Guney Afrika Yillik Rapor 2007



Yüklə 1,52 Mb.
səhifə7/22
tarix17.01.2019
ölçüsü1,52 Mb.
#99939
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   22

Kaynak: Budget Review
Güney Afrika Finans Bakanı Nhlanhla Nene tarafından 25 Şubat 2015 tarihinde yapılan Bütçe konuşmasında, artan cari açığın giderilmesi amacıyla Kişisel Gelir Vergisi, Akaryakıt Vergisi, Elektrik Maliyeti, Sigara ve Alkol için uygulanan Özel Tüketim Vergisi’nde artışa gidileceği açıklanmıştır.

Hükümet bu sene için uygulamaya konulacak 9 öncelikli alan belirlemiştir; Enerji sorununun çözümü, tarımın canlandırılması, madenlerin katma değerinin artırılması, Endüstri Politikası Eylem Planı(IPAP)’nın geliştirilmesi, özel yatırımın teşvik edilmesi, grevlerin azaltılması (maden ocakları), küçük ve orta ölçekli işletmelerin potansiyelinin ortaya çıkartılması, altyapı yatırımları ve Ulusal Kalkınma Planının sonuç odaklı uygulamalarla desteklenmesi.


2015/16 Bütçesine İlişkin Öne Çıkan Hususlar

  • Kişisel Gelir Vergisinde artışa gidilmiştir. Yılda 181.900 Rand’dan fazla gelir sahibi olanların vergisi %1 oranında artırılırken, 65 yaşın altında olan ve yıllık geliri 200.000 Rand’in altında olan kişilerin gelir vergisi aylık 21 Rand olarak artırılmış, yıllık geliri 5000.000 Rand olan kişiler için gelir vergisi aylık 271 Rand, yıllık geliri 1,5 milyon Rand olan kişiler için gelir vergisi aylık 1.105 Rand olarak artırılmıştır.

  • Alkolden alınan tüketim vergisi %8,5 seviyesine çıkartılırken, bir şişe viski için 3,77 Rand, bir şişe bira için 15,5 Cent, bir şişe şarap için 15 Cent seviyesinde ve bir paket sigara için 82 Cent düzeyinde artırılmıştır.

  • Yeni iş alanlarının yaratılması yine öncelikli konular arasında yer alırken, yeni iş alanları için bütçeden önümüzdeki 3 sene için 9,7 milyar Rand ayrılmış, Sosyal Hizmet Projesi ile 362 bin kişiye iş yaratılması hedeflenmektedir.

  • Temel Eğitim için 203,5 milyar Rand ve Yüksek Eğitim için 62,2 milyar Rand tahsisi edilmiştir.

  • Akaryakıt vergisi genel vergilendirme litre başına 30,5 Cent ve Yol Kazaları Fonu için kesilen litre başına 50 Cent olmak üzere toplamda 80,5 Cent olarak artırılmıştır.

  • Güvenlik için bütçeden 163 milyar Rand ayrılırken, bu kalemin 2017/18 Bütçesinde 193 milyar Rand’e çıkartılması beklenmektedir.

  • Altyapı yatırımlar için konut inşası için 105 milyar Rand, su ve hijyen için 80 milyar Rand, demiryolu yolcu vagonları için 53 milyar Rand ve hanehalkına elektrik sağlanması için 18 milyar Rand olmak üzere toplam 451 milyar Rand tahsis edilmiştir.

  • Belediyeler önümüzdeki 3 yıllık dönemde şehirlerin güçlendirilmesi programı kapsamında 128 milyar Rand’lık destek alırken, Belediyelerin Finansal Yönetim sistemlerinini güçlendirilmesi için 3 yıllık dönemde 4,3 milyar Rand kullandırılacaktır.

  • Sağlık alanı için tahsis edilen 157,3 milyar Rand’lik meblağın 2017/18 Bütçesinde 178 milyar Rand’a çıkarılması beklenmektedir.

  • Emekli aylığı 60 Rand artırılarak 1.410 Rand seviyesine çıkartılmıştır.

4.1.8. Siyahları Ekonomik Bakımdan Güçlendirme Programı (Broad-Based Black Economic Empowerment)
1990’lı yılların başlarına kadar ülkede uygulanan katı Apartheid rejiminin, ülkenin siyasi, sosyal ve ekonomik bünyesinde açtığı derin yaraların kapatılması ve siyah ve beyazların arasında mevcut ekonomik ve sosyal uçurumların kapatılması, ANC iktidarının başlıca hedefi olmuştur.
Ülke ekonomisinde kaydedilen olumlu gelişmeler ve son yıllarda kaydedilen ortalama % 3’lük büyüme oranına rağmen, ülkede siyahlar ve beyazlar arasında gelir dağılımındaki dengesizliğin devam ettiği görülmektedir.
Siyah ırkın ekonomik hayata daha fazla entegre olmaları, gelirden pay almaları, istihdam edilebilmeleri ve böylelikle siyah bir orta sınıfın yaratılması amacıyla 2003 yılında çıkartılan yasa “Broad-Based Black Economic Empowerment Act No.53, 2003” ile siyahları ekonomik açıdan güçlendirme programı adı altında bir program geliştirilmiştir.

Bu çerçevede yasada öngörülen amaçlar şöyle sıralanmaktadır:




  1. Güney Afrika Cumhuriyeti ekonomisinin, siyah ırkın ekonomik faaliyetlere anlamlı bir şekilde katılımını sağlayacak bir ekonomik yapıya dönüştürülmesi,

  2. Ekonomik faaliyet gösteren firmaların yönetim yapılarının, uzmanlarının ve idarecilerinin ırksal profillerinin temelli bir biçimde değiştirilmesi,

  3. Siyah kadınlar/toplumlar/çalışanlar/kooperatifler tarafından sahip olunacak ve yönetilecek firma sayısının arttırılması ve bunlara daha geniş ekonomik olanakların sağlanması,

  4. Siyah ırkın iktisadi faaliyetlere daha fazla katılmasını sağlayacak yatırımların desteklenmesi,

  5. Kırsal ve mahalli toplumların ekonomik imkanlara daha fazla erişmelerine olanak sağlanması,

  6. Siyahları ekonomik açıdan güçlendirebilmek amacıyla finansman kaynaklarının tahsisi.

Bu kanun kapsamında çeşitli sektörlerde, faaliyet gösteren firmaların uymaları gerekli davranış kodları geliştirilmektedir. Davranış kodları,




  • Firmanın aidiyeti (ırksal),

  • Firmanın yönetimi ve kontrolü,

  • Irklar arası istihdam olanaklarında hakkaniyet ve eşitlik,

  • Yetenek geliştirme olanakları,

  • Diğer siyah yönetimlere ait firmalardan mubayaa yapılıp yapılmadığı,

  • Girişimcilik,

  • Sosyo-ekonomik kalkınma,

gibi alanlarda firmaların performanslarının ölçülmesine yarayan kriterler dizisini oluşturmaktadır. Sözkonusu davranış kodları resmi gazetede yayımlandığı andan itibaren, devletin tüm organları ve kamu kuruluşları açısından bağlayıcı olmaktadır. Firmaların, kamudan ihale alması, firmaya çalışma ve faaliyet lisansının verilmesi, kamu/özel sektör iş belgesinin kurulması, kamu işletmelerinin devri vb. konuların bu kriterlerin ve not sisteminin ışığı altında değerlendirilmesi öngörülmüştür.



27 Ocak 2014 tarihli ve 37271 sayılı Resmi Gazetede “Broad-Based Black Economic Empowerment Amendment Act No.46, 2013” adıyla yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Değişik yasada, Siyahları Ekonomik Bakımdan Güçlendirme Programı Komisyonu (Broad-Based Black Economic Empowerment Commission)’nun görevleri sıralanmış olup, uygulamada karşılaşılan belirsizliklerin giderilmesi amacıyla bazı tanımlar netleştirilmiş ve detaylandırılmıştır.
4.1.9. Güney Afrika Ekonomisinde 2013-14 Döneminde Yaşanan Gelişmeler
Güney Afrika ekonomisi güçlenerek büyüme eğilimi göstermiş, 2010 yılında %2,9 olarak kaydedilen büyüme oranı 2011 yılının birinci çeyreğinde % 4,6 olarak gerçekleşmiştir. Yılın son çeyreğinde ivme kazanan büyüme oranı, esasen ikincil ve üçüncül sektörlerdeki katma değer artışını yansıtmaktadır. Bu sektörlerin büyüme oranındaki olumlu etkisi, kısmen birincil sektörlerdeki yavaş büyüme oranı ile dengelenmiştir. 2009 yılındaki % 1,7’lik gerilemeyi müteakip kaydedilen % 2,9’luk reel GSYİH artış oranı, 2011 yılı itibarıyla %3,2, 2012 ve 2013 yıllarında % 2,2 oranında gerçekleşmiştir.
2008-2013 yılları arasında GSYİH’ya katkıda bulunan sanayi sektörleri itibariyle yıllık büyüme oranlarını gösteren tablo aşağıda yer almaktadır.








Reel GSYİH Artış Oranları










Sanayi Dalı

2008

2009

2010

2011

2012

2013

Birincil Sektörler

-0,7

-4,4

4,0

-0,3

-2,1

3,4

Tarım, orman ve balıkçılık

19,4

-1,9

-0,3

1,3

0,6

1,5

Madencilik

-5,3

-5,1

5,3

-0,7

-2,9

4,0

İkincil Sektörler

2,7

-6,4

4,5

2,3

1,6

0,9

İmalat Sanayi

2,3

-10,6

5,9

2,9

1,9

0,7

Elektrik Gaz Su

-3,5

-1,8

2,4

1,4

-0,1

-0,6

İnşaat

9,9

8,5

0,7

0,4

2,1

2,7

Üçüncül sektörler

4,3

0,7

2,3

3,6

3,1

2,5

Ticaret

1,8

-1,1

4,4

3,8

3,6

1,9

Ulaştırma İletişim

3,5

-0,2

1,7

3,0

2,5

2,0

Bankacılık Emlak Finansman

5,6

3,2

2,7

4,5

3,6

3,1

Hizmetler (Kamu, Özel)

5,6

3,2

2,7

4,5

3,6

3,1

GSYİH 2010 Sabit Fiyatlarla

3,2

-1,5

3,0

3,2

2,2

2,2

Kaynak: South African Reserve Bank, Statistics South Africa 2014
2013 yılındaki ekonomik büyüme sektörler itibarıyla incelendiğinde; % 4 ile madencilik ilk sırada gelmekte, ticaret, finansal hizmetler vb. sektörleri kapsayan üçüncül sektörler içerisinde bulunan bankacılık ve finans sektöründe büyüme ise % 3,1 ile ikinci sırada, ikincil sektörler arasında bulunan inşaatın ise % 2,7 ile üçüncü sırada yer aldığı gözlenmektedir.
2011 ve 2012 yılları birincil sektörlerde önemli bir daralmanın yaşandığı yıllar olmuştur. Genel anlamda ülke ekonomisinin sürükleyici gücü olması nedeniyle madencilik sektöründe yaşanan daralma önem arzetmektedir. 2013 yılında yeni kömür madenleri ve platinyum madenlerindeki yeni yatırımlarla tekrar canlanan sektör 2014 yılında platinyum madenlerinde yaşanan ve 6 ay süren işçi grevinden olumsuz etkilenmiştir. Madencilik sektörü başta olmak üzere pek çok olumsuz faktör 2014 yılında da büyüme oranının düşmesine sebep olmaktadır. 2014 yılı resmi makamların ve Dünya Bankası’nın Güney Afrika için büyüme tahmini % 1,4 olup daha da düşük gerşekleşmesi kimseyi şaşırtmayacaktır.

2013 ve 2014 yıllarında ekonomiyi olumsuz etkiliyen başlıca faktörleri aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz.




  1. Temel Sanayi Sektörlerinde Grevler

2013 yılında otomotiv sektörü ile başlayan grevler sanayi üretiminin her sektörüne yayılmıştır. Otomotiv sektöründe yaşanan uzun süreli grev ihracata yönelik çalışan otomotiv şirketlerine önemli zararlar vermiş, BMW ve Mersedes’in yeni yatırım kararlarını askıya almaları ile sonuçlanmıştır. AMCU (Association of Mineworkers and Construction Union) liderliğinde platinyum madenlerinde yaklaşık 6 ay süren grev üretimin durmasına neden olmuştur. Grevler azalan altın üretimi ve yükselen maliyetler nedeniyle sıkıntılı bir dönem geçiren madencilik sektörüne kalıcı zararlar vermiştir.


Son olarak; NUMSA (National Union of Metal Workers South Africa) liderliğinde ülkenin temel sanayi kollarında başlatılan grev şiddet olaylarına da sahne olmuştur. Grevler sendika grupları arasında iç çekişmelere de neden olmuş ve NUMSA sendikalar birliği olan COSATU (Congress of South African Trade Unions) üyeliğinden çıkartılmıştır. Grevler sanayi sektörüne istikrarsızlığı getirirken işgücü maliyetlerini artırmakta, bu durum ise özellikle yatırım yapmayı düşünen yabancı yatırımcıları tedirgin etmektedir.

  1. Enerji Krizi

2014 yılı başından itibaren yeni termik santral yatırımlarının gecikmesi nedeniyle beklenmekte olan enerji krizi Güney Afrika’nın gündemine girmiştir. Sanayi tesislerine elektrik üretimlerini % 10 azaltmaları istenirken, şehirlerde Johannesburg ve Pretoria başta olmak üzere günlük düzenli elektrik kesintileri de başlatılmıştır. Elektrik kullanım maliyetleri de oldukça yükselmiştir. Enerji krizi ekonomik kalkınma ve gelişmenin önündeki en büyük engel olarak ortaya çıkmıştır. Ulusal Kalkınma Planı çerçevesinde yapımı süren iki büyük güç santrali Medupi ve Kusile’nin 2017 yılından önce işletmeye alınayacak olması endişeleri artırmaktadır.




  1. Para Birimi Rand’ın (ZAR) Değer Kaybı

Ulusal para birimi Rand’ın 2012 yılı ile başlayan değer kaybı 2013 ve 2014 yıllarında da sürmüş bu durum Merkez Bankasının faiz artırımına gitmesine neden olmuştur. Petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki düşüş, FED’in güçlü Dolar politikası ve Güney Afrika’nın mevcut ekonomik sorunları dikkate alındığında değer kaybının aynı hızda olmasa bile devam edeceğine işaret etmektedir. 2012 yılı başında 1 USD=7,5 ZAR iken 2014 yılında 1 USD=11,7 ZAR seviyesine ulaşmıştır.




Rand Döviz Kurlarındaki Değişim (%)




30 Haziran 2011–

30 Eylül 2011



30 Eylül 2011 – 31 Aralık 2011

31 Aralık 2011– 31 Mart 2012

31 Mart 2012-

31 Mayıs 2012



Ağırlıklı ortalama*

-12,5

0,7

4,4

-6,6

Euro

-9,5

3,3

2,5

-3,1

ABD Doları

-15,5

-1,3

5,9

-9,8

Çin Yuanı

-16,6

-2,6

5,9

-8,8

İngiliz sterlini

-13,2

-0,2

2,0

-7,1

Japon Yeni

-19,3

-0,3

12,0

-13,4

* 15 para birimine karşı Kaynak: South African Reserve Bank



  1. Cari Açık ve Kamu Harcamalarında Artış

2013 yılında cari açık 2008 yılındaki seviyesine tekrar ulaşarak 19 milyar doları aşmıştır. Geleneksel olarak dış ticaret fazlası veren bir ülke olan Güney Afrika 2012 ve 2013 yıllarında dış ticaret açığı vermiştir. 2013 yılında dış ticaret açığı 7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Dış ticaret açığının oluşmasında altın ihracatındaki önemli düşüşün etkili olduğu değerlendirilmektedir. Kamu harcamaları artarken gelirlerde azalma olmuş bütçe açığı verilmeye başlanmıştır. 2013 yılı itibariyle kamu harcamaları GSYİH’nın % 30’u seviyesinde bulunmaktadır. Bu durum 2009 yılından itibaren kamunun borçlanma gereğini artırmış, iç ve dış kamu borçları son 4 yılda 3 kat artmıştır. Güney Afrika Hava Yolları gibi büyük kamu şirketlerinin etkin yönetilememesi, eyaletlerde görünmeyen harcamaların çoğalması basında sık karşılaşılan haberler arasındadır.




  1. Müteahhitlik Sektöründe Kriz

2010 FIFA Dünya Kupası hazırlıklarının da etkisiyle 2006-2010 yılları arasında sürekli büyüyen inşaat sektörü, 2010 yılından itibaren aynı başarıyı gösterememiştir. Dünya Kupası sonrasında ihalelerde yaşanan usulsüzlükler ve haksız kazançlar nedeniyle başlatılan soruşturma ve sektörün önemli firmalarına verilen cezalar, makroekonomik sorunlar, kronik hale gelen işçi grevleri, kamu yatırımlarının durma noktasına gelmesi ve büyüme oranında düşme ile birlikte sektörün durgunluğa girmesine neden olmuştur. Planlanan alt yapı yatırımlarının uygulamaya geçirilememesi de sektörün ekonomi içerisindeki payının küçülmesi ile sonuçlanmıştır. 2010 ve 2011 yılların sektörün en durgun olduğu yıllar olmuş, 2014 yılı ise sektörün tekrar büyüme eğilimine başladığı bir yıl olmuştur.




  1. Büyümede Yavaşlama

2013 yılında 1,9 olarak gerçekleşen ve daha sonra revize edilerek %2,2 olarak açıklanan büyümenin ardından 2014 yılı içinde IMF tarafından Güney Afrika için % 1,4 büyüme tahmini yapılmaktadır. Büyümede görülen yavaşlama yukarıda özetlenen faktörlerin bir sonucu olarak da görülebilir. Kredi dercelendirme kuruluşları da Güney Afrika’nın notunu bir derece düşürmüşler hatta Fitch görünümünü negatife dahi çevirmiştir. İstihdamın Güney Afrika için en önemli sorunlardan biri olduğu dikkate alındığında yıllık ortalama % 5’in üzerinde bir büyüme sağlanması gerekmektedir.




Güney Afrika

Notu

Görünümü

Standart and Poors (S&P)

BBB-

“Stable”

Moodys

Baa2

“Stable”

Fitch

BBB

“Negatif”




  1. İşsizlik ve Sosyal Adaletsizlik

İşsizlikle mücadele ANC hükümetlerinin özel önem vermelerine rağmen başarılı olunamayan bir alan olarak kalmıştır. İşsizlikle mücadelede başarısızlık sosyal adaletin sağlanmasında güçlüklere neden olmaktadır. % 25’ler seviyesinde olan resmi işsizlik oranının çok daha yüksek olduğu değerlendirilmektedir. İşsizlik ve sosyal adaletin sağlanamaması ülkede suç oranının yükselmesine neden olmakta Güney Afrika’yı dünyada suçun en fazla olduğu ülke haline getirmektedir.




  1. Yatırım Anlaşmalarının Askıya Alınması

Güney Afrika’nın ikili yatırım anlaşmalarını önce incelemeye ardından 2013 yılında uygulamalarını durdurarak askıya alması ülkedeki yabancı yatırımcıları endişelendirmiştir. Anlaşmaların askıya alınmasında temel sebep hükümetin BEE uygulamaları ve toprak reformu gibi politikalarının yatırımcı şirketler tarafından uluslararası mahkemelere taşınmaya başlaması olarak gösterilmektedir. Yabancı şirketlerin konuya ilişkin yoğun eleştirileri yeni bir yabancı sermaye yasası hazırlanmasına neden olmuş ancak yeni yasa da bir türlü uygulamaya konulamamıştır. Konu özellikle ülkedeki en önemli yatırımcı konumundaki AB üyesi ülkeler tarafından sürekli gündemde tutulmakta, firma yatırımlarının geleceği ile ilgili endişeler sürekli gündemde tutulmaktadır.

Güney Afrika’da, Merkez Bankası tarafından enflasyon oranının %3-6 aralığında tutulması hedeflenmektedir. Bu hedef çerçevesinde 2010 yılında tüketici fiyat endeksi % 4,3 olarak gerçekleşmişken, 2011 yılından itibaren resmi enflasyon oranının % 5,0-6,0 aralığında dalgalandığı görülmektedir.
2011 yılı reel üretim artışında, küresel piyasalardaki düşük talep ve iç piyasada hakim olan durgunluk nedeniyle bir önceki seneye göre daha düşük düzeyde bir artış gözlenmiştir. Güney Afrika’da imal edilen ürünlerin yaklaşık %30’u Avrupa ülkeleri ve İngiltere’ye ihraç edilmektedir. Avrupa bölgesindeki düşük talepten yakın ve orta vadede olumsuz olarak etkilenmesi muhtemel Güney Afrika’nın pazar çeşitlemesine gitmesi ve rekabet gücünü artıracak önlemler alması beklenmektedir.
Güney Afrika’nın mal ihracatı dolar bazında 2006 yılından 2009 yılındaki önemli düşme dışında 2011 yılına kadar istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Bahsekonu artış, gelişmekte olan ülke ekonomilerinde kaydedilen ihracat gelirlerindeki daralma nedeniyle sınırlı düzeyde kaydedilmiştir. Amerika ve Asya piyasalarının güçlü talebi Avrupa piyasasındaki daralma ile dengelenmiş, ancak mal ihracatındaki toparlanma, 2011 yılının son çeyreğinde Avrupa piyasasındaki düşük performans nedeniyle makina, elektrik ekipmanları, otomotiv ihracatını olumsuz yönde etkileyerek kesintiye uğramıştır. Aynı dönemde başta Asya ekonomisi olmak üzere A.B.D. pazarlarına maden ve tarım ürünleri sektöründe gerçekleştirilen ihracatta artış kaydedilmiştir.


Yüklə 1,52 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   22




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin