonunun (ppm) mevcut doza çevrilmesi;
-
çevresel koşullar;
-
gıda ve su kalitesiyle ilgili detaylar;
-
Sonuçlar:
Doza bağlı maternal toksik cevap verilerini kapsar, fakat onlarla sınırlı değildir:
-
testin başındaki hayvanların sayısı, sağ kalan hayvanların sayısı, hamile sayısı ve düşük sayısı, erken doğum yapan hayvanların sayısı;
-
çalışma sırasındaki ölüm günü veya hayvanların çalışmanın sonuna kadar yaşayıp yaşamadıkları;
-
hayvanların öldürülmeleri planlanan tarihten önce ölen hayvanlardan elde edilen veriler raporlanmalı, fakat gruplar arasındaki istatistiksel karşılaştırmalar yer almamalı;
-
her bir anormal klinik belirtinin ve bu belirtilerin gidişatlarının gözlenme günleri;
-
vücut ağırlığı, vücut ağırlığı değişikliği ve hamile rahmin ağırlığı, opsiyonel olarak hamile rahmin ağırlığı için düzeltilmiş vücut ağırlığı değişikliği dahildir;
-
gıda tüketimi ve eğer ölçülmüşse, su tüketimi;
-
otopsi bulguları, rahmin ağırlığı dahildir;
-
maternal ve gelişimsel etkilerin NOAEL değerleri rapor edilmelidir.
İmplantlar için doza bağlı gelişimsel sonlanma noktaları aşağıdakileri kapsar,
-
corpora lutea sayısı;
-
implantasyon sayısı, canlı ve ölü fetüs ve resorpsiyon (emilme) sayısı ve yüzdesi;
-
önceki-ve sonraki- implantasyon kayıplarının sayı ve yüzdesi.
Canlı fetüslerde yavrular için doza bağlı gelişimsel sonlanma noktaları aşağıdakileri kapsar,
-
canlı dölün sayısı ve yüzdesi;
-
cinsiyet oranı
-
fetal (cenine ait) vücut ağırlığı, tercihen cinsiyete bağlı ve cinsiyetler birleşik olarak
-
harici, yumuşak doku ve iskeletsel şekil bozuklukları ve ilgili diğer değişiklikler;
-
eğer uygunsa, sınıflandırma ölçütleri;
-
harici, yumuşak doku ve iskeletsel değişiklikler gösteren fetüs ve yavruların toplam sayı ve yüzdesi, yanında bireysel anomalilerin ve diğer ilgili değişikliklerin türü ve oluş sıklığı.
Sonuçların tartışılması
Sonuçlar.
-
KAYNAKLAR
(1) Kavlock R.J. et al. (1996) A Simulation Study of the Influence of Study Design on the Estimation of Benchmark Doses for Developmental toxicity. Risk Analysis 16; 399-410.
(2) Kimmel, C.A. and Francis, E.Z. (1990) Proceedings of the Workshop on the Acceptability and Interpretation of Dermal Developmental toxicity Studies. Fundamental and Applied Toxicology14; 386- 398.
(3) Wong, B.A., et al. (1997) Developing Specialized Inhalation Exposure Systems to Address
Toxicological Problems. CIIT Activities 17; 1-8.
(4) US Environmental Protection Agency (1985) Subpart E-Specific Organ/Tissue Toxicity, 40 CFR 798.4350: Inhalation Developmental toxicity Study.
(5) Salewski, E. (1964) Faerbermethode zum Makroskopischen Nachweis von Implantations Stellen am Uterusder Ratte. Naunyn-Schmeidebergs Archiv fur Pharmakologie und Experimentelle Pathologie 247:367.
(6) Edwards, J.A. (1968) The external Development of the Rabbit and Rat Embriyo. In Advances in Teratology. D.H.M. Woolam (ed.) Vol. 3. Academic Press, NY.
(7) Inouye, M. (1976) Differential Staining of Cartilage and Bone in Fetal Mouse Skeleton by Alcian Blue and Alizarin Red S. Congenital Anomalies 16; 171-173.
(8) Igarashi, E. et al. (1992) Frequency Of Spontaneous Axial Skeletal Variations Detected by the Double Staining Techniquefor Ossified and Cartilaginous Skeleton in Rat Fetüses. Congenital Anomalies 32; :381-391.
