Galata'da, Haseki Sultan evkafına ait evin, burada mektep ve çeşme yapmak isteyen Gümrük emini Hasan'ın mülk evi ile istibdaline dair hüküm


/81/379 İstanbul'da, Fatih Sultan Mehmet



Yüklə 2,53 Mb.
səhifə21/34
tarix27.12.2018
ölçüsü2,53 Mb.
#87563
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   34
23/81/379 İstanbul'da, Fatih Sultan Mehmet câmi‘ vakfının içkiye düşkün suyolcusunun azledilerek yerine Üstat Mehmet'in atanmasına dair hüküm.

Mahmiyye-i İstanbul'da hassâ su nâzırı olan (boş) zîde mecduhûya hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Ebu’l-feth Sultân Mehmed Hân tâbe serâhunun câmi‘-i şerîfi (kesik) kãimmakãmı olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Mehmed zîde kadruhû gelüp evkãf-ı mezbûrun suyolcı (kesik) Hüseyin nâm kimesne müdemmes-i(?) hamr olduğından mâ‘adâ vakfa hıyâneti zâhir olduğın bildürüp (kesik) vakfun huddâmlarından Üstâd Mehmed nâm kimesne evkãf-ı mezbûrun suyolcılığı hıdmetinde istihdâm (kesik) itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [1]107 [12-21 Temmuz 1696]

23/147/683 Kırk beşinci bölüğün nükud vakfının mütevelliliğini yapan Eyüp'te, Şah Sultan mahallesinde oturan yeniçeri çorbacısı tekaüdü Abdullah ile karısının, vakıf parasını üzerlerine geçirdikleri iddiasıyla rahatsız edilmemelerine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına [ve] Hâslar kazâsında nâibü’ş-şer‘ olan mevlânâya hüküm:

Hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî mahallâtından Şâh Sultân mahallesinde sâkin Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri çorbacıları tekã‘üdlerinden Abdullâh zîde kadruhû gelüp bundan akdem kırk beşinci bölüğün nükúd-ı mevkûfesinün birkaç sene mütevellîsi olmağla nâzırı ma‘rifetiyle beher sene muhâsebesin görüp makbûzı olan mâl-ı vakfdan bir nesne ketm itmiş değil iken bu tevliyetden azl olmağla yirine mütevellî olan Ahmed nâm kimesne zemân-ı tevliyetde hâsıl olan murâbahadan yedi yüz kırk üç guruş almışsın zemânında(?) masrûfun tutmam ve senden mukaddem olan mütevellîden alduğun zimem defterinde mukayyed tahsîl olınmayan nükúd-ı vakfı dahi velâkin(?) edâ eyle diyü te‘addî eyledüğinden mâ‘adâ zevcesi Afîfe(?) nâm hâtûna dahi zevcün zimmetinde olan mâl-ı vakfa kefîl olmışidün diyü bi gayri hakkın akçe mutâlebesiyle te‘addî üzre olduğun bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîf virildüğin bildürüp mûcebince amel olınmak emrüm olmışdur.

Fî evâsıt-ı Ca sene [1]108 [6-15 Aralık 1696]



23/159/736 İstanbul'da, yeniçerileri odalarından kırk üçüncü bölüğün nükud vakfı nazırı ve vakıf malını istikamet üzere gözetmeyen vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm:

Mahrûse-i İstanbul'da Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri odalarından kırk üç bölüğün nükúd-ı mevkûfesinün nâzırı olan (boş) nâm tekã‘üd Dergâh-ı mu‘allâma gelüp nükúd-ı vakfun mütevellîsi olan Ahmed Odabaşı mâl-ı vakfı istikãmet üzre hıfz itmeyüp ekserin kendü mesârifine sarfla istihlâk eyleyüp vakfa gadr u te‘addî eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup şer‘le muhâsebesi görilüp ekl ü istihlâk eyledüği mâl-ı vakf zuhûra getürilmek bâbında emrüm olmışdur.

Fî evâhir-i [Ca] sene [1]108 [16-25 Aralık 1696]


23/170/776 İstanbul'da, Gazanfer Ağa'nın vakf ve şart ettiği vazifenin yarısını verip yarısını vermeyen vakıf mütevellisi ve vazifesini eksiksiz isteyen şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Mehmed gelüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Gazanfer Ağa'nun evlâd-ı utekãsından olup vâkıf-ı mezbûr vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında evlâd-ı utekãdan olanlara yevmî on akçe vazîfe şart ve ta‘yîn idüp bu dahi evlâd-ı utekãdan olmağla vazîfe-i merkúmeye meşrûtiyyet üzre mutasarrıf olup vakfda müsâ‘ade var iken vakf-ı merkúm mütevellîsi (boş) nâm kimesne vazîfe-i merkúmun beş akçesin âhara tevcîh olınmak üzre arz virdüm sana ancak beş akçe virürüm diyü hilâf-ı şart-ı vâkıf te‘addî itmeğle ol bâbda hüküm recâ itmeğin vakfiyye-i ma‘mûlün bihâ mûcebince bîkusûr alıvirilüp kat‘â te‘allül ü nizâ‘ itdürilmemek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ca sene [1]108 [16-25 Aralık 1696]



RAS20-23VF09

24/10/18 Galata'da Hürrem Çavuş, Hoca Dursun, Kürkçübaşı ve Papasoğlu Mustafa Çelebi evkafları nazırının vakıf mallarını yemekle suçladığı anılan vakıfların mütevellisi ile katibinin hesaplarının ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve Galata kãdîsına hüküm ki:

Kasaba-i mezbûrda vâkı‘ Hürrem Çâvûş ve Hâce Tursun ve Kürkcibaşı ve Papasoğlı Mustafâ Çelebi evkãflarınun meşrûtiyyet üzre bi’l-fi‘l berât-ı şerîfümle nâzırı olan Abdülbâkï gelüp hâlâ kazâ-i mezbûrda sâkin zikr olınan evkãflarun mütevellîsi olan karındaşı Mahmûd nâm kimesne evkãfun kâtibi Dervîş nâm kimesne ile yekdil olmağla mâl-ı vakfı ekl ü bel‘ ve zâyi‘ ve telef idüp gadr eyledüğin ve fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer‘le muhâsebesi görile diyü hüküm yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı Za sene [1]107 [12-21 Haziran 1696]



24/10/19 Galata'ya bağlı Tophâne'de Hürrem Çavuş, Hoca Dursun, Kürkçübaşı ve Papasoğlu Mustafa Çelebi evkaflarının gelir fazlasından evladdan olması sebebiyle hissesini isteyen vakf nazırı ve bu talebi reddeden anılan vakıfların mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve Galata kãdîsına hüküm ki:

Galata kazâsı muzâfâtından Tophâne kasabasında vâkı‘ Hürrem Çâvûş ve Hâce Tursun ve Kürkcibaşı ve Papasoğlı Mustafâ Çelebi evkãflarınun meşrûtiyyet üzre berât-ı şerîfümle nâzırı olup evkãf-ı mezbûrlarun akãrından hâsıl olan galleden vakf-ı merkúm mürtezikalarınun vazîfeleri virildükden sonra ziyâde kalan galleyi vâkıf-ı mezbûrlar evlâdına ale’s-seviyye şart u ta‘yîn idüp ve bu evlâddan olmağla izdiyâd-ı galleden hissesin evkãf-ı merkúm mütevellîsi olup kazâ-i mezbûrda sâkin Mahmûd nâm kimesneden taleb eyledükde te‘allül üzre olduğın ve fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp icrâ-yı hakk içün hüküm recâ itmeğin şer‘le görile diyü hüküm yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı Za sene [1]107 [12-21 Haziran 1696]



24/11/23 İstanbul'da, Peykhane yakınında, Ali Paşa evkafına ait mutasarrıf olduğu evin misil kirasını vermeğe razı kimsenin, vakıf mütevellisince fazla kira talebiyle incitilmemesine dair hüküm.

İstanbul'da Haremeyn müfettişi vekîline hüküm ki:

Ümmügülsüm nâm hâtûn arz-ı hâl idüp Bâbü’s-sa‘âde ağası nezâretinde olan evkãfdan Peykhâne kurbında Alî Paşa evkãfından beher mâh yiğirmişer akçe icâre ile mutasarrıf olduğı hânesinün ecr-i misle mu‘âdil icâresin virmeğe râziye iken vakf-ı mezbûr mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne kanâ‘at itmeyüp ziyâde icâre talebiyle rencîde eyledüğin bildürüp ol bâbda emr-i şerîf recâ itmeğin yedinde olan ma‘mûlün bih temessüki mûcebince amel olınup ziyâde talebiyle rencîde olınmaya diyü emr-i şerîf virilmişdür.

Fî evâhir-i Za sene [1]107 [22 Haziran-1 Temmuz 1696]



24/37/129(?) Bandırma'da, Alime Hatun'un kasaba avarızına vakfettiği eve mutasarrıf olan kimse ve vakfa uymayacağını bildirip vakfedileni talep eden Alime Hatun'un mirasçısı Nimetullah Hatun arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Galata kazâsı muzâfâtından Bandırma nâhiyesi nâibine hüküm ki:

Nâhiye-i mezbûrda sâkin Mehmed gelüp kasaba-i mezbûrda vâkı‘ müteveffiye Alime nâm hâtûnun kasaba-i mezbûrenün avârızına vakf eyleyüp hâlâ icâre-i mu‘accele ve müeccele ile birkaç seneden berü mutasarrıf olduğı menziline bir vechile dahl olınmak îcâb itmez iken Ni‘metullâh nâm hâtûn zuhûra gelüp ben müteveffiye-i mezbûre Alime Hâtûn'un vârisiyüm vakf eyledüğin tutmam zarûretüm vardur elünden alurum diyü nizâ‘ itmeğle murâfa‘a-i şer‘-i şerîf oldukda da‘vâsı hilâf-ı şer‘ olmağla mu‘ârazadan men‘ birle cânib-i şer‘den müte‘addid hücec-i şer‘iyye virilmişiken mezbûre kanâ‘at itmeyüp ol hücec-i şer‘iyyelere muğãyir âhar yirlerde hilâf-ı şer‘-i şerîf te‘addî vü rencîdeden hâlî olmaduğın bildürüp husûs-ı mezbûr âhar yirde istimâ‘ olınmayup mahallinde şer‘le görilüp ihkãk-ı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görile diyü yazılmışdur.

Fî evâil-i Z sene [1]107 [2-11 Temmuz 1696]



24/43/160 İstanbul'da, Fatih Sultan Mehmet evkafına ait Küçük Karaman hamamını bir yıllığına kiralayıp bir miktar peşin ödemede bulunan Mustafa'ya bu hamamın zaptettirilmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mustafâ zîde kadruhû arz-ı hâl idüp İstanbul'da vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Ebu’l-feth Sultân Mehmed Hân tâbe serâhunun evkãfından olup doksan bin akçeye Abdullâh nâm kimesnenün taht-ı icâresinde olan Karaman-ı sağïr hammâmı dimeğle ma‘rûf Çiftehammâm beş bin akçe izdiyâd ile bin yüz sekiz Muharrem'i gurresinden bir sene temâmına değin doksan beş bin akçeye buna îcâr olınup ve zikr olınan doksan beş bin akçenün yiğirmi bin akçesi kadîmden olıgeldüği üzre mütevellî-i vakf ma‘rifetiyle harc u sarf olınup bâkï kalan yetmiş beş bin akçeyi mâh be mâh cânib-i vakfa edâ vü teslîm itmek üzre vakf-ı merkúm mütevellîsi tarafından zabtiçün memhûr temessük virilmeğle mûcebince zabt itdürilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin temessüki mûcebince zabt itdürilmek üzre yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [1]107 [12-21 Temmuz 1696 ]



24/46/175 Edremit'te(?), Sevindik(?) Fakih mahallesindeki vakıf evin, satıldığı şahıstan vakıf mütevellisince alınması üzerine bu evi satan kimse ve satın alanın mirasçıları arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmı Osmân Paşa'ya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

(Boş) nâm kimesne gelüp bundan akdem bu Edremit'de(?) Sevindik(?) Fakïh mahallesinde taht-ı icâresinde olan vakf menzili sâbıkã başmuhâsebeci olan Hasan Efendi dimeğle [ma‘rûf] kimesneye bey‘ u teslîm itmeğle ol dahi menzil-i merkúmda bir müddet sâkin olup ba‘dehû ol menzili mütevellî alup zabt itmeğle bu dahi mezkûr Hasan'dan müddet-i mezbûrda menzilün ecr-i mislini da‘vâ sadedinde iken mezkûr Hasan fevt olmağla hıdmetinde61(?) müteveccih olan hakkın mahrûse-i İstanbul'da sâkin muhallefâtın kabz iden vârislerinden yedinde olan şeyhülislâm fetvâ-yı şerîfesi mûcebince mûcebince62 taleb eyledükde virmekde muhâlefet itmeleriyle yedinde fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilüp ihkãk-ı hakk olınmak bâbında merhûm ve mağfûrun leh ammim Sultân Ahmed Hân tâbe serâhu zemânında emr-i şerîf virilmişiken yine icrâ-yı hakk olınmaduğın ve tarafından (boş) nâm kimesneye63 vekîl eyledüğin bildürüp mûcebince müceddeden hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Z sene [1]107 [12-21 Temmuz 1696]



24/60/236 Galata'ya bağlı Tophâne'de Hürrem Çavuş, Hoca Dursun, Kürkçübaşı ve Papasoğlu Mustafa Çelebi evkafları nazırı ve mütevellisi ile katibi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Galata kãdîsına hüküm ki:

Galata muzâfâtından kasaba-i Tophâne'de vâkı‘ Hürrem Çâvûş ve Hâce Tursun ve Kürkcibaşı ve Papasoğlı Mustafâ Çelebi evkãflarınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre nâzırı olan Abdülbâkï zîde kadruhû gelüp kazâ-i mezbûrda sâkin evkãflarun mütevellîsi karındaşı Mahmûd evkãfun kâtibi Dervîş ile yekdil olmağla mâl-ı vakfı ekl ü bel‘ eyledüğinden mâ‘adâ vakfun akãrâtından olan dükkân ve menzilleri hilâf-ı şer‘-i şerîf mülkiyyet üzre âhara fürûht idüp vakfa gadr itmeğle şeyhülislâm fetvâsı mûcebince şer‘le muhâsebesi görilüp mâl-ı vakf zuhûra getürilüp şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâyil-i M sene [1]108 [31 Temmuz-9 Ağustos 1696]



24/61/238 Galata'ya bağlı Tophâne'de Hürrem Çavuş, Hoca Dursun, Kürkçübaşı ve Papasoğlu Mustafa Çelebi evkaflarının gelir fazlasından evladdan olması sebebiyle hissesini isteyen vakf nazırı ve bu talebi reddeden anılan vakıfların mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Galata kãdîsına hüküm ki:

Abdülbâkï zîde kadruhû gelüp Galata muzâfâtından kasaba-i Tophâne'de vâkı‘ Hürrem Çâvûş ve Hâce Tursun ve Kürkcibaşı ve Papasoğlı Mustafâ Çelebi evkãflarınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre nâzır[ı] olup evkãf-ı mezbûrlarun akãrâtından hâsıl olan galleden evkãf-ı merkúme mürtezikalarınun vazîfeleri virildükden sonra bâkï kalan galleyi vâkıf-ı mezbûrlarun evlâdlarına ale’s-seviyye şart u ta‘yîn idüp ve bu esahh evlâddan olmağla izdiyâd-ı galleden hissesin almak istedükde hâlâ evkãf-ı merkúme mütevellîsi olup kazâ-i mezbûrda sâkin karındaşı Mahmûd mücerred virmemek içün yedümde hüccetüm vardur diyü virmeyüp bîvech-i şer‘î nizâ‘dan hâlî [olmayup] ve64 şeyhülislâm fetvâsı mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i M sene [1]108 [31 Temmuz-9 Ağustos 1696]



24/79/320 Üsküdar'da, Mihrimah Sultan evkafı imâretinin ilk düşen mahlulünün Mustafa bin Mehmet'e verilmesine dair hüküm.

Üsküdar'da vâkı‘ Mihrimâh Sultân evkãfı mütevellîsine hüküm:

Mustafâ bin Mehmed gelüp vakf-ı merkúmun imâret-i âmiresinde yevmî iki akçe vazîfe ile fodula nekãbeti(?) bunun karındaşı Mehmed Alî'nün üzerinde iken fevt oldukda bu diyâr-ı âharda bulınmağla âhardan Ahmed bin Aydın nâm kimesneye mütevellî arzıyla tevcîh olınup gadr olınmağla ibtidâ düşen mahlûl buna arz olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin sen ki mütevellî-i merkúmsun ibtidâ düşen mahlûli mezkûra arz eylemen emrüm olmışdur.

Fî evâil-i M sene [1]108 [31 Temmuz-9 Ağustos 1696]



24/91/375 İstanbul'da, Süleymaniye evkafı ruznameciliği verilen şahsa, selefinin mirasçılarında bulunan vakıf defterlerinin alıverilmesine dair hüküm.

Mahrûse-i İstanbul'da sadr-ı a‘zam nezâretinde olan evkãf müfettişine hüküm ki:

Mehmed gelüp mahrûse-i merkúmede vâkı‘ Süleymâniyye evkãfınun rûznâmeciliği bundan akdem kendüye tevcîh olınmağla müteveffâ selefinün hânesinde evkãf-ı merkúmeye müte‘allık olan defterler vâzı‘u’l-yed olan vârisleri yedinden kendüye alıvirilmek bâbında şer‘le alıvirile diyü yazılmışdur.

Fî evâil-i S sene [1]108 [30 Ağustos-8 Eyül 1696]



RAS25-28VF10

25/55/210 İstanbul'da, Balaban Ağa mescidi vakfına ait arsası vakıf ve binası mülk olan evi, mutasarrıfının ölümüyle tasarruf eden mirasçılar ve arsa mütevellisi ile mescit müezzini arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul paşa[sı]na ve kãdîsı[na] hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Balaban Ağa mahallesinde sâkine iken bin yüz sekiz senesinde müteveffiye olan İsmihân nâm hâtûnun zevci olan ulemâdan kıdvetü’l-ulemâi’l-muhakkıkïn Mevlânâ Yûsuf zîde ilmuhû ile sâir veres[esi]nden Mehmed ve Âbide nâm hâtûn ordû-ı hümâyûnuma gelüp yine mahalle-i mezbûrede müteveffâ Balaban Ağa mescid-i şerîfi vakfından olmak üzre arsası vakf ve binâsı mülk olan ma‘lûmetü’l-hudûd menzile müteveffiye-i mezbûr mutasarrıf iken müteveffiye olmağla menzil-i mezbûr irs-i şer‘le bunlara intikãl idüp dahl olınmak îcâb itmez iken hâlâ arsa-i merkúme mütevellîsi Abdullâh ve mescid-i mezbûrun müezzini Abdurrahmân nâm kimesneler ol menzilin arsası vakf olmağla binâsı dahi size intikãl eylemez vakfiçün olup65 zabt iderüz diyü müdâhale ve hilâf-ı şer‘le66 şerîfe fuzûlî zabt idüp gadr eyledüklerin ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp menzil-i mezbûr alıvirilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i L sene [1]108 [13-21 Mayıs 1697]



25/70/271 Sabanca'da, Rüstem Paşa evkafına ait dükkanlara mutasarrıf olan şahsın çocuksuz ölümü üzerine vakfa intikal eden dükkanları kiralayan Mehmet ve dükkan arsalarının kendisine intikal ettiğini iddia eden kadın arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul ve Sabanca kãdîlarına hüküm ki:

Müteveffâ Rüstem Paşa evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Ahmed ordû-ı hümâyûnuma gelüp vâkıf-ı merkúmun kasaba-i mezbûrda vâkı‘ icâre-i mu‘accele ve müeccele ile tasarruf olınagelen akãrâtından dört bâb dükkânına mutasarrıf olan Ahmed nâm kimesne bilâ veled fevt olup ol dükkânlar vakfa intikãl itmeğle cânib-i vakfdan Mehmed nâm kimesneye icâre ol dahi mutasarrıfken yiğirmi üç sene mürûrında(?) (boş) nâm hâtûn zuhûra gelüp ol dükkânlarun arsası mukãta‘alı mülkdür müteveffâ-yı mezkûr Ahmed akribâmdan olmağla bana intikãl ider diyü bir sâhte temessük ibrâz ve şuhûd-ı zûr ikãmetiyle hilâf-ı şer‘ nizâ‘ eyledüğin bildürüp sen ki İstanbul kãdîsı Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin tarafundan bir nâib nasb idüp mahallinde ahvâlleri şer‘le görilüp te‘addîsi men‘ u def‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre mahallinde şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i L sene [1]108 [13-21 Mayıs 1697]



25/70/272 Sabanca'da, Rüstem Paşa evkafına ait dükkanlara mutasarrıf olan şahsın çocuksuz ölümü üzerine vakfa intikal eden dükkanları kiralayan Mehmet ve dükkan arsalarının kendisine intikal ettiğini iddia eden kadın arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta, çözüm olmazsa, İstanbul'da görülmesine dair hüküm.

İstanbul ve Sabanca kãdîlarına hüküm ki:

Mehmed nâm kimesne gelüp kasaba-i Sabanca'da vâkı‘ müteveffâ Rüstem Paşa evkãfından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile dekâkîne mutasarrıf olan Ahmed nâm kimesne bilâ veled fevt olup ol dükkânlar vakfa intikãl itmeğle bu cânib-i vakfdan istîcâr idüp yiğirmi üç seneden berü mutasarrıfken (boş) nâm hâtûn müteveffâ-yı mezkûr Ahmed benüm akribâmdur(?) ol dükkânlarun arsası mukãta‘alı olmak üzre yedümde temessüküm vardur diyü bana intikãl ider bir sâhte atîk temessük ibrâz ve alup zabt iderüm diyü kãdî[ya] istinâd ile dahl ü nizâ‘ idüp te‘addî eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp mûcebince mahallinde şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olmaz ise sen ki İstanbul kãdîsı Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin huzûrunda şer‘le görilmek bâbında hüküm recâ itmeğin mahallinde şer‘le murâfa‘a ve bilâ temessük-i şer‘î müdâhaleden men‘ olınup memnû‘ ve mütenebbih olmazsa da‘vâları Âstâne-i sa‘âdetde görile diyü yazılmışdur.

Fî evâhir-i L sene [1]108 [13-21 Mayıs 1697]



25/80/309 İstanbul'da, Bezzazistan yakınında Cafer Ağa mescidi evkafına ait mescidin hareminden olan arsayı kiralayıp kendine dükkan yapan şahıs ve bu dükkanın yıkılarak arsasının eski hale getirilmesini isteyen yeni mütevelli arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãm paşaya ve İstanbul monlâsına hüküm ki:

Mahmiyye-i mezbûrda Bezzâzistân kurbında vâkı‘ müteveffâ Ca‘fer Ağa binâ eyledüği mescid-i şerîf evkãfınun mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne ordû-ı hümâyûnuma gelüp vakf-ı merkúmun îcârı bîvech(?) muzâyakası yoğiken mescid-i merkúmun hareminden olup îcâr içün(?) mescid olmayan arsayı (boş) nâm kimesne mütevellî-i vakfdan îcâr ve izn-i mütevellî ile nefsiyçün dükkân binâ vakf-ı merkúm mütevellîsi dahi kal‘ı mukırr olmamağla mezkûra binâsın kal‘ itdürüp arsa-i merkúm mescid-i merkúmun hareminden olmak üzre zabt eylemek istedükde merkúm te‘allül ü nizâ‘ eyledüğin bildürüp yedinde olan şeyhülislâm fetvâsı ve hüccet-i şer‘iyyesi mûcebince amel olınup hüküm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün.

Fî evâil-i Za sene [1]108 [22-31 Mayıs 1697]



25/110/430 Üsküdar'da ve İstanbul'da Sadrazam nezaretinde olup henüz hesapları görülmeyenlerin vakıfların hesaplarının Sadrazam evkaf müfettişi marifetiyle görülmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i Üsküdar'da vâkı‘ merhûm Ensârî(?) Mahmûd Efendi ve Enver Ağa ve Mahmûd Efendi zâviyesinde vâkı‘ müteveffâ Manavcı(?) Dede ve müteveffâ Tonazî(?) Mehmed Efendi ve müteveffâ Mehmed Beğ bin Fâik Paşa ve müteveffâ Abdî Efendi ve Âlime ve Râbi‘a ve Belkïs Hâtûn ve Abdünnebî ve Üsküdar'da müteveffâ Hayreddîn Çâvûş ve müteveffâ Abdülbâkï Efendi ve müteveffiye Fâtıma Hâtûn ve hemşiresi Âtike Hâtûn sâhib-i şeref Ebû Hersan(?) Alî Çelebi ve mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ zâviye-i Hekîm Çelebi ve müteveffâ Bâyezîd(?) Beğ ve müteveffâ Kâtib Mahmûd Efendi ve müteveffâ Kâmîcibaşı(?) Ferhâd Beğ ve müteveffiye (...) Hâtûn ve meşrûtât-ı zâviye-i Hekîm Çelebi ve müteveffâ Şehîd Mehmed Paşa ve müteveffâ Ken‘ân Paşa ve müteveffâ el-Hâcc Hasan Ağa birâder-i Köprili Mehmed Paşa ve müteveffâ Bayrâm Ağa ve müteveffâ Hâce Hayreddîn ibn-i İlyâs ve müteveffiye Afîfe(?) Hâtûn evkãfları sadr-ı a‘zam nezâretinde olmağla henüz muhâsebeleri görilmeyenlerün sadr-ı a‘zam nezâretinde vâkı‘ evkãf müfettişi olan Mevlânâ (boş) zîde ilmuhû ma‘rifetiyle şer‘le muhâsebeleri görilüp67 görilmek üzre hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i Za sene [1]108 [22-31 Mayıs 1697]



25/120/467 Üsküdar'da, Saliha Hatun vakfı tevliyeti hakkındaki ihtilafın vakfiyeye göre çözülmesine ve mütevellinin mürtezikalara rücu şartıyla kendi kesesinden ödediği meblağı vakıftan almasına dair hüküm.

Mahmiyye-i İstanbul'da şeyhülislâm nezâretlerinde olan evkãf müfettişine hüküm ki:

Hüseyin ordû-ı hümâyûnuma gelüp müteveffiye Sâliha nâm hâtûn Üsküdar'da müteveffâ oğlı Mahmûd Beğ'ün türbesinde eczâ-yı şerîfe tilâvet olınmak üzre teslîm ve tescîl ilâ68 şer‘î üç bin guruşı vakf ve tevliyet-i mezkûr Hüseyin'e ve ba‘de[hû] şeyhülislâm kethudâsı olanlara şart eyledüği vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında ve69 mastûr u mukayyed iken birkaç seneden berü galle-i vakf kifâyet itmemeğle bi şartı’r-rücû‘ yüz on bin akçe virilüp lâkin vakfun mürtezikaları hıdmetlerinde tekâsül idüp tenbîh olındukda mütenebbih olmamalarıyla bu dahi virdüği akçeyi galle-i vakfdan şer‘le almak istedükde vakfun nâzırı olan (boş) nâm kimesne mâni‘ ve hevâsına tâbi‘ Üsküdar nâibi ile yekdil olmağla tevliyet hilâf-ı şart-ı vâkıf âhara arz olınup gadr olınduğın bildürüp ol bâbda hüküm recâ itmeğin sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsına nazar idüp göresin tevliyet-i mezkûr Hüseyin'e meşrût ise sıhhati üzre arz ve ihkãk eylemen içün yazılmışdur.

Fî evâil-i Za sene [1]108 [22-31 Mayıs 1697]



25/134/527 Defterdâr Mahmut Efendi evkafı mütevellisi ve evkafa ait İzmir'deki Kurşunluhan'ın zelzeleden yıkılan yerlerini onarmak için gönderilen, ancak yolsuzluğu ortaya çıkan şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul'da sadr-ı a‘zam nezâretinde olan evkãf müfettişine hüküm ki:

Defterdâr-ı sâbık müteveffâ Mahmûd Efendi evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olan fahrü’l-muhadderât Afîfe nâm hâtûn ordû-ı hümâyûnuma arz-ı hâl idüp evkãf-ı mezbûrun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed akãrâtından medîne-i İzmir'de vâkı‘ Kurşunlıhân dimeğle ma‘rûf hânun ba‘zı yiri bin doksan dokuz senesinde vâkı‘ zelzele-i azîmden hedm olup ta‘mîr olınmak iktizâ itmeğle gerek hânun ve gerek sâir vakfun akãrâtınun icâresinden mahsûb olınup ba‘dehû muhâsebesi görilmek şartıyla İbrâhîm nâm kimesne taraf-ı vakfdan irsâl olmağla merkúm İbrâhîm dahi hân-ı mezbûrun kurşunların soyup yirine kiremid vaz‘ ve mermer direklerine ağaç direk koyup vakfun icâr[e] akçe ve mahlûlâtından sekiz senede bin ikişer yüz guruşdan dokuz bin altı yüz guruş ve kendüye teslîm olınan nükúd beş kîse akçe ile zimmetinde cem‘an on altı bin guruşdan ziyâde mâl-ı vakf olmağla mezbûrun şer‘le muhâsebesi görilüp mâl-ı vakf alıvirilmek bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek üzre hüküm yazılmışdur.

Fî evâil-i Za sene [1]108 [22-31 Mayıs 1697]



25/137/542 İstanbul'da ve başka yerdeki Öküz Mehmet Paşa evkafı mütevellisinin talebi üzerine vakıf işleri tamamlandıktan sonra vakıf fazlasının vakfiye gereğince şart ve tayin edilen kimselere verilmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına ve Âstâne'de müfettiş vekîli (boş) zîde ilmuhûya hüküm:

Mahrûse-i İstanbul'da ve âhar mahallde vâkı‘ müteveffâ Öküz Mehmed Paşa evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi Alî gelüp vâkıf-ı mezbûr evkãfınun izdiyâdın evlâdınun inkırâzından sonra mu‘tak ve mu‘tekalarına ve evlâd-ı evlâdlarına vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında şart ve ta‘yîn itmeğle hîn-i muhâsebede virilen iz[di]yâd vakf muhâsebesine mahsûb olmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin mütevellî-i mezkûrun yedinde olan vakfiyyesine nazar olındukda vâkıf-ı müşârun ileyh mesâlih-i vakfı tekmîlden sonra vakf-ı mezbûrun mahsûlinden oğlı Alî Beğ'e ve kızı Âyişe Hânım'a ba‘dehümâ evlâd ve evlâd ve evlâdlarına senede ellişer bin pâre şart ve ta‘yîn ve evlâdı olmayanun hissesi derecesinde müsâvî ve müşârik olanlara şart idüp bundan mâ‘adâ izdiyâd-ı vakf kendüye ve ba‘dehû sâir evlâdlarına ve evlâd u evlâd-ı evlâd-ı evlâdlarına şart idüp ba‘dehû(?) ba‘dehû70 inkırâzi’l-küll(?) bâlâda tafsîl olınduğı üzre mu‘tak ve mu‘tekalarına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâd ve evlâdlarına şart ve ta‘yîn eyledüği vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olınduğın bi’l-fi‘l müfettiş-i evkãf-ı Haremeyn Mevlânâ Mahmûd i‘lâm itmeğle i‘lâm olınduğı üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Za sene [1]108 [1-10 Haziran 1697]




Yüklə 2,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin