311 Karş. “Çürüyen bedenler hakkındaki soru, şüphesiz, Hz. Muhammed'in muhalifleri arasında yaygındı, çünkü bu onlara göre, eskatolojik inanışın bütününe etkili bir itiraz gibi görünüyordu.” Watt, W.M, Hz. MuhammedMekke'de, tere, Rami Ayaş, Azmi Yüksel, Ankara, A.Ü.İ.F., 1986, s.132.
351 Ebu'l-Huseyn, Ahmed b. Fâris b. Zekeriyya, Mucemu Mekâyisu'l-luğa Mısır, Halebî, 1266, 11/302; Fîrûzâbâdî, eş-Şîrâzî, el-Kâmûsu'l-Mubît, Mısır, 1306, IV/330; Cevheri, İsmail b. Hammâd, es-Sıbâh, Mısır, 1377, VI/2341.
352 Izutsu, Kur'an'da Allah ve İnsan, s.78.
353 Burada bir noktaya temasta yarar görmekteyiz. Türkçe'ye yapılan bazı Kur'an tercümelerinde dünyâ kelimesinin bu asıl manasının aktarılamadlgını müşahade etmekteyiz, el-hayâtu'd-dunyâ tamlaması hazan yeryüzündeki hayat, bazan da aslında terkibin bir tercümesi sayılmayacak 'dünya hayatı' şeklinde Türkçe'ye aktarılmaktadır. Bu tercümelerde kelimenin Türkçe'deki anlamından hareketle, bir mekan olarak algılama eğilimi vardır. Halbuki Kur'an'daki kullanımda farklı olarak, bu kavram için zaman öğesi hemen tamamı ile baskındır. Bu ibarenin İşaret ettiğimiz şekilde anlatılması ile gelecek bayat, sonraki hayat olarak çevrilebilecek el-hayâtu'd-dunyâ ibaresi arasında gereken aykırılığın oluşması sağlanmaktadır. Bu noktayı Kur'an'ın kavram bütünlüğünün korunması bakımından önemli görmekteyiz.