(9) Kimmel, C.A. et al. (1993) Skeletal Development Following Heat Exposure in the Rat. Teratology 47:229-242.
(10) Marr, M.C. et al. (1988) Comparison of Single and Double Staining for Evaluation of Skeletal Development: The Effects of Ethylene Glycol (EG) in CD Rats. Teratology 37; 476.
(11) Barrow, M.V. and Taylor, W.J. (1969) A Rapid Method for Detecting Malformations in Rat Fetüses. Journal of Morphology 127:291-306.
(12) Fritz, H. (1974) Prenatal Ossification in Rabbits ss Indicative of Fötal Maturity. Teratology 11; 313- 320.
(13) Gibson, J.P. et al. (1966) Use of the Rabbit in Teratogenicity Studies. Toxicology and Applied Pharmacology 9; :398-408.
(14) Kimmel, C.A. and Wilson, J.G. (1973) Skeletal Deviation in Rats: Malformations or VariationsTeratology 8; 309-316.
(15) Marr, M.C. et al. (1992) Gelişimsel Stages of the CD (Sprague-Dawley) Rat Skeleton after Maternal Exposure to Ethylene Glycol. Teratology 46; 169-181.
(16) Monie, I.W. et al. (1965) Dissection Procedures for Rat Fetüses Permitting Alizarin Red Staining of Skeleton and Histological Study of Viscera. Supplement to Teratology Workshop Manual, pp. 163-173.
(17) Spark, C. and Dawson, A.B. (1928) The Order and Time of appearance of Centers of Ossification in the Fore and Hind Limbs of the Albino Rat, with Special Reference to the Possible Influence of the Sex Factor. American Journal of Anatomy 41; 411-445.
(18) Staples, R.E. and Schnell, V.L. (1964) Refinements in Rapid Clearing Technique in the KOH-Alizarin Red S Method for Fetal Bone. Stain Technology 39; 61-63.
(19) Strong, R.M. (1928) The Order Time and Rate of Ossification of the Albino Rat (Mus Norvegicus Albinus) Skeleton. American Journal of Anatomy 36; 313-355.
(20) Stuckhardt, J.L. and Poppe, S.M. (1984) Fresh Visceral Examination of Rat and Rabbit Fetüses Used in Teratogenicity Testing. Teratogenesis, Carcinogenesis, and Mutagenesis 4; 181-188.
(21) Walker, D.G. and Wirtschafter, Z.T. (1957) The Genesis of the Rat Skeleton. Thomas, Springfield, IL. L 216/234 EN Official Journal of the European Union 16.6.2004
(22) Wilson, J.G. (1965) Embriyological Considerations in Teratology. In Teratology: Principles and Techniques,M Wilson J.G. and Warkany J. (eds). University of Chicago, Chicago, IL, pp 251-277.
(23) Wilson, J.G. and Fraser, F.C. (eds). (1977) Handbook of Teratology, Vol. 4. Plenum, NY.
(24) Varnagy, L. (1980) Use of Recent Fetal Bone Staining Techniques in the Evaluation of Pesticide Teratogenicity. Acta Vet. Acad. Sci. Hung. 28; 233-239.
(25) Staples, R.E. (1974) Detection of visceral Alterations in Mammalian Fetüses. Teratology 9; 37-38.
(26) Van Julsingha, E.B. and C.G. Bennett (1977) A Dissecting Procedure for the Detection of Anomalies in the Rabbit Fötal Head. In: Methods in Prenatal ToxicologyNeubert, D., Merker, H.J. and Kwasigroch, T.E. (eds.). University of Chicago, Chicago, IL, pp. 126-144.
(27) US Environmental Protection Agency (1991) Guidelines for Developmental toxicity Risk Assessment. Federal Register 56; 63798-63826.
(28) Wise, D.L. et al. (1997) Terminology of Gelişimsel Abnormalities in Common Laboratory Mammals (Version 1) Teratology 55; 249-292.’
B.32 KANSEROJENİTE TESTİ
-
YÖNTEM
-
Giriş
Bakınız Bölüm B Genel Giriş (B).
-
Tanımlar ve birimler
Bakınız Bölüm B Genel Giriş (B).
-
Refereans maddeler
Yok.
-
Test yönteminin ilkesi
Test maddesi, normalde çeşitli gruplardaki deney hayvanlarına, grup başına tek doz olacak şekilde haftanın yedi günü uygun bir yolla, yaşam sürelerinin önemli bir kısmında uygulanır. Test maddesine maruz kalma sırasında ve sonrasında, deney hayvanları toksisite belirtilerine özellikle de tümör oluşumuna karşı günlük olarak gözlenirler.
-
Kalite kriterleri
Yok.
-
Test yönteminin tanımlanması
Hazırlıklar
Hayvanlar testten en az beş gün öncesinden, deneysel beslenme ve barınma koşulları altında tutulurlar. Testten önce sağlıklı ve genç hayvanlar rastgele kontrol ve uygulama gruplarına ayrılırlar.
Deney hayvanları
Daha önceki çalışma sonuçlarına dayanılarak diğer türler (kemirgen veya kemirgen olmayan) kullanılabilir. Yaygın olarak kullanılan genç sağlıklı laboratuvar suşlarına uygulama yapılır ve doz uygulaması mümkün olduğunca sütten kesildikten hemen sonra başlamalıdır.
Deneyin başında, hayvanlardaki ağırlık değişkenliği aralığı her iki cinsiyet için de, uygun ortalama değerin % 20’sini geçmemelidir. Subkronik bir solunum çalışması uzun süreli bir çalışmanın ön çalışması olarak yürütüldüğü zaman her iki çalışmada da aynı tür ve ırk kullanılmalıdır.
Sayı ve cinsiyet
Kemirgenlerde her bir doz ve eş zamanlı kontrol grubu için en az 100 hayvan (50 dişi ve 50 erkek) kullanılmalıdır. Dişilerin, doğum yapmamış(nulipar) olmaları ve hamile olmamaları gerekir. Eğer arada da hayvanların öldürülmesi planlanıyorsa, çalışma tamamlanmadan önce öldürülmesi planlanan hayvan sayısı artırılmalıdır.
Doz seviyeleri ve maruz kalma sıklığı
Eş zamanlı kontrol grubuna ek olarak en az üç doz kullanılmalıdır. En yüksek doz tümör haricindeki etkilere bağlı olarak, normal yaşam süresini büyük ölçüde değiştirmeden, kilo almanın hafif baskılanması gibi çok az (%10’dan daha az) toksik etki oluşturmalıdır.
En düşük doz hayvanın normal gelişimine, büyümesine ve ömrüne etki etmemeli veya herhangi bir toksik belirti oluşturmamalıdır. Genelde, bu değer en yüksek dozun % 10’undan daha az olmamalıdır.
Ara doz(lar), yüksek ve düşük doz arasında oluşturulmalıdır.
Doz seviyelerinin seçiminde, önceki toksisite testlerinden ve çalışmalarından elde edilen sonuçlar dikkate alınmalıdır. Maruz kalma sıklığı normal şartlarda günlüktür. Eğer kimyasal, içme suyuyla veya besinle karıştırılarak veriliyorsa, bu sürekli olmalıdır.
Kontroller
Test maddesine maruz kalma dışında, uygulama gruplarına her hususta eşdeğer olan eş zamanlı bir kontrol grubu kullanılmalıdır.
Aerosolleri kapsayan ağız yoluyla ya da biyolojik aktivitesi karakterize edilmemiş emülsifiyerin kullanıldığı gibi özel durumlarda , taşıyıcıya maruz kalmayan ek bir kontrol grubu ayrıca kullanılmalıdır.
Uygulama yolu
Üç ana uygulama yolu oral(ağız yolu), dermal(deri yolu) ve inhalasyon(soluma yolu)’dur. Uygulama yolunun seçimi test maddesinin fiziksel ve kimyasal özelliklerine ve insandaki benzer maruz kalma yoluna bağlıdır.
Oral yolla ilgili çalışmalar
Test maddesinin gastrointestinal (mide ve bağırsağa ait) yolla emildiği durumlarda ve ağız yolu insanların maruz kalabileceği yollardan biriyse, kontrendikasyon(belirli bir tedavinin uygun olmadığını ifade eden durum) olmadığı sürece uygulamanın oral yolla yapılması tercih edilir. Hayvanlar test maddesini besinle, içme suyunda çözünmüş olarak veya kapsül şeklinde alabilirler.
İdeal olarak haftada yedi gün günlük olarak doz uygulaması yapılır çünkü, haftada beş gün doz verilmesi, doz verilmeyen sürede toksik etkilerin iyileşmesine ya da yok olmasına neden olabilir ve sonuçları, son değerlendirmeyi etkileyebilir. Ancak, deneyimlere dayanarak, haftada beş gün doz uygulaması da kabul edilebilir.
Dermal yolla ilgili çalışmalar
Cilt lezyonlarının(doku bozulmaları) uyarılması için model sistem oluşturulması ve insandaki asıl maruz kalma yoluna benzemesi için cilt boyanarak kütanöz (cilde ait) yolla maruz kalma seçilebilir.
İnhalasyonla (soluma) ilgili çalışmalar
İnhalasyonla ilgili çalışmalar diğer uygulama yollarından daha karmaşık teknik problemler yarattığından, burada bu uygulama yoluyla ilgili detaylı bir rehber sunulmuştur. Özel durumlarda intratrakeal yolla uygulamanın geçerli bir alternatif oluşturacağı not edilmelidir.
Uzun süreli maruz kalmalar, genellikle planlanmış insan maruz kalmasına göre şekillendirilir, hayvanlara gerek günlük olarak odacığın dengeye ulaşmasından sonraki altı saat, haftanın beş günü (aralıklı maruz kalma) veya olası çevresel maruz kalma ile ilgili olarak haftada yedi gün, günde 22-24 saat (sürekli maruz kalma), yaklaşık olarak bir saat hayvanları günlük olarak besledikten sonra benzer zamanlarda ve odacığın içinde muamele yapılır. Her iki durumda da hayvanlar genellikle test maddesinin sabit konsantrasyonlarına maruz kalırlar.
Aralıklı ve sürekli maruz kalma arasındaki temel fark, ilkinde hayvanların günlük maruz kalmanın etkilerini iyileştirebilecekleri 17-18 saatlik, hatta hafta sonları için daha uzun bir süre olmasıdır.
Aralıklı veya sürekli maruz kalma seçimi çalışmanın amaçlarına ve benzerinin uygulanacağı insan maruz kalmasına bağlıdır. Ancak, belli teknik zorluklar göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin, çevresel koşullar için sürekli maruz kalmanın avantajları, benzetimlemesi maruz kalma sırasındaki beslenme ve su içme ihtiyacıyla, uygulanabilir daha karmaşık aerosoll ve buhar ihtiyacıyla, izleme testleriyle dengelenebilir.
Maruz kalma odacıkları
Hayvanlar, yeterli oksijen içeriği ve eşit olarak dağılmış maruz kalma atmosferi temin etmek için saat başına en az 12 hava değişikliğinde dinamik hava akışı sağlamak amacıyla tasarlanmış soluma odacıklarında test edilmelidirler. Kontrol ve maruz kalma odacıklarının yapıları ve tasarımları, test maddesine maruz kalma dışındaki tüm hususlarda maruz kalma koşullarını karşılaştırılabilir kılmak için, eşdeğer olmalıdır. Test maddesinin etrafa akmasını engellemek amacıyla, genellikle, odacığın içinde hafif bir negatif basınç sağlanır. Odacıklar, test hayvanlarının sıkışmasını en aza indirmelidir. Genel bir kural olarak, odacığın atmosferinin kararlılığını sağlamak amacıyla test hayvanlarının toplam ‘hacimleri’ test odacığının hacminin % 5’ini geçmemelidir.
Ölçümler ve izlemeler aşağıdaki gibi olmalıdır:
(i) Hava akışı: Hava akışının odacık boyunca hızı tercihen sürekli izlenmelidir;.
(ii) Konsantrasyon: Günlük maruz kalma süresi boyunca test maddesinin konsantrayonu, ortalama değerin %±15’inden daha fazla değişkenlik göstermemelidir;Bu çalışmanın toplam süresi boyunca, günlük konsantrasyonların uygulanabildiği kadar sabit olması sağlanmalıdır.
(iii) Sıcaklık ve nem: kemirgenler söz konusuysa, test maddesini askıya almak için su kullanılan durumlar haricinde test atmosferinde sıcaklık 22 ±2 °C ve nem oranı da % 30 ve %70 arasında olmalıdır. Tercihen her ikisi de sürekli izlenmelidir;
(iv) Partikül büyüklüğü ölçümleri: partikül büyüklük dağılımı sıvı veya katı aerosol içeren bir odacık ortamında tayin edilmelidir. Aerosol partikülleri kullanılan deney hayvanlarının soluyabileceği büyüklükte olmalıdır. Oda atmosferinden alınan örnekler hayvanların soluk alma bölgesinde olmalıdır. Hava örneği, hayvanların maruz kaldığı parçacık dağılımını yansıtmalı ve gravimetrik temelde süspande tüm aerosolleri, hatta solunabilir olmayanları bile açıklamalıdır. Parçacık büyüklüğü analizleri, aerosolün kararlılığını sağlamak için ve sonrasında da maruz kalmalar sırasında gereken sıklıkta, hayvanların maruz kaldığı parçacık dağılımının tutarlılığını yeterli şekilde tayin etmek için çoğunlukla üretim sisteminin geliştirilmesi sırasında yürütülmelidir.
Çalışmanın süresi
Kanserojenite testinin süresi test hayvanlarının normal yaşam sürelerinin önemli bir kısmını içine alır. Testin sona erdirilme süresi fare ve hamster için 18 ay, sıçanlar için 24 ay olmalıdır ancak daha uzun yaşam süresine sahip ve/vey kendiliğinden tümör oluşturma oranı az olduğu bilinen belli hayvan suşları için, sonlandırma süresi fare ve hamster için 24 ay, sıçan için 30 ay olmalıdır. Alternatif olarak, böyle uzamış bir çalışmanın sonlandırılması kontrol veya en düşük doz grubundaki sağ kalan hayvanların sayısı % 25’e ulaştığı zaman kabul edilebilirdir. Cinsiyete bağlı farklı cevapların açık olduğu bir test sonlandırılırken her cinsiyet ayrı ayrı düşünülmelidir. Sadece yüksek doz grubundakilerin belirgin toksisite nedenleriyle zamanından önce öldüğü durumlarda toksik oluşumların diğer gruplarda problem yaratmaması sağlandığında bu durumun sonlandırmayı tetiklemesi söz konusu değildir. Negatif test sonuçlarının kabul edilebilir olması için, otoliz(hücrelerin, enzimler sayesinde kendi kendine parçalanması), yamyamlık veya yönetim problemlerine bağlı olarak herhangi bir grubun % 10’dan fazla kaybı olmamalı ve fare ve hamster için 18 ayda, sıçan için 24 ayda sağ kalımları tüm gruplarda % 50’den az olmamalıdır.
İşlem
Gözlemler
Kafeslerin günlük olarak gözlenmelerine deri ve tüylerdeki, gözlerdeki, mukoz zardaki değişiklerin yanında, solunum, dolaşım, otonomik ve merkezi sinir sistemi, somatomotor(alt motor) etkinlik ve davranış durumları dahildir.
Hayvanların düzenli olarak gözlenmeleri, hayvanların çalışmada yamyamlık, dokuların otolizi veya yanlış yerleştirilme nedeniyle kayıplarının olmamasının sağlanabilmesi için gereklidir. Ölmek üzere olan hayvanlar fark edildiğinde uzaklaştırılmalı ve hayvanlara nekroskopi(kapsamlı otopsi) yapılmalıdır.
Klinik belirtiler ve mortalite (ölüm oranı) tüm hayvanlar için kaydedilmelidir. Tümör gelişimine özel önem verilmelidir: her bir gözle görünür büyüklükteki veya dokunma ile anlaşılan tümörlerin ortaya çıkma zamanı; yeri, boyutları, görünüşü ve ilerlemesi kaydedilmelidir.
Gıda tüketimi ölçümleri (ve madde içme suyuyla uygulanmışsa su tüketimi ölçümleri,) hayvanların sağlık durumu veya vücut ağırlığı değişiklikleri başka türlüsünün uygulanması gerektiğine işaret etmediği sürece çalışmanın 13 haftası boyunca haftalık olarak, sonrasında da yaklaşık üç aylık aralıklarla yapılmalıdır. Vücut ağırlıkları tüm hayvanlar için ayrı ayrı test süresinin ilk 13 haftasında haftada bir defa ve daha sonra da her dört haftada bir en az bir defa kaydedilmelidir.
Klinik incelemeler (muayeneler)
Hematoloji
Çalışma sırasında hayvanın sağlığında bozulma gözlenirse, etkilenen hayvanların ayırıcı kan sayımları yapılmalıdır.
12. ve 18. aylarda ve gözden çıkarılmalarından önce hayvanlardan mikroskopta incelemek için kansmear (doku) örnekleri alınmalıdır. Yüksek doz grubu ve kontrol hayvanlarından alınan örneklerde ayırıcı kan sayımı yapılmalıdır. Eğer bu veriler, özellikle de gözden çıkarılmalardan önce elde edilenler, veya patolojik incelemelerden elde edilen veriler ihtiyaç duyulduğuna işaret ediyorsa, ayırıcı kan sayımı bir sonraki düşük doz grubu/grupları için de yapılmalıdır.
Nekroskopi (kapsamlı otopsi)
Çalışmadaki deney sırasında ölenler ve ölmek üzere olup öldürülenler de dahil bütün hayvanlara tam teşekküllü nekroskopi yapılmalıdır. Tüm büyük ve gözlenebilen tümör veya doku bozulmaları veya tümör şüphesi olan doku bozulmaları muhafaza edilmelidir.
Aşağıdaki organ ve dokular kararlı bir ortamda daha sonraki histopatolojik incelemeler için muhafaza edilmelidir: beyin (ilik/dokular arası köprüler, beyincik zarı(serebellar korteks), beyin zarı(serebral korteks) kesitleri dahildir), hipofiz tiroit (paratiroit dahil), timus doku, akciğerler ve trake, kalp, aort, tükrük bezleri, karaciğer, dalak, böbrekler, adrenaller, pankreas, yumurtalıklar, uterus, yardımcı cinsiyet organları, deri, özofagus, mide, on iki parmak bağırsağı(duodenum), ince bağırsak(jejunum),ince bağırsağın son bölümü(ileum), kör bağırsak(caceum), kolon, rektum, idrar torbası, lenf nodülleri, dişi meme bezleri, uyluk kasları, periferal sinir, kalça kemiği (eklem dahil), göğüs kemiği kemik iliği, üç seviyede omurilik (boyna ait(servikal), göğse ait(toraks), bele ait(lumbar) ) ve gözler.
Akciğerlerin şişirilmesi ve idrar kesesinin sabitleyiciyle muamele edilmesi bu dokuları muhafaza etmek için en iyi yoldur: solunum çalışmalarında akciğerlerin şişirilmesi uygun histopatolojik inceleme için önemlidir. Solunum çalışmaları gibi özel çalışmalarda burun, yutak ve gırtlak dahil tüm soluk alıp verme yolu muhafaza edilmelidir
Histopatoloji
(a) Test sırasında ölen veya gözden çıkarılan hayvanların organ ve dokularında ve kontrol ve yüksek doz grubundaki hayvanlara tam histopatolojik inceleme yapılmalıdır;
(b) Herhangi bir organdaki bütün büyük gözle görülebilir tümörler veya tümör şüphesi olan doku bozulmaları mikroskop altında incelenmelidir.
(c) Yüksek doz ve kontrol gruplarında neoplastik doku bozulmalarının görülüş sıklığında belirgin bir değişiklik varsa, diğer gruplardaki ilgili organ veya dokularda histopatolojik inceleme yapılmalıdır.
(ç) Eğer yüksek doz gruplarındaki hayatta kalmalar, kontrol grubundakilerden çok daha az ise bir sonraki daha düşük doz grubu detaylı olarak incelenmelidir.
(d) Yüksek doz grubunda toksik veya diğer etkilerin tetiklendiğine dair belirtiler varsa, bu durum neoplastik yanıtı etkiler, bir sonraki daha düşük doz grubu detaylı olarak incelenmelidir.
-
Dostları ilə paylaş: |