Galata'da, Haseki Sultan evkafına ait evin, burada mektep ve çeşme yapmak isteyen Gümrük emini Hasan'ın mülk evi ile istibdaline dair hüküm


/42/182 Eyüp'te, kendisine Kasım Paşa tevliyeti ruus-ı hümâyûn ile verilen fakat kaydı İstanbul'da olan şahsa kimsenin müdahale etmemesine dair hüküm



Yüklə 2,53 Mb.
səhifə17/34
tarix27.12.2018
ölçüsü2,53 Mb.
#87563
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   34
20/42/182 Eyüp'te, kendisine Kasım Paşa tevliyeti ruus-ı hümâyûn ile verilen fakat kaydı İstanbul'da olan şahsa kimsenin müdahale etmemesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına hüküm ki:

Kamış Mehmed Ağazâde Mustafâ zîde kadruhû gelüp medîne-i Eyyûb'da vâkı‘ Kãsım Paşa tevliyeti ruûs-ı hümâyûnum ile kendüye tevcîh olınup lâkin kaydı Âstâne-i sa‘âdetümde olmağla mütevellî-i sâbık Mahmûd ve âhardan ba‘zı kimesneler müdâhale idüp gadr itmeleriyle tevliyet-i mezbûr derkenâr ve müdâhale olınmamak bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre derkenâr ve müdâhale olınmamak üzre yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/47/203 Safiye Sultan evkafına ait Lâleliçeşme yakınında Ahmet Ağa mahallesinde mutasarrıf olduğu evin belgesini yitiren şahsa yeniden belge verilmesine dair hüküm.

İstanbul'da müfettiş-i evkãf vekîline ve Safiyye Sultân evkãfı mütevellîsine hüküm ki:

Seyyid Abdullâh gelüp bu vakf-ı merkúme akãrâtından Lâleliçeşme kurbında Ahmed Ağa mahallesinde vâkı‘ senede yüz yiğirmi akçe mukãta‘alu bin yüz yetmiş senesinden berü mütevellî temessüki ve taraf-ı şer‘den virilen hüccet-i şer‘iyye ile mutasarrıf olduğı ma‘lûmu’l-hudûd menzilinün temessükin zâyi‘ itmeğle menzil-i mezbûra minvâl-i meşrûh üzre mutasarrıf olup âharun alâkası ve medhali yoğise yedinde olan hüccet-i şer‘iyyesi mûcebince defter-i vakfdan merkúmun yedine zâyi‘den müceddeden temessük virilüp icrâ-yı hakk olınmak üzre Dâru’s-sa‘âde ağası tarafından mühürlü mektûb virilmeğle mûcebince yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/48/206 Eyüp'te, Cezeri Kasım Paşa mahallesinde ev satın alan şahsın elinde bu evin aslında sırf mülk olduğuna ilişkin hücceti varsa, vakıf tarafından incitilmemesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãm paşaya ve Hâslar monlâsına hüküm ki:

El-Hâcc Mehmed Çâvûş zîde kadruhû gelüp Eyyûb-i Ensârî mahallâtından Cezerî Kãsım Paşa mahallesinde hüccet-i şer‘iyye ile mülk-i müşterâsı olan binâsı ve arsası mülk ma‘lûmetü’l-hudûd menziline bundan mukaddem mutasarrıf olanlar mülkiyyet üzre hüccet-i şer‘iyye ile mutasarrıf olup vakfun bir dürlü alâkası yoğiken Eyyûb-i Ensârî evkãfı mütevellîsi olan Mehmed ta‘mîr içün senün menziline mukãta‘a-i zemîn kayd iderüm diyü hilâf-ı şer‘-i şerîf te‘addî eyledüğin bildürüp hüküm recâ itmeğin şer‘le görilüp aslında sırf mülk olduğına yedinde hüccet-i şer‘iyyesi var ise hilâf-ı şer‘ vakf tarafından rencîde olınmamak içün.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/49/212 Eski nakibüleşraf olan Seyit Mehmet el-Gazi ile kardeşi kadılardan Seyit Ahmet el-Gazi'nin Üsküdar'a bağlı Geliviran(?) nahiyesinde mütevellisi oldukları atalarının Haremeyne vakfettiği Hungara(?) köyü defterde kayıtlı serbest olup müdahale olunmamasına dair hüküm.

Üsküdar monlâsına hüküm ki:

Sâbıkã nakïbü’l-eşrâf olan mevlânâ Seyyid Mehmed el-Gãzî edâma’llâhu te‘âlâ iclâlehû ile akzâ kuzâti’l-müslimîn karındaşı Seyyid Ahmed el-Gãzî zîdet fazâiluhû gelüp kazâ-i mezbûr muzâfâtından Geliviran(?) nâhiyesinde vâkı‘ meşrûtiyyet üzre mütevellîsi oldukları cedlerinün Haremeyn-i şerîfeyne vakf eyledüği Hungara(?) nâm karyesi defterde mukayyed serbest olup dahl olınmak îcâb itmez iken rüsûm-ı serbestiyyet mîrmîrân taraflarından dahl itmeleriyle kãnûn üzre serbest hüküm yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/52/225 Galata'da, Cihangir câmi‘ civarındaki Sultan Süleyman vakfına ait ev ile bahçe arsasının icâreteyn usulü ile kiracısı ve bunun mutasarrıf olduğu eve ışık gelecek mahalden bir miktar yere miras hissesi olduğu iddiasıyla müdahale eden kadın ile damadı arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve müfettiş olan mevlânâ (boş) hüküm ki:

Osmân zîde kadruhû gelüp medîne-i Galata kazâsında Cihângîr câmi‘-i şerîfi civârında vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Sultân Süleymân Hân tâbe serâhunun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed akãrâtından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıf olduğı ma‘lûmetü’l-hudûd menzil ile bâğçe arsasında âharun alâkası yoğiken mahmiyye-i mezbûre sâkinlerinden olup zikr olınan menzil ve bâğçe yirine mukaddemâ mutasarrıfiken fevt olan Mehmed nâm kimesnenün büyük vâlidesi Rukıyye nâm hâtûn müteveffâ-yı mezbûrun muhallefâtından südüs hisse hakkum olmağla zikr olınan bâğçe arsasından alurum diyü bunun mutasarrıf olduğı menziline ziyâ gelecek mahallden bir mikdâr yire müdâhale eylemeğle bundan akdem evkãf-ı mezbûre mütevellîsi ile ma‘an murâfa‘a-i şer‘ oldukda iddi‘â eyledüği mahall evkãf-ı merkúmenün vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed akãrâtından olduğı sâbit olup men‘ olınmışiken mütevellî-i vakf azl olınmağla mezbûre hâtûn şirrete sâlike olup tarafından dâmâdı Burma Ömer nâm kimesne bilâ izn-i mütevellî zikr olınan vakf arsayı fuzûlî zabt ve tahta havlı çeküp ve bunun haremine nâzır kapu ihdâs ve menziline ziyâ gelecek mahalli tahta perde ile kapadup gadr eyledüğin bildürüp evkãf-ı mezbûre mütevellîsi ve hâssa mi‘mâr ma‘rifetiyle şer‘le görilüp zarar-ı şer‘îsi men‘ ve fuzûlî zabt olınan arsası alıvirilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin şer‘le ahvâllerin görüp icrâ-yı hakk olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/54/233 Mısır'da sakine Züleyha Hanım'ın mutasarrıf olduğu Hasan Paşa ve Kasım Paşa evkaflarının mütevelli vekili ve bunun üzerinde vakıf malı kaldığını iddia eden şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve Galata kãdîsına hüküm:

Beşiktaş sâkinlerinden (boş) nâm kimesne gelüp bundan akdem bu Mısır'da sâkine Züleyha Hânım'un meşrûtiyyet üzre mutasarrıf oldığı müteveffâ Hasan Paşa ve Kãsım Paşa evkãflarınun mütevellî vekîli olup ma‘rifet-i şer‘le muhâsebesin görüp zimmetinde mâl-ı vakfdan bir akçe kalmış değil iken Süleymân Efendi dimeğle ma‘rûf kimesne vakf-ı mezbûr ile istîfâ da‘vâm olmağla dedesinün zimmetinde mâl-ı vakf vardur diyü da‘vâ ve defe‘âtile murâfa‘a-i şer‘ olup görildükde müdde‘âsın vech-i şer‘î üzre beyâna kãdire olmamağla bîvech mu‘ârazadan men‘ birle cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilüp kat‘-ı nizâ‘ ve fasl-ı husûmet olınmışiken tekrâr hüccete muğãyir nizâ‘dan hâlî olmaduğın ve şeyhülislâmdan fetvâsı olduğın bildürüp mûcebince amel ve men‘ olınmak içün hüküm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin yedünde ma‘mûlün bih senedlerine nazar olınup şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olına diyü yazılmışdur.

[Fî] evâhir-i Ş sene [1]106 [6-14 Nisan 1695]



20/55/237 Beşiktaş'ta, Sinan Paşa mahallesinde Sultan Bayezit evkafına ait arsası mukataalı, binası mülk yalıya tasarruf edenlerin yalılarının dolma arsasına, ığrıpçı taifesinin kazık kakıp ağ asmak ve kayık bağlamaktan men olunmasına dair evvelki emrin yenilenmesine dair hüküm.

Galata kãdîsına ve bostâncıbaşı[ya] hüküm ki:

Müteveffâ Ca‘fer Kapudân'un oğulları Abdullâh ve Mehmed nâm karındaşlar gelüp Bekiştaş'da44 Sinân Paşa mahallesinde vâkı‘ ceddüm merhûm ve mağfûrun leh Sultân Bâyezîd Hân evkãfından arsası mukãta‘alı binâsı mülk mutasarrıf oldukları yalılarınun sâhil-i deryâsında olan dolma arsası leb-i deryâda olan kazıklarına ığrıbcı tâifesi kayıkların bağlayup harâb eyledüklerinden gayri arsasına çıkup yalılarınun dîvârına kazık kakup te‘addî itmeğle kãdîasker-i sâbık zemânında fermân ile mahall-i nizâ‘un üzerine varılup Balıkcıbaşı Mustafâ ığrıb ashâbından Mehmed Kapudân ve oğulları Abdullâh ve İbrâhîm ve dâmâdı Mehmed ve mütevellî vekîli câbî Mustafâ ve mahalle-i mezbûre ahâlîsi muvâcehelerinde keşf olındukda tâife-i mezbûre mahall-i mezkûrda ığrıb çekmeleriyle vehn getürüp zikr olınan kazıklar salınup dolma arsa harâb ve inhizâma müşrif olduğı mu‘âyene olınduğından mâ‘adâ zarar olduğın müslimîn haber virmeleriyle ığrıbcı tâifesi zikr olınan kazıklarına kayıkların bağlamakdan ve arsalarına çıkup yalılarınun dîvârlarına kazık kakup ağ asmakdan men‘ birle hüccet-i şer‘iyye virilmeğle vech-i meşrûh üzre dîvârlarına kazık bağlamakdan men‘ olınup ammâ deryâda ığrıb çeküp sayd-ı mâhî itmekden men‘ olınmaya diyü ammim Sultân Ahmed Hân tâbe serâhu zemânında emr-i şerîf virilmeğle hilâfına emr-i âhar sâdır olmış değil ise vech-i meşrûh üzre amel olına diyü müceddeden yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/58/248 İstanbul'da ve Üsküdar'da Rüstem Paşa ve Mihrimah Sultan evkaflarının tevliyeti erkek ve nezâreti kadın evladına şart olunduğundan taraflar arasındaki ihtilafın buna göre görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına ve müfettiş-i evkãf vekîline hüküm ki:

Mustafâ zîde kadruhû gelüp İstanbul'da ve Üsküdar'da vâkı‘ müteveffâ Rüstem Paşa ve merhûm ve mağfûrun lehâ Mihrimâh Sultân evkãflarınun tevliyeti evlâd-ı zükûrına ve nezâreti evlâd-ı inâsına şart ve ta‘yîn olınduğı vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olmağla bunun babası Ahmed evlâd-ı inâsdan olmağın nezâret-i merkúma mutasarrıfiken fevt oldukda nevbet-i tasarruf buna intikãl eyleyüp lâkin ol mahallde bu Sarây-ı âmiremde olmağla nezâret-i merkúmı Âyişe Hânım üzerine berât itdürüp zabt itmeğle hilâf-ı şart-ı vâkıf te‘addî ve buna küllî gadr olınduğın bildürüp hüküm recâ itmeğin Küçük evkãf muhâsebesi defterlerine nazar olındukda mezbûre Âyişe Hânım Mihrimâh Sultân evlâdından olup ceddesi müşârun ileyhâ Mihrimâh Sultân'dan sonra evkãfınun tevliyet ve nezâreti kerîmesi Âyişe Sultân'da olup ba‘dehû tevliyeti oğlı Mehmed Paşa'da ve nezâreti kerîmeleri Safiyye Sultân'da olup ânlardan sonra tevliyet-i mezbûre babası Süleymân Beğ'de ve nezâreti vâlidesi Hadîce Hânım'da olup bu âna değin vakf-ı mezbûrun nezâreti evlâd-ı vâkıfdan inâsda olup ve hâlâ mütevellî olan Ahmed'ün dahi rüşd [ü] sedâdı olmayup hâsıl-ı vakfı isrâf u itlâf ve mukãta‘âtın vakti hulûlinden bir iki sene mukaddem fürûht ve izâ‘at ve vakf-ı mezbûra gadri olmağın kadîmden olıgeldüği minvâl üzre vakf-ı mezbûre nezâreti bin yüz bir senesi Cemâziyye’l-âhire'sinün on beşinci güninden mezbûre Âyişe Hânım'a tevcîh olınup üzerinde olduğı mastûr u mukayyed bulınmağın sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsın huzûr-ı şer‘a getürüp şart-ı vâkıf üzre ahvâllerin şer‘le görüp sıhhati üzre der-i devlet-medârıma i‘lâm eylemeniz içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene [1]106 [27 Mart-5 Nisan 1695]



20/59/253 İstanbul'da, Elvânzâde câmi‘ mütevellisi ve Üsküplü Ali Ağa'nın bu câmi‘ vakfettiği akçe ile Daye Hatun mahallesindeki evi haksız yere zapteden şahıs arasındaki ihtilafın "Âstâne"de görülmesine dair hüküm.

İstanbul'da müfettiş-i evkãf vekîline hüküm ki:

Sarây-ı cedîd ağası nezâretinde olan evkãfdan İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Elvânzâde câmi‘i vakfınun berât ile mütevellîsi olan Mustafâ gelüp câmi‘-i mezbûrı müceddeden binâ ve vaz‘-ı minber iden müteveffâ Üskübî Alî Ağa (boş) nâm sâhibü’l-hayrun câmi‘-i merkúma vakf eyledüği yüz altmış bin akçe ile Dâye Hâtûn mahallesinde vâkı‘ vakf menzili müteveffâ-yı merkúmun karındaşı oğlı Mehmed nâm kimesne meblağ-ı merkúmı fuzûlî ahz ve itlâf ve menzili dahi zabt ve harâb itmeğle vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsı mûcebince vakfiçün taleb eyledükde mücerred virmemek içün da‘vâm rikâb-ı hümâyûnda görilmek üzre yedümde emrüm vardur diyü te‘allül idüp vakfa küllî gadr eyledüğin bildürüp nâzır-ı vakf ma‘rifetiyle şer‘le görilüp zimmetinde olan mâl-ı vakf ve menzil-i merkúm vakfiçün alıvirilmek bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin Âstâne-i sa‘âdetümde murâfa‘a olınup icrâ-yı hakk olına diyü yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]106 [6-14 Nisan 1695]



20/62/265 İstanbul'da, Çıkrıkçı Kemal mahallesindeki mutasarrıf olduğu mülk evi vakf ve süknasını evladına ve evladının evladına eşit olarak şarteden Bodur Süleyman'ın oğlu ve kızı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve monlâsına hüküm ki:

Mehmed gelüp bundan akdem bunun babası Bodur Süleymân mahrûse-i İstanbul'da Çıkrıkçı Kemâl mahallesinde vâkı‘ ma‘lûmu’l-hudûd mutasarrıf olduğı mülk menzili tescîl-i şer‘î ve teslîm ile’l-mütevellî birle vakf ve süknâsını evlâdınun zükûr ve inâsına ve evlâd-ı evlâdına batnen ba‘de batnin ve ba‘de’l-inkırâz utekãsına ve evlâdlarına ve ba‘de’l-inkırâz akribâlarına ve ba‘dehû huddâmlarına ale’s-seviyye şart idüp vech-i meşrûh üzre vakfiyyeti vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olup bundan akdem bu sağïr iken kebîre kız karındaşı Afîfe nâm hâtûn zevci Hâcı İbrâhîm ile yekdil ve akribâsı dîğer el-Hâcc İbrâhîm nâm kimesneyi hîle içün buna vasî nasb ve menzil-i mezbûrı tefrîk ve ba‘zı yirlerin ve keraste ve demirlerin fürûht ve havlısınun nısfından ziyâdesin zabt idüp gadr itmeğle şer‘le görile diyü hüküm yazılmışdur buyurdum ki.

[Fî] evâhir-i Ş sene [1]106 [6-14 Nisan 1695]



20/65/275 Hacı Hüseyin'in nükud vakfının tevliyetinin Hacı Mehmet'e zaptettirilmesine, kimin üzerinde bulunursa bulunsun vakıf parasının tahsil edilmesine, vakıf mallarına bir yolla ayrı ayrı mütevelli olan Abdülfettah ve Musa'nın müdahalesinin önlenmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına hüküm:

El-Hâcc Mehmed gelüp babası el-Hâcc Hüseyin nükúd-ı mevkûfesinün tevliyetin karındaşları Ahmed ve Alî'ye vakf [ve] şart itmeğle meşrûtiyyet üzre mutasarrıflar iken fevt olduklarında âhardan Mûsâ nâm kimesne dahl itmeğle şeyhülislâm işâretiyle fetvâ-yı şerîfe mûcebince Seyyid Abdülfettâh nâm kimesneye meşrûta ve âhar vakf olmak üzre virilüp kendüye gadr olınmağla mezbûr Abdülfettâh'un kaydı ref‘ ve yedinde olan fetvâ-yı şerîfe ve berâtı mûcebince bir vakf olmak üzre mezbûrun te‘addîsi men‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin Hazîne-i âmiremde mahfûz olan Küçük evkãf muhâsebesi defterlerine nazar olındukda Şeyh Abdülfettâh İstanbul'da vâkı‘ Hâcı Hüseyin vakfından dersiyyeye mutasarrıf olan Ahmed mahlûlinden ders-i âmm ve Alî mahlûlinden vâ‘iz olup lâkin vakf-ı mezbûrun tevliyeti ders-i âmm ve vâ‘ize meşrûta olmağla kendüne tevcîh olınmak recâ itmeğle şeyhülislâm işâreti mûcebince vazîfe-i mu‘ayyene ile tevliyet-i mezbûr ders-i âmm ve vâ‘ize meşrûtiyyet üzre bin yüz beş Zi’l-ka‘de'sinün dokuzuncı güninden tevcîh ve müceddeden kayd olınup ve tarîk-ı hacc-ı şerîfde fevt olan Hâcı Hüseyin nâm sâhibü’l-hayrun tarîk-ı haccda sülüs mâlı dört bin guruşı vücûh-ı hayrâta vakf eyledüği meblağ-ı merkúmı Destârî Ahmed karz idüp ol dahi Medîne-i münevverede fevt oldukda metrûkâtından iki bin guruş tahsîl olınup tevliyeti kimesneye şart olınmamağla Mekteb hocası Mûsâ bir tarîkile hüccetlerin alup müfettiş-i evkãfa virüp mâl-ı vakf yedinde zâyi‘ olmağla yedinde olan fetvâ-yı şerîfe mûcebince veled-i sulbîsi(?) mezbûr el-Hâcc Mehmed'e şeyhülislâm işâretiyle bin yüz altı Muharrem'inün yiğirmi üçünci güninde tevcîh ve müceddeden kayd olınup mâliyyeleri(?) birbirlerine muğãyir olmağla başka başka vakf olmak üzre kayd olındığı derkenâr olındukda derkenârı mûcebince zabt itdürilüp yedinde olan senedleri tahsîl ve mâl-ı vakf her kimün zimmetinde ise şer‘le alıvirilüp ba‘de’l-yevm mezbûr Abdülfettâh'un ve Mûsâ'nun te‘addîsi men‘ olınup birbirlerine dahl olınmaya diyü Mâliyye tarafından emr-i şerîf virilmeğle Mâliyye tarafından virilen emr-i şerîf mûcebince amel olına diyü yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]106 [6-14 Nisan 1695]



20/76/312 İstanbul'da, Yenikapı haricindeki Mevlevihane evkafı mütevellisi ve üzerinde vakıf parası ortaya çıkan eski mütevelli arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.

Âstâne'de askerî kassâmına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da Yenikapu hâricinde vâkı‘ Mevlevîhâne evkãfınun mütevellîsi olan Dervîş Mustafâ gelüp mahrûse-i mezbûrede sâkin Dervîş Mehmed nâm kimesne mukaddemâ vakf-ı merkúma on bir sene mütevellî olmağla sene-i mezbûreden berü muhâsebesi görilmeyüp mâl-ı vakfı ekl ü bel‘ ve zâyi‘ itmeğle bundan akdem arz ve mahzar mûcebince şer‘le muhâsebesi görilmek içün emr-i şerîf virilüp Haremeyn müfettişi vekîli huzûrında şer‘le muhâsebesi görildükde zimmetinde beş kîse akçeden mütecâviz mâl-ı vakf zuhûr itmişiken mezbûr Dervîş Mehmed râzî olmayup mâl-ı vakf zimmetinde kalduğın bildürüp şer‘le muhâsebesi görilüp mâl-ı vakf şer‘le tahsîl olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ ve sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin husûs-ı mezbûrı şer‘le görmek bâbında bi’l-fi‘l Rûmili kãdîaskerüm olan mevlânâ Mustafâ edâma’llâhu te‘âlâ fezâilehû i‘lâm itmeğle vech-i meşrûh üzre şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]106 [6-14 Nisan 1695]



20/76/314 Şehit Mehmet Paşa evkafına ait Payas cabiliğini zaptedip üzerine vakıf malını geçiren şahsın çavuş marifetiyle Divan -ı Edirne'ye ihzarına dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına hüküm ki:

İbrâhîm Hânzâde Alî gelüp mütevellîsi olduğı Şehîd Mehmed Paşa evkãfından Payas cibâyetin bin yüz beş senesinde zabt iden İbrâhîm nâm kimesne zimmetinde on beş kîse akçe mâl-ı vakf olup Edirne'de vekîli ile murâfa‘a olduklarında İstanbul'da görilmek üzre havâle ve emr-i şerîf virilüp çâvûş ta‘yîn olınup hasmı mezbûr teslîm olmışiken Şeyhzâde Abdî ve karındaşı İbrâhîm nefsine ve mâlına kefîl olup hasmı mezbûrı çâvûşun elinden alup vekîli ve çâvûş yiğirmi günden mütecâviz İstanbul'da meks idüp(?) mezbûr İbrâhîm zuhûr itmeğle ta‘yîn olınan çâvûş ma‘rifetiyle Dîvân-ı Edirne'ye kayd [ü] bend ile ihzâriçün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]106 [6-14 Nisan 1695]



20/90/369 İstanbul'da, Molla Şemseddin Gürânî câmi‘, mescidi vesair evkafı mütevellisi ve vakıf malını telef eden, ayrıca mürtezikaya zulmeden eski mütevelli arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.

Mahrûse-i İstanbul'da müfettiş-i evkãf vekîli olan mevlânâ (boş) zîde ilmuhûya hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Monlâ Şemseddîn el-Gürânî câmi‘-i şerîfi ve mescid vesâir evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Seyyid Mehmed zîde kadruhû gelüp mahrûse-i mezbûrda sâkin bundan akdem mütevellî vekîli olan Receb nâm kimesne mâl-ı vakfı ekl ü bel‘ ve zâyi‘ ve telef eyledüğinden mâ‘adâ mürtezikaya ve mâl-ı vakfa küllî gadr u te‘addî eyledüğin bildürüp şer‘le muhâsebesi görilüp zimmetinde müteveccih olan mâl-ı vakf şer‘le tahsîl olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene 1106 [6-14 Nisan 1695]


20/90/371 İstanbul'da, Sultan Bayezit evkafı mütevellisi ve vakıf malını telef eden iki eski vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına [ve] şeyhülislâm nezâretinde olan evkãf müfettişine hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Sultân Bâyezîd Hân tâbe serâhu evkãfınun bi’l-fi‘l mütevellîsi olan kıdvetü’l-ulemâi’l-muhakkıkïn mevlânâ Yûsuf zîde ilmuhû Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp vakf-ı mezbûrun bundan akdem mütevellîleri olan el-Hâcc Mehmed ve Mustafâ nâm kimesnelerün zemânında(?) mâl-ı vakfı ekl ü izâ‘at idüp gadr eyledüklerini bildürüp mezbûrlarun muhâsebeleri görilüp zimmetlerinde zuhûr iden mâl-ı vakf tahsîl olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene 1106 [6-14 Nisan 1695]



20/91/375 Sadrazam Mustafa Paşa'nın azatlılarından olarak müteveffanın İncesu kazasında olan evkafının birkaç yıldan beri mütevelli kãimmakãmı olduğunu ve vakfa malından sarfettiğini söyleyen şahsın söylediği gerçek ise verilmeyen kãimmakãmlık temessükünün mütevelliden alınmasına dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına hüküm ki:

Ya‘kúb zîde kadruhû gelüp mezkûr vezîr-i a‘zam-ı sâbık müteveffâ Mustafâ Paşa'nun utekãsından olup müteveffâ-yı mezbûrun İncesu kazâsında olan evkãfınun birkaç seneden berü mütevellî kãimmakãmı olmağla umûr-ı vakfı istikãmet üzre görüp vakfun umûrına mâlından yedi yüz guruşdan mütecâviz akçe sarf idüp küllî zararı var iken bin yüz altı senesinün kãimmakãmlık temessüki henüz kendüye virilmeyüp gadr olınduğın bildürüp ol bâbda hüküm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin mezkûr utekãdan olup ve vakfdan zarar eyledüği vâkı‘ ise umûr-ı tevliyeti şart-ı vâkıf üzre icrâ itmek şartıyla kãimmakãmlık temessüki mütevellîsi Mahmûd Çâvûş'dan alıvirilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]106 [6-14 Nisan 1695]



20/99/414 İstanbul'da, İbrahim Paşa sarayı evkafı mütevellisi ve vakfa olan borcunu ödemeyen İstanbul'da sakin Rum patriki arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve şeyhülislâm müfettişi vekîline hüküm:

İstanbul'da İbrâhîm Paşa sarâyı evkãfı mütevellîsi gelüp İstanbul'da sâkin Rûm patrik zimmetinde hüccet-i şer‘iyye ile (boş) guruş mâl-ı vakf olup vakfiçün taleb eyledükde edâda te‘allül üzre olup vakf-ı mezbûra küllî gadr eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp alıvirilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görilmek emrüm olmışdur diyü yazılmışdur.

Fî evâhir-i Şa‘bân sene [1]106 [6-14 Nisan 1695]



20/110/465 İstanbul'da, Katip Şemseddin mahallesindeki Raziye Hatun evkafına ait mutasarrıf olduğu odaları yanan şahıs ve bunları vakfın kudreti olmasına rağmen yapmayan mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

El-Hâcc Mehmed (silik) gelüp İstanbul'da Kâtib Şemseddîn mahallesinde vâkı‘ Râziye Hâtûn evkãfından icâre-i mu‘accele ve müeccelelü mutasarrıf olduğı üç ocak oda bi emri’llâhi te‘âlâ harîkde muhterik olup vâkıf-ı mezbûre evkãfı akãrâtınun ana dîvârları cânib-i vakfdan yapılmak üzre vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında şart ve ta‘yîn eyleyüp vakfda müsâ‘ade var iken vakf-ı merkúm mütevellîsi te‘allül ü nizâ‘ eyledüğin bildürüp icrâ-yı hakk olınmak üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i Ra sene [1]106 [20-29 Ekim 1694]



20/123/524(?) Galata'da, Bereketzade mahallesindeki Süleyman evkafına ait icâreteynli mahzenin mutasarrıfı olup ancak belgesi yanmış bulunan kimse ve defterde belgesinin kaydı olmadığı gerekçesiyle bu mahzeni başkasınına kiralamak isteyen vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Dimitraşko nâm [zimmî] gelüp Galata'da Berekâtzâde mahallesinde vâkı‘ Süleymân evkãfı akãrâtından icâre-i mu‘accele ve müeccelelü bir bâb mahzene mütevellî-i vakfun izni ve temessüki ile dokuz seneden berü mutasarrıf icâresin cânib-i vakfa edâ ider iken hâlâ vakf-ı vakf45 merkúm mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne mücerred celb-i mâl içün temessükün ihrâkda muhterik olmağla hâlâ isti‘mâl olınan defterde senün yedünde olan temessükün kaydı yoğimiş diyü i‘tibâr mutasarrıf(?) iken mahzen-i mezbûrı âhara îcâre46 isteyüp gadr u te‘addî eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp mahzen-i merkúmı mesfûrun yedinde olan mütevellî temessüki mûcebince zabt itdürilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i N sene [1]106 [15-24 Nisan 1695]



20/135/572 Haslar'a bağlı Baba Nakkaş köyünde Dervîş Mehmet Efendi evkafı mütevellisi ve evkafa ait İstanbul'da ve Baba Nakkaş köyündeki arsa üzerine mütevelli izni olmadan bina yapan şahıslar arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.

İstanbul'da müfettiş-i evkãf vekîline ve Hâslar kazâsına (boş?) hüküm ki:

İstanbul'da ve nâhiye-i mezbûra tâbi‘ Baba Nakkãş nâm karyede müteveffâ Dervîş Mehmed Efendi evkãfınun bi’l-fi‘l mütevellîsi el-Hâcc Hüseyin zîde kadruhû gelüp evkãf-ı mezbûrdan İstanbul'da ve Baba Nakkãş nâm karyede vâkı‘ vakf arsa üzerine âhardan (boş) ve (boş) ve dahi ba‘zıları bilâ izn-i mütevellî kendü mâllarıyla menzil ve dekâkîn ve değirmen binâ itmeleriyle bu dahi arsanun ecr-i mislini vakfiçün taleb eyledükde ba‘zıları te‘allül itmeleriyle alıvirilmek bâbında hüküm recâ itmeğin şer‘le görile diyü yazılmışdur.

Fî evâil-i N sene [1]106 [15-24 Nisan 1695]



20/142/603 İstanbul'daki evkafının gelirini evladına şarteden ceddinin evladının birinci batnından olduğunu iddia eden şahıs ve ikinci batındaki kadın arasında tasarruf nöbeti hususundaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Kãimmakãm paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul sâkinlerinden (boş) nâm kimesne gelüp bunun ceddi (boş) nâm kimesne mahrûse-i mezbûrede vâkı‘ evkãfınun hâsıl olan gallesin batn[en] ba‘de batnin evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâdına vakf ve şart idüp vech-i meşrûh üzre vakfiyyeti vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olup bu vakfun evlâdınun batn-ı evvelinden olmağla nevbet-i tasarruf buna intikãl itmişiken batn-ı sânîde (boş) nâm hâtûn ben dahi evlatdan olmağla bana dahi hisse vir diyü dahl ü nizâ‘ eyledüğin ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfesi virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup men‘ olınmak içün şart-ı vâkıf mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i N sene [1]106 [15-24 Nisan 1695]




Yüklə 2,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin