T. C. Firat üNİverstiESİ aleviLİK İnançlari ve teolojik temelleri (tunceli Örneğİ) Prof. Dr. Erkan Yar son rapor



Yüklə 1,26 Mb.
səhifə21/47
tarix27.12.2018
ölçüsü1,26 Mb.
#87120
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   47

D. Vahiy İlmi


Bir teistin, Allah’ın insana vahy etmesi ve ona kendi sözlerini iletmesini kabul etmesi, onun inancının gereğidir. Sözlük olarak vahiy, kitap manasına geldiği gibi işaret, yazmak, göndermek, ilham, gizli söz ve başkasına ilka edilen şey anlamına gelmektedir. Vahiy, hız manasına da gelmektedir. İsfehânî, “vahyin aslı, hızlı işaret demektir. Hızı içermesi açısından emru’n-vahyu’n denilmektedir. Bu nedenle vahiy semboller ve tariz yoluyla söylemek, bileşimlerden arındırılmış bir söz, organlarla işaret ve yazma yoluyla olmaktadır.385

1. Vahyin Anlam ve Mahiyeti


Terim olarak vahiy, Allah’ın aleme dönük yaratma/halk ve düzenleme/emr fiillerinden, emrin gereği olarak varlıktaki düzenle ilgili her türlü eylemini ifade eder. Bu düzenlemeler, arılara vahiy edilmesinde olduğu şekliyle, varlıklara özgü yaratılış nitelikleri olarak gerçekleştiği gibi, Allah’ın insan türünden birini seçerek sözlerini onun zihninde yaratması olarak da gerçekleşir. Sözlü vahyin beşeri dilde ifadesi kitap olarak isimlendirildiğinden, imanın nesnesi olarak vahiy değil de, kitap yer almaktadır.386 Allah-insan iletişiminin biçimlerinin açıklandığı “Allah, bir insanla ancak vahiyle, perde arkasından ya da bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahy etmek suretiyle konuşur”387 ayetinde ifade edildiği şekilde, kitap olarak isimlendirilen sözlü iletişim, vahyin sadece bir çeşididir.

Bir iman nesnesi olarak kitap, tanrısal sözlerin oluşturduğu bir bütündür. Kur’an’da da kitaplara iman edilmesi, inanan insan yani mümin olmanın vazgeçilmez şartı olarak belirtilmiştir.388 Fakat kitap inancı, salt Allah’ın insana vahy ettiğini kabul etmek anlamına gelmemektedir. Bir düşünce veya öğreti açısından, onun vahyin ilkelerine uygunluğu ve onlar için kanıt olması da önemlidir. Bu konuyu kitaplar ilmi değil de vahiy ilmi olarak isimlendirmemiz, vahyin somut bir nesne olarak çeşitli isimlerle anılan kitap şeklinde ortaya çıkmış olmasındandır. Kitap, son tahlilde, Allah’ın insanla sözlü iletişim kurmasına yani vahye dayanmaktadır.

Bir iman nesnesi olarak kitap, Allah’ın insan türünden seçtiği birinin zihninde, anlaması ve anlatması için kendi dilinde anlamlı sözler yaratmasının olabilirliğini ve elçilerin insana bu sözleri ilettiğini doğrulamak anlamına da gelmektedir. Alevilikte, elçilere levha, suhuf veya kitap indirildiği kesin olarak kabul edilmektedir.389 Bu kabulde bunların vahiy olarak değil de levha, suhuf ve kitap olarak isimlendirilmesi, vahiy olmaları yönünden farklı oluşları anlamına gelmemekte; vahyin duyusal alanına bu isimlerle çıkmasıdır. Vahyin, yazı maddesi olarak levhaya yazılması ve bu şekilde Kur’an’da yer alması, sahifeler olarak isimlendirilen vahyin belirli konularla sınırlı oluşu, kitap olarak isimlendirilenlerin ise, bütüncül olarak ilkeleri içermesi yönündendir.

Allah’ın, Hz. Muhammed’e indirdiği bildirim Kur’an olarak isimlendirilmiştir. Hacı Bektaş, Kur’an’ı “aşıktan maşuka bir mektup” olarak tanımlamakta ve onun, Allah kelamı olduğunu ifade etmektedir.390 Allah insan arasındaki ilişkinin, aşık-maşuk ilişkisi olarak tanımlanması, Tanrı’nın insana karşı sevgi ve şefkat ile vahy ettiği anlamına gelmektedir. Allah’ın her eyleminde bir neden olduğundan, O’nun insana vahy etme fiilinin de bir nedeni olmalıdır. Hacı Bektaş’a göre, “Allah Kur’an’ı okumak ve amel etmek üzere göndermiştir. Kur’an’a karşı bu görevlerini yerine getirmeyenler de “benim kitabımdan yüz çeviren kişinin geçimi dar olur ve kıyamet günü de onu kör olarak haşrederiz391 ayetindeki tehditten kurtulamaz.392 Hacı Bektaş Veli’nin bu ifadesinde, okumak ile onun anlaşılmasını kast ettiği açıktır. Çünkü amel etmek, onun anlaşılması ile ilişkilidir. Bu nedenle de Alevilik inançları açısından Hz. Ali, Kur’an’ı yorumlayan/tevil ilk otoritedir.393 Buyuk’ta da Allah’ın insanlara kitap göndermesi ile İblis’in yolu ve doğru yolu bildirdiği ifade edilmektedir.394 Hatâi de, Kur’an’ın Allah tarafından insana yol gösterici/delil olarak verildiğini ve onun furkân olarak isimlendirilmesinin de, küfrü ortadan kaldırmasıyla olduğunu söylemektedir.395

Bir düşüncenin açıklanmasında kullanılan deliller, akli ve nakli olarak kısımlandırılmaktadır. Bu kısımlandırmada, akli delilleri nakli delillere öncelememiz, aklın insan türünün her bireyinde mevcut olması, bilgi aracı olarak zaman ve mekana bağlı olmayışıdır. Buna karşın nakil, Allah’ın insanlar arasından birini seçmesi ve ona vahiy indirilmesine bağlı olduğu gibi, insanlar tarafından değiştirilmeye de elverişlidir. Onun sözlerinin değişmemesi ise, ancak insanların yazma ve ezberleme gibi onu koruyan yöntemler geliştirmeleri ile mümkün olmuştur. Hacı Bektaş’ın, tarikat usullerini açıklandığı eserlerinde, Kur’an ayetlerine göndermeler mevcut olduğu gibi, Alevilik inanç ve erkanının açıklandığı Buyuklarda da, inançların ve erkanın dinsel temelleri bağlamında Kur’an ayetlerine çok sayıda atıf mevcuttur.

Cemlerde, ibadet esnasında çok sayıda ayet okunmaktadır. Bu nedenle Eğri, “pek çok ayet, cem erkanında uygulanan on iki hizmetin teolojik temelini oluşturur”396 derken, Kur’an’ın dinsel ritüelin bir parçası olmasına dikkat çekmektedir. Bu durum, Alevilik inançlarının ve erkanının, tamamen Kur’an ayetlerinden ortaya çıkarıldığını veya en azından onun kanıt olarak kullanılmasına özen gösterildiğini söylemek mümkündür. Buyruk’ta da, sözleri Kur’an’a uymayan aşığın sözlerine itibar edilmeyeceği, ayetsiz ve kitapsız söz söyleyip nasihat eden pirin söylediği sözlerin geçerli olmadığı ve söylenen sözün mutlaka Kur’an’a uyması gerektiği belirtildikten sonra, Kur’an’ın mihenk taşı olduğu ve üstatların da sarraf olduğu vurgulanmaktadır.397 Dua, gülbeng ve tercümanlarda, bunlarla olgusal olarak ilişkili Kur’an ayetleri okunmaktadır. Bu açıdan Alevilik, diğer ekollerle farklılaşmamaktadır. Fakat farklılaşma, Kur’an ayetlerinin yorumlanmasında yani insanı ilgilendiren anlamın oluşmasında ortaya çıkmaktadır.



Yüklə 1,26 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   47




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin