20/263/1139 İstanbul'da, Fatih Sultan Mehmet evkafı mukataalarından Terkos ve bağlı gayrimüslim köyleri halkının evleri üzerine konup meccanen yiyeceklerini alan ve ölülerinden akçe talep ederek türlü eziyet eden Çatalca ustası adamları ve bostancı hasekilerinin men olunmasına dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına [ve] sadr-ı a‘zam nezâretinde olan evkãf müfettişine hüküm ki:
İstanbul'da vâkı‘ merhûm Ebu’l-feth Sultân Mehmed Hân evkãfı mütevellîsi el-Hâcc İbrâhîm zîde kadruhû gelüp evkãf-ı merkúm mukãta‘alarından (boş) nâhiyesine tâbi‘ Terkoz ve tevâbi‘i karyeleri re‘âyâları üzerlerine edâsı lâzım gelen hukúk ve rüsûmların şer‘ ve kãnûn üzre vakfun zâbitlerine virüp kusûrları olmayup dahl olınmaz iken Çatalca ustası âdemleri ve bostâncı hasekileri (buradan itibaren belge kesik) beşer ellişer nefer âdemler ile karyelerine varup ehl ü iyâlleriyle sâkin oldukları evleri üzerine konup müft ü meccânen yem ve yemek vesâir me’kûlâtların alup re‘âyânun mürdlerinden akçe taleb idüp nice dürlü eziyet eyledüğünün nihâyeti olmamağla hilâf-ı şer‘-i şerîf te‘addîleri men‘ u def‘ olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]
20/269/1167 İstanbul'da, Uzunçarşı'daki mahzenlerin arsaları için ait oldukları diğer vakfa misil kira ödeyen Gaznevi Mahmut Efendi evkafı mütevellisini, bu mahzenlerin kendi izni olmadan kiralandığını iddia ederek rahatsız eden diğer vakıf mütevellisinin müdahalesinin önlenmesine dair hüküm.
İstanbul'da şeyhülislâm nezâretinde olan evkãf müfettişine hüküm:
İstanbul'da vâkı‘ Gaznevî Mahmûd Efendi evkãfınun mütevellîsi el-Hâcc Muslı gelüp vakf-ı mezbûr evkãfınun mekteb ve çeşmesi mahrûse-i mezbûrede Uzunçârşû'da olan mahzenlerin arsası mukãta‘alu (boş) vakfından olmağla ecr-i misle mu‘âdil icâresin edâ ider iken arsa(?) vakfı mütevellîsi ol mahzenler mukaddemâ benüm iznimsiz îcâr olınmış tekrâr âhara îcâr iderüm diyü dahl ü nizâ‘ itmeğle şeyhülislâm fetvâsı mûcebince men‘ u def‘ olınup hilâf-ı şer‘-i şerîf te‘addî itdürilmemek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]
20/272/1183 İstanbul'da, Atmeydanı yakınında Uzun Şüca mahallesinde mutasarrıf olduğu vakıf evin içindekileri çıkarıp kendisi oturmak isteyen ulemadan Mehmet ve halen bu evde oturanlar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mehmed bin Mehmed gelüp mahrûse-i İstanbul'da Atmeydâna49 kurbında Uzun Şücâ‘ mahallesinde hüccet-i şer‘iyye ile mutasarrıf olduğı ulemâya süknâsı meşrûta vakf menzilün içinde sâkin olanları ihrâc ve kendüsi sâkin olmak istedükde te‘allül ü inâd itmeğle mezbûrlar menzil-i mezbûrdan ihrâc ve kendüye teslîm olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin şer‘le görile diyü yazılmışdur.
[Fî] evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]
20/278/1207 İstanbul'da, Küçük Ayasofya yakınındaki arsası Haremeyn evkafına ait, binası mülk olan eve mutasarrıf iken ölen kadından oğullarına, oğullarının vefatıyla da ev kendisine intikal eden şahıs ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve monlâsına hüküm ki:
Hâcı Abbâs gelüp İstanbul'da vâkı‘ Küçük Ayasofya kurbında vâkı‘ arsası Haremeyn-i şerîfeyn evkãfından olan menzile zevcesi Ümmühânî nâm hâtûn mutasarrıfe iken ol menzil harâba müşrif oldukda nıkzı ma‘rifet-i şer‘le otuz bin akçeye keşf olınmağla cânib-i vakfa edâ olınup binâsına mezbûre hâtûn on sene mülkiyyet üzre mutasarrıfe oldukdan sonra müteveffiye oldukda oğullarına intikãl idüp ba‘dehû oğulları dahi fevt olmalarıyla emlâk-i merkúm bunlara intikãl itmişiken arsa-i vakfı(?) mütevellîsi ol menzilün mukaddemâ gallesi(?) vakf idi diyü vakf tarafından zabt iderüm diyü ba‘zı kimesnelere istinâd ile hilâf-ı şer‘-i şerîf nizâ‘ itmeleriyle hüküm yazılmışdur.
[Fî] evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]
20/279/1208 İstanbul'da, Fatih Sultan Mehmet evkafına ait Uzunçarşı başındaki hamamın yanındaki boş arsayı kiralayıp bedelini vakfa ödeyen şahıs ve kendisine zararı olduğunu idida edip bunu rahatsız eden hamamcı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve monlâsına hüküm ki:
(Boş) nâm zimmî gelüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ merhûm Ebu’l-feth Sultân Mehmed Hân tâbe serâhu evkãfından vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed Uzunçârşû başında Sırt(?) hammâmı kurbında ma‘lûmu’l-hudûd arsa-i hâliyeyi evkãf-ı merkúme mütevellîsi (boş) nâm kimesne buna îcâr ve bu dahi alup icâresin cânib-i vakfa edâ idüp şer‘an kimesneye zararı yoğiken hâlâ mezkûr hammâmcı (boş) nâm kimesne bana zararı vardur diyü bunı rencîde itmeğle temessüki mûcebince zabt itdürilüp mezbûra rencîde itdürilmemek içün şer‘le görile diyü yazılmışdur.
Fî evâil-i L sene 1106 [15-24 Mayıs 1695]
20/295/1289 Büyükçekmece'de, İbrahim Hanzade evkafına ait mutasarrıf olduğu evin kapısının kimseye engel olmadığını, kapı önündeki arsanın da vakfa ait olduğunu söyleyen şahıs ve kapının kendisine zararlı, arsanın da mülkü olduğunu iddia eden komşusu arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Hâslar monlâsına hüküm ki:
Kazâ-i mezbûr muzâfâtından Büyük Çekmece kasabasında sâkin eimme ve hutabâdan Hâfız Abdülganî zîde ilmuhû gelüp İbrâhîm Hânzâde evkãfından kasaba-i merkúmda vâkı‘ süknâsı imâma meşrûta mutasarrıf olduğı vakf menzilün elli seneden berü binâ olınan kadîmî kapusınun kimesneye mâni‘i olmayup ve kapu önünde olan vakf arsada kimesnenün alâkası yoğiken hemcivârı olan Mustafâ nâm kimesne garazan kız(?) kapusınun bana zararı vardur âhar mahalle nakl eyle ve önünde olan arsa dahi benüm mülkümdür diyü hilâf-ı şer‘ men‘ olınmak üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i L sene [1]106 [15-24 Mayıs 1695]
20/296/1299 İstanbul'da, Emin Bey mahallesindeki Reisülküttap Samizade Efendi vakfına ait odaların kiracılarından ellerindeki hüccet sahih ise ona uygun olarak rayiç kira bedeli istenmesine dair hüküm.
İstanbul monlâsına hüküm ki:
Sâbıkã reîsülküttâb müteveffâ Sâmîzâde Efendi'nün mahrûse-i İstanbul'da Emîn Beğ mahallesinde vâkı‘ vakf odaların müste’cirleri Mehmed ve Ömer ve İbrâhîm ve (boş) ve (boş) ve Hadîce vesâir gelüp mutasarrıf oldukları odalarun arsaları kalîl ve icâreleri ecr-i mislinden ziyâde olmağla üzerine varılup ma‘rifet-i şer‘le keşf olındukda yevmî birer akçe ecr-i misle [mu‘âdil] olduğı vech-i şer‘î üzre sâbit ve hüccet olmış iken mütevellî ziyâde mutâlebesiyle rencîde idüp yedlerinde olan hüccet-i şer‘iyyesi mevsûkun bih ise mûcebi ile amel olınmak içün yazılmışdur.
[Fî] evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/298/1301 İstanbul'da, Sultan Süleyman vakfı mahlulünden Seyit Vefa Özbek(?) en-Nakşibendi'ye iki aş ve birkaç akçe vazife verilmesine ilişkin evvelki emrin yenilendiğine dair hüküm.
İstanbul'da Sultân Süleymân mütevellîsine hüküm ki:
Seyyid Vefâ Özbek(?) en-Nakşibendî gelüp mezbûr fakïrü’l-hâl ve kesîrü’l-iyâl olup zarûreti olmağla vakf-ı mezbûrdan vâkı‘ olan mahlûlâtdan iki mükemmel(?) aş ve birkaç akçe vazîfe merkúma arz eyleyesin diyü merhûm ammim cennet-mekânum Sultân Ahmed Hân zemânında emr-i şerîf virilmeğle müceddeden hüküm recâ itmeğle sen ki mütevellî-i mezkûrsun düşen mahlûli mezbûra arz eylemen içün yazılmışdur.
[Fî] evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/298/1302 İstanbul'da, Sultan Selim ve Süleymaniye evkafının ilk düşen mahlulünden Mustafa Belgradi'ye iki çift fodula aşıyla ve birkaç akçe vazife verilmesine ilişkin evvelki emrin yenilendiğine dair hüküm.
İstanbul'da vâkı‘ Sultân Selîm ve Süleymâniyye evkãfları mütevellîleri (boş) ve (boş) zîde mecduhumâ[ya] hüküm ki:
Mustafâ Belgradî gelüp mezbûr fakïrü’l-hâl ve kesîrü’l-iyâl olup medâr-ı ma‘îşet olacak bir nesnesi olmamağla evkãf-ı mezbûrândan ibtidâ düşen mahlûlden mezkûra iki çift fodula aşıyla ve birkaç akçe arz eyleyesiz diyü merhûm ammim Sultân Ahmed zemânında emr virilmeğle müceddeden hüküm recâ itmeğle vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün yazılmışdur.
[Fî] evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/304/1331 İstanbul'da, Manisalı Mehmet Paşa mahallesinin vakıf avarız nükudunun azledilen mütevellisi ve "hesaplarını tekrar görürüz" diye bunu hapsedip parasını alan kimseler arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Mehmed nâm kimesne ordû-ı hümâyûnuma gelüp İstanbul mahallâtından Ma‘nişalı50 Mehmed Paşa mahallesinün avârız-ı vakf nükúd akçesinün bundan akdem on sene mikdârı mütevellîsi olmağla istikãmet üzre edâ-yı hıdmet idüp ba‘dehû vakt-i azlinde ahâlî-i mahalle muvâcehesinde şer‘le muhâsebesi görildükde vakfun zimmetinden yüz guruşdan mütecâviz hakkı zuhûr ve yedine kıbel-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye ve muhâsebe defteri virilmişiken ashâb-ı ağrâzdan olup mahalle-i mezbûre ahâlîsinden birkaç nefer şirrete sülûk idüp muhâsebeni tekrâr görürüz diyü hevâlarına tâbi‘ kãdî-i sâbık ile yekdil ve bunun yedinde olan hüccet-i şer‘iyye ve muhâsebe defterlerine bakılmayup ahz ü habs ve hilâf-ı şer‘-i şerîf otuz sekiz buçuk guruşın alup ve elli guruş dahi virmek üzre yedlerine hüccet virilüp küllî gadr olduğın bildürüp muhâsebe kâtiblerinden alıkonılan hüccet-i şer‘iyye ve muhâsebe defteri alıvirilüp bi gayri hakkın alınan otuz sekiz buçuk guruşı kendüye alıvirilüp hüccet-i şer‘iyye ve muhâsebe defter[i] mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/305/1338 Eyüp'te, Koca Kasım Paşa evkafı tevliyeti üzerinde çekişenlerden, tevliyetin vakfa en uygun olana verilmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına ve Hâslar nâibine hüküm ki:
Hâslar nâibi Mehmed zîde ilmuhû Dergâh-ı mu‘allâma mektûb gönderüp medîne-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî'de vâkı‘ Hâslar kãdîsı nezâretinde müteveffâ Koca Kãsım Paşa evkãfı tevliyeti İstanbul gümrüğinden mutasarrıf olduğı yevmî dokuz akçe yeniçeri tekã‘üd ulûfesi mukãbelesinde Mahmûd ve Mustafâ'ya tevcîh olınup diyânet ve istikãmet üzre hıdmet idüp azl îcâb ider hâli olmayup cümle mürtezikalar râzîlar iken bundan akdem vakf-ı mezbûr mütevellîsi olan Mustafâ nâm kimesnenün hıyâneti zâhir olmış iken tevliyet-i mezbûreyi bir tarîkile berât itdürmeğle mezbûr Mustafâ'nun ref‘inden tevliyet-i mezbûre vazîfe-i mu‘ayyenesiyle cümle mürtezikanun muhtârı olan Mahmûd'a ibkã olınmak recâsına arz eyledüğün ecilden sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin hasmı ile murâfa‘a eyleyüp vakfa nâfi‘ olup mahall [ü] müstahıkk ise tevcîh olınmak içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/307/1346 İstanbul'da, Kızılminâre mahallesindeki Medine evkafına ait icâreteynli evin ferağı hususunda taraflar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul monlâsına hüküm ki:
İshâk nâm kimesne gelüp Medîne-i münevvere evkãfından İstanbul'da vâkı‘ Kızılminâre mahallesinde icâre-i mu‘accele ve müecceleli menzili bundan akdem eniştesi el-Hâcc Hüseyin izn-i mütevellî ile buna ferâğat itmeğle menzil-i merkúma mutasarrıfiken mezbûr Hâcı Hüseyin'ün karındaşı Halîl nâm kimesne elbette menzil-i merkúmı yine mezbûr Hâcı Hüseyin'e fâriğ olup kasr-ı yed eyle diyü ba‘zı kimesnelere istinâd ile buna cebr ü kerh idüp te‘addî eyledüğin bildürüp ol bâbda hüküm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/311/1367 Galata'ya bağlı Yeniköy'de, İskender Paşa vakfına ait Ayşe Hatun'un icâreteyn ile mutasarrıf olduğu arsayı zaptedip üzerine bina ihdas eden şahsın vaki müdahalesinin önlenerek arsanın Ayşe Hatun'a teslim edilmesine dair hüküm.
İstanbul'da müfettiş-i Haremeynü’ş-şerîfeyn vekîline hüküm ki:
Âyişe nâm hâtûn arz-ı hâl idüp Galata kazâsına tâbi‘ Yeniköy nâm karye İskender Paşa vakfından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile yetmiş seksen seneden mütecâviz mutasarrıf olup beher sene müeccelesin cânib-i vakfa edâ idegeldüği arsada âharun medhali yoğiken Osmân nâm kimesne benüm mülkümdür diyü dahl idüp mezkûr ile vakf-ı mezbûr mütevellîsi ma‘an murâfa‘a-i şer‘ olduklarında arsası buna hüküm olınup hüccet-i şer‘iyye virilmişiken mezbûr Osmân fuzûlî zabt ve üzerine binâ ihdâs idüp zulm ü te‘addî eyledüğin ve fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp hükm-i hümâyûn recâ itmeğin hüccet-i şer‘iyye ve fetvâ-yı şerîfe mûcebince amel olınup arsası alıvirilmek içün emr-i şerîf virilmişdür.
Fî evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/313/1375 İstanbul'da, Sultan Selim evkafının ilk düşen mahlulünden Şeyh Mehmet Kerimi'ye birkaç çift fodula ve birkaç akçe vazife verilmesine dair hüküm.
İstanbul'da Sultân Selîm evkãfı mütevellîsine hüküm ki:
Şeyh Mehmed Kerîmî gelüp mezbûr fakïrü’l-hâl ve kesîrü’l-iyâl olup emr-i ma‘âşda zarûreti olmağla evkãf-ı mezbûrdan ibtidâ düşen mahlûlden birkaç çift fodula ve birkaç akçe vazîfe arz eyleyesin diyü yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/314/1379 Edirne kadısı Osman Efendi vakfından rehinsiz ve kefilsiz borçlandığı parayı ödememekte diretirse, Ahyolu kadısı Mustafa'nın Divan-ı hümâyûna ihzar olunmasına dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Sâbıkã Edirne kãdîsı olan müteveffâ Osmân Efendi vakfınun mütevellîsi Abdullâh arz-ı hâl idüp vakf-ı mezbûra sâbıkã mütevellî olan Ahmed nâm kimesneden hâliyâ Ahyolı kãdîsı olan Mustafâ nâm kãdînun mâl-ı vakfdan bilâ rehn ve kefîl istidâne eyledüği üç yüz kırk dokuz buçuk guruşun tahsîli içün mukaddemâ Âstâne tarafından emr-i şerîf ve mûcebince kãdîasker mektûbı ve mübâşir ile gönderdüği vekîli vardukda tahsîli mümkin olmaduğın bildürüp mezbûr Mustafâ Kãdî bu def‘a dahi edâda te‘allül ider ise bi’l-fi‘l Rûmili kãdîaskeri olan mevlânâ (boş) fezâiluhûnun i‘lâmıyla Âstâne'ye ihzâr ve şer‘le tahsîl olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ ve husûs-ı mezbûr vech-i meşrûh üzre vâkı‘ olup mezbûr Mustafâ Kãdî mumâtale itmeğle mevlânâ-yı müşârun ileyh der-i devlete ihzârı lâzımdur diyü i‘lâm itmeğle i‘lâmları mûcebince edâda te‘allül ider ise Dîvân-ı hümâyûna ihzâr olınmak içün emr-i şerîf virilmişdür.
Fî evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/315/1384 İstanbul'da, vakıftan ödünç aldığı parayı ödemeye razı olan kadından, vakıf mütevellisince haksız yere fazla para istenmemesine dair hüküm.
Âstâne-i sa‘âdetümde sadâret-i uzmâ kãimmakãmına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul sâkinelerinden Râbi‘a nâm hâtûn gelüp bu mahrûse-i İstanbul'da (boş) vakfınun mütevellîsi olan (boş) nâm kimesneden mâl-ı vakfdan (boş) guruş istikrâz idüp düyûn-ı sahîhadan olup şer‘an üzerine edâsı lâzım geleni edâya râziye iken mütevellî-i vakf-ı mezbûr bilâ mesâğ-ı şer‘î (...) küllî akçe alduğından mâ‘adâ kanâ‘at itmeyüp asl-ı mâl nâmına akçe talebiyle rencîde itmeğle şürûtıyla hüküm yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene 1106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/316/1388 İstanbul'da, Sultan Süleyman evkafının ilk düşen mahlulünden ulema ve sulehadan Şeyh Ömer'e dört beş akçe verilmesine dair hüküm.
İstanbul'da vâkı‘ merhûm Sultân Süleymân evkãfı mütevellîsine hüküm ki:
Ulemâ ve sulehâdan Şeyh Ömer ordû-ı hümâyûnuma gelüp mezkûr fakïrü’l-hâl ve kesîrü’l-iyâl olup medâr-ı ma‘îşet olacak bir nesnesi olmamağla evkãf-ı mezbûrdan dört beş akçe virilmek bâbında inâyet recâ itmeğin sen ki mütevellî-i mezkûrsun ibtidâ düşen mahlûli mezkûra arz eyleyesin diyü yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/326/1434 İstanbul'da, Tavukpazarı yakınında Haraci Ahmet Paşa evkafına ait boş arsanın mutasarrıfı ve burayı satın aldığı iddiasıyla zapteden kimse arasındaki ihtilafın usulüne göre görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve sadr-ı a‘zam nezâretinde olan evkãf müfettişine hüküm ki:
Fâtıma nâm hâtûn ordû-ı hümâyûnuma gelüp İstanbul'da Tavukbâzârı kurbında vâkı‘ müteveffâ Harâcî Ahmed Paşa evkãfından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıf olduğı arsa-i hâliyenün beher mâh icâresin edâ idüp âharun alâkası olmayup dahl olınmak îcâb itmez iken âhardan Nu‘mân nâm kimesne zuhûra gelüp mukaddemâ sen sağïre iken bey‘ olındukda iştirâ itmişidüm alup zabt iderüm diyü hilâf-ı şer‘ nizâ‘ idüp gadr eyledüğin bildürüp yedinde olan temessüki mûcebince zabt itdürilmek üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/341/1500 İstanbul'da Maktul Mustafa Paşa vakfından alacakları bulunan esnaftan, vakfın başka ödemeleri için para talep olunmamasına dair hüküm.
Kãimmakãm paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
İstanbul'da sâkin esnâf fukarâsı ordû-ı hümâyûna gelüp vezîr-i a‘zam-ı sâbık müteveffâ Maktûl Mustafâ Paşa vakfından hüccet-i şer‘iyye mûcebince eşyâ ve emti‘a bahâsından vesâir sandık-ı şer‘iyyeden olan hakkların bundan akdem ancak nısf mikdârı virilüp on sene mürûrında İngiltere tâifesi (boş) nâm efrenc sâbıkã kethudâsı olan Hasan nâm kimesne yediyle müteveffâ-yı müşârun ileyhe rüşvet tarîkıyla on bin guruş virmişdüm diyü iddi‘â ve mezbûr Hasan ile murâfa‘a-i şer‘ olduklarında vezîr-i müşârun ileyhün hazînesine teslîm eyledüm diyü şâhid-i zûr ikãmetiyle veresesinden taleb ve vârislerin yedlerinde müteveffâ-yı müşârun ileyhün emvâl ve emlâki var iken verese yedimüzde nesne yokdur diyü illet ve bahâne ve hâlâ vasîleri olan Mahmûd Çâvûş ve dahi mezbûr efrenc ile yekdil olmağla bunlardan guremâdan girü hilâf-ı şer‘-i şerîf akçe talebiyle rencîde eyleyüp ba‘dehû mesfûr efrenc diyârına gitmeğle tercemânları dahi merkúm efrencün tarafından vekîller[iz] diyü tekrâr da‘vâya mübâşeret ve hilâf-ı şer‘-i şerîf rencîdeden hâlî olmadıkların bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ ve müteveffânun akãr ve mülk terekesi var iken vesâir terekesi var iken dâyinleri beyninde taksîm ve guremâ câiz değildür diyü ve ba‘de’t-taksîm emlâki sâbit olmak bi tarîkı’l-guremâ olan taksîm dahi münfesih(?) olur diyü Rûmili kãdîaskerüm olan Mevlânâ Mustafâ i‘lâm itmeğle i‘lâmları mûcebince şer‘le görilüp ihkãk-ı hakk olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/341/1499 Hayreddin Paşa ve İbrahim Paşa vakfına ait köylerden İznik kazasına bağlı Meraği(?), Tacir ve Ulu köylerinin hududu dahilinde öşür ve resmi vakfça alınagelen arazi, Çakmakkaya(?) ile Zahmedin(?) yaylakları ve Malkoç bahçesi diye bilinen yerlerle ilgili ihtilaflar vakıf lehine karara bağlandığından bu yoldaki yeni davaların dinlenmemesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına ve İznik nâibine hüküm ki:
Hayreddîn Paşa ve İbrâhîm Paşa vakfı mütevellîsi Süleymân gelüp vakf-ı mezbûr karyelerinden İznik kazâsına tâbi‘ Meraği(?) ve Tâcir ve Ulu nâm karyelerün hudûdı dâhilinde öşr ü resmi vakf tarafından alınagelen arâzî ve Çakmakkaya(?)ve Zahmedin(?)nâm yaylak ve Malkoç bâğçesi dimeğle ma‘rûf yirler içün zu‘amâdan Yûsuf nâm za‘îm benüm ze‘âmetüm karyelerinden yine İznik kazâsına tâbi‘ Aksekili(?) ve Ömer nâm karyelerün hudûdı dâhilinde olan yirlerdendür öşr ü resmin ben alurum diyü müdâhale ve mahallinde ve Dîvân-ı hümâyûnumda murâfa‘adan vakfa hüküm ve hüccet-i şer‘iyye virilmişiken ze‘âmet-i mezbûr Alî Paşa oğlı Ahmed'e tevcîh olınmağla zikr olınan yirlere tekrâr müdâhale olınmağla subaşısı Kudurtan(?) Mehmed nâm kimesne ile mahallinde ve Dîvân-ı hümâyûnumda murâfa‘a-i şer‘ olduklarında girü vakfa hüküm birle cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virildükden sonra hüccet-i şer‘iyye defter-i hâkãnîye kayd ve defter emîni arzı mûcebince emr-i şerîfüm virilüp kat‘-ı nizâ‘ olınmışiken tekrâr dahl itmeleriyle zikr olınan Ulu nâm karyenün hudûdı dâhilinde olan yirleri[n] bir mikdârına dahi Kocaili mütesellimi olan (boş) nâm kimesne livâ-i mezbûra hâss karyelerinden (boş) nâm karye toprağındandur öşr ü resmin ben alurum diyü dahl ve murâfa‘adan defter emîni arzı mûcebince taraf-ı vakfa hüküm birle hüccet-i şer‘iyye virilmişiken hüccet-i şer‘iyyeye muğãyir dahl itmeğle hüccet-i şer‘iyyeler mûcebince amel olınup istimâ‘ olınmamak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak emrüm olmışdur buyurdum ki.
Fî evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/351/1550 Hayreddin Paşa vakfı mütevellisi ve İznikli davacılar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına ve İznik nâibine hüküm ki:
Hayreddîn Paşa vakfı mütevellîsi Süleymân gelüp kasaba-i İznik'den (boş) ve (boş) nâm kimesneler ve ba‘zıları şirret-i da‘vâ ile rencîde itmeleriyle tarafından ahz ü i‘tâya vekîli olan (boş) nâm kimesne ile murâfa‘a olmak istedükde bi nefsihî murâfa‘a oluruz diyü rencîde itmeleriyle şer‘le görilüp bi nefsihî rencîde olınmaya diyü hüküm yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]106 [25 Mayıs-3 Haziran 1695]
20/353/1561 Hayreddin Paşa vakfına ait mukataayı deruhde edip mahsulünü kabzeden şahıs ve bunun zarar ettiğini iddia eden şahıslar arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına ve İznik nâibine hüküm ki:
Hayreddîn Paşa vakfı mütevellîsi Süleymân gelüp vakf-ı mezbûr mukãta‘alarından (boş) nâm mukãta‘ayı (boş) nâm kimesne bin yüz (boş) senesinde der‘uhde ve sene temâmına değin zabt ve mahsûlâtın kabz itmişiken teftîş olınmadın ba‘zıları zarar iddi‘âsıyla rencîde eyledüklerin bildürüp hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görile diyü hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i L sene [1]106 [4-12 Haziran 1695]
20/355/1571 Edirne'de, Sultan Selim câmi‘ evkafına ait Kapan hanını bir yıl için kiralayıp bedelini mütevelliye teslim eden kimse ve bir yıl tamam olmadan bu hanı başkasına kiralayan vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Ahmed gelüp bin yüz altı senesine mahsûb olmak üzre Edirne'de merhûm Sultân Selîm câmi‘-i şerîfi evkãfından mütevellî-i sâbık Ahmed nâm kimesneden bir sene temâmına değin zabt itmek üzre Edirne'de vâkı‘ Kapan hânı dimeğle ma‘rûf hânı iki bin altı yüz otuz guruşa der‘uhde ve yedine temessük virüp bi’t-temâm meblağ[ı] mütevellî-i merkúma teslîm idüp zabtı temâm olmadın mütevellî-i mezbûr İstanbul'a firâr idüp hâlâ vakf mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne virdüğün akçe vakfa geçmedi diyü hân-ı mezbûreyi(?) âhara îcâr idüp gadr olmağla ol mikdâr akçe hakkı alıvirilüp virmekde te‘allül ider ise ordû-ı hümâyûnuma [ihzâr] olınmak bâbında hüküm recâ vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i L sene [1]106 [4-12 Haziran 1695]
20/356/1573 İstanbul'da, Hobyâr mahallesindeki Selime Hatun evkafına ait eve tasarruf eden Emine Hatun ve bu evin kendisine istiğlâl edildiğini iddia eden şahıs arasındaki ihtilafın çözümüne müderris Sunullah'ın özel yargıç olarak atandığına dair hüküm.
Kãimmakãm paşaya ve İstanbul'da müderrisînden Sun[‘ullâh](?) zîde ilmuhûya hüküm ki:
Emine nâm hâtûn gelüp mahrûse-i İstanbul mahallâtından Hobyâr mahallesinde vâkı‘ Selîme Hâtûn evkãfı akãrâtından Ümmühâm51 nâm hâtûn ferâğından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile tasarrufında olan vakf menzilin beher sene ecr-i misle mu‘âdil icâresin cânib-i vakfa edâ idüp dahl olınmak îcâb eylemez iken âhardan Hâcı Mustafâ nâm kimesne hevâsına tâbi‘ kimesneler ile yekdil olmağla şer‘an vireceği yoğiken menzil-i mezbûr bana istiğlâldür diyü da‘vâ ve müdde‘âsın vech-i şer‘î üzre beyâna kãdir değil iken bunı hilâf-ı şer‘ rencîde itmeğle bundan akdem defe‘âtile murâfa‘a-i şer‘ olduklarında men‘ birle cânib-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilmişiken ol hüccete muğãyir bunun gıyâbında bir tarîkle hüccet itdürmeğle bin yüz (boş) senesinde menzil-i mezbûrı fuzûlî zabt idüp gadr eyledüğin ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfe mûcebince amel olınup icrâ-yı hakk olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin sen ki mevlânâ-yı mezkûrsun husûs-ı mezbûra müvellâ olup muktezâ-yı şer‘ üzre istimâ‘ eylemen içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i L sene 1106 [4-12 Haziran 1695]
Dostları ilə paylaş: |