PERİŞAN BABA TEKKESİ
242
243
PERPA
Perişan Baba Tekkesi'nin güney cephesinin çizimi. M. Baha Tanınan
Peride Celâl
Can Kurultay, 1993/Kadın Eserleri Kütüphanesi Arşivi
ginlerine, Demokrat Parti atmosferine ulaşma imkânı vermiştir. Kırkıncı Oda (1958), Nâzım Hikmet'in İstanbul'daki yaşantısına göndermelerle, bir serüven romanı havasındadır.
Gecenin Ucundaki Işık'ta. (1963) İstanbul zengin çevrelerini, "kaymak takımı" diye nitelediği yüksek sosyeteyi eleştirel bir anlatımla canlandıran romana, bir yandan da bakımlı bahçesiyle Çiftehavuz-lar'daki bir yeni zaman köşkünü tasvir etmiştir. Gecenin Ucundaki Işık, "her mahalleye bir milyoner" anlaşıyının yarattığı ekonomik düzeni ince ayrıntılarla yansıtması açısından bir belge değerindedir. 1940'larda başlamış ve İstanbul'da yaşanmış, sonuçsuz bir aşkın romanı olan Güz Şarkısı (1963) Fenerbahçe'deki bir limonluğun canlı görünümlerini de kaleme getirir. Evli Bir Kadının Günlüğünden (1971) ve Üç Yirmi Dön Saat (1971) basın çevrelerini, yarı sosyalist, yarı burjuva eğilimli ve tabiatlı gündeş aydınları, eskinin kaybolmaya mahkûm aile düzenini, artık son çağını yaşayan İstanbul kültürünü işler. Romancı, son romanı Kurtlar'dz (1990) yazı hayatına 1930'larda başlamış bir kadın yazarı odak kişi alarak, geniş bir perspektiften İstanbul yaşayışına eğilir. Dönemler, siyasal çalkantılar, değişen kentsel çehre, bireysel ve toplumsal katmanlarda, 12 Eylül darbesine kadar çizilmiştir. Seçkin bir üslupçulukla kaleme alınmış bütün bu romanlarda Peride Celâl'in İstanbul'un yakın tarihini, aydınlar ve zengin sınıf açısından ustaca değerlendirdiği gözlenmektedir.
Hikâyelerini Jaguar (1978), Bir Hanımefendinin Ölümü (1981) ve Pay Kavgası (1985) adlı kitaplarında derleyen yazar, "Bir Hanımefendinin Ölümü" adlı hikâyesinde Bebek'te, ölüm acısını unutmuş, miras kaygısına düşmüş bir zengin evini, "Ada"da bohem bir hayatın vurdumduymazlığını ve sancısını anlatmıştır. Türk edebiyatının unutulmaz verimlerinden olan "Çukur" (Pay Kavgası) hikâyesiyse, Nişan-
taşı-Valikonağı'ndaki apartman hayatını, sözümona İstanbulluluğu, semte egemen olan taşralaşmayı, yiten insani değerleri derin bir hüzünle saptamaktadır.
Bibi. V. Günyol, Gölgeden Işığa, ist., 1988; S. İleri, Seni Çok Özledim, İst., 1986; R. Mutlu-ay, 50 Yılın Türk Edebiyatı, İst., 1973; A. Oktay, Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı 1923-1950, Ankara, 1993.
SELİM İLERİ
Dostları ilə paylaş: |