And he entered the city at a time of carelessness of its folk, and he found therein two men fighting, one of his own caste, and the other of his enemies; and he who was of his caste asked him for help against him who was of his enemies. So Moses struck him with his fist and killed him. He said: This is of the devil's doing. Lo! he is an enemy, a mere misleader.
Dedi ki: 'Rabbim, gerçekten, kendi nefsime zulmettim, artık beni bağışla.' Böylece (Allah) onu bağışladı. Şüphesiz. O, bağışlayandır, esirgeyendir.
Edip Yüksel Meali
"Rabbim," dedi, "ben kendime haksızlık ettim, beni bağışla." O da onu bağışladı. Çünkü O Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Musa, "Rabbim! Doğrusu kendimi ziyana uğrattım. Beni bağışla!" dedi; Allah da, onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olan ancak O'dur.
Süleyman Ateş Meali
Rabbim, ben nefsime zulmettim, beni bağışla! dedi. (Allah) onu bağışladı. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
"Rabbim, öz benliğime zulmettim, beni affet" diye yakardı da Allah onu affetti. Gafûr O'dur, Rahîm O'dur.
Yusuf Ali (English)
He prayed: "O my Lord! I have indeed wronged my soul! Do Thou then forgive me!" So ((Allah)) forgave him: for He is the Oft-Forgiving, Most Merciful.
M. Pickthall (English)
He said: My Lord! Lo! I have wronged my soul, so forgive me. Then He forgave him. Lo! He is the Forgiving, the Merciful.
Böylece şehirde korku içinde (çevreyi) gözetleyerek sabahladı. Derken, bir de baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen (kişi, bugün de) kendisine yardım için bağırıyor. Musa, ona dedi ki: 'Sen açıkca bir azgınsın.'
Edip Yüksel Meali
Korku içinde, etrafı kollayarak şehirde sabahladı. Kendisinden dün yardım istemiş olan adam, feryad ederek yine kendisinden yardım istiyordu. Musa ona, "Belli ki sen bir belalısın," dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Şehirde korku içinde, (etrafı) gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kimse feryad ederek yine ondan imdat istiyor. Musa ona dedi ki: "Doğrusu sen, besbelli bir azgınsın!"
Süleyman Ateş Meali
Şehirde korku içinde (sonucu) gözetleyerek sabahladı. Bir de baktı ki dün kendisinden yardım isteyen (İsrail oğlu), yine kendisine feryaded(ip yardım ist)iyor. Musa, ona: "Belli ki sen bir azgınsın!" dedi.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Kentte, korku içinde sabahladı, göz-kulak kesiliyordu. Bir de baktı ki, dün ondan yardım isteyen adam yine onu yardıma çağırıyor. Mûsa ona dedi ki: "Anlaşıldı, sen, tam azmış bir adamsın."
Yusuf Ali (English)
So he saw the morning in the city, looking about, in a state of fear, when behold, the man who had, the day before, sought his help called aloud for his help (again). Moses said to him: "Thou art truly, it is clear, a quarrelsome fellow!"(3344) *
M. Pickthall (English)
And morning found him in the city, fearing, vigilant, when behold! he who had appealed to him the day before cried out to him for help. Moses said unto him: Lo! thou art indeed a mere hothead.
Kasas Suresi 19
فَلَمَّٓا
nihayet
اَنْ اَرَادَ
isteyince
اَنْ يَبْطِشَ
yakalamak
بِالَّذ۪ي
olanı
هُوَ
o
عَدُوٌّ
düşman
لَهُمَاۙ
ikisine de
قَالَ
dedi ki
يَا مُوسٰٓى
ey Musa
اَتُر۪يدُ
-mi istiyorsun?
اَنْ تَقْتُلَن۪ي
beni öldürmek
كَمَا
gibi
قَتَلْتَ
öldürdüğün
نَفْساً
bir canı
بِالْاَمْسِۗ
dün
اِنْ تُر۪يدُ
sen istiyorsun
اِلَّٓا
ancak
اَنْ تَكُونَ
olmak
جَبَّاراً
bir zorba
فِي الْاَرْضِ
yeryüzünde
وَمَا تُر۪يدُ
istemiyorsun
اَنْ تَكُونَ
olmak
مِنَ الْمُصْلِح۪ينَ
arabuluculardan
Türkçe Transcript (*)
Felemmâ en erâde en yebtişe billeżî huve ‘aduvvun lehumâ kâle yâ mûsâ eturîdu en taktulenî kemâ katelte nefsen bil-ems(i)(s) in turîdu illâ en tekûne cebbâran fî-l-ardi vemâ turîdu en tekûne mine-lmuslihîn(e)
Ali Bulaç Meali
Sonunda ikisinin de düşmanı olan (adam)ı yakalamak isterken (adam ona) dedi ki: 'Ey Musa dün birini öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde yalnızca bir zorba olmak istiyorsun, ıslah edicilerden olmak istemiyorsun.'
Edip Yüksel Meali
Ortak düşmanlarını yakalamak isteyince, "Musa, dün birisini öldürdüğün gibi bu gün de beni mi öldürmek isitiyorsun? Sen, yeryüzünde erdemli biri olmak istemiyorsun; bir zorba olmak istiyorsun," dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Musa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince, o adam dedi ki: "Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi, bana da mı kıymak istiyorsun? Demek arabuluculardan olmak istemiyor da, bu yerde ille yaman bir zorba olmayı arzuluyorsun sen!"
Süleyman Ateş Meali
Nihayet (Musa) ikisinin de (kendisinin ve yardım isteyenin) düşmanı olan adamı yakalamak isteyince o dedi ki: "Ey Musa, dün bir canı öldürdüğün gibi şimdi de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun, arabuluculardan olmak istemiyorsun."
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Mûsa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince o şöyle dedi: "Dün bir adamı öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde zorba olmaktan başka bir şey istemiyorsun. Barışseverlerden olmak gibi bir niyetin yok."