I u n d e n bugüN


Tablo H İstanbul ve Çevresinden



Yüklə 7,14 Mb.
səhifə95/129
tarix09.01.2019
ölçüsü7,14 Mb.
#94242
1   ...   91   92   93   94   95   96   97   98   ...   129

Tablo H

İstanbul ve Çevresinden

Marmara Denizi'ne Bırakılan

Atıksu Yükleri

Yerleşim Alanı

Konut Kaynaklı Atıksu Yüklen BOI5 kg/gün

istanbul

394.496,00

Silivri

1.405,00

Çatalca

623,38

Selimpaşa

453,42

Çınarcık

411,76

Yalova

3.552,64

Bu hesaplamaya göre toplam nüfus ve atıksu debileri önümüzdeki 30 yılda Tablo I'deki seyri izleyecektir.

Bir başka araştırmaya göre (Konut Kirlilik Komisyonu Raporu) Marmara Denizi'ne İstanbul ve çevresinden bırakılan konut kaynaklı atıksu yükleri, biyolojik oksijen ihtiyacı temel alındığında Tablo H'deki gibidir.

Bu organik maddelerin yanında günde 54 ton azot ve 9 ton fosfor da bu atıksularla taşınmaktadır.

2020 yılı için BOIS'in (biyolojik oksijen ihtiyacı) yaklaşık üç misli artarak günde 1.000 tona, toplam, azot yükünün 160 tona ve toplam fosfor yükünün günde 32 tona yükseleceği hesap edilmektedir.

İstanbul'da, endüstriyel atıksuyu olan, İSKİ abonesi 2.800 sanayi kuruluşu vardır. Kentte kanalizasyon ve atıksu arıtma-uzaklaştırma değeri için esas alınan endüstriyel atıksu yükü 220.000 mVgün'dür. 1990 yılı için toplam atıksu-yun 1.350.000 mVgün olduğu dikkate alındığında bu atıksu debisinin içinde endüstrinin payının yüzde 17 dolayında kaldığı varsayılmaktadır.

Bu endüstriyel atıksu debisi, atıksu niteliği hesaba katılmazsa 1.375.000 kişilik bir nüfusa eşdeğer kirlilik yaratmaktadır. Ancak endüstri atıklarının çevre kirlenmesini yaratan etkilerinin yüksekliği hesaplandığında endüstri atıksuyunun çevre ve su kirlenmesine etkisinin yukarıdaki oranların üstünde olduğu anlaşılır.

İSKİ verilerine göre atıksuyu olan 2.800 sanayi tesisinin en büyük ilk 150'si, toplam endüstriyel atıksulann yüzde 80'ini deşarj etmektedir. Yine aynı verilere göre bu 150 sanayi kuruluşunun yüzde 80'i arıtma yapmaktadır. İstanbul'da toplam endüstriyel arıtma yüzde 65 civarındadır. İnşaat halindeki arıtma tesisi 76 tanedir ve günlük debileri 6.000 m3'tür. Ancak arıtmanın yetersizliği ve kalitesinin gerekenden düşük olduğu, somut olgular ve hızlı su kirlenmesiyle ortaya çıkmaktadır.

İstanbul'da atıksuları uzaklaştırmak ve bertaraf etmek için mevcuda ek olarak en az 800-1.000 km'lik kanalizasyon hattına ihtiyaç vardır. Halen bunun 600 km'lik bölümü inşa edilmiş durumdadır. Bunlar taşıyıcı sistemler (kolektörler) ve tüneller olarak hazırlanmıştır. İstanbul'un (merkez) mevcut taşıyıcı sistemleri ve tünelleri Mart 1993 sonu itibariyle Tablo lifteki durumdadır.



Arıtma Tesisleri

İstanbul'un 1.350.000 mVgün'lük atıksu-yunu uzaklaştırmak için inşa edilen ko-lektör ve tünellerin yanında bu atıksuyu zararsız hale getirmek için de çalışmalar yapılmaktadır. İller Bankası'nın 1993 yılı itibariyle hazırladığı atıksu arıtma tesislerinin durumu Tablo IV'teki gibidir: Tablodan da izlenebileceği gibi çok



Tablo IV İstanbul'un Atıksu Arıtma

Tesislerinin Durumu (1993 Mart ayı itibariyle)

Tamamlandı

Yenikapı Ön Arıtma Tesisi

Tamamlandı

Üsküdar Ön Arıtma Tesisi

Proje aşamasında

Baltalimanı Biyolojik Arıtma Tesisi

Proje aşamasında

Küçükçekmece Biyolojik Arıtma Tesisi

Tamamlandı

Tuzla Biyolojik Arıtma Tesisi

Proje aşamasında Proje aşamasında Proje aşamasında

Riva Biyolojik Arıtma Tesisi

Terkos Biyolojik Arıtma Tesisi

Büyükada Biyolojik Arıtma Tesisi

Proje aşamasında Proje aşamasında

Kınalıada Biyolojik Arıtma Tesisi

Burgazada Biyolojik Arıtma Tesisi

Proje aşamasında

Heybeliada Biyolojik Arıtma Tesisi

önemli arıtma tesislerinin büyük çoğunluğu henüz proje aşamasındadır. Öte yandan hızlı ve kontrolsüz gecekondulaşma yüzünden, kentin en önemli, hattâ hayati su kaynaklarının çevresindeki günden güne büyüyen yerleşmelerin atıksu ve arıtma sorunlarına yeterli çözüm getirilememekte ve İstanbul'un atıksu sorunu tüm yatırım ve çabalara rağmen ağırlığını korumaktadır.

Bibi. S. Budak, "Kentlileşemeyen Kent Örneği. Bir Sorunlar Yumağı Kent İstanbul", tu Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 3-4-5, 1993; D. Orhon, İstanbul'un Çevre Sorunları ve Çözüm Yollan, İst., 1991; A. Samsunlu, "istanbul'un Kanalizasyon ve Arıtma Tesisi Sorunları", İstanbul'un Çevre Sorunları ve Çözümlen Sempozyumu, 9-13 Nisan 1990, ist., İller Bankası Kanalizasyon Tesisleri Proje ve İnşaat Özetleri 1991 Katalogu; "Marmara Denizi Toplantısı Evsel Kirlilik Komisyonu Raporu", 4-5 Ekim 1993, îst., (yayımlanmamış toplantı notlan); K. Esmer, Tarih Boyunca İstanbul Sulan ve istanbul Su ve Kanalizasyon Sorunu, İst., 1983.

SEVİM BUDAK



ATIŞALANI

Önceleri Bakırköy İlçesi içerisinde yer alırken 1990 genel nüfus sayımının ardından ilçe statüsü kazanan Güngö-ren'in(->) kuzey kesimini oluşturur, Kuzeydoğuda Bayrampaşa İlçesi'nin Yıldırım ve Kartaltepe mahalleleri, güneyde Güngören İlçesi'nin Esenler kesiminin Fevzi Çakmak ve Fatih mahalleleri, batıda 1990 sonrası kurulan Bağcılar İlçe-si'nin(-») Yeşilbağ, Fevzi Çakmak, Kemal Paşa (Mahmut Bey) ve 100. Yıl ma-halleleriyle sınırlanmıştır. Kuzeyde ise

Küçükçekmece, Bağcılar ve Güngören ilçelerinin kuzeyinde ve Gaziosmanpaşa İlçesi'nin(->) batısında yer alan geniş askeri saha ile sınırlanmıştır. Atışalanı Trakya otoyolu E-5 bağlantı yolu üzerindeki Esenler kopili kavşağı ile ikinci çevre yolu üzerinde, batıda Mahmut-bey, kuzeydoğuda da Metris kavşakları arasında kalan üçgen içerisindedir. Bu açıdan ikinci çevre yolunun hizmete girişiyle birlikte günümüzde zengin bir ulaşım altyapısına sahip olmasına rağmen kuzeyinde yer alan askeri saha nedeniyle gelişme olanakları sınırlıdır.

İdari açıdan Kemer, Birlik, Havaalanı, Turgut Reis, Cevat Paşa ve Karabayır mahallelerine bölünmüştür.

Atışalanı yöresinde 1970'ten sonra çok hızlı bir nüfus artışı görülmüştür. Nitekim Atışalam'nın 1970'te 1.222 olan toplam nüfusu 1975'te 14.054'e, 1980'de 42.264'e, 1985'te 58.439'a, 1990'da da 100.839'a yükselmiştir. 1990 genel nüfus sayımı verilerine göre nüfusun mahalleler itibariyle dağılımı şöyledir: Turgut Reis (38.003), Birlik (14.506), Kemer (10.306), Havaalanı (20.144), Karabayır (17.238) ve Cevat Paşa (642).

Atışalanı nüfusunun büyük çoğunluğunu İstanbul dışında doğanlar oluşturur. 1990 genel nüfus sayımına göre, Atışalanı'nı oluşturan 6 mahallede, İstanbul doğumluların toplam nüfusa oranı yüzde 25 (Turgut Reis) ile yüzde 31 (Havaalanı) arasında değişmektedir. Aynı oranın, 1990'da, Bakırköy İlçesi'nin E-5 yolu ile Marmara Denizi arasında kalan mahallelerinde yüzde 50-60'lar düzeyinde değiştiği göz önüne alınırsa, Atışalanı'nm hızlı iç göç sonucu kente yeni gelen göçmenlerin yerleştiği bir bölge olduğu söylenebilir. Türkiye'nin hemen tüm illerinden göç almış olmasına rağmen Cevat Paşa, Karabayır, Birlik ve Turgut Reis mahallelerinde Sivas'tan gelen göçmenlerin; Kemer'de Kars kökenlilerin; Havaalanı Mahallesi'nde de Sinop ve Giresun'dan gelen göçmenlerin ağırlıkta olduğu görülmektedir.

Atışalanı nüfusunun eğitim düzeyi incelendiğinde, 6 ve daha yukarı yaşlardaki nüfus içerisinde okuma yazma bilmeyenlerin Karabayır Mahallesi'nde yüzde 15, Turgut Reis'te yüzde 14, Bir-lik'te yüzde 13, Cevat Paşa'da yüzde 12, Kemer ve Havaalanı mahallelerinde de yüzde 11 düzeyinde olduğu görülüyor. Aynı oranın 1990'da Bakırköy İlçesi genelinde yüzde 9,6, E-5 yolu ile Marmara Denizi arasında kalan mahallelerde de yüzde 4-5 arasında bulunduğu göz önüne alınarak Atışalanı nüfusunun eğitim düzeyinin göreli olarak düşük olduğu söylenebilir.

Diğer taraftan, bir öğretim kurumundan mezun olanların büyük çoğunluğu ilkokul mezunudur. 1990'da Atışalanı bölgesinde en son bitirdiği okul ilkokul olanların herhangi bir öğretim kurumundan mezun olanlara oranı Turgut Reis'te yüzde 70, Birlik ve Kemer mahallelerinde yüzde 68, Karabayır'da yüz-



ATIŞ ALAM

402

403

ATİK ALİ PAŞA KÜLLİYESİ



İlmi-Teknik eleman 2,1

2,9

3,2

3,8

0,4

2,1

2,7

8,4

Üst kademe yönetici 1,5

1,6

1,2

2,5

0,4

0,8

1,5

3,6

İdari personel 3,6

4,8

5,3

5,2

5,5

3,6

İ3

7,2

Ticaret-satış personeli 10,9

12,7

10,3

12,2

8,9

12,8

11,7

15,2

Şahıs hizmetleri 8,6

9,5

9,6

8,2

12,8

9,1

8,8

8,8

Tarımda çalışan 1,0

1,0

0,7

1,2

2,6

0,7

1,0

0,8

Sanayide çalışan 65,1

61,7

63,0

60,2

63,4

63,2

63,1

50,2

İşsiz olup iş arayan 7,2

5,8

6,7

6,7

6,0

7,7

6,9

5,8

Toplam Yüzde 100,0 Sayısal 13.405

100,0 5.013

100,0 3.708

100,0 7.032

100,0 235

100,0 6.091

100,0 35.484

100,0 481.131

Atik Ali Paşa Camii'nin güneybatıdan görünümü, Atikali. Araş Neftçi

cami, Kariye Camii'dir. Edirnekapı'da yeri tarif edilen cami ise zikredilen camidir. Bu caminin vazifelileri için ayrılan yıllık ücret 12.600 akçeye ulaşmaktadır.

Yapı birçok defa onarılmıştır. Bilhassa 1648 zelzelesinde son cemaat kemerlerinin tamamen, minaresinin de şerefesine kadar yıkıldığı kayıtlara geçmiştir. 1960'lara kadar ahşap olarak kalan son cemaat yeri, temel izlerine göre tekrar yapılmıştır.

Cami iki sıra kesme taş, üç sıra tuğla ile inşa edilmiştir. Plan olarak iki kare ayak üzerinde altı kubbelidir. Son cemaat yeri de kesme taştan kare dört ayak üstünde üç kubbe ile örtülüdür.



Atışalanı'nda İstihdam Yapısı (Genel ve mahalleler itibariyle çalışanların yüzdeleri)

Turgut Birlik Kemer Hava- Cevat Karabayır Atışalam Bakırköy
Reis alam Paşa Toplam Geneli

Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından Türkiye Toplumsal ve Ekonomik Tarih Vakfı için özel olarak hazırlanan "1990 Genel Nüfus Sayımı Mahalleler" itibariyle döküm tablolarından hesaplanmıştır. 12 yaş üzeri ekonomik açıdan aktif toplam nüfus verileridir. Karşılaştırma kolaylığı açısından yüzde değerler verilmektedir. Mutlak sayılar toplam çalışan sayılarından elde edilebilir.

de 67, Havaalanı Mahallesi'nde yüzde 65, Cevat Paşa'da da yüzde 61 düzeyindeydi. Aynı oran, Bakırköy ilçesi genelinde yüzde 54, E-5 yolu ile deniz arasında kalan mahallelerde de yüzde 25 ile yüzde 30 düzeylerindeydi. Bu veriler, Atışalam nüfusunun öğrenim sürecini erken terk etmek zorunda kaldığını göstermektedir. Bu durumda, Atışalanı'nda ekonomik açıdan aktif nüfusun metropoliten iş pazarına daha çok imalat sanayiini oluşturan işkolları aracılığı ile katılması doğal karşılanmalıdır. Atışala-nı'nı oluşturan 6 mahallede ekonomik açıdan aktif nüfusun işkolları itibariyle dağılımı tabloda verilmektedir.

Tablodaki istihdam verilerinin de açıkça gösterdiği üzere, Atışalam, imalat sanayii ağırlıklı, ancak mahalleler itibariyle mekânsal farklılaşma göstermeyen bir istihdam yapısına sahip bulunmaktadır. Bu yapının en belirgin özelliği de ilmi-teknik elemanlar, yöneticilik, idari personel, ticaret ve satış personeli gibi görece yüksek eğitim düzeyi gerektiren işkollarında çalışanların oran olarak belirgin bir biçimde Bakırköy ilçesi ortalamasının altında; sanayi çalışanları gibi yüksek beceri gerektiren istihdam kategorilerinin yanısıra, inşaat işçiliği ve şoförlük gibi görece az eğitim ve beceri gerektiren alt başlıklar içeren bir kategoride Bakırköy İlçesi ortalamasının çok üzerinde bir yığılmaya sahip oluşudur. Gerçekten de bu kesimde imalat sanayiinde çalışanlar, metropoliten alan ortalamasının yaklaşık iki katıdır ve 1990 nüfus' sayınımın yapıldığı tarihteki sınırlarıyla Bakırköy ilçe ortalamasının da yüzde 13 üzerindedir. Buna karşılık

Atışalanı'nda ticaret ve hizmet sektöründe çalışanların toplam istihdam içerisindeki paylan ilçe ve büyükşehir için hesaplanan değerlerden kayda değer biçimde daha düşüktür.

Eğitim düzeyi incelenirken görüldüğü üzere, Atışalanı'nda aktif nüfus genelde belli bir eğitim düzeyi ve iş deneyimi gerektiren iş pazarlarının giriş engellerini aşacak özelliklerle donanmış olmasa da, dokuma ve konfeksiyon işçiliği gibi deneyim ve beceri gerektiren iş pazarlarına girebilmeyi başarmıştır. Bu durum sanayi kategorisinin alt baş-



Atışalanı Köyü

İstanbul Ansiklopedisi

lıkları incelendiğinde açıkça karşımıza çıkmaktadır. Nitekim çeşitli işkolları arasında tekstil işçileri çoğunluktadır. Dokuma işçileri ve terzi-döşemecilerin alt kategorilerinin toplam sanayi çalışanlarına oranı Turgut Reis Mahallesi'nde yüzde 42, Havaalanı Mahallesi'nde yüzde 32, Birlik Mahallesi'nde yüzde 34, Kemer Mahallesi'nde yüzde 36, Karaba-yır'da yüzde 35, Cevat Paşa Mahallesi'nde de yüzde 50 düzeyindedir.

Önemli sayıda tekstil işçisi barındırmasına karşılık Atışalam kayda değer sayı ve büyüklükte sanayi kuruluşu

içermemektedir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin kapasite raporlarındaki kayıtlara göre, Atışalanı'nda 1987'de toplam olarak 4 mühendis, 9 teknisyen, 18 usta, 141 işçi ve 17 idari personel çalıştıran sadece 7 sanayi kuruluşu bulunuyordu. Diğer bir deyişle Atışalam, İstanbul metropoliten alanında önemli bir sanayi bölgesi değildir. 1993 kapasite raporlarına göre Atışalanı'ndaki kuruluş sayısı 20'ye yükselmiş bulunuyordu. Bu bilgilere göre Atışalanı'mn komşu ilçelerdeki tekstil komplekslerinin emek havuzu olduğunu söyleyebiliriz.

Tablodaki istihdam verilerinin açığa çıkardığı ikinci nokta, Atışalam kesimini oluşturan 6 mahallenin hiçbirinde istihdam yapıları açısından kayda değer bir farklılaşma bulunmayışıdır. Nitekim nüfus büyüklükleri birbirinden çok farklı altı mahalleden alınan istihdam yapıları neredeyse birbirinin aynıdır. Bölge homojen bir işçi bölgesi olarak ele alınabilir.

Bu veriler ışığında, Atışalam, 1970-1990 döneminde yurtiçi göçle çok hızlı büyümüş; okuryazarlık ve eğitim düzeyi, 1990'a kadar, içerisinde yer aldığı Bakırköy ilçe ortalamasından ve bu ilçedeki düzenli konut alanlarınmkinden, göz ardı edilemeyecek düzeyde düşük; istihdam yapısı farklılaşmamış (homojen); çevre ilçelerdeki önemli sanayi komplekslerinin emek havuzu içerisinde yer alan ve ağırlıklı olarak tekstil işçilerinin yaşadığı bir konut alanı olarak tanımlanabilir.

MURAT GÜVENÇ

ATİK ALİ PAŞA CAMİİ

Atik Ali Paşa'mn "Zincirlikuyu, Kara-gümrük, Vasat Ali Paşa" camileri de denilen camii, bugün Atikali semtinde Fevzi Paşa Caddesi'ndeki set üstündedir. Zincirlikuyu adını, caminin yakınında bulunan bir kuyudan almıştır. Civarında hattat Rakım Efendi'nin medresesi ve türbesi ve Semiz Ali Paşa'mn medresesi vardır.

Banisi olan Atik Ali Paşa II. Bayezid devrinde iki defa sadrazam olmuştur. Aynı zamanda "Hadım, Tavaşi, Şehit, Eski" lakapları ile de anılmaktadır. Şah Kulu veya Şeytan Kulu Vakası'nda (1511) şehit olmuştur.

Caminin inşa tarihi bilinmemektedir. Fakat vefatından önce olduğu muhakkaktır. Kitabesi mevcut değildir. Atik Ali Paşa'mn 915/1509 vakfiyesine göre İstanbul'da camileri, medresesi, imaret ve hankahı, Edirne'de camii, hankahı vardır. Yassıviran'da da bir camii olduğu bir kaynakta geçmektedir. Bu hayrat için İstanbul'da, Anadolu ve Rumeli'de bir hayli köy, arazi, dükkân, bedesten, hamam, bahçe ve evler, fırın, bostan, değirmenler bırakmıştır. Mora'da beş muallimhanesi vardır. Ayrıca 119 cilt kitap da vakfedilmiştir. Bu vakıfların yıllık geliri 471.998, masraf ise 270.638 akçeye varmaktadır. Vakfiyede Balat'ta görülen

Kemerlere isabet eden yerlerde, dış duvarda istinat ayakları mevcuttur. Kemerler son tamirde dışta taş, içeride tuğla ile örülmüştür. Altta ve üstte sekizer pencere vardır. Ayrıca mihrap duvarında üstte iki yuvarlak pencere daha mevcuttur. Minare sağda, kapısı dışarıdadır. Kaidesi kaba yönü kesme taştandır. Pabuç kısa, gövde kesme taştandır. Şerefe altı helezoni yivlidir. Cümle kapısı da kesme taştan dışarı az çıkık, üstte sivri kemerli, sade silmelidir. Kitabe yeri boştur. Mihrap alçıdan, yeni uçları püsküllü, altı sıra bademlidir. Minber, taştandır fakat yağlıboya ile boyalıdır. Nispetli, sade bir eserdir. Fakat caminin yegâne tezyini unsurudur. Külahı tutan ayaklar sekiz kenarlı, sütun başlıkları ve külah kaidesi mukarnaslıdır. Korkuluğun sağ ve solunda gülçeler mevcuttur.

Bibi. Barkan-Ayverdi, Tahrir Deften, 70; Ay-vansarayî, Hadîka, I, 119; M. T. Gökbilgin, XV-XVI. Asırlarda Edime ve Paşa Livası, İst., 1952, s. 401; E. H. Ayverdi, Fatih Devri Mimarisi, İst., 1953, s. 215; S. Eyice, "İstanbul Minareleri", Türk Sanat Tarihi Araştırmaları ve İncelemeleri, I (1963), s. 69; I. A. Yüksel, Osmanlı Mimarisinde II. Bayezid, Yavuz Selim Devri, V, İst., 1983, s. 175.

I. AYDIN YÜKSEL



ATİK ALİ PAŞA KÜLLİYESİ

Atik Ali Paşa'mn Çemberlitaş'taki külliyesi. II. Mahmud Türbesi'nden Çarşıkapı'ya uzanan Yeniçeriler Caddesi üzerindedir. Külliyenin inşa edildiği alan, Bizans döneminde I. Constantinus tarafından yaptırılan dikilitaşın bulunduğu Constantinus Forumu'nun(-+) sınırları içindedir.

Külliye, vakfiyesindeki kayıtlarına göre cami, medrese, imaret, hankah, kervansaraydan teşekkül etmektedir. Bugün bu eserlerden cami ve önü kesilmiş olarak medrese mevcuttur. Hanka-hın ise avlu giriş kapısı yanında bulunan ve üzerinde bir muvakkithane kita-

Atik Ali Paşa Külliyesi'nin Nuruosmaniye Camii minaresinden görünümü. Araş Neftçi



ATİK Alî PAŞA KÜLLİYESİ

404

405

ATİK ALİ PAŞA KÜLLİYESİ

Melchior Lorichs'in çiziminin ahşap baskısı, 1576. Önde külliyenin imareti olduğu sanılan yapı

ile arkasında cami.

W. Müller-Wiener, Bildlexikon

besi bulunan yapı olduğu sanılmaktadır, imaret, nazirenin devamında idi. Bu yüzyılın başına kadar harap olarak gelmiş ve bir kısmı Divanyolu Caddesi'nin düzenlenmesi esnasında ve son kalan izleri de 1912-1914 arasında ortadan kalkmıştır. Vakfiyede imarete yakın olduğu ifade edilen kervansaray ise şimdi yoktur. Bu kervansarayın elçilerin misafir edildiği ve Elçi Hanı(->) denilen bina olduğuna dair ihtimaller ileri sürülmektedir. Bu han 1865 Hocapaşa yangınında harap olmuş ve 1880'e doğru tamamen ortadan kalkmıştır.

Külliyenin banisi aslen Bosnalı olan "Hadım, Tavaşi, Şehit, Eski" lakapları ile anılan ve iki defa sadrazam olup, 1511' de Şah Kulu (veya Şeytan Kulu) Vaka-sı'nda şehit olan Atik Ali Paşa'dır. Vakfiyesi 915/1509 tarihlidir.

Ali Paşa, istanbul'da, Edirne ve Mo-ra'daki hayratı için istanbul içinde ve dışında çeşitli vakıflar bırakmıştır. Bunlar, istanbul, Galata, Edirne, Yanbolu, Yenicezağra, Moton, Koton, Anavarin, Kefe, Balyabadra (Patras), Serez, Bursa, Mizestre (Mistra), Silivri, Pınarhisar, Vize, Filibe, Zihne, Kartene, Hırsova, Göl, Alaşehir, Adalar, Ayasluğ, Amasya, Kavak, Bafra, Çarşı gibi şehir, kasaba ve köylere dağılmıştır. Buralarda bedesten, hamam, dükkânlar, köy, bostan, mezra ve bahçeler, değirmenler olduğu gibi 119 cilt kitap da vakfedilmiştir. Vakfın gelirleri 471.998 akçe, giderleri ise 270.638 akçeye ulaşmakta idi. Külliyenin inşa tarihi bilinmemektedir.

Cami: "Sedefçiler", "Eski Ali Paşa", "Çemberlitaş", "Dikilitaş", "Vezirhanı", "Sandıkçılar Camii" gibi isimlerle tanınan Atik Ali Paşa Camii, külliyenin ayakta kalan en büyük parçasıdır. Şehrin en işlek caddelerinden birindedir ve İstanbul'un en eski eserlerinden biridir.

Caminin orijinal kitabesi yoktur. Fakat cümle kapısı üzerindeki hattat Sami Efendi imzasını taşıyan "ayet-i kerime" yazılı 1314/1896 tarihli kitabenin köşesine 902/1496 rakamı ilave edilmiştir. Üstünde yine Sami Efendi'nin beyzi bir besmelesi vardır. Yazı levhasının 1894 zelzelesinden sonra konulduğu anlaşılmaktadır. Minare kapısında da 1315/ 1897 tarihli bir "besmele" bulunmaktadır. Cami çeşitli tarihlerde geçirdiği yangın ve zelzelelerden sonra tamir görmüş olmalıdır. Bu yangınların neticesinde yapılan tamirlerde cümle kapısı köşelerindeki kum saatleri yontularak boşaltılmış ve bazı kemer kilit taşlan barok üslubu ile tadil edilmişlerdir. 1648 zelzelesine ait olduğu sanılan bir vesikada caminin kubbesinin tamamen ve minaresinin de şerefesine kadar yıkıldığı kayıtlıdır. Daha sonra 1716 ve 1766'daki zelzeleler, 1865 Hocapaşa yangını ve 1894 zelzelesinden sonra da mühim tamirler geçirmiş olduğu muhakkaktır. Cami, en son 1937-1938 arasında tekrar tamir gördükten sonra 1981'de küçük bir onarım geçirmiştir.

Cami tamamen kesme küfeki taşından yapılmıştır. Plan olarak beş kubbeli bir son cemaat yeri, bir eksen üzerinde bir büyük ve mihrap üstünde bir yarım

Atik Ali Paşa Külliyesi'nin vaziyet planı.

1. Cami,

2. Medrese,

3. İmaretin
veya tekkenin
yeri,

4. Dükkânlar


ve
muvakkithane,

5. Türbe ve


hazire,

6. Çeşme,

7. Su haznesi
Müller-Wiener,
Bildlexikon
Alman Arkeoloji
Enstitüsü

kubbe ile örtülüdür. İki yana doğru birer kare paye ile ana mekândan ayrılan daha alçak ikişer kubbenin örttüğü yan hacimlerle genişletilmiştir. Minare sağda ve tek şerefelidir. Bu plan eski Fatih Ca-mii'ne küçük bir farkla benzemektedir. Fatih Canıii'ndeki yan hacimler üçer kubbe ile örtülü idi. Yan hacimlerin tab-haneli veya zaviyeli camilerde olduğu gibi sonradan ara duvarlarının açılarak esas harime dahil edilmedikleri anlaşılmaktadır. Hans Dernschwam'ın 1553'te-ki gözlemlerinde bugün kare ve barok bir üslubu yansıtan ayakların yuvarlak, kırmızı benekli sütunlar olduğu ifade edilmiştir. Bu yan hacimler sayesindedir ki yapı mimari nispetler bakımından oldukça mükemmel bir hal almıştır. 6,85 m genişliğindeki revak (son cemaat yeri) beş kubbelidir. Altı sütunun dördü mermer, ikisi porfirdir. Sütun başlıkları klasik tarzda mukarnaslıdır.

Revağın orta kubbe köşelikleri badem ve yapraklarla çok zengin görünüşlü olduğu gibi, kubbe içi de rumî mala-karilerle kaplanmıştır. Cümle kapısı çerçevesi sade silmelere sahiptir. Üstü ise devrin birçok örneğinde olduğu gibi zengin mukarnaslarla son bulmaktadır. Sağda ve soldaki kum saatleri yok olmuş, sadece yerleri kalmıştır. Yukarıdaki bitişleri barok üslubu yansıtmaktadır. Kapının sağ ve solundaki nişlerin mu-karnaslarının bir bölümü korunabilmiş-tir. Son cemaat duvarındaki pencere aralarında da birer mihrap bulunmaktadır.

Caminin duvarları 2,05-2,10 m kalınlı-

ğında, iç ölçüleri enine 28,13 m, boyuna 21,55 m'dir. Yarım kubbe köşelikleri iri ve çok zengin mukarnaslıdır. Orta kubbe köşeleri düz ve tezyinatsızdır. Yan hacim kubbe köşelikleri bademlidir.

Caminin birinci sıra pencereleri on dört, ikinci sıra pencereleri on beş adettir. Ayrıca yan kubbelerde ikişer ve yarım kubbede üç, kubbe kasnağında ise on iki pencere olduğu gibi ana kubbeyi tutan yuvarlak kemerler içinde de üçer pencere mevcuttur. Ana kubbe dışarıdan sekiz adet payanda ile desteklenmektedir. İç cümle kapısının sağ ve solunda birer niş ve dolap mevcuttur. Bugün mevcut olan ahşap mahfil yenidir. Ancak daha öncede bir mahfilin olduğu muhakkaktır. Zira kubbeye çıkış kapı üstündeki bir girişten mümkün olmaktadır ki, bu da ancak bir mahfil vasıtası ile olabilir.

Mihrap, zarif, nispetli, mermerden klasik üslupta, yedi sıra mukarnaslıdır ve oldukça sadedir. Mihrabın iki yanındaki mumların üstüne isabet eden yerlerde birer duman külahı mevcuttur. Bu dumanlıklar üst pencere içlerine açılmaktadır.

Minber, siyah ve beyaz mermerden, nispetli ve güzeldir, fakat sadedir. Yanlardaki üçgen yanlıklar ve asabada rumî tezyinatlı bir su dolaşmaktadır. Minberin giriş kapısı üzerinde "kelime-i şahadet" yazılıdır. Sağda ve solda, ortasında düğümlenen yivlerle işlenmiş birer kum saati mevcuttur.

Sağda bulunan minare kare bir kaide üzerindedir. Kapı kemeri üstünde 1315/ 1899 tarihli bir besmele vardır. On altı kenarlı gövdeye üçgenli kısa bir pabuçla geçilmektedir. Şerefenin, inşa edildiği devre ait olduğu tahmin edilebilir.

Medrese: Atik Ali Paşa Medresesi, caminin karşı tarafındadır. Arkadan geçen Yeniçeriler Caddesi, 1880'lerde genişle-tilirken ön tarafı kesilmiş, yıkılan dört hücre yerine üstlerine ikişer oda ilave edilmiştir.

Yapının kitabesi bulunmamaktadır. Atik Ali Paşa'nın 915/1509 tarihli vakfiyesine göre paye olarak "kırklı" idi ve talebe için ayda 30 akçe tayin edilmişti. Senelik tahsisatı ise 27.640 akçedir.

İlk yapısı sırasında on altı oda ve bir dershanesi vardı. Kesilen odalar üste ilave edildiğinden oda adedi olarak değişmemiştir. Binanın inşaatı kaba yönü taş ve iki sıra tuğladır. Fakat bugün cepheye tesadüf eden tadil edilmiş kısımlar kesme taş ile yapılmıştır. Pencereler ve revaklar basık kemerli, üstleri de beşik tonozludur. Tadilatın yapıldığı devrin üslubu açıkça görülmektedir. Cümle kapısının iki sütuna oturan memeli sivri kemeri biraz arabesk karakterlidir. Binanın iç revak kemerleri ise yuvarlaktır. Dershane önüne isabet eden sütunların ikisi yeşil, diğerleri beyaz mermerdendir. Odalar altta ikişer, üstte bir pencereli, iki dolap ve ocaklıdır. Dershanenin altı alt, dört üst penceresi vardır. Mihrap ve ocak yoktur. Avluda eskiden bir şadırvanın bulundu-

ğu kayıtlarda geçmektedir. Daha önceleri çeşidi derneklere tahsis edilen, fakat bir hayli bakımsız kalan medrese 1965'te bir kültür vakfına tahsis edilerek tamir ettirilmiş ve yeniden hizmete açılmıştır.



Hankah (Tekke): Atik Ali Paşa'nın vakfiyesinde caminin yanında olduğu belirtilen hankahın yerini tayin etmek mümkün değildir. Bir ihtimale göre imaretin bulunduğu yerde olduğu veya bugün avlu giriş kapısı solundaki iki katlı olan ve üzerinde 1315/1897 tarihli bir kitabe bulunan muvakkithane binasıdır. Bu yapının üst katının sıbyan mektebi olduğu da ileri sürülmektedir. Vakfiyesinde cami ile birlikte mütalaa edilen hankahın şeyhine 15 akçe gündelik tayin edilmiştir. 19. yy sonlarında Halvet! tarikatından Kasım Çelebi Tekkesi'nin ayinlerinin Atik Ali Paşa Camii içinde icra edilmekte olduğu da bilinmektedir.

îmaret: Atik Ali Paşa imareti, kuvvetli bir ihtimalle bugün caminin haziresi dışında ve Çemberlitaş'a kadar uzanmakta idi. Vakfiyesinde kiler, matbah, ahır, hela gibi bölümleri bulunan imaretin hizmetlileri için yılda 19.800 akçe ve çeşitli miktarda malzeme tayin edilmiş idi. 1553-1555 arasında Alman ressam Melchior Lorichs, Elçi Hanı'ndan caminin ve önündeki kubbelerin resmini yapmıştır. Resimde bir ihata duvarı içinde görülen üçü bacalı beş kubbenin imaret olduğu zannedilmektedir. Bu bina harap olmuş ve kalıntıları dükkân haline getirilmiştir. Divanyolu Cadde-

si'nin düzenlenmesi sırasında da bir kısmı yıkılmış ve son kalan izleri kaldırılmıştır. 1937-1938'de hazire düzenlenirken 1314/1896 tarihli bir imaret kitabesi bulunmuştur. Bu kitabenin tarihi ile caminin son tamirdeki kitabesinin tarihi aynıdır.



Türbe ve hazire: Caminin haziresi yol ve kıble tarafındadır. Burada altı ayak üzerinde kubbeli, yanları açık bir türbe ve bir hayli de kabir mevcuttur. Lorichs'in 16. yy'da yaptığı resimde gösterilmeyen türbenin kime ait olduğu bilinmemektedir. Şu anda içinde hiçbir iz bulunmayan türbede son tamirlerden evvel üç büyük ve üç küçük sanduka olduğu bilinmektedir. Ali Paşa'nın Şah Kulu Vakası'nda şehit olduğu ve cesedinin kaybolduğu kaynaklarda yazıldığından, türbenin daha sonraları bir başkası için yapılmış olduğu tahmin edilebilir. 19. yy'm ikinci yarısında ve 1937 ve 1956'da yol tanzim edilirken bazı kabirler ortadan kalkmıştır. Burada birçok önemli Osmanlı devlet adamı ve kişilerin kabirleri mevcuttur. Bunlardan bilinen Defter-i Hakani Emini Ali Efendi, Derviş Mehmed Paşa, Siyavuş Paşa, Boynu Eğri Mehmed Paşa, Hasan Paşa, Reisülküttab Küçük Çelebi, Şeyh Kasım ve Ramazan efendilerin kabirlerinden bazıları buradadır. Bir kısmı da kaybolmuştur.

Çeşme ve hazne: Caminin cümle kapısı sağındaki iki pencere yanında barok üslubunda Hekimoğlu Ali Paşa'nın bir çeşmesi bulunmaktadır. Beş satırlık

Yüklə 7,14 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   91   92   93   94   95   96   97   98   ...   129




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin