Iskat-i salat: 7 Iskat-i savm: 7



Yüklə 0,86 Mb.
səhifə8/32
tarix12.01.2019
ölçüsü0,86 Mb.
#95071
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   32

İftitah:

Fetih" kelimesinden gelmektedir. "Açmak, başlamak, fet­hetmek" gibi anlamlara gelir. Bu keli­me, daha ziyade namaza başlangıç tekbiri için kullanılır.

Saptırmak, vesvese uyan­dırmak, şüpheye düşürmek, doğru yoldan ayırmak için ayartmak, şaşır­tmak. Daha çok "şeytanın iğvası" şeklinde şeytanın insanları saptı­rmak için uyandırdığı vesvese anla­mımla kullanılır. 36

İhdad:

Kadının, kocasının ölümü ya da kesin olarak (bain talak ile) boşanması üzerine İcklet süresince yas tutması, süslenmeyi bırakması. İddet süresi kocanın ölümü halinde 4 ay 10 gün, boşanma halinde ise üç defa hayız alup temizlenme vakti ka­dardır. Bu süre içinde kadın mümkün olduğu kadar evden dışarı çıkmaz, ziynet eşyaları takınmaz. Boşanma iddeti içindeki kadının nafakasını kocası karşılar. 37



İhlas:

Birşeyi saf ve halis kıl­mak, taatlarda gösterişi terkedip, ibadetleri ancak Allah için yapmak" anlamına gelir. Bir şeyin özünü almak anlamını da taşır. İstılahı anlamda ise. Kalbin temizliğine mani olacak şeylerden kalbi korumak"tır.

Bir şeyin saf ve temiz olanına, içinde hiçbir karışımı olmayanına "HALİS" denir. İneğin memesinden sağılan süt, ineğin vücudundaki kan ve diğer maddelerin arasından süzü­lüp gelmiş olmasına rağmen onların hiçbirinden iz, belirti bulunmadığı için Kur'an-i Kerim'de saf süt demek olan "LEBEN, HALİS" olmakla isimlen­dirilmiştir.

İnsanlar için salih amelleri terk etmek, insanı riya tehlikesine sürük­ler. İnsanların görmesi, beğenmesi, takdir etmesi için salih amellerde bu­lunmak, namaz kılmak, insanı şirke düşürür. İhlas, insanı bu tehlikeler­den korur.

İhlas, insanın, salih amellerine Allah'dan başka şahit istememesi, bü­tün amellerini karışıklıklardan koru­masıdır.

İhlas ile sıdk arasıda şu fark vardır: İhlas tâbi, sıdk ise asıldır.



İhlas Sûresi:

Kur'an-ıKerim'de 112. sûre olan ihlas sûresi, Kur'an'ın özüdür. Kureyş 'in, Resulullah (S.A .S)'e: "Bizi kedisine (inanmaya ve kulluk etmeye) davet ettiğin Rabbi-nin vasfı nedir?" diye sormaları üzerine nazil olduğu rivayet edilen ihlas sûresi, Allah'ın birliğini ilan et­mektedir. Mekke-i Mükerremede nazil olan bu mübarek sûre, 4 âyettir.

Peygamberimizin, Kur'an'ın üçte bi­rine denk olduğunu müjdelediği ihlas sûresini okumanın faziletine dair pekçok hadis-i şerif mevcuttur.

Bu sûreye: Esas, Tevhid, tefrid, Tecrid, Necat, Vilayet, Marifet sûresi de denilmektedir.

İhlas sûresi, Nâs sûresinden sonra nazil olmuştur.

Bu sûre-İ celilede Yüce Rabbimİz meâlen şöyle buyuruyor:

De ki : O Alİah birdir. Allah Sa-meddir (Herşey varlığını ve bekâasını O'na borçludur. Herşey O'na muhtaçtır. O hiçbir şeye muhtaç değildir. Herşeyin başvuruacağı, yar­dım dileyeceği tek varlık O'dur.) Kendisi doğurmamış ve (başkası ta­rafından) doğurulmamıştır. Hiçbirşey O'nun dengi olmamıştır."

İhram:

Sözlük anlamı, "Hac veya umre yapan kimsenin örtündüğü elbi­se" dir. Fıkıh dilinde ise, "Hac veya umreyi ya da her ikisini birden ifâ etmek için mubah olan şeylerden bazılarını nefse yasaklamak ve on­lardan sakınmak"tır. Bunun için önce niyet edilir. Sonra telbiye okunur. Böylece ihrama girilmiş olur. Niyet etmemiş ve telbiyede bulunmamış olan bir kimse ihrama girmemiş sayılır.

Hac veya umre ya da her ikisini bir­den eda etmek niyetiyle ihrama gir­mek isteyen için birtakım görevlerin yerine getirilmesi istenmektedir. Mümkünse boy abdesti alınır. Bu ab-dest, sadece temizlik içindir. Abdest almak, tırnak kesmek gibi umumi te­mizlik yapılır. Elbise yerine temiz ve beyaz, "İZAR" ve "RİDA" adı veri­len iki parça kumaş vücuda sarılır. Kerahat vakti değilse iki rekat namaz kılınır ve dil ile de : "Allah'ım, haccetmek veya umre yapmak isti­yorum benim için bu ibadete kolay-laştır ve bu ibadetmi kabul buyur" denir.

İhramdan Çıkma (Tehal­lül):

İhram 'dan çıkma, hac ve umre'de "elbise giyme, koku sürün­me; saç, sakal, bıyık ve tırnak kesme, avlanma, cinsî ilişki..." gibi yasak­ların kalkması demektir.

Umre için ihrama giren kimse, tıraş olmakla ihramdan çıkar ve bütün ihram yasakları kalkar. Ancak daha önce tavafı'nın en az dört şavtının ta­mamlanmış olması gerekir. Aksi halde tıraş olmakla ihrâm'dan çıkılmış olmaz; ihram yasağı işlenmiş olur.

Hac'da ise, cinsî ilişki dışındaki ya­sakların kalkması ve cinsi ilişki yasağının kalkması olmak üzere iki tehallül (ihramdan çıkış) vardır. Bun­lardan birincisine "küçük tehallül" veya "ilk tehallül"; iki nişi ne ise "büyük tehallül" yahut "ikinci tehallül "denir. İlk Tehallül : Manefî mezhebinde,

(cinsi ilişki dışındaki ihram yasak­larının kalkmasını sağlayan) küçük tehallül ancak tıraşla olur. (Akabe cemresine taş atan, kurban kesen hatta ziyaret tavafını da yapan kimse, - tıraş olmadıkça ne küçük, ne de büyük tehallül ile ihramdan çıkmış olur. Fakat bunlardan hiçbirini yap­madan, sadece tıraş olan kimse, küçük tehallül ile ihramdan çıkmış olur ve kendisinden cinsî ilişki dışın­daki ihram yasaktan kalkar. Ziyaret tavafını yaptıktan sonra cinsî ilişki yasağı ela kalkar. Ziyaret tavafını tıraştan önce yapmışsa, tıraş olmak­la, küçük ve büyük her iki tehallül birden gerçekleşir. Fakat tıraş olma­dıkça, ziyaret tavafını yapmakla, ne küçük ne de büyük tehallül ile ihram­dan çıkılmaz.) İhramdan çıkmış ol -

mak için, (taş atma, kurban kesme ve tıraş arasındaki) tertibe uyulması ge­rekmediği gibi, tıraştan önce taş atma ve kurban kesme menâsikinin yapılmış olması da gerekmez. Bay­ramın birinci günü tan yeri ağardıktan sonra tıraş olan kimse önceden ister taş atmış ve kurban kesmiş olsun, ister olmasın, "ilk tehallül" gerçek­leşmiş olur. Ancak, Ebû Hanfe'ye göre tertibe uyulmadığı için, dem ge­rekir. İmâm Ebû Yûsuf ve İmâm Mu-hammed'e göre ise. sünnete uyul­madığı için mekruhtur, fakat bir ceza gerekmez. Cinsî ilişki dışındaki ih­ram yasaklarını kaldıran ilk tehallül'ün gerçekleşmesinde, taş at­ma, kurban kesme ve tıraş'in tertibe uyularak yapılıp yapılmamasının bir etkisi yoktur. Çünkü yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere:



a) Hanefî mezhebinde tıraş olmak­la;

b) Mâliki ve Hanbeli mezheplerin­de, akabe cemresini taşlamakla;

c) Şafii mezhebinde taş atma, tıraş ve ziyaret tavafından her hangi ikisi­ni, (taş atma tıraş, taş atma - tavaf, tıraş tavaf) yapmakla;

d) Zahirilere göre taş atma, kur­ban kesme ve tıraş vaktinin girme­siyle;

İlk tehallül gerçekleşmiş olur. An­cak Ebû Hanife'ye göre, tıraştan önce sırasıyla taş atılmadığı ve kurban ke­silmediği. İmâm Mâlik'e göre ise, Akabe cemresi, kurban ve tıraştan önce taşlanmadığı takdirde dem ge­rekir. Diğer müçtehidlere göre bunlar­dan dolayı da bir ceza gerekmez.

İkinci Tehallül: Cinsi ilişki dahil, bütün ihram yasaklarının kalkması demektir. İlk tehallül'den sonra, ziya­ret tavâfi'nın yapılması ile, ikinci te­hallül olur. Ancak, mezheplerdeki ihtilâfa göre, ilk tehallülü sağlayan menâsik yapılmadıkça ziyaret tavafı ile ne küçük ne de büyük tehallül olur.

Kur'an-ı Kerim'de "Hac bilinen ay­lardadır. Kim o aylarda hacca niyyet edip ihrama girerse, (bilmelidir ki)

hac esnasında cinsî ilişki, günah işlere yönelmek ve kavga yoktur...38buyrulmaktadll".

Bilindiği üzere, ziyaret tavafı biz­zat edâ edilmedikçe, - fidye ödemek­le- hac tamamlanmış olmaz. Çünkü ziyaret tavafı farzdır ve haccın rükünlerindendir. Bu itibarla, haccın. - Zi­yaret tavafı yapılmadıkça cinsi ilişki yasağı devam eder.



a) Hanefî Mezhebi : Hanefî mezhe­binde, haccın sa'y'i önceden İster yapılsın, ister yapılmasın, ziyaret ta­vafının yapılması ile ikinci tehallül gerçekleşir. Çünkü Hanefilere göre sa'y haccın rükünlerinden değil; vacip-lerindendir, Ancak daha önce tıraş olunmamış ise tehallül olmaz; cinsî ilişki dahil, bütün ihram yasaklan ziyaret tavafından sonra da devam eder. Çünkü hanefî mezhebinde mu-hallil (cinsi ilişki da dâhil, ihram ya­saklarını nüsük, tavaf değil, ancak tıraştır. Şu kadar ki, yukarıda işaret edilen ayet-i kerimenin hükmü gere­ğince, tıraşın cinsî ilişki yasağını kaldırmak husundaki etkisi, ziyaret tavafı yapılıncaya katlar gecikmekte­dir. 39

tavafı, her ikisi yapılınca bütün ihram yasaklan kalkmış olur.



b) Diğer Mezhepler : Şafii mezhe­binde ikinci tehallül, tertibe ister uyulsun, ister uyulmasın, taş atma, tıraş ve ziyaret tavafı olmak üzere üç menasikın tamamlanması ile olur. Mâliki mezhebinde ise, ziyaret tavafından başka, eğer vakit henüz bitmemişse, taş atma ve tıraş menâsiklerinin de yapılmış olmasıyla olur. Taş atmadan ve tıraş olmadan bunların vakti çıkmışsa, sâdece ziyaret tavafı ile ikinci tehallül gerçekleşir.

Hanefiler dışında her üç mezhepte ikinci tehallül için ziyaret tavafından başka, sa'y 'in de yapılmış olması




Yüklə 0,86 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   32




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin