Galata'da, Haseki Sultan evkafına ait evin, burada mektep ve çeşme yapmak isteyen Gümrük emini Hasan'ın mülk evi ile istibdaline dair hüküm

20/146/623 İstanbul'da, Unkapanı yakınında Hacı Mehmet vakfına ait odaya ecr-i misle denk kirasını vermeğe razı olan mutasarrıfı ve yüksek kira talebinde bulunan mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve müfettiş vekîline:

İstanbul'da vâkı‘ Unkapanı kurbında müteveffâ Hâcı Mehmed nâm kimesne vakf eyledüği odalarun müste’cirlerinden Mustafâ gelüp bu zikr olınan odalardan bir bâb odaya icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıf olmağla ecr-i misle mu‘âdil icâresin virmeğe râzî iken mütevellî-i vakf olan (boş) nâm kimesne kanâ‘at itmeyüp sâir odalardan alduğum gibi alurum diyü ecr-i mislinden ziyâde talebiyle rencîde vü remîde eyledüği ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâsı olduğın bildürüp mûcebince amel olınup ecr-i mislinden ziyâde taleb olınmaya diyü hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i Ramazân sene 1106 [15-24 Nisan 1695]

20/148/637 İstanbul'da, Valide câmi‘ yakınındaki Haydar Paşa evkafına ait hamamı(?) kiralayıp zaptetmek isteyen şahıs ve bunun zaptına mani olanlar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve monlâsına hüküm ki:

Mehmed gelüp İstanbul'da Vâlide câmi‘i kurbında müteveffâ Haydar Paşa evkãfından olan vakf hammâm(?) mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne ecr-i misliyle buna îcâr ve yedine temessük virüp zabt murâd itmek istedükde ashâb-ı ağrâzdan ba‘zı kimesneler bilâ temessük mâni‘ olup şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı Ra sene [1]106 [30 Ekim-8 Kasım 1694]

20/158/675 İstanbul'da, İsmihan Hatun evkafı mütevellisi ve bunun tevliyetini haksız olarak zaptedip vakıf malını kabzeden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve şeyhülislâm evkãfı müfettişine hüküm:

İstanbul'da vâkı‘ İsmihân Hâtûn evkãfınun mütevellîsi Ahmed gelüp tevliyet-i mezbûre bunun üzerinde olup kusûrı yoğiken âhardan Şeyh Osmân bilâ temessük sekiz sene fuzûlî zabt idüp mâl-ı vakfı ekl ü bel‘ idüp te‘addî itmeğle zabt eyledüği senelerün hisâbı görilüp zimmetinde olan mâl-ı vakf alıvirilmek üzre merhûm Sultân Ahmed Hân tâbe serâhu zemânında emr-i şerîf virilmeğle vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek üzre üzre⁴⁷ yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı N sene [1]106 [25 Nisan-4 Mayıs 1695]

20/160/683 İstanbul'da, Şehzade câmi‘nde, Hacı Halil evkafından vazifeli dersiam olan Şeyh Süleyman ve bunun vazifesini vermeyen vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Sulehâdan Şeyh Süleymân gelüp İstanbul'da Şehzâde câmi‘inde müteveffâ Hâcı Halîl evkãfından almak üzre yevmî on akçe vazîfe ile ders-i âmm olup edâ-yı hıdmet eyledüği eyyâmdan berâtı mûcebince vazîfesin vakf-ı mezbûr mütevellîsi mahmiyye-i mezbûrda sâkin (boş) nâm kimesneden şer‘le taleb eyledükde te‘allül eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp alıvirilmek bâbında hüküm recâ itmeğin Hazîne-i âmiremde mahfûz olan Haremeyn-i şerîfeyn muhâsebesi defterlerine nazar olındukda üzerinde oldığı mastûr bulınmağla mûcebince müstahıkk olduğı ulûfesi virilüp hilâf-ı şer‘î te‘addî olınmamak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı N sene [1]106 [25 Nisan-4 Mayıs 1695]

20/163/692 Beşiktaş'ta, kaptan-ı derya Hasan Paşa ve oğlu Kasım Paşa evkafı malını kendi işlerine harcayan mütevellinin muhasebesinin görülüp vakıf malının kendisinden alınmasına dair hüküm.

İstanbul'da müfettiş-i ev[kã]f vekîli[ne] hüküm:

Galata kazâsına tâbi‘ Beşiktaş'da merhûm kapudân-ı sâbık Hasan Paşa ve oğlı Kãsım Paşa evkãfı nâzırı olan Hüseyin gelüp vakf-ı mezbûrun mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne mâl-ı vakfı ekl ve mesârifine sarf ve istihlâk idüp muhâsebesi görilmeyüp muhtell ü müşevveş olmağla şer‘le muhâsebesi görilüp mâl-ı vakf zuhûra getürilüp sebt-i defter olınup icrâ-yı hakk olınmak bâbında hüküm yazılmışdur.

Fî 15 N sene [1]106 [29 Nisan 1695]

20/166/707 İstanbul'da, Büyük Ayasofya yakınındaki Evliyâ Efendi vakfına ait dört evin kiracıları ve bunlardan ecr-i mislinden ziyade kira talep eden vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Mehmed ve Osmân ve Hasan ve dîğer Hasan gelüp İstanbul'da Ayasofya-i kebîr kurbında vâkı‘ müteveffâ Evliyâ Efendi vakfından mutasarrıf oldukları dört bab menzil ziyâde dîk olup zarûrî sâkinler olup ecr-i misle mu‘âdil icârelerin virmeğe râzîlar iken vakf-ı mezbûr mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne kanâ‘at itmeyüp vakfun defterinde ziyâde yazılmışdur ve bu âna değin vakfun defteri mûcebince alınagelmişdür ben dahi ol minvâl üzre alurum diyü hilâf-ı şer‘-i şerîf ecr-i mislinden ziyâde talebiyle te‘addî vü rencîdeden hâlî olmaduğın bildürüp fetvâ-yı şerîfe mûcebince amel olınup ziyâde talebiyle rencîde olınmaya diyü yazılmışdur.

Fî evâil-i N sene 1106 [15-24 Nisan 1695]

20/172/732 İstanbul'da, sadrazam Kemankeş Mustafa Paşa evkafı tevliyetinin tasarruf nöbeti hususunda taraflar arasındaki ihtilafın ellerindeki belgelere göre bakılıp bildirilmesine dair hüküm.

İstanbul'da şeyhülislâm nezâretinde evkãf müfettişi mevlânâ (boş) zîde fazluhûya hüküm:

Mehmed gelüp mahrûse-i mezbûrda vâkı‘ vezîr-i a‘zam-ı sâbık müteveffâ Kemânkeş Mustafâ Paşa evkãfı tevliyeti vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda evlâd-ı evlâdına ve ba‘de’l-inkırâz aslah ve erşed utekãsına ve evlâd-ı utekãsına şart ve ta‘yîn olınup bi emri’llâhi te‘âlâ evlâd münkarız olmağla tevliyet-i mezbûr evlâd-ı utekãya intikãl idüp bu dahi evlâd-ı utekãsınun aslah ve erşedinden olup nevbet-i tasarruf bunun iken utekãdan Siyâvuş nâm kimesne zabt idüp gadr eyledüğin ve bu bâbda hüccet-i şer‘iyyesi olduğın bildürüp hüccet-i şer‘iyye ve şart-ı vâkıf mûcebince şer‘le görilüp ihkãk-ı hakk olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin temessükâtını yoklayup sıhhati üzre arz eylemen bâbında fermân-ı âlîşân sâdır olmışdur diyü yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı N sene [1]106 [25 Nisan-4 Mayıs 1695]

20/173/737 İsmihan Hatun evkafı tevliyetini temessüksüz sekiz sene zaptedip vakıf parasını zimmetine geçiren şahıstan bu paranın tahsil edilmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve şeyhülislâm müfettişine hüküm ki:

Müteveffiye İsmihân Hâtûn evkãfı tevliyetinün mütevellîsi olan Ahmed gelüp tevliyet-i mezbûre berât-ı şerîfümle üzerinde ve hıdmetinde kusûrı yoğiken âhardan Şeyh Osmân nâm kimesne bilâ temessük sekiz sene mikdârı fuzûlî zabt ve mâl-ı vakfı ekl ü bel‘ idüp gadr itmeğle hüccet-i şer‘iyyesi mûcebince zabt eyledüği senelerün hisâbı görilüp zimmetinde olan mâl-ı vakf alıvirilüp icrâ-yı hakk olınmak içün tahrîr(?) yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı N sene [1]106 [25 Nisan-4 Mayıs 1695]

694]

20/191/817 Kara Celeb Mahmud Efendi vakfına ait dükkanların kiracılarından ziyade meblağ isteyen vakıf mütevellisi tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve evkãf müfettişine hüküm ki:

Şeyhülislâm nezâretinde olan evkãfdan mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Kara Celeb Mahmûd Efendi evkãfı akãrâtından Şehzâdebaşı'nda vâkı‘ dekâkînlerün müste’ciri olan Tuzcı Mehmed ve Monlâ Mustafâ ve el-Hâcc Şa‘bân ve Mehmed ve el-Hâcc Osmân nâm kimesneler gelüp icâre-i mu‘accele ile taht-ı icârelerinde olan dekâkînlerün ecr-i misle mu‘âdil icârelerin virmeğe râzîlar iken mütevellî-i vakf (boş) nâm kimesne ecr-i mislinden ziyâde talebiyle te‘addî itmeğle bundan akdem ma‘rifet-i şer‘le mahall-i nizâ‘un üzerine varılup bâkï ecr-i misle mu‘âdil taraf-ı vakfa âid olan icârelerin virüp dahl olınmak îcâb itmez iken mütevellî-i vakf olan (boş) nâm kimesne ol tenzîl olınan akçeyi tutmam ecr-i mislinden ziyâde alurum diyü bîvech-i şer‘î te‘allül itmeğle men‘ içün fermân virilmişiken kanâ‘at itmeyüp nizâ‘ eyledüğin ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfeleri olduğın bildürüp mûcebince amel olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ eyledükleri ecilden şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı N sene [1]106 [25 Nisan - 4 Mayıs 1695]

20/192/822 Rodosçuk'ta, İbrahim câmi‘ evkafı mütevellisi ile imamı ve vakfa ait dükkanlar ile mahzenleri zapteden kimse arasındaki ihtilafa, Rodosçuk müftüsünün özel yargıç olarak atandığına ve ihtilafı naiple beraber çözmelerine dair hüküm.

İstanbul dışı

Rodoscuk müftîsine ve Rodoscuk nâibine hüküm ki:

Medîne-i Rodoscuk'da müteveffâ İbrâhîm câmi‘-i şerîfi evkãfınun mütevellîsi (boş) nâm kimesne ile imâmı Eyyûb arz-ı hâl idüp vakf-ı merkúm akãrâtından icâresi(?) câmi‘-i mezbûrun huddâmına meşrûta vakf olan dekâkîn ve mahzenleri kazâ-i mezbûrda sâkin Seyyid Halîl nâm kimesne mülkiyyet üzre fuzûlî zabt idüp vakfa küllî gadr eyledüğin ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfe ve vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsı olduğın bildürüp ol bâbda hüküm recâ itmeğin sen ki Rodoscuk müftîsi mûmâ ileyhsin müvellâ olup husûs-ı merkúmı hakk u adl üzre ma‘an görüp ihkãk-ı hakk eylemenüz içün.

Fî evâhir-i N sene [1]106 [5-14 Mayıs 1695]

20/198/851 Karakarye'de, haklarını talep eden Gazi Mehmet Bey câmi‘ mürtezikaları ve bir süredir bunların vazifelerini ödemeyen vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul dışı?

Karakarye kãdîsına hüküm ki:

Karakarye'de Gãzî Mehmed Beğ câmi‘i mürtezikaları gelüp bunlar edâ-yı hıdmet idüp hıdmetleri mukãbelesinde berâtları mûcebince müstahıkk oldukları vazîfelerin kazâ-i mezbûrdan mütevellîsi Mehmed bin yüz (boş) senesinden berü virmeyüp zimmetinde kalmağla ta‘yîn olınan çâvûş ma‘rifetiyle şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i N sene [1]106 [5-14 Mayıs 1695]

20/198/854 Karakarye'de, Gazi Mehmet Bey köyleri halkı ve bir süredir bunların vergilerini toplarken kendisi için fazla para alan vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul dışı?

Karakarye kãdîsına hüküm ki:

Karakarye'de vâkı‘ müteveffâ Gãzî Mehmed evkãfı karyeleri re‘âyâsı gelüp vakf-ı mezbûr mütevellîsi Mehmed bin doksan yedi senesinden berü emr-i şerîfümle vâkı‘ tekâlîflerin tahsîl eyleyüp hilâf-ı defter kendüsiyçün ziyâde akçe almağla ta‘yîn olınan çâvûş ma‘rifetiyle şer‘le görile diyü yazılmışdur.

Fî evâhir-i N sene [1]106 [5-14 Mayıs 1695]

20/203/878 İstanbul'da, Sultan Mehmet vakfından iki çift fodula ile üç akçe vazife verilmesi ferman olunan Şeyh Mehmed Ama'ya, fodula ile vazifesinin aksatılmadan verilmesine ve bu konudaki evvelki emrin yenilendiğine dair hüküm.

İstanbul'da Sultân Mehmed Hân mütevellîsine hüküm ki:

Şeyh Mehmed A‘mâ arz-ı hâl ider evkãf-ı mezbûrdan ibtidâ düşen mahlûlden buna iki çift fodula ile üç akçe vazîfe virile diyü fermân olmışiken sen ki mütevellî-i mezkûrsun tarafundan vekîlin olan (boş) nâm kimesne fermânı alıkoduğından(?) mâ‘adâ birkaç aydan berü alıgeldüği bir çift fodulasını dahi kat‘ idüp gadr itmeğin ammim Sultân Ahmed Hân tâbe serâhu zemânında emr-i şerîf(?) virildüğin bildürüp müceddeden hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün.

Fî evâhir-i N sene [1]106 [5-14 Mayıs 1695]

20/214/919 Koca Reis Mustafa Efendi evkafının Abdi Paşa'da olan alacağının tahsili için alınmış rehnin paraya çevrildiğine, vakıf geliri giderine yetmezse mürtezikanın vazifelerinin eksik verilmesine ve vakfın muhasebesinin görülmesine dair hüküm.
İstanbul'da şeyhülislâm nezâretinde olan müfettişe hüküm ki:

Müteveffâ Koca Reîs Mustafâ Efendi evkãfınun mütevelliyesi (boş) nâm hâtûn gelüp vakf-ı merkúmun müteveffâ Abdî Paşa zimmetinde olan ve nukúdun(?) ribhi tahsîlinde usr çekilmeğle izn-i şer‘le vaz‘ olınan rehn sûkda fürûht ve mâl-ı vakf tahsîl ve vekîli Hâcı Halîl'e teslîm ve vakfun îrâdı masrûfına vefâ itmeyüp îrâdına göre mürtezikanun vazîfeleri rakabeye muhtâc ise rakabe ve vakfa nizâm virilüp ve îrâd ve masrûfı ve bu âna değin dahi ne mertebe deyni vardur tefahhus olınup vakf-ı merkúm nâzırı olup şeyhülislâm olan Mehmed edâma’llâhu te‘âlâ fezâilehû tarafından mümzâ mektûb virilmeğle mûcebince yazılmışdur.

Fî evâhir-i N sene [1]106 [5-14 Mayıs 1695]

20/216/929 Kanlıca'daki İskender Paşa câmi‘nin imam-hatipliği vazifesi, bu hizmeti gören şahsın ölümünden sonra dışardan Ali Halife'ye verilmiş olduğundan, müteveffanın evladı varken vazifesinin niçin başkasına verildiğinin bildirilmesine dair hüküm.

Âstâne bostâncıbaşısıya hüküm ki:

Monlâ Mehmed nâm kimesne arz-ı hâl idüp sen ki bostâncı-i mûmâ ileyhsin taht-ı nezâretünde olan evkãfdan kasaba-i Kanlıcak'da vâkı‘ müteveffâ İskender Paşa câmi‘-i şerîfinde bunun babası Ahmed bin Mehmed nâm kimesne yevmî beş akçe vazîfe ile berât-ı şerîfümle imâm ve hatîb olup edâ-yı hıdmet üzre iken fevt oldukda bu hıdmete kãdir iken cihet-i mezbûr âhardan Alî nâm kimesneye tevcîh olınmağla buna küllî gadr olındığın bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin Hazîne-i âmiremde mahfûz olan Küçük evkãf muhâsebesi defterlerine nazar olındukda cihet-i mezbûr Ahmed fevtinden Alî'ye tevcîh olınup üzerinde ve hıdmetde kusûrı yoğiken müteveffânun sağïr oğlı Hasan'a virilüp ol dahi fevt oldukda sağïr karındaşı Mehmed'e virilüp ba‘dehû mezbûr Alî'ye ibkã ve mukarrer kılınup edâ-yı hıdmet üzre iken edâ-yı hıdmete iktidârı olmayan merkúm sağïr Mehmed babam etmeğidür(?) diyü alup gadr itmeğle ref‘ ve merkúm Alî Halîfe'ye ibkã ve mukarrer kılınup sen ki mûmâ ileyhsin arzunla tevcîh ve bin yüz beş Şa‘bân'ınun yiğirmi üçünci güninde yedine berât-ı şerîf virilüp ve merkúm Alî Halîfe'nün berâtı unvânına hatt-ı hümâyûn mûcebince amel olına bir dahi hasmı kendüye müdâhale eylemesün mesmû‘-ı hümâyûn olur ise cezâsın virürüm diyü hatt-ı hümâyûn-ı şevket-makrûn sâdır oldığı mastûr u mukayyed bulınmağın sen ki mûmâ ileyhsin evlâdı var iken cihâtı âhara virilmeğe bâ‘is oldığın i‘lâm eyleyesin diyü yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ramazân sene 1106 [5-14 Mayıs 1695]

20/219/942 Üsküdar'da, Hacı Bedel vakfının tevliyetinin, halen Maliye beratı gereğince bu görevi yürüten şahsa ait olduğuna, Astane beratı ile dışardan kendisine müdahale olunmamasına dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve Üsküdar kãdîsına hüküm ki:

Medîne-i Üsküdar'da müteveffâ Hâcı Bedel vakfınun mütevellîsi Şa‘bân arz-ı hâl idüp mezkûr medîne-i mezbûrede Hâcı Bedel binâ eyledüği mu‘allimhâne ve kürsî(?) vakfına on yedi seneden beri mütevellî iken ecânibden Kara Mûsâ nâm kimesne sadaka tevliyeti olmak üzre hilâf-ı inhâ ile bir tarîkle alup dahl itmeğle Âstâne tarafından kendüye tevcîh olınup ibkã olınmağla mezkûr Mûsâ İstanbul kãdîsına istinâden berâtum Anadolı kaydıyla rikâbdandur diyü mâni‘ olup tekrâr rikâb-ı hümâyûndan kendüye ibkã ve mukarrer olınup vardukda Âstâne tarafından yedümde mücerred berâtum var diyü dahl eyledüğin bildürüp elinde olan Mâliyye berâtı mûcebince zabt itdürilüp Âstâne berâtı ile müdâhale olınmamak bâbında emr-i şerîf recâ itmeğin kaydı ve berâtı mûcebince zabt itdürilüp âhardan müdâhale olınmaya diyü emr-i şerîf virilmişdür.

Fî evâhir-i N sene [1]106 [5-14 Mayıs 1695]

20/225/967 İstanbul'da, Rum Mehmet Paşa vakfı mütevellisi ve kendisinden alacağını talep eden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Alî gelüp İstanbul sâkinlerinden Rûm Mehmed Paşa vakfı mütevellîsi Ahmed Efendi dimeğle ma‘rûf kimesne zimmetinde hukúk-ı sahîhadan hüccet-i şer‘iyye mûcebince üç yüz elli guruş hakkı taleb eyledükde on bin akçesin virüp bâkïsi zimmetinde kalmağla şer‘le görilmek yazılmışdur.

Fî evâhir-i N sene [1]106 [5-14 Mayıs 1695]

20/225/971 Kudüs'de, manastır vakfı mütevellisi rahip ve miras bırakanlarının usulüne uygun olarak vakfettikleri bir miktar para ile birkaç evi terekeye dahil etmeye çalışan gayrimüslimler arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul ve (boş) ve (boş) kãdîlarına:

Kuds-i şerîfde vâkı‘ (boş) manastır vakfınun mütevellîsi (boş) nâm râhib gelüp (boş) ve (boş) ve (boş) ve (boş) nâm zimmîler hâl-i hayâtında tescîl-i şer‘î ve teslîm ile’l-mütevellî birle mâllarından ma‘lûmetü’l-aded bir mikdâr akçe ile birkaç bâb menzil vakf ve ba‘dehû mürd olmalarıyla hâlâ taht-ı kazânızda sâkin vârisleri (boş) ve (boş) ve dahi ba‘zıları mûrisimizün vakf eyledüğin tutmayup ol akçe ve menzil alup mîrâsa idhâl iderüz diyü hilâf-ı şer‘ te‘allül itmeleriyle fetvâ-yı şerîfe mûcebince hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i N sene [1]106 [5-14 Mayıs 1695]

20/227/982 İstanbul'da, Sultan Mehmet , Ayasofya ve Haremeyn evkaflarına ait arsa üzerine miras bırakanının mülk olarak ihdas ettiği binayı, onun vefatından sonra talep eden kadın ve vakıfların mütevellileri arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Sâkine nâm hâtûn gelüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ merhûm Sultân Mehmed Hân ve Ayasofya ve Haremeyn-i şerîfeyn evkãflarından olan arsa üzerine mûrisi Bostânî Hâcı Mustafâ nâm kimesne kendi mâlıyla nefsiyçün ihdâs eyledüği binâ ba‘de vefâtihî buna intikãl itmişiken evkãf-ı merkúmûn mütevellîleri binâ-i mezbûrı taraf-ı vakfdan zabt iderüz diyü hilâf-ı şer‘ te‘addî itmeğle şeyhülislâm fetvâsı mûcebince men‘ u def‘ olınup şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i N sene [1]106 [5-14 Mayıs 1695]

20/236/1021 Üsküdar'da, Şeyh Selami Efendi câmi‘ evkafına ait mahallelerde oturan gayrimüslimlerden bakire kızlarını evlendirdikleri zaman yirmi beş akçeden fazla nikah resmi alınmamasına, ayrıca ölen gayrimüslimlerin defni için izin namına akçe talep edilmemesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve Üsküdar kãdîsına hüküm ki:

Medîne-i Üsküdar'da vâkı‘ Şeyh Selâmî Efendi câmi‘-i şerîfi evkãfınun mütevellîsi sulehâdan Şeyh Osmân ile câmi‘-i şerîfün evkãfından olan mahallâtda sâkin kefere tâifesi gelüp tâife-i mezbûrdan biri bikr kızın ere virdükde resm-i enkiha kãnûn üzre yiğirmi beş akçe iken sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin tarafundan resm-i enkiha nâmına ziyâde mutâlebesiyle te‘addî olınduğından mâ‘adâ bir zimmî mürd oldukda mürdelerin defn içün izin nâmına akçe taleb olınmağla fukarâya te‘addî olınduğın bildürüp men‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin hilâf-ı şer‘ te‘addî olınmamak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i L sene [1]106 [4-12 Haziran 1695]

RAS19-20VF08
RAS20-23VF09

20/245/1062 İstanbul'da, Sultan Bayezit evkafına ait Edirnekapısı haricindeki kefere mezarlarına bitişik tasarrufundaki arsaya mütevelli izniyle ölüsünü defnetmek isteyen gayrimüslim şahsa mani olunmamasına dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Mahmiyye-i İstanbul'da sâkinlerinden Markoy nâm zimmî gelüp merhûm Sultân Bâyezîd Hân tâbe serâhu evkãfından mahmiyye-i mezbûre kurbında Edirnekapusı hâricinde vakf-ı mezbûr mütevellîsi temessüki mûcebince tasarrufında olup kefere makãbirine muttasıl arsaya izn-i mütevellî ile meyyitin defn eylemek murâd eyledükde ba‘zı kimesneler mâni‘ olduğın ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe olduğın bildürüp kimesne mâni‘ olmamak içün yazılmışdur.

[Fî] evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]

20/246/1053(?) İstanbul'da, Atmeydanı yakınında Uzun Şüca mahallesinde mutasarrıf olduğu vakıf evin içindekileri çıkarıp kendisi oturmak isteyen ulemadan Mehmet ve halen bu evde oturanlar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Ulemâdan Mehmed bin Mehmed zîde ilmuhû gelüp İstanbul'da Atmeydânı kurbında Uzun Şücâ‘ mahallesinde hüccet-i şer‘iyye ile mutasarrıf olduğı ulemâya süknâsı meşrûta vakf menzilün içinde sâkin olanları ihrâc ve kendüsi sâkin olmak istedükde mezbûrlar te‘allül itdüklerin bildürüp mezbûrlar menzil-i merkúmdan ihrâc olınmak bâbında şer‘le görilmek üzre yazılmışdur.

Fî evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]

20/248/1074 Haremeyn vakfı alacaklarını tahsile görevli kişi ve bunun vekilinin teslim ettiği vakıf parayı alıp İstanbul'a getiren Ali Dayı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Dergâh-ı mu‘allâm bevvâblarından Hâcı Hüseyin gelüp (boş) tarafından vâkı‘ Haremeynü’ş-şerîfeyn mâlından(?) bin yüz (boş) senesinde bunun cem‘ ve tahsîle mübâşir ta‘yîn olınmağla mâl-ı vakfdan bir mikdârın tahsîl ve dört senelik bekãsın yine bu temessükle(?) Vatan beği(?) Mehmed Beğ'e sipâriş itmeğle mûmâ ileyh Mehmed Beğ dahi yirlü yirinden cem‘ u tahsîl idüp meblağ-ı merkúmı yiğirmi bin guruşluk olmak üzre dayısı olan Alî Dayı alup İstanbul'a getürdiğin bildürüp şer‘le müteveccih olan mâl-ı vakf alıvirilmek bâbında şer‘le hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]

20/256/1105 İstanbul'da, Yedikule yakınında Debbağ Hacı Hamza evkafının yeni ve eski mütevellisi arasındaki vakıf malına ilişkin ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Abdullâh gelüp İstanbul'da vâkı‘ Yedikulle kurbında müteveffâ Debbâğ Hâcı Hamza evkãfınun mütevellîsi olup vakf-ı mezbûra bundan akdem mütevellîsi⁴⁸ olan mahmiyye-i mezbûre sâkinlerinden doksan dört cemâ‘atün imâmı Debbâğ Mehmed nâm kimesne mâl-ı vakfı ekl eyledüğinden mâ‘adâ imâmete meşrûta eve seksen bin akçe harc itdüm diyü ve mukaddemâ muhâsebemi gördüm diyü te‘allül eyledüğin ve tarafından (boş) nâm kimesneyi vekîl eyledüğin bildürüp şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

[Fî] evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]

20/261/1130 İstanbul'da, Mercan çarşısında arsası Hatice Sultan vakfına ait, binası mülk olan dükkana mutasarrıf iken ölen kadından oğullarına, oğullarının vefatıyla da bina kendisine intikal eden şahıs ve arsasını mütevellisinden satın aldığı iddiasıyla burayı zapteden kişi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãm paşaya ve kãdîsına hüküm ki:

Abbâs gelüp mahrûse-i İstanbul'da Mercân çârşûsında arsası merhûme Hadîce Sultân vakfından binâsı mülk dükkâna zevcesi Ümmühânî nâm hâtûn mutasarrıfe iken harîkde muhterik olmağla mezbûre hâtûn ol vakf arsa üzerine izn-i mütevellî ve kendü mâlıyla nefsiyçün binâ ihdâs ve ol binâya mülkiyyet üzre mutasarrıfe iken müteveffiye oldukda ol binâ oğullarına intikãl idüp ba‘dehû bin yüz (boş) senesinde oğulları dahi fevt olup ol binâ şer‘le buna intikãl itmişiken bu diyâr-ı âharda bulınmağla (boş) nâm kimesne zabt idüp hâlâ gelüp binâ-yı merkúmı taleb eyledükde vaz‘u’l-yed iden(?) mezkûr arsayı mütevellîsinden iştirâ eyledüm diyü nizâ‘ idüp ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâsı olduğın bildürüp mûcebince şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hüküm recâ eyledüği ecilden şer‘le görile diyü yazılmışdur.

Fî evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]

20/262/1135 İstanbul'da ilk düşen mahlul imamlığın yoksul ve geçimliğe zarureti olan sulehadan Şeyh Mehmet'e verilmesine dair hüküm.

belgesi bulunamadı.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Sulehâdan Şeyh Mehmed gelüp mezbûr fakîrü’l-hâl olup vech-i ma‘âşa zarûreti olmağla mahrûse-i mezbûrede ibtidâ düşen mahlûl imâmet kendüye virilmek içün sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin ibtidâ düşen mahlûlî mûmâ ileyh içün arz itmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]
20/263/1137 İstanbul'da, Fatih Sultan Mehmet evkafına ait köylerin özel korularından odunla ağaç kesildiğini bildiren Terkos ve çevresi mukataası köyleri zabiti, ve bu işi işleyen mandıracı taifesi arasındaki ihtilafın çözülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve sadr-ı a‘zam nezâretinde olan müfettiş-i evkãf vekîline hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ merhûm Ebu’l-feth Sultân Mehmed Hân evkãfı mukãta‘âtı karyelerinden Terkos ve tevâbi‘i mukãta‘ası karyelerinün zâbiti el-Hâcc İbrâhîm gelüp evkãf-ı mezbûrun defterde mukayyed Terkos ve (boş) ve (boş) nâm karyelerinün mümtâz ve mu‘ayyen hudûdı dâhilinde vâkı‘ mahsûs korılarda âharun alâkası yoğiken mandıracı tâifesi âhardan kimesnelerün beş guruşların alup vakfun mahsûs korılarından odun vesâir eşcârın kat‘ itdürdüp kadîme muhâlif dahl eyledüğin bildürüp bîgaraz müslimânlardan tefahhus ve suâl olınup vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]