İstanbul ansiklopediSİ Büyük Kapalı Çarşıda Yağlıkçılarda İstanbul Hanımı



Yüklə 5,01 Mb.
səhifə78/80
tarix03.01.2019
ölçüsü5,01 Mb.
#88905
1   ...   72   73   74   75   76   77   78   79   80

Muzaffer Erenuş — «Avukat Müştak E-renus'un zevcesi, baba .soyadı Oran'dır, 1921 de Konyada doğmuşdur» (Kim Kimdir Ansiklopedisinde zevcinin hal tercemesindeki not). Hayat Mecmuasında ünlü reportaj yazarı Edibe Dolunun «İstanbulun 10 Güzel Kadını» başlıklı yazılarından biri bu hanımefendiye tahsis edilmişdir; Edibe Dolu: «istanbul sosyetesinde güzelliği ve zerâfeti kadar avukat eşi Müştak Erenuş ile evlerinde tertitaledikleri sanat toplantıları ile de ün yapmış olan Muzaffer Erenuş..», «.. Bayan Erenuş bir süre önce şehri-mizdeki bir triko müessesesinin Münihdeki mağazası için modeller çiziyordu; şimdi de bir moda evinin idare ve propaganda işlerine bakıyor» diyor. Hal tercemesinin dilediğimiz şekilde tesbiti için zevcinin adresine yolladığımız mektuba cevap alamadık; bu şehir kütüğünde adının tesbiti ve yukardaki satırlarla yetindik.

ERENYOL (Güler) — «Desinatör; 1931 de Istanbulda doğdu; Said ve Nimet Dorme-nin kızı, ünlü tiyatro sanatkârı, aktör Haldun Dormenin kız kardeşi (B.: Dormen, Haldun, cild 9, sayfa 4707); yüksek inşaat mühendisi Hikmet Erenyolun eşi; Şişli 43. ilkokulda, Arnavudköyü Amerikan Kız Kolejinde okudu (1950), İngilterede Oxford ve Londra Finis-hing SehooPu bitirdi (1952); 1958 den beri Küçük Sahnede desinatörlük yapıyor; Yardım Sevenler Cemiyeti, Çocuk Esirgeme Kurumu üyesidir; giyim meraklısıdır; ingilizce, almanca bilir, Ali Said adında bir oğlu (doğ. 1957) vardır» (Kim Kimdir Ansiklopedisi).

Hayat Mecmuasında ünlü reportaj yazarı Edibe Dolu «İstanbulun 10 Güzel Kadım» başlıklı yazılarından birini bu san'atkâr kadına tahsis etmişdir; «Istanbulda bir hanımın zerâfeti, giyimi, güzelliği konusuna temas edilince Dormen Tiyatrosunun kostümlerini çizen Güler Erenyolu hatırlamamak imkânsızdır», «.. istanbul sosyetesinde yeri olan genç bir hanım» diyor.

Hal tercemesini bir san'atkânn sânına lâyık bir şekilde yazmak istedik, gönderilen mektuba cevab alamayınca yukardaki satırlarla yetinildi.

ERENYOL (Hikmet) — «Yüksek inşaat mühendisi; 1926 da Samsunda doğdu; babasının adı Ali Nakî, annesinin adı Pâkizedir; A-merikan Robert Kolejde okudu (1947), Cam-bridge Harvard Üniversitesini (1948), Stan-ford Üniversitesini bitirdi (1948), Grand Coolee Barajı inşaatında çalışdı (1949-1951), Bandırma Hava Alanı temdid inşaatında bulundu (1951 - 1952), serbest çalışmaya başladı, Metal Çelik Döküm Fabrikasını kurdu (1957). Dağcılık kulübü, Moda Deniz Kulübü üyesidir; deniz, motor, yelken sporlarını sever; Amerikaya gitti, bütün Avrupa memleketlerini gördü, Güler (Dormen) hanımla evlidir, Ali Said adında bir oğlu vardır» (Kim Kimdir Ansiklopedisi, 1962).

ERENYOL (Ali Nâki) — «Yüksek inşaat mühendisi; 1886 da Istanbulda doğdu, babasının adı Ahmed, annesinin adı Rahimedir; Trakya'da Saray kasabası ilk okulunda, Edirne idadisinde okudu (1904), Hendesehânei

Mülkiyeyi (Yüksek Mühendis Mektebi) bitirdi (1910); Samsun ve Sivasda inşaat mühendisliği (1910 - 1914), istanbul Şehiremâneti (ist. Belediyesi) inşaat mühendisliği (1914-1916), Askerî Demiryolları mühendisliği (1917-1918) yapdı; istanbul Fâtih Belediye Dâiresi müfettişliğinde çalışdı (1918-1920); Çarşamba Hattı ve işletmesi mühendisi oldu (1920 -1923), Demir yolu inşaat müteahhidliği yapdı, Sivas - Erzurum - Malatya iltisâkı demir yolu inşaatında baş mühendis olarak inşaatı sevk ve idare etti (1923-1938); Istanbulda Tel ve Çivi Fabrikasını (1935), Sıcak Çekme Demir Fabrikasını (1952), Silâhdarağa - Alibeyköyü arasında Elektro - Metal Fabrikasını (1958) kurdu; Serkl Doryan, Anadolu Kulübü üyesidir; bütün Avrupa memleketlerini görmüşdür; Pakize Hanımla evlenmişdir, Fikret, Nüzhet, Necdet, Nedret ve Hikmet adında (B.: Eren-yol Hikmet) dört evlâdı olmuşdur» (Kim Kimdir Ansiklopedisi, 1962).



ERER (Ayhan) — «Gazete ve mecmua ressamı; 1929 da Antalyada doğdu, Şevket Bey adında bir zâtin oğludur, annesinin adı Pakize Hanımdır; îstanbulda 19. ilk okulda (1939), Beşiktaş 1. Orta Okulunda, Vefa lisesinde (1947) okudu; Güzel Sanatlar Akademisinin Yüksek Süsleme bölümünün ikinci sınıfından ayrılarak basına intisab etti, 1943 -1958 arasında Türkiye Yayın Evinde, Hergün Gazetesinde, Nebioğlu Yayınevinde, Vatan, Akşam, Yenisabah, Pazar gazetelerinde, Güven Yayınevinde çalışdı, 1961 de Almanyaya gitti; Hayat Mecmuasında çalışıyordu.

Melika (Teoman) Hanımla evidir; Gazeteciler Cemiyeti ve Gazeteciler Sendikası üyesidir» (Kim Kimdir Ansiklopedisi).



ERER (Hüseyin Nihad) — Maliyeci ve şâir; 1916 da Istanbulda doğdu; Murtazâ Bey a-dmda bir zâtin oğludur, annesinin adı Zehra Hanımdır; Eyyubsultan Reşadiye ilkokulunda, Amasya Orta okulunda okudu, 1934 de Istanbulda Pertevniyal Lisesini, 1938 istanbul Hukuk Fakültesini bitirdi; kışa bir süre öğretmen vekilliği yapdı, 1945 mâliyeye intisab etti; bir müddet istanbul vergi dâirelerinde çalışdı, Ankaraya tâyin edildi ve orada yerleşdi, Vergi Dâiresi müdürü oldu.

Hayriye (Bora) Hanımla evlenmişdir;



r

ERER TEKİN



5170 —

İSTANBUL


ANSİKLOPEDİSİ

—517İ —


EREV (Muhiddin)



U *>., f

/f »J ~t. \ 1

. l



j J , . . — 1

^=q

T f '

* 3

qt- M/j J — * — jl^ — ^



^~tru ^

=4=





ı— R- *** . . ..ı *. - .f. ~t

J - , f id

*• J .

K,

£-*-' t'71 ' \> \-M=*

_j £ ö — - -J

m? ne Âl lah  Z lâk KaJl rr>dn ^ ™m
*' • f 7 ^ j V — —

^

ıy ı •' '

[=*=^^

? — p — ^ — nr~ — ~~- ~ ••- ~"

le/rt ba r>a kâfi f di yor 1 man ie nı m


Muhiddin Erev'in Bir Bestesi

Berki (doğ. 1941) ve Ulvi (doğ. 1949) adında iki oğlu vardır. Fransızca ve almanca bilir. İs-tanbulda ve Ankarada gazete ve dergilerde e-debî fıkra, makale ve şiirleri yayınlanmışdır; bir kısım şiirlerini «Yaz Yağmuru» adlı bir ki-tabda toplamışdır.

Aşağıdaki «nefes»i oradan alıyoruz:



Yürek yanık ateş bizim kor bizim Sırra erdik geniş bizim dar bizim, Rind olanla ülfetimiz var bizim Gönül bizim azab bizim yâr bizim.

Yâr izinde Hak yoluna sapmışız Metoi cemâli rinde kıble yapmışız Dehri yıkmış maveraya tapmışız Gönül bizim, azab bizini yâr bizim.

Melekülmevt can evine ermeden Bağı İrem güllerini dermeden Ölmüşüz biz canımızı vermeden Gönül bizim, aza'b bizim, yâr bizim.

ERER (Tekin) — «Gazeteci, muharrir; 1921 de Artvinde doğdu, babasının adı Haydar, annesinin adı Müyesserdir; tsmetpaşa İlkokulunda, Artvin Orta Okulunda, Haydarpaşa Lisesinde okudu (1940), İktisat Fakültesini bitirdi (1947); Tasvir Gazetesinde muhabirlik ve muharrirlik yapdı (1943 - 1947); Türkiye Ticâret Postası gazetesinde çalışmaktadır. Gazeteciler Cemiyeti üyesidir; Âvrupanın birçok memleketlerini görmüşdür; Nurten (Kocamaz) Hanımla evlidir, Haydar (doğ. 1957) ve Kâzım (doğ. 1959) adında iki oğlu vardır; fransızca bilir; eserleri: Altın Pınar (İ942), İstanbul Ticaret ve sanayicileri (1946) Sümerbank ve Fabrikaları ' (1948), Yaşamak ve Ölmek (1954), İktisadî Hamleler (1957)» (Kim Kimdir Ansiklopedisi, 1962).

EREV (Muhiddin) — Matematik öğretmeni, edib, musiki bilgini, mevlevî muhibbi derviş; asaletin, necâbetin, dostluğun, sadâkatin. zarafetin, ve en ağır hayat cilvesi darbelerine ve en ağır hastalıklara karşı metanetin ilâhî bir mevhibe olarak toplandığı bir büyük adam; 1894 de Serezde doğdu, babası İsmail Fethi E-fendi Tosyalıdır, annesi Leylâ Hanım da Bulgaristan Türklerinden, o memleketin Dupnisa kasabasındandır, ailesi 1876 Rumeli bozgununda muhacir olarak gelip Serezde yerleşmişdir,

İsmail Fethi Efendi de askerlikle geldiği bu kasabada Leylâ Hanımı görmüş, sevmiş ve almış-dır. İzdivacından az sonra Navrakop'a tayin e-dilmiş ve Muhiddin Erev ibtidâî ve rüşdiye tahsilini Nevrakopda yapmışdır. Serez İdadisinde, Istanbulda Mercan İdadisinde okumuş, 1912 de Mercan İdadisini bitirerek İstanbul Darülfünunun Fen Fakültesinin Riyaziye (matematik) şubesine devam etmiş, burada Salih Zeki Bey, îzzet Bey, Yusufyan Efendi, Fatin Hoca Efendi ve Şevki Paşa gibi devrin ünlü müderrislerinin (profesörlerinin) seçkin talebelerinden ol-muşdur. Fakat Balkan Harbi dolayısı ile fakültenin bulunduğu Veznecilerdeki Zeyneb Hanım Konağı yaralı askerlere hastahâne olmuş, fakülte tedrisatını tatil etmiş, M. Erev diğer arkadaşları ile birlikde bu muvakkat hastahâ-nede altı ay fahrî hastabakıcılık yapmışdır. 1914 de Birinci Cihan Harbi başlar başlamaz Fen Fakültesinin Riyaziye şubesinin son sınıf talebesi iken ihtiyat zabiti.namzedi (yedek subay adayı) olarak Harbiye Mektebine girmiş,



Muhiddin Erev

(Resim: S. Bozcalı)

topçu sınıfına ayrılmış, İçerenköyünde bulunan 15. Fırka topçu alayına katılmışdır. Kısa bir zaman topçu stajı gördükden sonra Irak Cephesinde bulunan 1. Fırkai Seferiyeye tayin e-dilmiş ve kıtasına gitmişdir. Birinci İran seferinde, Kafkas Cebhesinde bulunmuş, tekrar Irak Cebhesine dönmüş, bu uzun ve yorucu harekât arasında Ruslarla ve İngilizlerle yapılan savaşlara katılmış, Kût-el-Amâre muhasarasında bulunmuş, 1916 da Ali İhsan Beyin (sonra General A. İ. Sâbis) kumandasındaki 13. Kolordu ile İkinci İran seferine iştirak etmişdir. Dört yıl, yollarda, cephelerde, çöllerde, dağlarda, en kötü şartlar altında en çetin muharebelere katılarak Türk askerlerinin mucizeler yaratan manevî kuvvetini temsil eden nâçiz ferdler-den biri olmuş, ve nihayet 1918 de Osmanlı İmparatorluğu için mağlûbiyet kesinleşdiğinde Irakdan çekilen son kuvvetler arasında Ingi-


/>«


İüi


ç /n


şey .-ey


Sofi/ar*,








ng





lizlere esir düşmüş, iki yıl da Hindistanda Mad-ras bölgesinde Bellari kampında esaret acısını tatmıştır. Hindistaııdan Istanbula ancak 1920 de dönmüş; anasını, babasını ve küçük kardeşlerini o karanlık çöküntü devrinin İstanbulun-da en ağır geçim şartları içinde buîmuşdur. Yirmi yaşında bir körpe delikanlı iken ayrıldığı bu sevgili insanların arasına yirmi altı yaşında bir esaret kampından yoksul olarak dönüyordu. Onları o hazin durumdan kurtarmak isteği harbin ve esaretin bütün yorgunluklarım kaldırdı; Devlet kapuları kendi mevcud kadrosunu güçlükle koruyabiliyordu, bir dostun delâleti ile Belçikalılar tarafından işletilen İstanbul Tramvay Şirketine kontrolör olarak girdi. Bu arada imtihanını vererek Fen Fakültesinden diplomasını aldı ve ancak Cumhuriyet'in ilk yıllarında, 1924 de Kayseri Muallim Mektebi riyaziye muallimliğine tayin edildi. 1926

fiREZ

5172 —



ansiklopedisi

ERGEN, ERGENLİK


da Adana Lisesi riyaziye muallimi, 1938 de de îstanbulda Vefa Lisesi riyaziye muallimi oldu.

Adanada iken geçirdiği bir iltihab neticesi kulaklarının işitme kudreti yavaş yavaş azalıyordu, fakat dershanelerde bilgi kudreti, kibarlığı, mürebbî şefkati muallimlik otoritesi için çok çok kâfi idi. 1938 - 1951 arasında Vefa Lisesinde müdürlük yapmış merhum Nimet Dikmen (B.: Dikmen, Halil Nimetullah) ve Rifat Necdet Evrimer (B.: Evrimer, Rifat Necdet) için Muhiddin Erev lisenin medarı iftiharı muallimlerinden biriydi, dersinin hocalık kudretinin yanında, geniş ansiklopedik bilgisi ve sanatkâr şahsiyeti ile bir canlı biblo idi. Şu satırları kendi kaleminden naklediyoruz: «1952 de müdür Himmet Beyin yüzünden çektiğim üzüntü ve ıztıraplarla se,ğ tarafıma felç geldi, uzun müddet tedaviye ihtiyaç gösterdi, 1954 de malûl olarak emekliye ayrıldım...».

Bu satıların yazıldığı sırada, 1967, Muhiddin Erev baston ile yürüyor, dilinde az tutuklukla konuşuyor, ve sol eliyle de yazı yazabiliyordu. Yine zarif, nüktedan, çalışan, okuyan, , duyan, seven insandı.

1926 da Niğdeli Mehmed Beyin kızı Medi-ha Hanımla evlenmişdir, Zühal (doğ. 1930) a-dında hâlen evli bir kızı ve Özgen (doğ. 1936) adında hâlen jeolog bir oğlu vardır.

Musiki ile meşguliyeti gençlik çağlarında başlamışdı. Daha Mercan İdadisinde talebe iken devam ettiği mevlevîhânelerde ney üflemeye başlamıştı. Esaretden döndükden sonra büyük üstad Mesud Cemilden tanbur dersleri aldı, Beşiktaş Musiki Cemiyetinde Neyzen ihsan Beyden muhtelif fasıllar meşketti. Galata Mev-levihânesi neyzenbaşısı Emin Dede Efendiden (B.: Oemil, Mesud, Mesud Ekrem, cild 6, sayfa 3446; Ertuğrul, Emin) hayli feyz aldı, ve bu üstadın en yakın dostları arasında bulundu. Kendi tâbiri ile 13 «saz semaisi denemesi» ve bir iki de nefesi vardır.

«Birinci Dünyâ Savaşında bir Yedek Su-baym Hâtıraları» isimli eseri Hayat Tarih Mecmuasında tefrika edilmişdir (1967); maluliyetinde büyük cehd ile yazılmış Türk harb edebiyatının en şirin eserlerinden biridir.

EREZ (îsmail Selçuk) — Tıb doktoru, Kadın-Doğum hastalıkları mütehassısı; Şişlide Erez Kliniği kurucularından; 1936 da îstanbul-

da doğdu, Prof. Dr. Nâşid Erezin oğludur, annesinin adı Meral Hanımdır; ilk tahsilini Aydın Okulunda, Orta okul ve liseyi ingiliz Erkek High SehooFumda okudu; 1962 de istanbul Üniversitesi Tıb Fakültesini bitirdi. Gazete ve dergilere meslekî ve edebî makaaleler yaz-mışdır; karikatürler çizer.

EREZ (Nâşîd) — Tıb doktoru, ünlü kadın - doğum hastalıkları mütehassısı, Çapa İkinci Kadın Hastalıkları - Doğum Kliniğinin kurucusu Ordinaryüs Profesör; 1901 de İstan-bulda doğdu, İsmail Hakkı Paşa adında bir askerin oğludur, annesinin adı İhsan Hanımdır. İlk ve orta tahsilini Bakırköyünde yapdı, 1914 -1916 arasında Galatasarayı Sultanîsinde okudu ve lise tahsilini 1916 - 1919 arasında Isviçre-de Bern lisesinde tamamladı, 1924 de Lausanne (Lozan) Üniversitesinin Tıb Fakültesinden diploma aldı; 1925 - 1926 yıllarında İstanbul Tıb Fakültesinde ihtisas stajı gördü; bu arada Avrupa ve Amerikaya giderek Zürih, Basel, Hei-delberg, Londra, New York ve Michigan üniversitelerinde tedkiklerde bulundu; Uzak Doğuya gitti. Ankara Numune Hastahânesinde ve Ankara Belediyesinde kadın hastalıkları ve do-

İsmail Selçuk Erez

(Resim: Yasar Ekinci)

ğum mütehassısı olarak çalışdı (1926-1927), 1928 de İstanbulda Haseki Hastahânesi poliklinik şefliğine tâyin edildi; 1934 de İstanbul Üniversitesi Tıb Fakültesinde doçent oldu; 1944 profesör ve onun himmetiyle kurulan 2. Kadın Hastalıkları - Doğum Kliniği direktörü; 1947 de Ordinaryüs Profesör oldu.

Nâşid Erez

(Resim: S. Bozcalı)

Meral (Karanfiloğlu) Hanım ile evlidir; İsmail Selçuk (doğumu 1936) ve Reyhan (doğumu 1940) adında iki evlâdı vardır; ingilizce, almanca, fransızca ve macarca bilir; Türk Tıb Encümeni, Türk Tıb Cemiyeti, Türk Jinekoloji Kurumu, Milletlerarası Cerrahlar Koleji, Milletlerarası Doğum Hekimleri Federasyonu üyesidir. Altmışdarı fazla ilmî makaalesi - tebliği, iki telif ve bir terceme Üniversite ders kitabı vardır (B.: Erez Kliniğini).

Hakkı GÖKTÜRK

EREZ (Mes'ud) — «Maliyeci; 1922 de Kütahya'da doğdu, babasının adı Salih, annesinin adı Rahimedir; Kütahya Dervişpaşa Ük Okulunda, Kütahya Lisesinde okudu (1940), Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi (1944); stajını Mâliye Bakanlığında yaparak müfettiş muavini, müfettiş, Hazine Umum Müdür muavinliği, Maliye Teftiş Heyeti reis muavinliği, İstanbul Defterdarlığı yapdı (1944-1961). Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Suriye ve Lübnana gitmiştir; Esma Hanım ile evlidir, Osman (doğ. 1953) ve Salih (doğ. 1957) adında iki oğlu vardır. Banka Rehberi adında 1959 da yayınlanmış bir eseri vardır.» (Kim Kimdir Ansiklopedisi, 1962).

EREZ DOĞUM KLlNÎGl — 1960 yılında Kadın hastalıkları mütehassısı Prof. Dr. Nâşid Erez'in zevcesi Meral Hanım ile oğlu Dr. Selçuk Erez ve kızı Reyhan (Erez) Polvan tarafından kurulmuştur; Şişli'de Şâirnigâr Sokağında üç katlı kagir bir buladadır; 20 yataklı olup 2 ameliyathanesi, l doğumhânesi, 3 doktoru ve 20 hastabakıcı - müstahdemi vardır

(1967).


Hakkı GÖKTÜRK

ERGANUN KÎLÎSESt — «Erganun; aslı rumca isim, kiliselerde âyin esnasında çalınan ve hava ile işleyen büyük musiki âleti; hâvi olduğu muhtelif düdüklere körükle ses verilerek çalınır» (Büyük Türk Lügati; Kamûsi Türkî).



Seni tehlil içün, takdis içündür Nevayı erganun banki ilâhî

(Recâizâde Ekrem)



Bir erganûni ruhi şehab.. öyle çağlıyor Bir lâhza dinle, onda bütün aşkım ağlıyor

(Behçet)


Erganun, bugün «org» dediğimiz büyük kilise sazının eski adı; bilhassa protestanlar âyinlerinde dâima org çaldıkları için, yakın geçmişe kadar İstanbul'da halk ağzında protestan kiliselerine Erganun Kilisesi denilirdi.

ERGANUN SOKAĞI — 1934 Belediye Şehir Rehberine göre Haliç kıyısında Hasköy'ün sokaklarından, bu köyün orta üst kısmında Çopur Sokağı ile îçbostan Sokağı arasında uzanır, Misket Sokağı ile dört yol ağzı yaparak kesişir; (B.Ş.R. Pafta 17/190) yerine gidilip bu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (1968, Temmuz).

ERGEN, ERGENLiK — «Ergen: Bulûğ yaşına erip de henüz evlenmemiş genç, azeb, bekâr; Ergenlik: l — Bulûğa erip de evlenmemiş delikanlının hâli; 2 — Dul kadının hiç evlenmemiş bekâr erkeğe, (bilhassa bekâr delikanlıya) vardığında bekârlık (bekâr delikanlılık) hakkı olarak verdiği hediye, para; 3 — Ekseriya 18 ile 20 yaşlan arasında kanın hararetinden, (gençlik kanının kaynamasından) delikanlıların yüzünde çıkan sivilceler» (Ş. Sami Kaamûsi Türkî.

Darbi meseller:



l

ERGENE (Nuri Ömer)

— «İM —


İSTANBUL

ANSİKLOPEDİSİ

ERGİN (Mehmed Alâaddin)


* Yorgun gözü ile at, ergen gözü ile avrat alma,

'* Ergene karı boşaması kolay

Eski istanbul hayatında kibar yosma hanını oynaşı olmuş pırpırı şehbaz yiğit bekâr uşakların konaklara davetinde, ergenlik hakkı olarak altun ve gümüş koyun saatleri, elmas gül yüzükler ve çamaşır boğçaları, (destar, gömlek, don, çorab, çevre, uçkur) gönderilmiş, hattâ, çırak ise dükkânı üstündeki bekâr odasından kayıkçı ve iskelesinden, kayıkhanesinden gideceği yere kadar adımına akçeden, kuruştan para verilmiştir. Eski meddah hikâyelerinde, yosma hanım ve şehbaz yiğit uşaklar şanında yazılmış destanlarda bu hususu anlatan bend-ler, kafalar pek çoktur; aşağıdaki beyitler geçen aşır sonlarında bir yosma hanım tarafından davet edilmiş yahn ayaklı bir kayıkçı kopuğu genç ağzından yazılmış mektubdan alınmıştır:

Hanıma evvelâ mahsusça selâm Ne lâzım efendim tatvîle kelâm

Bîr yalın ayaklı eşbejı elvanım Virmeli ergenlik hakkarn.! hanın}

Koynuma maa kordon bfr altın saat; Koyduk de her emre benden itaat

Bir zeberdest oynaş olurum ama Lâsek helâl ider hakkım bana.

ERGENE (Nuri Ömer) — Askerî hekim, bak-


teriolog, bulaşıcı hastalıklar mütehassısı; he
kimlik bilgisini halk arasına yayan eserleri ile
tanınmış bir doktorlarımızdan; 190İ'de Edirne'-,
de doğdu. Ömer Efendi adında küçük bir memur
oğludur, annesinin adı Esma Hanımdır. Edir
ne'de Ayşekadın ilk okulunda (1912), Edirne
Sultanisinde (1920) okudu; 1925 de Askerî Tıb
biyeyi bitirdi, 1926 da tabib teğmen olarak ka
tıldığı ordu hizmetinde yirmi sekiz yıl çalıştı;
Kırklareli, Çorlu, Erzurum, Haydarpaşa ve Gül-
hâne Askerî Hastahânelerinin bakteriologluk-
larmda bulundu, yarbay rütbesinde iken Gülhâ-
ne Hastahânesinin profesörler heyeti tarafından
Askerî Doktor Tatbikat Okulunda bakteriolpji
kürsüsüne doçent seçildi, albay ve profesör ol
du ve 1954 de 'emekliye ayrıldı. 1958 de Sağlık
Bakanlığı Sağlık Propagandası ve Tıbbî istatis
tik Genel Müdürü oldu. 1964 senesinde vefat
etti, =•'.,•••;:•••.-.• •:••••'•••

Resmî vazifelerinin yanı sıra yıllar boyunca Yedi Gün ve Köy Postası dergilerinde, Vatan ve Hürriyet gazetelerinde sağlık konusunda binlerce yazı yazmış, tıb dergilerinde ilmî etüdler yayınlamıştır.

Nedime Hanım adındaki zevcesinden Malî-Nedime Hanım adındaki zevcesinden Melî-ke (doğ. 1930), Gaye (doğ. 1933) ve Üstün (doğ. 1939) adında üç çocuğu olmuştur. Fransızca ve ispanyolca bilirdi, Ankara ve istanbul Tabib Odaları ile Verem ve Cüzam Savaş Derneklerinin üyesi idi. Saat ve çakmak koleksiyonu meraklısı idi.

Nuri Ergene

(Resim: Yaşar Ekinci);

Kendisine şöhret sağlayan halk kitabı olarak neşredilen eserleri şunlardır: «Ev Doktoru»,. «Cep Doktoru», «Ev İlâçları», «Sağlık Ansiklo-. pedisi», «Herkesin Doktoru».

Bibi.: Kim Kimdir Ansiklopedisi; İ. A. Gövsa, Türk Meşhurları.

ERGENE ÇIKMAZI — 1934 Belediye Şehir Rehberine göre Heybeli Adanın sokaklarından ; bu rehberin alfabetik cedvelinde Çıkmaz Sokak olarak kaydedildiği halde ayni rehberin haritasında Uluğbey Sokağı ile işgüzar Sokağı arasında uzanır sokak olarak gösterilmiştir. iskele civarında Ayyıldız Caddesine yakın bir

noktadır (B.Ş.R. Pafta 33); yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (1968, temmuz).

ERGENEKON CADDESi — Şişü'nin Pan-galtı, Bozkurt, Duâtepe ve Cumhuriyet mahalleleri arasından geçen bir sınır yoldur; Şişlidere-si Sokağı ve Havvariyun Sokağı ile olan bir kavuşak noktası üç yol ağzı ile Halaskar Gazi Caddesi arasında uzanır; Dolabdere Caddesi, Eşref efendi Sokağı, Saksı Sokağı, Bilezikçi Sokağı, Tavukçu Fettah Sokağı, Baysungur Sokağı, Tayyareci Fehmi Sokağı, Türkbeyi Sokağı, Kurtuluş Caddesi, Bozkurt Caddesi, Âbidei Hürriyet Caddesi, Bilgiç Sokağı, Havuzlubahçe Sokağı, Yemişli Bahçe Sokağı ile kavuşaklan vardır (1934 Belediye Şehir Rehberi, Pafta 18/151; 152; 156; 157).

Halaskar Gazi Caddesi tarafından gelindiğine göre iki araba geçecek genişlikde, paket taşı, iki yanı yaya kaldırımlı bir yoldur. Üzerindeki binaların pek azı eski ahşab, çoğu kagir ve yeni beton yapılardır; ve çoğunun altı dükkânlardır; birer ikişer katlı evlerden 6-7 katlı apartmanlara varınca görülür.

l tuhafiyeci, 3 eczahâne, 2 elektrikçi, 2 manav, 7 balıkçı, 5 ciğerci, l kunduracı, 7 kahvehane, 2 elektrik üzerine eşya ve radyo mağazası, 3 radyo - buzdolabı mağazası, l fotoğraf malzemecisi, 2 sütçü, 3 berber, 2 terzi, 2 tekel bayii, 3 pastahâne, l kömürcü, 2 nalbur, 2 lokanta, 6 bakkal, 2 kasab, l camcı, l gömlekçi, 2 kadın berberi, 2 tatlıcı, l kahveci, 2 hazır kundura mağazası, 2 garaj, l işkembeci, 2 tavukçu - yumurtacı, 2 elbise temizleme ve boya evi, l züccâciyeci, l mahallebici ve 2 mezeci ile hareketli ,işlek bir çarşı boyudur.

«Nazan Pasajı» adını taşıyan bir iç çarşıda da 2 kundura mağazası, l işlemeci yazmacı, l ıtriyatçı, l mezeci, 2 terzi, l kadın terzisi, 2 tuhafiyeci, l elektrikçi, l çiçekçi, l kuyumcu, l oyuncakçı vardır.

Tayyareci Fethi Sokağı kavşağı ile Âbidei Hürriyet Caddesi kavuşağı arasında uzanan Fransız Katolik Mezarlığı duvarı boyunca da balıkçı, manav, bakkal ve attar baraka dükkânları sıralanmıştır.

«Şark Yenen Çikolata - Şekerleme Fabrikası», Bozkurt Mahallesi muhtarlığı, Pamuk Bank'ın Pangaltı Şubesi de bu cadde üzerinde-

dir. Kapu numaraları 3 - 225 ve 16 -106 dır (Şubat 1967).


Yüklə 5,01 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   72   73   74   75   76   77   78   79   80




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin