ETEKLİK — «Belden aşağı giyilen ruba, fistan, tennure» (Şemseddin Sami, Kaamûsu Tür ki). Belden aşağı bir yârını entaridir diyebiliriz. Bir kadın esvabıdır, ve etekliğin kadınlarımız tarafından yaygın şekilde giyilmeye başlaması, Tanzimat Devrinden sonradır; ve alafrangalık yolunda yüksek tabakaya men-sub ailelerin kadınları tarafından rağbet görmüştür.
Bir kadın giyim şeyi olan eteklik, tuvaleti belden yukarı giyilen bir bluz ile tamamlamış-dır; ve Tanzîmâtdan zamanımıza kadar etekliğin türlü kesimleri olmuşdur. Bu kesimlerin en önemli hususiyetleri de uzunluk ve kısalık modalarıdır, topuklara kadar inmiş, baldır hizasına çıkmış, diz kapağına, hattâ diz kapağının da üstüne kadar kısalmışdır; kırmalıları olmuş, çan şekline benzeyenleri olmuşdur.
Tanzîmâtdan önce eteklik erkekler tarafından «tennure» adı ile mevlevî dervişlerince semâ esnasında giyilmişdir (Bakınız: Tennure). Yine o eski devirde köçek oğlanlar da, ra-
kıslarına ayrı bir câzîbe, ahenk verdiği için eteklik giymişlerdir. XVII. Yüzyılın ünlü yazan Evliya Çelebi îstanbulun oyuncu kollarının köçeklerinden bahsederken: «... her biri şîb ve zerbaf etekliklerini kuşanıp meydânı muhabbetde rakıs ve cevelân ettiklerinde gören üftâdeler hayran olur...» diyor. Aşağıdaki beyit şâir Beliğ'indir :
Giyüb bir al eteklik hâleden meydâne azmetti Semâda mevlevî âyinini tasvir eder mehtato
Şu beyitler de Nedimin bir gazelindendir:
Dili rafcsâver ider sabr idemem mâ haseli Yüreğim oynadı gördükde o çengi güzeli Al eteklik olalı cûyi murâd üzre habab Ber hevâ itti dili nağmei desten yeleli
ETEK ÖPMEK — Eski muaşeret âdabımızda tazim yerinde, el öpme derecesine yük-selmemiş olanlar tarafından etek öpülürdü; M. Zeki Pakalın «Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri» isimli eserinde halk ağzı deyim olarak aldığı bu maddede: «Eskiden köle ve cariyelerle içtimaî mevkîleri aşağı olanlar efendileri ile büyüklerin elbisesinin eteğini öperlerdi ; mecaz yolu ile tabasbus mânâsına da gelir; aynı anlamda eteklemek de denilirdi» diyor.
Etek öpmek, merasimde, bayram tebriklerinde devlet protokoluna girmiş ve kimlerin etek öpecekleri tesbit edilmişdi.
Büyüklerin huzuruna çıkıldıkda etek öpme o derece de suiistimal edilmişdi ki, etek öpmekle kalınmamış hicrî 1262 milâdî 1846 da etek öpmek devlet protokolundan çıkarıldı; vak'anüvis Lütfi Efendi şöylece kaydediyor : «... devlet memurlarına umumî tenbihler üzerine matbu varakalar dağıtıldı. Yaltaklanma ve koltuklama, dalkavukluk yolunda yer öpmek, minder saçaklarına, ve eteklere taparcasına sarılıp yüz sürmek gibi mezmum, pis, çirkin hallerin terk edilmesi, devlet adamlarının ve büyük memurların meclis ve huzurlarına çıkan ziyaretçilerin ve iş sâhiblerinin yalnız bir temenna ile iktifa etmeleri tenbih edildi». 0
Etek öpme zamanımızda tamamen terke-
dilmişdir.
Yahya Kemal, Lâle Devri tasviri yolunda
ETEM
5388
İSTANBUL
ANSİKLOPEDİSİ
— 5389 —
ETHİOPİA MEKTEB GEMİSİ
yazdığı bir gazelinde dilber bir kadının yerde sürünen eteğini merdivenlere öpdürüyor:
Merdivenler bûsişi nermin dâmâniyle mesi İndi bin işveyle bir kâşânei fağfurdan
Geçen asır sonlarında yaşamış kalender halk şâiri Üsküdarlı Âşık Râzi de bu deyimi Tophanede seyyar berberlik yapan bir nevci-vanın tasviri yolunda yazdığı şu manzumesinde kuilanmışdır :
Bir taze civan sevdim Tophanenin dilberi Pâ bürehne şehbazım pırpırılar serveri
Kalenderiz çul çaput atlas dîbâ dediğin At yüzünden to'.câbı gel çıplağım sen beri
Etek öper kul değil ayak öper âşıkız Bûsi paye izin ver şahım ayak berberi
ETEM
(B. : Edhem).
ETENSEL (Vedad) — Seçkin gazetecilerden, bu satırların yazıldığı sırada (1966) Cumhuriyet Gazetesinin istihbarat şefi idi; 1921 de îstanbulda doğmuşdur, istihkâm kaymakamı S/ıikrü Bey ile Nadide Hanınım oğludur, babasını 1926 da beş yaşında iken kaybetmiş, anası tarafından yetiştirii'mişdir. Üsküdar 20. İlk Okulunda, Haydarpaşa Lisesinde, Şişli Terakki Lisesinde ve Ticaret Lisesinde okudu ve bu sonuncu liseden diploma aldı.
Vedat Etensel
(Resim: Sabiha Bozcalı)
Gazeteciliğe 1942 yılında «Kırmızı Beyaz» spor gazetesi ve günlük «Tasviri Efkâr» gazetesinde başladı; sırası ile Son Saat, Stad, Şut, Vatan, Yeni istanbul ve Dünya gazetelerinde çalışan Vedad Etensel 1959 da Cumhuriyet Gazetesine istihbarat şefliği ile girdi.
Güi'er yüzlü, sohbeti tatlı, zekî, canlı, hareketli, mensub olduğu gazeteyi meslek şerefi ile temsil eden bir zattır. 1952 de Fazilet (Başer) hanım ile evlenmiş, 1957 de bir kız çocuğu dünyaya gelmiş, o tarihde istanbul valisi ve belediye reisi bulunan Ord. Prof. Dr. Fahreddin Kerim Gökay bebeğe, kendi pek sevgili zevcesinin ismi olan Nilüfer adını koy-muşdur.
Futbolu sever, il'k gençlik çağında Galatasaray Kulübünde gene takımında oynamış-dır. içkiyi tadar, kahve tiryakisidir; kızının doğumu tarihinden beri de posta pulları koleksiyoncusu olmuşdur. Okumayı ve seyahati sever; Avrupanın hemen bütün memleketlerini gezmişdir.
Bu istanbul Ansiklopedisinin yakın bir dostu idi; 13 Haziran 1968 de vefat etdi; ölümü Türk basım için büyük kayıbdır.
ETERYA ŞiFRESi — Yunanistanın istiklâli yolunda kurulmuş ve çalışmış ve Mora ihtilâlini çıkarmış Eterya Rum istiklâl Komitası'mensubları rumca, türkce ve şâir yabancı dillerle yazılmış mektublarda bir şifre (düzme lügat) kullanmışlardı. Faaliyet merkezlerinden biri de istanbul, ve îstanbulda Fenerdeki Rum Ortadoks Patrikhânesi olmuşdu. Mora ihtilâlinin en faal ulakları da istanbul ile Mora ve nefsi Yunan limanlan, Ege Adaları, Rumanya ve Rusya arasında ve Türk bayrağı altında, ve ticâret perdesi arkasında mekik dokuyan Rum kaptanları, gemicileri olmuşdu. Şübheli gemicilerde yakalanan mektublarda tuhaf ve garib bulunan kelimeler dikkati çekmiş ve nihayet Eterya'nın şifresi çözülmüş, okunmuşdu. O şifrenin o devir türkçesi ile sureti şudur :
Bîgaraa (Garazsız): Pâdişâh
Muhibbi İnsaniyet (İnsanlık Dostu): Rusya İmparatoru
Kaviyül Fikir (Fikri Kuvvetli): Avusturya İmparatoru
Tenperver (Rahatına Düşkün): Prusya Kiralı
Ziyâde meşgul: Sadırâzam
Kaynata: Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa
Eski: İstanbul Rum Patriki
Bîçâregân (Bîçâreler): Petropolidler
Merhametli: Kont Kapudistriya
Müddeî (İddiacı): Baştercüman
Kalemtıraş: Kâtib
Bîmenal (Fakir, Yoksul): Beyoğlu f renkleri
Kaptan Yani: Karaca Bey
Kaptan Dimitri: Morozi Bey
Bâdeharlar (Sarhoşlar): Fenerli Rumlar
Bizçi: Eflak Voyvodası
Kibar: Eflaklı Turza
Tâbi: Krepano
Şaşkın: Panayot Panu
Yıllıkçı: Konsoloslar
Terbiyeli: Cezayir, Tunus ve Trablusgarbhlar
Dünür: Müslüman Arnavudlar
Muannid (İnadcı): Yeniçeri
Demir: İngilizler
Perhizler: Bulgarlar
Mağdur: Sırplar
Mütemevvil (Mallı, zengin): Ermeniler
Çoban: Ulahlar
Tatlı: İtalyanlar
Çok: Kefalonyalılar
Az: Zanteliler
Milleti Gaalibe (Gaalib Millet): Fransızlar
Bulutlar: Eterya Âzası
Çırak: Eteryanm ulakları, gizli elçileri
İntikam Alıcı: Mora İhtilâli reisleri
Seda: İhtilâlci çete zabitleri
Talihli: Düşman
Rakam: Asker
Bahar: Dost
Kırımtartar: Barut
Mim: Kurşun
Balık: Kılıç
Ağaç: Tüfek
Yüzük: Mızırak
Tiyatro: Sahra
Kuvvet: Erzak
Müterennim: Top
Şâirler: İhtilâlci gemiciler, rum bahriye askeri
Sürü: Donanma
Damar: Büyük Harb Gemisi
Hayvan: Küçük Harb Gemisi
Deve: Tüccar Gemisi
Terazi: Muharebe
İstirahat: ölüm
Gece: Korku
Kanatlı: Tatar
Takayyüd (iş edinme): Firar
Oyuncu: Hırsız takımı
Çizme: Para
Çeyiz: İhtilâlciler için askerî iane
Fatura: 1000 kuruş
Evlenmek: İttifak
Nikâh: Sulh
Nikâhsız evlenme: Habersiz îdam, gizli îdam
Siyahlık: Gizlenme
Mühür kaldırma: Sır ifşa etmek
Yortu: Ay
l: Petersburg 2: Mora 5: Sulica Adası 6: Çamlıca Adası 20: Yanya 26: Rumeli 29: Bükreş 51: Kalas 62: İstanbul 109: Yani Farmaki 110: Manya Beyi Petro Mavromihali 112: Binbaşı Sava
: Bu şifrenin rakamlar kısmından aydın olarak anlaşıldığına göre şifrenin ele geçirile-meyen, yahud açılamayan; çözülemeyen kısmı çok olmak gerekir.
Bibi.: Cevdet Paşa Tarihi
' ETFAL HASTAHÂNESİ — (B. : Hami-diye Hastahânesi).
.' ETFAL HASTAHÂNESİ SOKAĞI — Şişlinin yollarından, Halaskârgazi Caddesi ile isimsiz bir sokak arasında uzanır; Samanyolu Sokağı ve Operatör Râif Sokağı ile dört yol ağzı yaparak kesişir (1934 Belediye Şahir Rehberi, pafta 18/160),
Halaskârgazi Caddesi tarafından gelindiğine göre iki araba geçecek genişlikde, paket taşı döşeli, iki yanı yaya kaldırımlıdır; 3 - 7 katlı beton evler ve apartımanlar arasından geçer, 2 eczâhâne, l kuyumcu ve l nalbur dükkânı vardır; sokağın bir dirsekle kırıldığı noktada sağda Hamidiye Etfal Hastahânesi bulunmaktadır.
Yukarda adı geçen rehberde dirsekden sonraki kısım da bu sokağın adı altında gösterilmişse de yerinde dirsekden sonraki .parça başında «Bahçeler Sokağı» diye ayrıca bir sokak levhası bulunmaktadır. Bu yol üzerinde de Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Ana ve Çocuk Sağlığı istanbul Merkezi ile 19 Mayıs ilk Okulu bulunmaktadır, ve yine büyük beton apartımanlar sıralanır, ve Veteriner Hilmi Sokağına bağlanır ki 1934 B. Ş. Rehberinde bu sokağın adı da yazılmamışdır (Mayıs 1967).
Hakkı GÖKTÜRK
ETHİOPİA (ETYOPİYA) MEKTEB GEMİSİ — Habeşistan imparatorluğu donanmasına mensub okul gemisi olup Habeşistan hizmetinde Fransız deniz binbaşısı J. Chatella'-nın kumandasında 2 eylül 1965 tarihinde 27
-•K*"1*''"-
ETİBANK
— 5390
istanbul
ANSİKLOPEDİSİ
— 5391
ETİLER MAHALLESİ
İstarîbulda Etibank Tesislerine âid bir kroki
(Bankanın bir broşüründen)
subay, 37 subay adayı öğrenci, 36 astsubay ve 150 deniz eri ile İstanbul Limanına gei'mişdir; tstanbula gelmiş ilk Habeş gemisidir.
İ'stanbulda bir hafta kalan Ethiopia 2500 tonluk bir tekne olup 20 mil sür'atinde idi; üç topu vardır, baş topu 12,5 cm. çapında olup diğer iki topu bofors tipinde uçaklara karşı savunma topudur. Bu geminin İstanbulu ziyareti münâsebeti ile gazeteler Habeşistan Donanması hakkında şu malûmatı vermişdir :
«Habeşistan Deniz Kuvvetleri Kumandanı imparatorun oğlu Eskendar Desta'dır ve bütün donanma da hücumbotu büyüklüğünde 10 gemiden ibarettir. Habeşlilerin en büyük ideali, kısa zamanda yüksek rütbeli bir Habeş deniz subayının yetişerek bu gemi kumandanlığına geçmesidir. Habeş gemisinde beyaz Kumandan yanında 27 subay, 37 subay adayı, 36 astsubay, 150 de maaşlı bulunmaktadır. Habeş deniz subayları 2500 ilâ 3000 lira, astsubaylar 2000 ilâ 3000 lira arasında maaş almaktadırlar. Her Habeş erinin de 750 lira civannda maaşı vardır. Habeş savaş gemisinin subay ve erleri, istanbul'a gelir gelmez, Habeş yemekleri hasırlanan lokanta olup olmadığını sormuşlardır. Gemi ile yaptıkları uzun yolculuk sırasında daha ziyade, konserve ve kendi ifadelerine göre «Avrupa usulü» yemek yemekten bıkan misafir denizciler, Habeş lokantası olmadığını doyunca üzülmüşlerdir. Denizcilerin anlattığına göre, kendi memleketlerinde av
hayvanları ve soslu et yenmekte ve baharat kullanılmaktadır. Ekmekleri ise, büyük ince pideler şeklinde hazırlanmaktadır.»
(Hürriyet Gazetesi). ı
ETİBANK VE İSTANBUL VİLÂYETİN-DEKİ TESİSLERİ — Otuzbeş yıla yakın bir zamandanberi mâden, enerji ve bankacılık sahalarında memleketimize çok büyük hizmetlerde bulunan Etibank'ın istanbul Vilâyetindeki tesislerini bu büyük şehir kütüğüne lâyık olduğu ölçüde kaydetmek isterdik. 1965 yılında bankanın Ankaradaki merkezinde vâki müracaatımız, istanbul Ansiklopedisinin târihi önemini ve tamamen akademik hüviyet-ve şahsiyetini idrâk edememiş bir yazı işleri müdürü veya bürosu tarafından idrâk edilememiş, müracaatımız cevabsız kalmışdır. Bu istanbul Ansiklopedisini tedvin ederken vazifemizi bunun gibi türlü güçlüklere rağmen yapmaya çalışmak şiarımız olduğu için aşağıdaki satırları, resim ve krokileri, elimize tesâdifen geçmiş olan «Etibank istanbul Anbarlı Termik Santrali» isimli bir broşürden nakil ile yetiniyoruz.
İstanbuiun enerji taleblerinin karşılanma
sı — istanbul enerji taleblerinin büyük bir kıs
mı Etibank tarafından tesis edilen 154 kv.luk
enerji nakil hatları ve bu hatlarla birbirine
bağlanan Ümraniye, Yıldıztepe ve Veliefen-
di'de bulunan trafo istasyonları ile karşılan
maktadır, ı . , 'i jfVjîP
Bu transformatör istasyonlarının karakteristikleri :
ÜMRANİYE
6 aded Monofaze 154/35/13,2 kv. luk 37,5/ , 40/15 MVA.lık indirici trafo ve tesisleri ile,
Ayrıca hattaki gerilim yükselmesini önlemek amacı ile l aded de senkron kompas-satör tesis edilmişdir.
YILDIZTEPE
Umrâniyeden 154 kv.luk çift devre olarak gelen enerji nakil hattına iki aded 154 kv.luk fiderle irtibatlandırıimış bulunan :
l aded 154/35/13,2 kv.luk, 50/53,7/15 MVA.luk yük altında gerilim ayarı yapılabilir indirici trafo ve tesisleri ile, Silâhdarağa ve İ.E.T.T. yi besleyen 35 kv.luk 4 aded fider mevcud bulunmaktadır.
YILDIZTEPE TEVSİİ
Yukarda belirtilen Yıldıztepede mevcud tesislere ilâve olarak:
-
aded mevcud trafonun aynı ve bununla
paralel çalışacak 154,35/13,2 kvJuk 50/
53,7/15 MVA.lık yük altında gerilim aya
rı yapılabilir, indirici trafo ve tesisleri ile,
-
adedi İstanbul ihtiyacı için l.E.T.T. ye
1 adedi ise Etibank Anbarlı Termik Sant
ralı şantiyesine tahsis edilmek üzere 3
aded 35 kv.luk fider, biri Etibank Anbarlı Termik Santraline, diğeri Veliefendi Trafo Merkezine irtibatlandırılmak üzere
2 aded 154 kv.luk fider ilâvesi,
İndirici trafonun 34,5 kv.i'uk tarafından
mevcud buraya paralel bağlayacak 35 kv. luk fider ilâvesi,
İşleri de Etibank tarafından munzal alarak ele alınmışdır.
VELİEFENDİ
Etibankça tesisine karar verilmiş bulunan
Veliefendi Trafo Merkezinde: ;
2 aded 154/35/13,2 kv.luk 50/53, 75/15
MVA.lık 2 aded indirici trafo ve tesisleri
ile,
Biri Etibank Anbarlı Termik Santralı ile
diğeri Yıldıztepe Trafo Merkezi ile irtibat-
landırılmak üzere 2 aded 154 kv.luk fider, İstanbul ihtiyacı için l.E.T.T. ye tahsis edilmek üzere 2 aded 35 kv.luk fider, Etibankça tesis edilmektedir.
İstanbul Anbarlı Termik Santralı — Bu
santralın kuruluş sebebleri :
Anbarlı Termik Santralı Kuzey - Batı Anadoı'u, İstanbul ve Trakya bölgesinin hızla artan elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamak gayesiyle kurulmaktadır.
TESiSLER
Santral aşağıdaki esas ünitelerden müteşekkildir :
2 adet Buhar kazanı, beheri 363 t/saat kapasiteli, 2 adet Türbin - generatör, beheri. 110000 Kv. kapasiteli, 2 adet Güç Transformatörü beheri 134000 KVA kapasiteli, 4 adet Fuei: - pil depolama tankı beheri 10000 Ton kapasiteli.
Ayrıca yukarıdaki ana tesislerle ilgili yardımcı tesisler.
FİNANSMAN
Santralın bütün makine ve elektrik teçhizatı Amerikan Yardımı kredisinden temin edilecek ve 236.000.000,— TL. tutarında olacaktır.
Arazi bedeli karşılığı, inşaatlar ve montajın Türk parası kısmı Etibank'ça öz kaynaklarımızdan temin edilecek ve takriben 150.000.000,— TL. olacaktır.
Böylece bu santralın maliyeti yekûn olarak 386.000.000,— TL. yi bulacaktır.
ENERJi
Tesislerin ikmâli ile santral % 75 yükleme faktörü ile yılda 1.300.000.000 khw enerji üretebilecektir.
ETİLER MAHALLESİ — Beşiktaş ilçesinin Arnavudköyü Bucağına bağlı yeni kurulmuş bir mahalle; Nisbetiye Caddesi üzerinde kurulmuşdur, bu cadde Zincirlikuyudan başlayarak Rumelihisarında Amerikan. Kolejine ve Rumeli Hisarının üst kısmına kadar uzanır. Ortakları Etibank mensubları olan «Etiler Yapı Kooperatifi» tarafından inşâ ettirilen 1-2 katlı 192 evli bir mahalledir. Sonra başka yapı koperatifleri de inşaat yapmışdır; bunlar
r~ı
ETİLER SOKAĞI
5392 —
İSTANBUL
5398 —
arasında: yıldız bibk şeklinde «Basın Sitesi» adını taşıyan 10 katlı ve 90 daireli 3 blok apar-tıman, yine yıldız blok şeklinde «Uçaksavar Sitesi» adını taşıyan 9 katlı ve 81 daireli ve altında dükkânlar bulunan 3 blok apartımân; 5-6 katlı mecmuu 162 daireli 15 apartimân; «Dilberzâde Sitesi» adını taşıyan 80 daireli 4 apartıman; Garanti Bankası tarafından yaptırılan 5 katlı her biri 20 daireli 2 apartıman; Toprak - Su Mühendisleri Kooperatifi tarafından yaptırılan 40 daireli l blok apartıman; Shell Kooperatifi tarafından yaptırılan 5 katlı 26 daireli l apartıman; Havagazı Yapı Kooperatifi tarafından yaptırılan 5 katlı mecmuu 52 daireli 2 blok apartıman; Arzu Yapı Kooperatifi tarafından yaptırılan 5 katlı mecmuu 42 daireli 2 bi'ok apartıman; «Cihan Sitesi» adını taşıyan 30 daireli apartıman.
Bu siteler 'dağınık bir halde olup, yine bu senitte inşaat yaptaran yeni kurulmuş kooperatifler vardır.
Ayrıca eski Nisbetiye Kasrının bulunduğu bir çam korusunda, şimdi Çamlık denilen mevkide 3 - 5 katlı ve lüks daireli apartıman-lar yaptırılmışdır. 3 - 7 katlı «istanbul Üniversitesi Profesörler Sitesi» de inşâ hâl'inde-dir.
Etiler Mahallesinin sokaklarının bâzılarının isimleri şunlardır: Nisbetiye Caddesi, Tepecik Yolu, Tanbûrî Ali Efendi Sokağı, Dil-
Etilerde Banka Apartımânlan
(Resim: Bir gazete ilânından)
hayat Sokağı, Bahtiyarlar Sokağı, Yüdizclç'eği Sokağı, Ahular Sokağı, Seher yıldızı Sokağı, Etiler - Bebek Sokağı, Zümrüd Sokağı, öev-her Sokağı, Krom Sokağı, Gümüş Sokağı, Platin 'Sokağı, Garanti Sokağı, Zeytinoğlu Sokağı, Cami Sokağı, Mekteb Sokağı, Çamlık Sokağı, Bebek Yolu. Bu sokaklardan başka henüz isimlendirilmemiş sokaklar da vardır.
Etiler Mahallesinde 3 okul (ilk, orta ve lise Ata Koleji, Hasan Âli Yücel İlk Okulu, Hasan Âli Yücel Orta Okulu), l özel çocuk Yuvası, l P.T.T. şubesi, l polis karakolu, l anbar (Emekli andığı Genel Müdürlüğüne âid), 1500 ev ve apartıman dâiresi, l ekmek fırını, 2 eczahâne vardır. Dükkân arasında da bakkal, kasap ve manavlar da vardır. Berberleri, kunduracıları, tuhafiyecileri, nalbur, fotoğrafçı yorgancı ile Etiler Mahallesinde bir çarşı vardır, fakat mahalle sakinlerini Beyoğluna, hattâ Beşiktaşa gitmekten alakoyacak duruma henüz kavuşamamıştır. Mahallede bir de Cami Yaptırma Derneği kurulmuşdur. Sokakları beton-asfalt olarak tanzim edilmişdir. Bu mahalle Istanbulda iş icabı oturan yabancılardan bilhassa Alman, Hollandalı ve Amerikalıların rağbetini görmüşdür; her yıl yüzde 30 - yüzde 40 bina ve nüfus artışı görülmektedir; 1965 sayımına göre nüfusu 3677 kişidir.
Etiler - Taksim, Etiler - Karaköy, Etiler -Aksaray, Uçaksavar - Taksim, Uçaksavar -Karaköy, Uçaksavar - Aksaray olmak üzere altı hat Belediye otobüsleri işler. Ayrıca dolmuşlar da vardır. Bu satırların yazıldığı sırada mahalle Muhtarlığında mii'iî sporculardan Ayhan Altuğ buluyordu (temmuz 1967).
Hakkı GÖKTÜRK
ETİLER SOKAĞI — Etiler Mahallesi yollarından; Nisbetiye Caddesi ile Seher yıldızı Sokağı arasında bir dirsekli sokakdır; Ahular Sokağı ile dört yol ağzı yaparak kesişir; Alptekin Sokağı ile de kavuşağı vardır. Bir araba geçecek genişlikde beton - asfalt bir yoî'dur. Alptekin Sokağı kavuşağı ile Seheryıldızı Sokağı arası az meyilli yokuş aşağı inişdir. Bah-
ANSİKLOPEDİSİ
celi beton evler .arasından geçer; kapu numaralan 1-5 ve 2-'22 dir (temmuz 1967),,
Hakkı GÖKTÜRK
ET MEYDANI — Aksarayda «Yeni Odalar» diye amla gelmiş büyük yeniçeri kışlasının önündeki meydan; yeniçeri ortalarının (taburlarının) günlük et istihkakı her sabah bu meydanda dağıtıldığı için meydan bu adı almış idi; 1826 da Yeniçeri Asker Ocağı ve Yeniçeri kışlaları ii'e birlikde bu meydan da kaldırıldı (B.: Et, yeniçeri kışlalarının günlük eti; yeniçeri) .
Bugün Et Meydanının manzarası kesin olarak tasvir edilemez, hattâ yerini kesin olarak tesbit etmek de mümkün değildir.
Yeniçeri ihtilâllerinde ayaklanma alâmeti olarak kışla mutfaklarmdaki aş kazanları bu meydana çıkarılır, ve buna «Kazan kaldırma», «Yeniçerilerin kazan kaldırması» denilirdi (B.: Yeniçeri ihtilâlleri). 1934 Belediye Şehir Rehberinde görülen Ahmediye Caddesinin 1826 da vak'ai Hayriyeden sonra kısmen kışlanın kısmen de bu meydanın arsalarında açıldığı söylenir (B.: Ahmediye Caddesi, cild l, sayfa 337)
Yeniçeri Ocağının et müteahhidleri gayri muslini, rum kasablar idi ki Et Meydanında kasab dükkânlar vardı; Yedikule dışındaki salhanelerden getirilen sığır eti yeniçeri ortalarına (taburlarına) bu dükkânlardan dağıtılırdı, XVII. asır ortasında yaşamış Evliya Çelebi istanbul esnafından bahsederken Et Meydanı kasabları için şunları yazıyor: «Esnafı Kasabanı Et Meydanı — Dükkân 20, neferat 80; bunlar mîrînin rum kasablandır. Gedikleri mah-lûl oidukda (B.: Gedik) yeniçeri ağasının izni ile içlerinden diğerine ihsan olunur. Bunlar hergün Yeniçeri Ocağına 1000 okka koyun eti verirler; yetmiş seksen şişhane yükü semiz koyunları seher vakti Yedikule kanara (salhane) larmdan getirirler. Esnaf alaylarında bu Et Meydanı kasabları azîm alay ile ve nice yerlerde şâirleri çöğür çalarak pür silâh geçerler..».
Et Meydanının mumcu dükkânları da meşhur idi; Evliya Çelebi onlar için de şu satırları yazıyor: «Eisıiâfı Mumciyânı Et Meydanı — Kârhâne 75, bu kârhâneler Yeniçeri Ocağına mahsusdur, her vakit yeniçerilere üç mumu l akçeye verirler, zararlarını defterdar paşadan alırlar; Sultan Süleyman kanunudur».
ET MEYDANI MESCİDİ
ETMEYDANI MESCİDİ — Hadikatül
Cevâmi şu malûmatı veriyor: «Aslında banisi Kanunî Sultan Süleymandır. Beş vakitden yalnız akşam ve sabah namazları kılınırdı ve yılda bir defa, yeniçerilere çuha tevzî edildiği gün öğle namazı da eda olunurdu; (bir yangında, belki hicrî 1070 vö milâdî 1660 Ayazma Kapu-su yangınında yanmış, H. 1070 de bir kethüda-bey tarafından tamir edilmiş), (hicrî 1136, milâdî 1724) Cibâli Yangınında yanarak yeniden bina edildiğinde, daha önceki bir yangında yandığı zaman tamirine yazılan tarih bu seferki binada kapusu üstüne konmuşdur; tarih budur:
Ocağın âbı rûyi Kethüda Bey hod âlişan Süleymam zaman hazreti zîşan dimi yekta
Biemrillâh zamanı devletinde harki nâr olub Yapub bu tekkei meydânı hakkaa eyledi ihya
Nice eyyam ile olmuş harab âlûde her yanı Yapub gaziler içün dahi tâlimhânei zîbâ
thtai şad hezaran ile görüb didiler tarih «ibâdet ehline yapdı yine bir mescidi âlâ» 1071
Mahallesi yokdur» (Hadikatül' Cevâmi).
Tarih manzumesinde bir tekke mescidi olduğu kesin olarak ifâde edilmişdir. Et Meydanında büyük yeniçeri kışlası yanında bir bek-tâşi tekkesinin mescidi olduğu söylenebilir; hergün yalnız akşam ve sabahlarının kılınması ve senede bir gün de öğle namazının kılınması da halka açık bir ibadethane olmadığım gösterir.
Zamanımızda mevcud olmayan bu camii Tahsin Öz 1962 yılında yayınlanmış «istanbul Camileri» isimli eserinde Fatihde Sofularda Ahmediye Caddesinde mevcud imiş gibi gös-termişdir, Hadikatül Cevâmideki kaydi «Sabah ve akşam namazları için yapdı rılmışdır» diye alarak: «Vakıf kayıdları Ahmed IH tarafından yenilendiğini ve muhtelif zamanlarda tamirler gördüğünü belirtmektedir» diyor.
Sayın bilgin aynı eserinde Aksarayda Et Meydanındaki yeniçeri kışlasının ortasındaki alan gibi avluda bulunan ve Orta Cami adı ile meşhur camiin ikinci adı olarak «Et Mey-
ih
Dostları ilə paylaş: |