KirkçEŞme tesisleri



Yüklə 8,39 Mb.
səhifə768/889
tarix09.01.2022
ölçüsü8,39 Mb.
#91610
1   ...   764   765   766   767   768   769   770   771   ...   889
MOLLA ÇELEBİ CAMİİ

Beyoğlu İlçesi'nde, Fındıklı'da, Ömer Avni Mahallesi'nde, Meclisi Mebusan Caddesi' nin batı (deniz) tarafında yer almaktadır. "Fındıklı Camii" olarak da anılan bu ya-

pı, ulemadan, İstanbul kadılığı ve Anadolu kazaskerliği gibi önemli görevler üstlenmiş olan Mehmed Vusulî Efendi (ö. 1590) tarafından Mimar Koca Sinan'a inşa ettirilmiştir. Caminin inşa tarihi tam olarak tespit edilememekte ancak aynı şahıs tarafından yakınında inşa ettirilen 969/1561-62 tarihli hamamla aşağı yukarı aynı yıllara ta-rihlendirilmektedir. Molla Çelebi Camii, günümüzde mevcut olmayan, söz konusu hamam ve bir sıbyan mektebi ile beraber küçük bir külliye meydana getirmekteydi.

"Molla Çelebi" lakabına sahip olan M. Vusulî Efendi, Akşemseddinzade Şemsi Efendi'nin eşi ve III. Murad'ın (hd 1574-1595) musahibesi, şair Ayşe Hubbî (Hub-bâ) Hatun'un (ö. 1598) damadı olduğundan ve sarayda büyük nüfuzu olan kayınvalidesinin iltiması ile önemli mevkilere getirildiğinden "Hubbî (Hubbâ) Mollası" olarak da şöhret yapmıştı. M. Vusulî Efendi'nin Eyüp'te, Debbağhaneler (Tabakhaneler) mevkiinde yaptırdığı tekkenin naziresinde, yanlışlıkla şair Fitnat Hanım'a at-fedilegelen türbede gömülü olduğu anlaşılmaktadır.

Molla Çelebi Camii zaman içinde depremlerden ve yangınlardan hasar görmüş, birçok onarım geçirmiş, yine de günümüze aşağı yukarı ilk haliyle gelebilmiştir. Caminin 1723 ve 1724'te çıkan yangınlarda harap olduğu, daha sonra harim bölümünün aslına uygun biçimde onarıldığı ancak son cemaat yerinin ahşap direkli bir sundurmaya dönüştürüldüğü bilinmektedir. Son olarak 1822'deki onarımda yenilenen bu sundurma 1958'de Vakıflar Idaresi'nin yaptırdığı esaslı onarımda iptal edilmiş, yerine, caminin inşa edildiği dönemin klasik üslubuna uygun, kubbeli bir son cemaat yeri revağı konmuş, aynı şey özgün olmayan süslüme öğeleri ve birtakım ekler için de gerçekleştirilmiştir. Ne var ki bu onarımdan bir yıl önce, Meclisi Mebusan

Caddesi'ni genişletmek ve çevreyi yeniden düzenlemek amacıyla, Molla Çelebi Hamamı ile birlikte camiyi kuşatan ve onunla bütünleşen doku ortadan kaldırılmış, sonuçta cami, doğal çevresinden soyutlanarak cadde ile deniz kıyısı arasındaki yeşil alanın içinde tek başına bırakılmıştır.

Molla Çelebi Camii, Sinan'ın altı destekli (altıgen şemail) camileri arasında yer alır. Osmanlı mimarisinde ilk olarak, merkezi planlı camiler çığrını açan Edirne'deki Üç Şerefeli Cami'de (1437) uygulanan bu şema 16. yy'm ortalarından itibaren Sinan tarafından ele alınarak geliştirilmiş ve çeşitli varyantları ile başarılı örnekler ortaya konmuştur. Sinan daha önce Beşiktaş'taki Sinan Paşa, Kadırga'daki Sokollu Mehmed Paşa ve Topkapı'daki Kara Ahmed Paşa camilerinde, enine yerleştirilmiş bir dikdörtgenin ortasında bir kubbe ve bunu yanlardan (doğu ve batı yönlerinden) kuşatan ikişer yarım kubbe ile, büyük ölçüde Üç Şerefeli Cami'nin şemasını tekrar etmiş, ancak taşıyıcı sisteme ve üst yapıya ilişkin birçok ayrıntıda yenilikler getirmiş, bunlardan sonra Molla Çelebi Camii ile Babaeski'deki Semiz Ali Paşa Camii'nde bu şemayı, kıble yönüne eklenen beşinci bir yarım kubbe ve bunun örttüğü bir mihrap çıkıntısı ile zenginleştirmiştir. Mihrabın, harim mekânına eklenen bir çıkıntının içine alınması, Osmanlı mimarisinde, 1385 tarihli Bursa'daki Hüdavendigâr Ca-mi-Medresesi'nden beri gözlenen, istanbul'da da II. Mehmed (Fatih) (1451-1481) ve II. Bayezid (1481-1512) dönemlerinde eski Eyüb Sultan, Şeyh Vefa ve Davud Paşa camilerinde sürdürülen bir geleneğe bağlanmaktadır.

Kesme küfeki taşı ile örülmüş duvarların kuşattığı harim bölümü, kareye yakın dikdörtgen planlı (18,90x16,40 m) ana mekânla, 8,80x4,60 m boyutlarındaki mihrap çıkıntısından oluşmaktadır. Ana mekânın merkezinde yer alan 11,80 m çaplı kubbe, bir altıgenin kenarlarını oluşturan altı adet kemere oturmakta, kubbenin ağırlığı 6 paye ile zemine aktarılmaktadır. Doğu ve batı yönlerinde bulunan, sekizgen kesitli birer paye beden duvarlarına gömülmüş, kuzeyde yer alan, aynı biçimdeki iki paye bağımsız olarak tasarlanmış, güneydeki kare kesitli iki paye de ana mekânla mihrap çıkıntısının köşelerine kondurul-muştur. Kuzeydeki hariç, söz konusu kemerlerin arkasına merkezdeki kubbeyi kuşatan beş adet yarım kubbe yerleştirilmiş, mihrap çıkıntısını örten yarım kubbe diğerlerinden bir miktar daha derin tutulmuştur. Kasnaksız olan yarım kubbelere birer tane yuvarlak kemerli pencere açılmış, merkezi kubbe, altıgen tabanın üzerine oturan ve aynı türde pencerelerin sıralandığı, on iki köşeli bir kasnakla yükseltilmiştir. Doğu, batı ve güney yönlerinde yer alan toplam 4 payenin üzerinde yükselen ağırlık kuleleri, yapının taşıyıcı sistemini, kısmen de olsa üst yapıya yansıtmaktadır.

Harim duvarlarındaki pencereler, iki sıralı yerleşimleri ve ayrıntıları ile klasik üslubun özelliklerini yansıtır. Bu pencere


Yüklə 8,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   764   765   766   767   768   769   770   771   ...   889




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin