Musa (Aleyhi-s-Selâm / Selâm O’na) : Ahkâf Suresi 12



Yüklə 8,04 Mb.
səhifə241/260
tarix07.01.2022
ölçüsü8,04 Mb.
#88301
1   ...   237   238   239   240   241   242   243   244   ...   260
Tâ-Hâ Suresi
65


قَالُوا

dediler ki



يَا مُوسَىٰ

Ey Musa


إِمَّا

ya


أَنْ تُلْقِيَ

sen at


وَإِمَّا

yahut


أَنْ نَكُونَ

biz olalım



أَوَّلَ

önce


مَنْ أَلْقَىٰ

atan
















Türkçe Transcript (*)

Kâlû yâ mûsâ immâ en tulkiye ve-immâ en nekûne evvele men elkâ

Ali Bulaç Meali

'Ey Musa' dediler. Ya sen (asanı) at veya önce biz atalım.'

Edip Yüksel Meali

"Musa," dediler, "Ya sen at, yahut ilk önce atan biz olalım?"

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sihirbazlar: "Ey Musa! Ya sen at, yahud ilk atan biz olalım" dediler.

Süleyman Ateş Meali

(Büyücüler önce Musa'nın işe başlamasını istediler) Dediler ki: "Ey Musa, ya sen at, yahut önce atan biz olalım."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dediler: "Ey Mûsa, ya hünerini ortaya at yahut da ilk hüner sergileyen biz olacağız."

Yusuf Ali (English)

They said: "O Moses! whether wilt thou that thou throw (first) or that we be the first to throw?"

M. Pickthall (English)

They said: O Moses! Either throw first, or let us be the first to throw?

Tâ-Hâ Suresi
66


قَالَ

(Musa) dedi ki



بَلْ

hayır


أَلْقُواۖ

siz atın


فَإِذَا

bir de ne görsün



حِبَالُهُمْ

onların ipleri



وَعِصِيُّهُمْ

ve sopaları



يُخَيَّلُ

gibi görünüyor



إِلَيْهِ

ona


مِنْ سِحْرِهِمْ

büyülerinden ötürü



أَنَّهَا

gerçekten



تَسْعَىٰ

koşuyor







Türkçe Transcript (*)

Kâle bel elkû(s) fe-iżâ hibâluhum ve’isiyyuhum yuḣayyelu ileyhi min sihrihim ennehâ tes’â

Ali Bulaç Meali

Dedi ki: 'Hayır, siz atın.' Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı ipleri ve asaları kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü.

Edip Yüksel Meali

"Hayır, siz atın!," dedi. Bunun üzerine, büyülerinden (hipnotik telkin ve illüzyondan) ötürü, halatları ve değnekleri ona (Musa'ya) sanki hareket ediyorlarmış gibi göründü. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Musa dedi ki: "Hayır, siz atın." Bir de ne görsün! Onların ipleri ve değnekleri, yaptıkları sihirden ötürü kendisine sanki yürüyorlarmış gibi geldi.

Süleyman Ateş Meali

(Musa): "Hayır siz atın!" dedi. (Attılar. Musa) bir de ne görsün: Büyülerinden ötürü onların ipleri ve sopaları gerçekten koşuyor gibi görünüyor.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Mûsa dedi: "Hayır, siz atın!" Bir de ne görsün! Onların ipleri, sopaları, yaptıkları büyüler yüzünden, kendisine gerçekten koşuyorlarmış hayalini verdi.

Yusuf Ali (English)

He said, "Nay, throw ye first!" Then behold their ropes and their rods-(2589)so it seemed to him on account of their magic - began to be in lively motion! *

M. Pickthall (English)

He said: Nay, do ye throw! Then Lo! their cords and their staves, by their magic, appeared to him as though they ran.

Tâ-Hâ Suresi
67


فَأَوْجَسَ

bu yüzden duydu



فِي نَفْسِهِ

içinde


خِيفَةً

bir korku



مُوسَىٰ

Musa




Türkçe Transcript (*)

Feevcese fî nefsihi ḣîfeten mûsâ

Ali Bulaç Meali

Musa, bu yüzden kendi içinde bir tür korku duymaya başladı.

Edip Yüksel Meali

Musa içinde bir korku duydu.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Bu yüzden Musa içinde bir korku hissetti.

Süleyman Ateş Meali

Bu yüzden Musa, içinde bir korku duydu.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Mûsa birdenbire içinde bir korku duydu.

Yusuf Ali (English)

So Moses conceived in his mind a (sort of) fear.(2590) *

M. Pickthall (English)

And Moses conceived a fear in his mind

Tâ-Hâ Suresi
68


قُلْنَا

dedik


لَا تَخَفْ

korkma


إِنَّكَ

şüphesiz sensin



أَنْتَ

sen


الْأَعْلَىٰ

üstün gelecek





Türkçe Transcript (*)

Kulnâ lâ teḣaf inneke ente-l-a’lâ

Ali Bulaç Meali

'Korkma' dedik. 'Muhakkak sen üstün geleceksin.'

Edip Yüksel Meali

"Korkma," dedik, "Sen üstün geleceksin."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Biz dedik ki: "Korkma, çünkü sen muhakkak üstünsün (galib geleceksin) "

Süleyman Ateş Meali

(Biz kendisine): "Korkma, dedik, üstün gelecek sensin, sen!" *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şöyle dedik: "Korkma, üstün gelecek olan sensin!"

Yusuf Ali (English)

We said: "Fear not! for thou hast indeed the upper hand:

M. Pickthall (English)

We said: Fear not! Lo! thou art the higher.


Tâ-Hâ Suresi
69


وَأَلْقِ

at


مَا فِي يَمِينِكَ

sağ elindekini



تَلْقَفْ

yutsun


مَا صَنَعُواۖ

onların yaptıklarını



إِنَّمَا

çünkü


صَنَعُوا

onların yaptıkları



كَيْدُ

hilesidir



سَاحِرٍۖ

bir büyücünün



وَلَا يُفْلِحُ

iflah olmaz



السَّاحِرُ

büyücü


حَيْثُ

nereye


أَتَىٰ

varsa






















Türkçe Transcript (*)

Veelki mâ fî yemînike telkaf mâ sane’û(s) innemâ sane’û keydu sâhir(in)(s) velâ yuflihu-ssâhiru hayśu etâ

Ali Bulaç Meali

'Sağ elindekini atıver, onların yaptıklarını yutacaktır; çünkü onların yaptıkları yalnızca bir büyücü hilesidir. Büyücü ise nereye varsa kurtulamaz.'

Edip Yüksel Meali

"Sağ elindekini at, onların uydurdukları şeyleri yutacaktır. Onların yaptığı bir büyücü planından ibarettir. Büyücünün ortaya koyduğu şeyler başarıya ulaşamaz."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

"Sağ elindekini atıver, o, onların yaptıklarını yutar. Çünkü onların yaptıkları ancak bir büyücü tuzağıdır. Büyücü ise, her nerede olursa olsun başarıya ulaşamaz."

Süleyman Ateş Meali

Sağ elindekini at! Onların yaptıklarını yutsun. Çünkü onların yaptıkları, bir büyücünün hilesidir. Büyücü de nereye varsa iflah olmaz!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Sağ elindekini yere bırak! Onların, sanayi olarak ortaya çıkardıklarını yalayıp yutsun. Onların sanayi olarak ürettikleri sadece bir büyücünün hilesidir. Büyücü ise nereye gitse iflah etmez."

Yusuf Ali (English)

"Throw that which is in thy right hand: Quickly will it swallow up that which they have faked what they have faked is but a magician´s trick: and the magician thrives not, (no matter) where he goes."(2591) *

M. Pickthall (English)

Throw that which is in thy right hand! It will eat up that which they have made. Lo! that which they have made but a wizards artifice, and a wizard shall not be successful to whatever point (of skill) he may attain.

Tâ-Hâ Suresi
70


فَأُلْقِيَ

kapandılar



السَّحَرَةُ

büyücüler



سُجَّدًا

secdeye


قَالُوا

dediler


آمَنَّا

inandık


بِرَبِّ

Rabbine


هَارُونَ

Harun'un


وَمُوسَىٰ

ve Musa'nın

















Türkçe Transcript (*)

Feulkiye-sseharatu succeden kâlû âmennâ birabbi hârûne vemûsâ

Ali Bulaç Meali

Bunun üzerine büyücüler, secdeye kapandılar: 'Harun'un ve Musa'nın Rabbine iman ettik' dediler.

Edip Yüksel Meali

Büyücüler, "Harun'un ve Musa'nın Rabbine inandık," diyerek secdeye kapandılar.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sonunda bütün sihirbazlar secdeye kapandılar, "Musa ile Harun'un Rabbine iman ettik" dediler.

Süleyman Ateş Meali

Bunun üzerine büyücüler secdeye kapandılar: "Harun'un ve Musa'nın Rabbine inandık!" dediler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bunun üzerine büyücüler secdelere kapanıp şöyle seslendiler: "Hârun'un ve Mûsa'nın Rabbine inandık!"

Yusuf Ali (English)

So the magicians were thrown down to prostration: they said, "We believe in the Lord of Aaron and Moses".(2592) *

M. Pickthall (English)

Then the wizards were (all) flung down prostrate, crying: We believe in the Lord of Aaron and Moses.


Yüklə 8,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   237   238   239   240   241   242   243   244   ...   260




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin