İnsanların Önemsemediği, Sakınılması Gereken Haramlar
[Türkçe]
محرمات استهان بها كثير من الناس
[اللغة التركية]
Muhammed b. Salih el-Muneccid
محمد صالح المنجد
Terceme eden : İsmail Yaşa
ترجمة : إسماعيل ياشا
Yayınlarından : İslam'a Yeni Girenler Komitesi
الناشر : لجنة المسلمين الجدد بالمدينة المنورة
Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu-Riyad
المكتب التعاوني للدعوة وتوعية الجاليات بالربوة بمدينة الرياض
2009 –1430
İNSANLARIN ÖNEMSEMEDİĞİ SAKINILMASI GEREKEN HARAMLAR 5
Allah’a Şirk Koşmak 10
Kabirlere İbadet 10
Şirk’in Yaygın Çeşitlerinden Sihir, Kehanet ve Falcılık 11
Yıldızların ve Burçların Olaylara ve İnsan Hayatına Etkisi Olduğuna İnanmak 12
İbadetlerde Riya/Gösteriş 13
Uğursuzluğa İnanmak 13
Allah Teâlâ’dan Başkası Üzerine Yemin Etmek 14
Münafıklar Ya Da Fasıklarla Samimi Olmak Veya Hoş Vakit Geçirmelerini Sağlamak Amacıyla Onlarla Oturmak 15
Namazda Ta’dili Erkânı Terketmek 15
Namazda Gereksiz ve Çok Hareket Etmek 16
Cemaatle Namaz Kılanın Namazda Bilerek İmamdan Önce Davranması 16
Soğan Sarmısak ya da Kötü Kokulu Bir Şey Yiyen Kimsenin Camiye Gelmesi 17
Zina 17
Livata/Homoseksüellik 18
Şer’i Bir Özür Olmadığı Halde Kadının Kocasından Kendini Sakınması 19
Kadının Şer’i Bir Gerekçe Olmadan Kocasından Boşanmak İstemesi 19
Zıhâr 20
Kişinin, Karısıyla Hayızlıyken İlişkide Bulunması 20
Kadınla Dübüründen İlişkiye Girmek 20
Namahrem Bir Kadınla Yalnız Kalmak 21
Nâmahrem Kadınla Tokalaşmak 21
Kadının, Dışarıya Çıkarken Koku Sürünmesi ve Kokusuyla Erkeklerin Arasından Geçmesi 22
Kadının Yanında Mahremi Olmadan Yolculuk Yapması 23
Namahrem Kadına Bilerek Bakmak 23
Deyyusluk 23
Faiz Yemek 24
Malın Ayıbını Söylememek ve Satış Anında Gizlemek 25
Pazarlığı Kızıştırmak 25
Cuma Vakti İkinci Ezandan Sonra Satış Yapmak 26
Kumar ve Şans Oyunları 26
Hırsızlık 27
Rüşvet Almak ve Vermek 28
Arazi Gasbetmek 28
Aracılık İçin Hediye Almak 28
İşçiye, İşinin Karşılığını Vermemek 29
Çocuklarına Bağışta Adil Davranmamak 30
İhtiyacı Olmadığı Halde İnsanlardan İstemek 31
Geri Ödemeyi İstemediği Halde Borç İstemek 31
Haram Yemek 32
Bir Damla Dahi Olsa İçki İçmek 32
Altın ve Gümüş Kap Kullanmak ve Bunlarla Yemek-İçmek 33
Yalancı Şahitlik Yapmak 33
Müzik ve Müzik Aletleri Dinlemek 34
Gıybet 34
İnsanlar Arasında Laf Taşımak 35
İnsanların Evlerine İzinsiz Gözatmak 36
İki Kişinin Üçüncüden Ayrı Aralarında Gizlice Konuşmaları 36
Hangi Şekilde Olursa Olsun Erkeklerin Altın Takı Kullanmaları 36
Kadınların Kısa, İnce ve Dar Elbise Giymeleri 37
Kadınlar ve Erkeklerin İnsan Saçından veya Başkasından Takma Saç Yapmaları 37
Giyimde, Konuşma ve Davranışta Erkeklerin Kadınlara ve Kadınların Erkeklere Benzemesi 38
Saç ve Sakalı Siyaha Boyamak 38
Elbise, Duvar, Kağıt vb. Üzerine Canlı Resim Yapmak 39
Rüyaya Yalan Karıştırmak 39
Kabrin Üzerine Oturmak, Ayak Basmak ve Mezarlıkta Tuvalet İhtiyacını Gidermek 40
İdrarından Sakınmamak 40
İstemedikleri Halde Bir Topluluğun Konuşmalarına Kulak Vermek 41
Kötü Komşuluk 41
Vasiyetle Mirasçıyı Zarara Uğratmak 42
Zar Oyunları Oynamak 42
Mü’mine Lanet Etmek ve Laneti Hak Etmeyene Lanet Etmek 43
Ölünün Arkasından Dövünerek Ağlamak 43
Yüze Vurmak ve Yüze Dağlama Usulüyle İşaret Koymak 43
Şer’i Bir Özür Olmaksızın Müslümana Üç Günden Fazla Küsmek 44
Arap dünyasının genç alimlerinden Muhammed Salih el-Müneccid’in yazmış olduğu bu eseri, türkçeye kazandıran Abdurrahman Konyalı kardeşimizin ecrine bir yayıncı olarak ortak olabilmişsek ne mutlu bize...
Karınca Yayınları
Giriş
Rasûlullah’ın (s.a.v.) sahabelerinden Nevvas b. Sem’an (r.a.) Rasûlullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet eder:
“Allah, dosdoğru bir yolu size örnek verir. O yolun iki yanında duvarlar ve duvarlarda, üzerlerinden tutturularak sarkıtılmış perdelerle örtülü açık kapılar vardır. Yolun başında bir davetçi şöyle diyerek çağırır:
“Ey insanlar! hepiniz bu yola koyulun ve sağa sola sapmayın!” Bir davetçi de yolun üzerinde çağırır ve sizden biri o kapılardan birini aralamak istediğinde şöyle der: “Yazıklar olsun! Açma onu! Eğer açarsan oradan içeriye girersin.” Bu yol İslam’dır. Perdeler, Allah’ın koyduğu ölçülerdir. Açık kapılar ise Allah’ın haram kıldıklarıdır. Yolun başındaki davetçi Allah’ın Kitabıdır. Yukarıdaki davetçi ise Allah’ı hatırlatıcıdır ve her müslüman kalbinde bulunur.”1
İNSANLARIN ÖNEMSEMEDİĞİ SAKINILMASI GEREKEN HARAMLAR
Önsöz
Hamd, ancak Allah’adır. O’na hamdeder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerimizden Allah’a sığınırız. Allah’ın hidayete erdirdiği kimseyi saptıracak yoktur. Ve saptırdığı kimseyi de başkası hidayete erdiremez. Allah’tan başka ilah olmadığına şehadet ederim. O, tektir ve ortağı yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed O’nun kulu ve rasulüdür.
Şüphesiz Allah Subhanehu ve Teâlâ ihmali caiz olmayan farzlar koydu. Aşılması caiz olmayan sınırlar ve çiğnenmesi caiz olmayan haramlar belirledi. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Allah’ın: Kitab’ında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Sustuğu şeyler ise bağışlanmıştır. Allah’tan olan bu bağışa razı olun. Çünkü Allah unutkan değildir.”2
Sonra şu ayet’i okudu:
“Senin Rabbin unutkan değildir.” (Necm: 53/3-4)3
Haramlar, Allah azze ve celle’nin koyduğu sınırlardır.
“Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayın.” (Bakara: 2/187)
Allah subhanehu, sınırlarını aşan ve haramlarını çiğneyenleri tehdit etmiş ve şöyle buyurmuştur:
“Kim Allah’a ve peygamberine karşı isyan eder ve sınırlarını aşarsa Allah onu devamlı kalacağı bir ateşe sokar ve onun için alçaltıcı bir azap vardır.” (Nisa: 4/14)
Rasûlullah’ın (s.a.v.):
“Size neyi yasaklamışsam ondan sakının, neyi emretmişsem ondan gücünüz yettiği kadarını yapın.”4 buyruğu gereğince haramlardan kesinlikle uzak durmamız gerekir.
Nefsine uymuş, zayıf kişilikli ve bilgisiz bir takım insanların, arka arkaya haramların zikredildiğini işitince kızdığını ve şöyle söylediğini görürsünüz:
“Herşey haram. Haram demedik hiç bir şey bırakmadınız. Hayatımızdan bıktırdınız. Yaşantımızı karalara boğdunuz ve canımızı sıktınız. Siz haramdan ve haram demekten başka bir şey bilmez misiniz!? Din kolaydır, dinde genişlik vardır. Allah bağışlayıcı ve merhamet sahibidir.”
Onlara cevap olarak şöyle deriz: Allah celle ve ala dilediği hükmü koyar. O’nun hükmüne itiraz edecek yoktur. O, hikmet sahibidir ve her şeyden haberdardır. O -subhanehu- dilediğini helal ve dilediğini haram kılar. Allah azze ve celle’ye kulluğumuzun gereklerinden biri de O’nun verdiği hükme razı olup tam anlamıyla teslimiyet göstermektir.
O’nun -subhanehu- hükümleri ilminden, hikmetinden ve adaletinden kaynaklanmıştır. Anlamsız boş şeyler ve oyun/eğlence değildir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Rabbinin sözü doğruluk ve adalet bakımından tamdır. O’nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O her şeyi işiten ve bilendir.” (En’am: 6/115)
Allah azze ve celle helal ve haramların belirlendiği ölçüyü bize bildirerek şöyle buyuruyor:
“Onlara temiz şeyleri helal pis şeyleri haram kılar.” (A’raf: 7/157)
Temiz/faydalı şeyler helal, pis/zararlı şeyler haramdır. Bir şeyi helal ya da haram kılmak yalnızca Allah’ın hakkıdır.5
Kendisinde bu hakkı gören veya başkasının bu hakka sahip olduğuna inanan küfrü’l ekber ile İslam dairesinden çıkmıştır, kafirdir.
“Yoksa onların, Allah’ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var?” (Şura: 42/21)
Ayrıca, Kur’an ve Sünnet’i bilen ilim sahiplerinin dışında hiç kimsenin helal ve haram hakkında konuşması caiz değildir. Helal ve haramla ilgili bilgisizce konuşana ağır uyarı vardır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak: “Bu helaldir, şu da haramdır” demeyin, çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz.” (Nahl: 16/116)
Haramlığı kesin olan şeyler Kur’an’da ve Sünnet’te belirtilmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiç bir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin.” (En’am: 6/151)
Sünnet’te de haram kılınan bir çok şey bildirilmiştir. Rasûlullah’ın (s.a.v.) şu sözü buna örnektir:
“Şüphesiz Allah; içkinin, murdar/ölmüş hayvanın (leşin), domuzun ve putların satışını haram kılmıştır.”6
Rasûlullah (s.a.v.)
“Allah şüphesiz bir şeyi haram kılınca onun ücretini de haram kılar.”7
Bazen, naslar arasında -Allah Teâlâ’nın yiyeceklerle ilgili haramları bildirmesi gibi- belirli bir grup haramdan bahsedilir. Şöyle buyurur:
“Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan; (ölmeden yetişip kestikleriniz hariç) boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukardan yuvarlanıp ölmüş, boğazlanıp ölmüş, yırtıcı hayvanlarca parçalanmış hayvanlar; dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı.” (Maide: 5/3)
Allah subhanehu nikahla ilgili haramları belirterek şöyle buyurur:
“Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kızkardeş kızları, sizi emziren (süt) analarınız, süt bacılarınız ve eşlerinizin anaları size haram kılındı.” (Nisa: 4/23)
Ve yine kazançlarla ilgili haramları zikrederek şöyle buyuruyor:
“Allah; alım-satımı helal, faizi haram kılmıştır.” (Bakara: 2/275)
Kullarına karşı merhametli olan Allah, çokluk ve çeşit bakımından sayılamayacak kadar iyi ve temiz şeyleri bizler için helal kılmıştır. Bu nedenle mübahları tek tek bildirmemiştir. Çünkü sayılamayacak kadar çoktur. Belirli bir sayıda olduğu için bilelim ve sakınalım diye haramları tek tek belirtmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Allah, çaresiz yemek zorunda kaldığınız dışında haram kıldığı şeyleri size detaylı bir şekilde açıklamıştır.” (En’am: 6/119)
Helalleri ise temiz olması kaydıyla, genel olarak bildirmiştir. Şöyle buyurur:
“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yeyin.” (Bakara: 2/168)
Eşyada aslolanın -haramlığına ilişkin bir delil gelmedikçe- helallik olması O’nun rahmetindendir. Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın keremindendir, kullarına gösterdiği genişliktendir. Bizlerin buna boyun eğip hamdetmesi ve şükretmesi gerekir.
Bazı insanlar, haramların tek tek sayıldığını görünce şer’i hükümlere tahammülsüzlükleri sebebiyle sıkılırlar. Bu, imanlarının zayıflığından ve şeriatı gereği gibi anlayamamalarından kaynaklanır. Bu gibi kimseler, dinin kolaylık olduğuna ikna olmaları için acaba helal olan şeylerin kendilerine birer birer sayılmasını mı istiyorlar? Şeriatın yaşamlarını zorlaştırmadığından şüpheleri kalmaması için temiz şeylerin çeşitlerinin kendilerine tek tek sıralanmasını mı bekliyorlar?
Kesilmiş deve, inek, keçi-koyun, tavşan, geyik, dağ keçisi, tavuk, güvercin, ördek, kaz ve deve kuşu etinin...
Çekirge ve balık ölüsünün...
Sebzelerin, baklagillerin, meyvelerin, diğer tahılların ve faydalı ürünlerin...
Su, süt, bal, yağ ve sirkenin...
Tuz, kişniş ve baharatların...
Tahta, demir, kum, çakıl, plastik, cam ve kauçuk kullanmanın...
Binek hayvanlarına, arabalara, trenlere, gemilere ve uçaklara binmenin...
Klima, buzdolabı, çamaşır makinası, kurutma makinası, öğütme makinası, hamur yoğurma makinası, kıyma makinası ve meyve sıkacağı kullanmanın...
Tıp, mühendislik, ölçü, gözetleme, astronomi, yapı, su ve petrol çıkarma, madencilik, arıtma, tahliye, matbaacılık ve bilgisayar alanlarında kullanılan çeşitli aletlerin...
Pamuk, keten, yün, kıl, tüy ve kullanılması mübah olan derilerin...
Naylon ve polyesterden yapılan giysileri giymenin...
Bütün bunların helal olduğunun kendilerine söylenmesini mi istiyorlar?
Nikahta, alım-satımda, kefalet ve havale işlemlerinde, kira konusunda, marangozluk, demircilik, tamircilik ve hayvan çobanlığında aslolanın helallik olduğunu söylemek mi gerekiyor?
Sıralamaya ve saymaya devam edecek olursak bitirebilir miyiz acaba? Buna rağmen, onlara ne oluyor ki neredeyse bahsedileni hiç anlamıyorlar!?
Dinin kolaylık olduğunu ileri sürmeleri doğrudur fakat bununla istenilen yanlıştır. Dindeki kolaylık anlayışı insanların arzu ve isteklerine göre değildir. Bilakis, şeriatın getirdiği ölçüye göredir. Şüphesiz din kolaylıktır. Dinin kolaylık olduğunu yanlış bir şekilde öne sürerek haram işlemeye delil getirmekle şer’i kolaylıkları ve ruhsatları kullanmak arasında büyük fark vardır. Namazları birleştirmek (cem’) ve kısaltmak (kasr), yolculukta oruç tutmak; yolcu olmayanın bir gün-bir gece, yolcu olanın üç gün-üç gece çoraplar ya da mesh üzerine meshetmesi; su kullanımından korkulduğu zaman teyemmüm yapılması, hastalık veya şiddetli yağmur anında namazın birleştirilmesi (cem’), evlenmek isteyen kimsenin evlenmek istediği namahrem kadına bakmasının caizliği, yemin keffaretinde köle azad etmek ve fakir doyurmak ya da giydirmek arasındaki seçiminin serbest bırakılması, çaresizlik anında leş yemenin caizliği bu kolaylıklardandır.
Bunlara ilave olarak müslümanın, haram olan şeylerin haram kılınmasında hikmetler olduğunu bilmesi gerekir. Allah, bu haramlarla kullarını imtihan eder ve ne yaptıklarına bakar. Cennet ehlinin cehennem ehlinden üstün olmasının sebeplerinden biri de cehennem ehlinin cehennemi kuşatan şehvetlere dalmalarıdır. Cennet ehli ise cennet yolundaki zorluklara sabır gösterir. Şayet bu imtihan olmasaydı isyan edenle itaat eden belli olmazdı. İman sahipleri mükellefiyetlerin zorluğuna sevap kazanma gözüyle ve Allah’ın emrini yerine getirerek rızasını kazanma gözüyle bakar. Ve bu zorluk onlara kolay gelir. Münafıklarsa, mükellefiyetlerin zorluğuna sıkıntı, ızdırap ve yoksunluk anlayışıyla bakar. Bu sebeple onlara çok ağır gelir ve onlar için ibadet zorlaşır.
İtaatkar kimse haramları terk etmekle haz duyar. Allah için bir şeyi terkederse Allah daha hayırlısını bağışlar. Ve o kişi kalbinde imanın lezzetini hisseder.
Değerli okuyucu, şeriatça haramlığı kesin olan bazı haramları Kur’an ve Sünnet’ten haramlığını belirten delillerle birlikte bu kitapta bulacaktır.8 Bu yasaklar, müslümanlar arasında yaygınlaşan ve bir çok kişinin yaptığı şeylerdir. Bunları dile getirerek açıklamayı ve öğüt vermeyi diledim. Allah’tan kendim ve müslüman kardeşlerim için hidayet ve başarı, Allah subhanehu’nun sınırları önünde durmayı, haramlardan bizleri uzaklaştırmasını ve kötülüklerden korumasını dilerim. Allah ne güzel koruyucudur ve O merhametlilerin en merhametlisidir.9
Dostları ilə paylaş: |