Galata'da, Haseki Sultan evkafına ait evin, burada mektep ve çeşme yapmak isteyen Gümrük emini Hasan'ın mülk evi ile istibdaline dair hüküm



Yüklə 2,53 Mb.
səhifə16/34
tarix27.12.2018
ölçüsü2,53 Mb.
#87563
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   34
18/315/1431 İstanbul, Edirne ve Bursa'da Darüssaade ve Babüssaade ağaları, iç hazinedarbaşı, hassa kilercibaşı vesair nezârette olan evkaflarla ilgili dava ve çekişmelerin Haremeyn müfettişi ve vekilleri tarafından dinlenmesine, başka taraftan dinlenip müdahale olunmamasına dair hüküm.

İstanbul ve Edirne ve Burusa kãdîlarına hüküm ki:

Kıdvetü’l-ulemâi’l-muhakkıkïn bi’l-fi‘l Haremeyn müfettişi olan mevlânâ zîde ilmuhû Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp mahrûse-i İstanbul ve Edirne ve Burusa'da Dâru’s-sa‘âdetüm ve Bâbü’s-sa‘âdetüm ağaları ve iç hazînedârbaşı ve hâssa kilârcıbaşı vesâir nezâretde olan evkãflarun vâkı‘ olan de‘âvî ve münâza‘âtı Haremeyn müfettişi olanlara müfevvez olmağla bilâd-ı mezkûrede kendüsi ve vekîlleri göregelüp ve evkãf-ı mezkûre musakkafâtından mahrûse-i İstanbul'da taş odalar ta‘bîr olınan müteehhilîn odalarında ve ba‘zı mahallerde vâkı‘ olan mevtânun ve mecmû‘-ı Enderûn-ı hümâyûnda ve dâiresinde bulınan(?) ve bir tarîkle ta‘allukı olan kimesnelerün ve sarâylılarun ve zümre-i bostâncıyân mevtâlarınun terekelerin tahrîr ve da‘vâların istimâ‘ idegelüp âhar hükkâm istimâ‘ ve bir tarîkile müdâhale eylememek üzre mukaddemâ hatt-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûn ile mu‘anven emr-i şerîf sâdır olmışiken ba‘zıları da‘vâ ve nizâ‘ların kuzât huzûrında ve Üsküdar ve Galata ve Eyyûb mahkemelerinde istimâ‘ olınmak içün fermân ihrâc itmeleriyle ihtilâle bâ‘is olmağın mahall-i mezkûrûnda vâkı‘ olan mevtânun terekeleri tahrîrine vesâir evkãfa müte‘allık olan de‘âvî vesâir Enderûn-ı hümâyûn müte‘allikãtından olan kimesnelerün ve sarâylılarun da‘vâlarını Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi ve vekîllerinden gayri hükkâm istimâ‘ ve müdâhale eylememek bâbında hüküm recâ itmeğin mukaddemâ hatt-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûn ile mu‘anven virilen emr-i şerîf mûcebince Haremeyn-i şerîfeyne müte‘allık vâkı‘ olan da‘vâlar müfettiş-i Haremeyn-i şerîfeyn ve vekîlleri tarafından istimâ‘ olınup âhardan müdâhale olınmaya diyü fermân-ı âlîşânum sâdır olmışdur buyurdum ki vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîlü’l-kadrüm mûcebince amel eyleyüp dahi vech-i meşrûh üzre Haremeyn-i şerîfeyne müte‘allık vâkı‘ olan da‘vâlar müfettiş-i Haremeyn ve vekîlleri tarafından istimâ‘ olınup bundan akdem hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn ile mukaddemâ sâdır olan emr-i şerîfe muhâlif(?) taraf-ı âhardan istimâ‘ ve müdâhale olınmayup mukaddemâ ve hâliyâ virilen evâmir-i şerîfenün hilâfına rızâ ve cevâz gösterilmeye şöyle bilesin alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın.

Fî evâil-i Ra sene [1]106 [20-29 Ekim 1694]



18/330/1496 İstanbul'da, Papasoğlu evkafı mürtezikasının vazifelerini zamanında ödemesi için mütevelliye kadı tarafından tenbih olunmasına dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Papasoğlı evkãfınun mürtezikası gelüp vakf-ı merkúm mütevellîsi olan bunlarun vazîfelerini virmekde te‘allül itmeğle mütevellî-i mezkúrı getürdüp vazîfelerini mâh be mâh edâ itmek üzre tenbîh eyleyesin diyü şeyhülislâm olan mevlânâ Mevlânâ43 Mehmed Sâdık edâma’llâhu te‘âlâ fezâilehû tarafından arz mektûbı virilmeğle mûcebince yazılmışdur.

Fî evâil-i Ra sene [1]106 [20-29 Ekim 1694]



18/337/1525 Beşiktaş'ta, İsmail Ağa evkafına ait tasarrufunda olan odaların ecr-i misle denk kirasını vermeğe razı şahıs ve ziyade kira talep eden mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Galata kãdîsına hüküm ki:

Istabl-ı âmirem kâtibi olan Süleymân zîde mecduhû gelüp medîne-i Galata muzâfâtından Beşiktaş kazâsında vâkı‘ müteveffâ İsmâ‘îl Ağa evkãfı musakkafâtından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile tasarrufında olan odalarun ecr-i misle mu‘âdil icâresin virmeğe râzî iken vakf-ı mezbûr mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne kanâ‘at itmeyüp ziyâde talebiyle rencîde eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp icâresi ecr-i misle tenzîl olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görile diyü yazılmışdur.

Fî evâil-i Ra sene [1]106 [20-29 Ekim 1694]



18/345/1558 Tezkireci Ahmet'in evlad ve azatlılarına vakfettiği nükudun tevliyeti hususunda taraflar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Tezkireci Ahmed nâm müteveffânun utekãsından Rıdvân gelüp müteveffâ-yı mezbûr vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda evlâdına ve ba‘dehû utekãsına ve ba‘dehû utekãsınun evlâd ve evlâd-ı evlâdına vakf eyledüği nükúdun tevliyetin şart itmişiken ecânibden Mustafâ alup gadr itmeğle şeyhülislâm fetvâsı ve vakfiyyesi mûcebince vukú‘ı ve sıhhati üzre arz u i‘lâm eylemek içün yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı Ra sene [1]106 [30 Ekim-8 Kasım 1694]



18/359/1613 İstanbul'da, Molla Gürânî evkafına ait Vefa meydanı yakınındaki yanmış mescit ve medrese arsasının, üzerinde olan eski kargir bina kubbelerini medrese olarak inşa etmek ve mescidi de gereği gibi yapmak şartıyla, bitişikteki Numan'ın vakıftan kiralamış olduğu arsa ile istibdalinin vakıf yararına olup olmadığının keşfolunmasına dair hüküm.

Mahrûse-i İstanbul'da müfettiş-i evkãf vekîline hüküm ki:

Mahrûse-i mezbûrda Monlâ Gürânî evkãfınun mütevellîsi olan (boş) zîde kadruhû ile vakf-ı mezbûrun kâtib vesâir mürtezikası gelüp vakf-ı merkúmdan(?) mahrûse-i mezbûrda Vefâ meydânı kurbında vâkı‘ mescid ve medresesi harîkde bi’l-külliyye muhterik olmağla vakfda bir vechile ta‘mîre müsâ‘ade olmayup medrese yiri(?) arsa-i sırfa kalup kurbında Nu‘mân zîde mecduhûnun taht-ı icâresinde vakf-ı mezbûrdan mescidün şimâli tarafından yine mescid-i mezbûra muttasıl arsanun üzerinde olan kadîmî kârgîr binâ kubbeler medrese olmağa her vechile münâsib olmağla karz hayrâtı olmak üzre zikr olınan kârgîr binâ kubbeleri(?) ve etrâfını müceddeden medrese-i atîkden a‘lâ ve müstahsen bir medrese binâ ve mescidi dahi gereği gibi ta‘mîr ve ihyâ itmek şartıyla mûmâ ileyh Nu‘mân mukãbelesinde medresenün arsasın haremi bâğçesine ilhâk itmek içün mürtezika-i vakf ve cümle ahâlî-i mahallenün iltimâslarıyla istîcâr murâd itmeğin ma‘rifet-i şer‘le hüccet olınup izn-i mütevellî ile atîk medresenün arsa-i hâliyesi kârgîr binâ kubbeleri vech-i meşrûh üzre ta‘mîr ve ihyâ itmek şartıyla muktezâ-yı şer‘ üzre istibdâl olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin husûs-ı mezbûr gereği gibi keşf olınup istibdâl-i mezkûrun vakf-ı şerîfe nef‘ini mülâhaza itmek vechi üzre keşf eylemek bâbında emr-i şerîfüm virilmek üzre bi’l-fi‘l şeyhülislâm olan mevlânâ Mehmed Sâdık edâma’llâhu te‘âlâ fezâilehû işâret itmeğin müşârun ileyhün işâreti ve şürût-ı mezkûr üzre amel olına diyü yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ra sene [1]106 [9-18 Kasım 1694]



RAS18VF07
RAS19-20VF08

19/4/17 İstanbul'da, Tezkireci Ahmet Efendi evkafının mütevellisi ve vakıftan nazırlık namına vazife ihdas eden Şeyh Hüseyin arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Tezkireci Ahmed Efendi evkãfınun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Rıdvân gelüp vakf-ı merkúmun müstağallâtı nükúd olup şart-ı vâkıfda nezâret nâmına vazîfe şart ve ta‘yîn olın[ma]duğından mâ‘adâ izdiyâd-ı vakf utekã ve evlâd-ı utekãya meşrûta iken Şeyh Hüseyin nâm kimesne hilâf-ı şart-ı vâkıf vakf-ı mezbûrdan nezâret nâmına yevmî on akçe vazîfe ihdâs ve taleb idüp te‘addî üzre olduğın ve fetvâsı olduğın bildürüp şer‘le görile diyü yazılmışdur.

Fî evâil-i R sene [1]106 [19-28 Kasım 1694]



19/12/41 Arabacıbaşı Şüca Bey'in Çorlu'da yaptırdığı câmi‘ Edirne'de mektep ve İstanbul'da mescit ve mektep evkafına ait İstanbul'da, Mercan Ağa câmi‘ yakınında Küçük ve Büyük arabacılar odalarının avarız vergilerinin kiracıları tarafından verilegeldiğine, bu verginin vakıfça ödeneceği iddiasının doğru olmadığına dair hüküm.

Âstâne-i sa‘âdet Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi vekîline hüküm ki:

İftihârü’l-havâss ve’l-mukarrebîn Sarây-ı atîk ağası olan İsmâ‘îl Ağa dâme ulüvvuhû Dergâh-ı mu‘allâma arz gönderüp müşârun ileyhün taht-ı nezâretinde olup müteveffâ Arabacıbaşı Şücâ‘ Beğ kasaba-i Çorlı'da binâ eyledüği câmi‘-i şerîf ve Edirne'de vâkı‘ mekteb ve mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ bir mescid ve bir mekteb evkãfından mahrûse-i mezbûrede Mercân Ağa câmi‘-i şerîfi kurbında vâkı‘ Küçük ve Büyük arabacılar dimeğle ma‘rûf odalarun emr-i şerîfümle vâkı‘ olan avârız teklîflerin bu âna değin müste’ciri olanlar viregelmişler iken Solak Sun‘ullâh birkaç kimesneler ile yekdil vesâir müste’cirlerin dahi tahrîk idüp zikr olınan odalarun avârız teklîfi taraf-ı vakfdan virilmek üzre vakfiyyede mastûrdur diyü mütevellî-i vakfdan iddi‘â itmeleriyle muvâcehelerinde vakfiyye kırâet olındukda derûn-ı vakfiyyede münderic olmamağın ol vechile mu‘ârazadan men‘ birle emr-i şerîf virilmişiken yine memnû‘ olmayup mu‘ârazadan hâlî olmamalarıyla hüccet-i şer‘iyye mûcebince amel olınup mukaddemâ sâdır olan emr-i şerîfe [muğãyir] müste’cir olanlara ol vechile dahl ü nizâ‘ itdürilmeyüp da‘vâ sadedinde olurlar ise âhar yirde istimâ‘ olınmayup sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin huzûrunda şer‘le görilmek içün emr-i şerîfüm virilmek recâsına arz itmeğin vech-i meşrûh üzre hüccet-i şer‘iyye ve vâkıfa muhâlif(?) mezbûra ve âhara dahl ü ta‘arruz itdürilmemek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i R sene [1]106 [19-28 Kasım 1694]



19/31/107 İstanbul'da, Fatih Sultan Mehmet evkafı mütevellisi ve vakıf parasını yediği iddia edilen vakıf darüşşifasının eski birinci tabibi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul'da vâkı‘ vezîr-i a‘zam nezâretinde olan evkãfun müfettişi olan zîde ilmuhûya hüküm ki:

Mahrûse-i mezbûrede vâkı‘ merhûm Ebu’l-feth Gãzî Sultân Mehmed Hân evkãfınun mütevellîsi Ahmed gelüp evkãf-ı mezbûrun dâru’ş-şifâsında sâbıkã tabîb-i evvel olan Abdullâh nâm kimesneye on dört aydan berü beher mâh harc ve mesârif-i müslimîn içün taraf-ı vakfdan ellişer bin akçe virilüp [meblağ-ı] merkúmı mahalline harc u sarf itmeyüp kendüsi ekl ü bel‘ eyleyüp zimmetinde kalduğın bildürüp mezbûrun muhâsebesi görilüp zimmetinde mâl-ı vakf her ne ise vakfiçün alıvirilmek bâbında sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin mütevellî vekîli ma‘rifetiyle şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı R sene [1]106 [29 Kasım-8 Aralık 1694]



19/33/124 Gerekli yerleri kendi malıyla tamir edip vakıftan alacaklı olan Tophâne'de, Sefer Kethüda mescidi ve mektepleri evkafı mütevellisi ve bunun tevliyetini usulsüz olarak üzerine alan şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve Galata monlâsına hüküm ki:

İbrâhîm zîde kadruhû ordû-ı hümâyûnuma gelüp Galata kazâsına tâbi‘ kasaba-i Tophâne'de vâkı‘ Sefer Kethudâ mescidi ve mektebleri evkãfınun mütevellîsi olmağla şart-ı vâkıf üzre edâ-yı hıdmet idüp vakfun müsâ‘adesi olmamağla harâba müşrif olan yirlerin kendü mâlıyla ta‘mîr ve ihyâ eyleyüp vakfun zimmetinde on beş bin akçe hakkı olup bir vechile dahl ve azl îcâb ider hâli yoğiken âhardan Muharrem nâm kimesne tevliyet-i merkúmı hilâf-ı inhâ üzerinden almağla küllî gadr olınduğın bildürüp sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin vakf-ı merkúm taht-ı nezâ[re]tünde olmağla ahvâlleri şer‘le görilüp muhtâr-ı cemâ‘at ve mahall ü müstahıkk ise vukú‘ı üzre arz u i‘lâm olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i Za sene [1]106 [13-22 Haziran 1695]



19/47/183 Malatya'ya bağlı Fındıklı'da, Bursa kadısı Abdullah Efendi'nin yaptırdığı câmi‘n nazırlığının nakibüleşraf olanlara ve cihetlerinin nazır marifetiyle hakkı olanlara tevcih olunduğuna, cihetlerin nazırın bilgisi olmadan ferağ edilmemesine ve bunların mahallinde derkenar olunmayıp kayıtlarına şerh verilmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Nakïbü’l-eşrâfum olan Osmân tarafından ordû-ı hümâyûnuma arz-ı hâl sunılup bundan akdem Burusa kãdîsı müteveffâ Abdullâh Efendi Malatya kazâsına tâbi‘ Fındıklı nâm mahallde binâ eyledüği câmi‘-i şerîfinün nezâreti nakïbü’l-eşrâf olanlara ve cihâtı ânun ma‘rifetiyle müstahıkkïne tevcîh olınmak üzre şart ve vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında kayd itmeğin beynlerinde nâzır ma‘rifeti yoğiken cihetlerin birbirlerine ferâğat itmeleriyle nâehl kimesneler cihâta mutasarrıflar olup ol vechile umûr-ı vakf muhtell ü müşevveş olmağla min ba‘d şart-ı vâkıf üzre ma‘rifet-i nâzır olmadukça cihâtı mahallinde derkenâr olınmayup (...) kaydlarına şerh virilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin ve mevlânâ-i mûmâ ileyhsin vech-i meşrûh üzre kaydlarına virilmek üzre yazılmışdur.

Fî evâil-i Za sene [1]106 [13-22 Haziran 1695]



19/68/280 Çatalca'da Öküzzade mescidi vakfına ve yine Çatalca'da Ali Paşa câmi‘ vakfına olan borcunu ödemeye razı şahıs ve bundan "ribâ" namına para alan ilgili vakıflar görevlileri arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Dimitraki nâm zimmî gelüp Hâslar kazâsına tâbi‘ Çatalca kazâsında Öküzzâde mescidi vakfına dört bin akçe ve yine Çatalca'da vâkı‘ müteveffâ Alî Paşa câmi‘-i şerîfi vakfına dahi üç bin akçe deyni olmağla düyûn-ı sahîh-i şer‘iyyeden şer‘an zimmetine lâzım geleni edâya râzî iken mescid-i mezbûrun imâm ve mütevellîsi olan Mustafâ ve câmi‘-i merkúm mütevellîsi ve müezzini Mehmed nâm kimesneler birkaç seneden berü bilâ mesûğ-ı şer‘î ribâ nâmına küllî akçelerin alduklarından mâ‘adâ hâliyâ bîvech-i şer‘î temâmen asl-ı mâl ve ribâ (?) nâmına bi gayri hakkın akçe mutâlebesiyle te‘addî itdürilmeye diyü hüküm yazılmışdur.

[Fî] evâil-i Za sene [1]106 [13-22 Haziran 1695]



19/101/435 Ağa Abdurrahman Paşa evkafına ait Bahçekapısı'nda Elvanoğlu mahallesindeki mutasarrıf olduğu harap evi, kendi malıyla tamir eden şahsın yüksek olan ev arsası kirasının tenzil olunup elindeki belgeye işlenmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Hâssa silahşörlerümden İbrâhîm zîde mecduhû gelüp mahalle-i mezbûrda vâkı‘ müteveffâ Ağa Abdurrahmân Paşa evkãfınun müstağallâtından Bağçekapusı'nda Elvânoğlı mahallesinde vâkı‘ mutasarrıf olduğı menzili bundan akdem harâba müşrif oldukda vakfda bir vechile müsâ‘ade olmamağla mu‘accelesine mahsûb olmak üzre taraf-ı vakfdan izn virilmeğle ta‘mîrine mâlından dört yük akçeden mütecâviz harc u sarf ve hüccet-i şer‘iyye virilüp lâkin menzil-i mezbûr arsasınun yevmî altı akçe icâresi olup ecr-i mislinden ziyâde olmağla ma‘rifet-i şer‘le yevmî iki akçesi tenzîl olınup yedinde olan temessükine tahrîr olınmak üzre vakf-ı merkúm nâzırı olan Bâbü’s-sa‘âde ağası Mustafâ Ağa'nun mektûbı mûcebince yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Za sene [1]106 [23 Haziran-2 Temmuz 1695]



19/120/522 İstanbul'da, Sultan Selim câmi‘nde duacı olan şahsın ölümüyle mahlül kalan vazifesinin ulemadan Abdullah'a verilmesine dair hüküm.

İstanbul'da Sultân Selîm câmi‘-i şerîfi mütevellîsine hüküm ki:

Ulemâdan Abdullâh bin Mahmûd gelüp evkãf-ı mezbûrdan almak üzre yevmî yiğirmi akçe du‘âgûy vazîfesine mutasarrıf olan Receb bin İbrâhîm fevt olup vazîfesi mahlûl olduğın bildürüp mezbûr muhtâc olmağla kendüye virilmek bâbında hüküm recâ itmeğin fevti vâkı‘ olup henüz âhara tevcîh olınmadı ise mezbûra tevcîh eyleyesiz diyü yazılmışdur.

Fî evâil-i Z sene [1]106 [13-22 Temmuz 1695]



20/7/31 İstanbul'da, Pertev Paşa vakfından alacağı sabit olan eski vakıf mütevellisi ve bunu ödemekten kaçınan yeni vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

El-Hâcc Mehmed gelüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Pertâv Paşa vakfınun bundan akdem bin yüz (boş) senesinde mütevellîsi olmağla ma‘rifet-i şer‘le muhâsebesi görildükde vakfda elli üç bin akçe alacak hakkı zuhûr ve bir mikdârın alup bâkïsin dahi vakf-ı merkúmun meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi (boş) nâm hâtûn ve zevci olup vekîli olan el-Hâcc Alî nâm kimesneden taleb eyledükde vakfun müsâ‘adesi var iken te‘allül üzre olduğın bildürüp yedinde olan mümzâ muhâsebe defteri mûcebince şer‘le sâbit olan hakkı tahsîl itdürilüp te‘allül ü muhâlefet itdürilmemek bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek üzre yazılmışdur.

[Fî] evâil-i Ş sene [1]106 [17-26 Mart 1695]



20/11/44 İstanbul'da, Yorgancılar(?) çarşısındaki odalarla dükkanların hangi vakfa ait olduğu hususunda İstanbul'da, Eski Saray yakınındaki Süleyman Ağa vakfı ve Çakır Ağa vakfı arasındaki ihtilafın birinci vakıf lehine çözüldüğüne dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve müfettiş vekîline hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ Sarây-ı atîk kurbında müteveffâ Süleymân Ağa vakfı mütevellîsi el-Hâcc İbrâhîm gelüp yine mahrûse-i mezbûrda vâkı‘ Yorgancılar(?) sûkında yiğirmi bir bâb oda ve üç dükkân vakfun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed akãrâtından olup yüz altmış seneden berü taraf-ı vakfdan îcâr olınup âhardan dahl îcâb itmez iken Çakır Ağa vakfı mütevellîsi (boş) şirrete sâlik ve mütevellîsi olduğum(?) Çakır Ağa vakfındandur diyü üç sene mukaddem da‘vâ ve murâfa‘a-i şer‘-i şerîf olduklarında vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed Süleymân Ağa vakfı akãrâtından olup ol mikdâr seneden berü taraf-ı vakfdan îcâr olınduğı şuhûd-ı udûl ile sâbit ve cemm-i gafîr cem‘-i kesîr haber virmeleriyle mu‘ârazadan men‘ birle cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye ve mûcebince emr-i şerîf virilmişiken mütevellî-i mezbûr kanâ‘at itmeyüp hevâsına tâbi‘ birkaç kimesneler ile yekdil(?) ve tekrâren nizâ‘ ve Âstâne-i sa‘âdetde Dîvân-ı hümâyûnda murâfa‘a-i şer‘ olduklarında vech-i meşrûh üzre olduğı nümâyân ve yedlerinde olan hüccet imzâ olınup fasl-ı husûmet ve kat‘-ı nizâ‘ olmışlar iken hâlâ mütevellî-i mezbûr ve câbîsi kanâ‘at itmeyüp yine dahl ü nizâ‘dan hâlî olmaduğın bildürüp yedinde olan hüccet-i şer‘iyye ve fetvâ-yı şerîfe ve vakfiyye-i ma‘mûlün bihâ mûcebince amel olınup hilâf-ı şer‘ te‘addîsi men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

[Fî] evâil-i Ş sene [1]106 [17-26 Mart 1695]



20/14/56 Haremeyn muhasebecisi Sufizade Mustafa'nın küçüklerinin vasilik işlerini gören vasi ile nazırı ve nazır olduklarını iddia edip bunların işlerine karışan şahıslar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Haremeyn-i şerîfeyn muhâsebecisi iken fevt olan Sûfîzâde Mustafâ'nun zevcesi ve eytâmınun taraf-ı şer‘den mansûb vasiyyesi olup vâlidesi olan Emetullâh nâm hâtûn gelüp mezbûre eytâmun vasiyyesi ve İbrâhîm nâm kimesne dahi kıbel-i şer‘den mansûb nâzırı olmağla umûr-ı vesâyeti istikãmet üzre görürler iken müteğallibeden Abdülvehhâb ve Ahmed ve Hasan nâm kimesneler kıbel-i şer‘den nâzır olınmış değiller iken biz dahi nâzır olduk diyü hilâf-ı şer‘ umûrına karışup te‘addî eyledüklerin bildürüp men‘ u def‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin hilâf-ı şer‘ te‘addîleri var ise men‘ olınup eytâma gadr olınmamak üzre ihtimâm eylemenüz içün yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/16/65 İstanbul'da, Büyük Ayasofya yakınında Evliyâ Efendi vakfına ait evlerin ecr-i misle denk kiralarını vermeğe razı olan kiracılar ve bunlardan yüksek kira bedeli isteyen vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve müfettiş-i evkãf vekîline hüküm ki:

Mehmed ve Osmân ve Hasan ve dîğer Hasan gelüp mahrûse-i İstanbul'da Ayasofya-i kebîr kurbında mutasarrıf oldukları dört bâb menzil Evliyâ Efendi vakfından olmağla ziyâde dîk olup zarûrî sâkinler olmağla ecr-i misle mu‘âdil icâr[e]lerin virmeğe râzîlar iken vakf-ı mezbûr mütevellîsi kanâ‘at itmeyüp hilâf-ı şer‘ ziyâde icâre talebiyle te‘addî itmeleriyle yedlerinde olan fetvâ-yı şerîfe mûcebince hâssa mi‘mâr ma‘rifetiyle keşf ve ecr-i misle mu‘âdil icâr[e]lerin virdüklerinden sonra ziyâde taleb olınmamak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/20/87 Tevliyeti zamanında vakıf malını yiyip vakfa zarar veren, ayrıca tevliyet işlerine karışan Eyüp'te, eski Kasım Paşa vakfı mütevellisinin muhasebesinin görülerek üzerindeki vakıf malının alınmasına dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Eyyûb-i Ensârî'de vâkı‘ müteveffâ Kãsım Paşa vakfınun bi’l-fi‘l berât-ı şerîfümle mütevellîsi Kamış Mustafâzâde Mehmed zîde kadruhû gelüp vakf-ı mezbûrun sâbıkã mütevellîsi olup mahmiyye-i mezbûrda sâkin Mahmûd zemân-ı tevliyetinde mâl-ı vakfı ekl ü bel‘ ve zâyi‘ ve telef idüp vakfa gadr eyledüğinden mâ‘adâ bunun tevliyeti umûrına karışup te‘addî eyledüğin bildürüp mezbûr Mahmûd'un şer‘le muhâsebesi görilüp zimmetinde zuhûr iden mâl-ı vakf vakfiçün alıvirilmek bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görile yazılmışdur emrüm olmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/30/131 İstanbul'da, İskender Paşa evkafı mütevellisi ve vakıf arsasında mektep yapmak için vakıftan izin almış iken mektep yapmayıp kendisine bakkal dükkanı ihdas eden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmı Mustafâ Paşa'ya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ İskender Paşa evkãfınun evlâdiyyet üzre mütevellîsi olan Alî gelüp mahrûse-i mezbûrda vâkı‘ vakf-ı merkúmun evkãfından harâba müşrif kadîmî mekteb arsasında (boş) nâm kimesne kadîmîsi üzre mekteb binâ itmek içün cânib-i vakfdan izin ve temessük(?) almışiken mezbûr mekteb binâ itmeyüp kendüye akãr olmak üzre fuzûlî bakkãl dükkânı ihdâs idüp te‘addî eyledüğin ve şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/33/143 İstanbul'da, Ayazmakapısı yakınındaki Hakkak Şemseddin zaviyesi ve Karinabat kazasındaki Sungurlu evkafı mütevellisi ve bunun tevliyetine karışıp asıl vakfiyeyi gizleyen eski mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm:

Abdullâh zîde kadruhû ile Dergâh-ı mu‘allâma gelüp mahrûse-i İstanbul'da Ayazma kapusı kurbında vâkı‘ Hakkãk Şemseddîn zâviyesi ve Karînâbâd kazâsında vâkı‘ Sungurlı evkãfınun tevliyetlerine berât-ı şerîfümle mutasarrıf olup mukaddemâ vakf-ı merkúmun mütevelliyesi olan Fâtıma bunun berât ve vakfiyyesi bir tarîkle mahrûse-i mezbûrda sâkine ecânibden dîğer Fâtıma nâm hâtûnun eline düşmeğle asıl vakfiyyeyi ihtifâ ve kendü evlâdından(?) olmak üzre bunı hilâf-ı şer‘ te‘addî üzre olduğın bildürüp mütevellîsi olduğı evkãfun mezbûre yedinde olan asıl vakfiyyesi alıvirilüp hilâf-ı şer‘ dahl ü nizâ‘ itdürilmemek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görilmek üzre hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/36/156 İstanbul'da, Hoca Hayreddin mahallesinde, Vildan Hatun vakfından kendisine isabet eden hissesini isteyen kadın ve bunun adının vakfiyeye zorla yazıldığını söyleyip hissesini vermeyen mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Nûrtâb nâm hâtûn gelüp mahrûse-i mezbûrda Hâce Hayreddîn mahallesi sâkinelerinden müteveffiye Vildân nâm hâtûn hâl-i hayâtında mahrûse-i mezbûrda mutasarrıf olduğı mülk akãrâtını tescîl-i şer‘î ve teslîm ile’l-mütevellî birle vakf ve hâsıl olan icâresin utekãsına ve evlâd-ı utekãsına ve ba‘de’l-inkırâz Medîne-i münevvereye şart idüp vakfiyyeti vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed olup müteveffiye-i mezbûrenün mu‘tekasından olup vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda ismi mastûr iken mülk akãrât-ı mezbûrenün hâsıl olan icâresinden şart-ı vâkıfe mûcebince hissesine isâbet ideni mütevellîsi olan (boş) nâm kimesneden taleb eyledükde mütevellî-i mezkûr sâir utekã ile yekdil olmağla senün ismün vakfiyyeye kerhen tahrîr olınmış idi diyü bahâne ile virmekde te‘allül üzre olmağla sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilmek üzre yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]




Yüklə 2,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin