Tevhid Akidesi 4 İmanın Rükünleri 4



Yüklə 0,84 Mb.
səhifə8/27
tarix09.01.2019
ölçüsü0,84 Mb.
#94138
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   27

Cinler

Mümin akidesinin ikinci rüknü olan Meleklere İman konusunu işledikten sonra şimdi de cinler mevzuuna deği­neceğiz. Zira onların varlığına inanmak İslam akidesinin bir parçasıdır. 28


İsimleri
Cinlere gizlendiklerinden dolayı Cin adı verilmiştir. Çünkü "ictinas" gizlenmek anlamındadır. Cennet de ehlini ağaçlarıyla gizlediğinden bu adı almıştır.

Kur'an'ı Kerim'de cinn, cânn ve cinnet adlarıyla anıl­mışlardır. Erkeklerine cinni, dişilerine ise cinniyye adı ve­rilir. 29


Özellikleri
Onlar insanlar gibi mükellef ve akıllı yaratıklardır. Fakat insan yapısından farklıdırlar. Duyu organlarıyla an­laşılmazlar. Tabiatları üzere ve gerçek şekilleriyle görün­mezler. İstedikleri şekle bürünürler. Fakat girdikleri şekil onları bağlar, yani; bir cinni, insan veya kuş suretine girse, biri de ona oku yöneltse ok atsa, o eziyet görür yaralanır. Fakat melekler böyle değildirler.

Cinler de insanlar gibi evlenirler, çoğalırlar, zürriyet-leri de olur. Yerler içerler insanlar gibi onlar da gaybı bil­mezler. Bir keresinde Süleyman (a.s.)'a mahkûm olmuş­lardı.

"Rabbinûı izniyle cinlerden bir kısmı, onun önün­de çalışırdı. Onlardan kim emrimizden sapsa ona alevli azabı tattırırdık. Onlar Süleyman'a kalelerden, heykel­lerden havuzlar kadar (geniş) leğenlerden, sabit kazan­lardan ne dilerse yaparlardı.". (Sebe: 12-13) 30
Varlıkları ve Bunun Delilleri
Onların varlığı Kitap ve Sünnetle sabittir. 31
1- Kitaptan Delili

Cin Sûresine ek olarak, Kur'an'ı Kerim bir çok yerin­de onlardan bahsetmiştir. Onlardan bir kaçı:

"Ben cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsin­ler, diye yarattım.". (Zariyat: 56)

"Hani cinlerden bir grubu Kur'an'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik.". (Ahkaf: 29)



2- Sünnetten Delili

Sünneti Nebeviyede de cinlerin varlıklarını isbat eden ve onlardan haber veren bir çok hadisi şerif vardır. Onlar­dan bir kaçı:

"Rasûlüllah (sav) ashabından bir cemalle birlikte Ukâz panayırına gitmeğe kasdederek yola çıktılar. O tarih­te şeytanlara gökten haber almak yasaklanmış; üzerlerine göktaşları atılmış,bunun üzerine şeytanlar kavimlerinin ya­nma dönmüşler. Kavimleri onlara: Size ne oldu? demişler. Şeytanlar: Semadan haber almaktan menedildik. Üzerimi­ze göktaşları gönderildi, diye cevap vermişler. Kavimleri:

Bu mutlak yeni meydana gelmiş birşeyden olacak. Siz hemen yeryüzünün doğusunu batısını dolaşın da bakın se­madan haber almamıza mani olan bu şey nedir? demişler. Tihame taraflarını tutan takım Ukâz panayırına gitmekte olan Peygamber (sav) Nahle denilen yerde ashabına sabah namazı kıldırırken onun yanına uğramışlar. Cinler Kur'an'ı işitince onu dinlemişler ve (birbirlerine) semedan haber almanızı engelleyen işte budur, 'demişler. Sonra ka­vimlerine dönerek:

"Ey kavmimiz! Biz doğru yolu gösteren şaşılacak bir kıraat dinledik. Ve ona iman ettik, bundan sonra Rabbimi-ze asla hiçbir şeyi şirk koşmayacağız." demişler. Bunun üzerine Allah Azze ve Celle Peygamberimize (sav);

"De ki! Bana cinlerden bir takımının (okuduğu) Kur'an'la dinledikleri vahiy olundu." ayetini inzal etti. 32


Yaratıldıkları Madde
Allah Tealâ cinlerin yaratıldıkları madde hakkında şöyle buyuruyor:

"Andolsun ki biz insanı (pişmiş) kuru bir çamur­dan, şekillenmiş cıvık bir balçıktan yarattık.

Cinleri de daha önce zehirli ateşten yaratmıştık.".

(Hicr: 26-27)

Kur'an'ı nassdan anlaşıldığına göre, cinler insanlar­dan önce yaratılmışlardır. 33
Sınıfları
Cinler bir kaç tayfadırlar. Kimisi çok iyidir, kimisi bi­raz, kimi kafir kimi de mümindir.

"Gerçekten biz kimimiz salih kişiler, kiminiz ise bunlardan aşağıda türlü türlü yollar tutmuştuk.".

(Cinn: 11)

"İçimizde Allah'a teslimiyet gösterenler de var. Hak yoldan sapanlar da var. (Allah'a) teslimiyet gösteren kimseler doğru yolu arayanlardır. Hak yoldan sapanlara gelince onlar cehenneme odun olurlar." (Cinn: 15) 34


Sorumlulukları
Cinler de insanlar gibi mükeleftirler. Peygamberleri

de insanlardandır.

"Ben cinleri ve insanları sadece bana kulluk etsin­ler, diye yarattım.". (Zariyat: 56)

"Ey cinn ve insan topluluğu içinizden size ayetleri­mi anlatan ve bu gününüzle karşılaşacağınıza dair, sizi uyaran peygamber gelmedi mi? Derler ki: Kendi aley­himize şahitlik ederiz. İşte böylece dünya hayatı onları aldattı ve kendilerinin kafir olduklarına yine kendileri şahitlik ettiler.". (En'am: 130)

"Ey insan ve cinn sizin de hesabınızı ele alacağız. Hal bu iken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalan­lıyorsunuz? Ey cinn ve insan toplulukları göklerin ve yerin çevresinden geçmeğe gücünüz y etiyorsa geçin. Ama Allah'ın verdiği bir güç olmadan geçemezsiniz. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?".

(Rahman: 31-34)

"el-Akidetü't-Tehaviyye" de şöyle denilmektedir: "Muhammed (Aleyhisselam) Allah'ın seçilmiş kulu, biricik nebisi, razı olunmuş elçisidir. O peygamberlerin so­nuncusu, müttaküerin imamı, gönderilen (peygamberlerin) efendisi, âlemlerin Rabbinin sevgilisidir. O hakla, hidayet­le, nurla, bütün cinlere ve mahlukatin tümüne gönderilmiş­tir.". (el-Akidetü't-Tahaviyye 157, 176) 35

İblis Ve Şeytanlar

İblis, İblas kökünden gelir. İblas da Allah'ın rahme­tinden ümit kesmek, hayırdan uzaklaştırılmak anlamında­dır.

İblis; şeytanların aslı, onların babasıdır. (Ebu'ş-şeyâ-tin). Şeytan da azgın veya uzaklaştırılmış anlamındadır.

Şeytan ifadesi, sapıklık davetçileri içinde kullanılır. "Böylece biz her peygambere insan ve cinn şeytanlarını düşman kıldık. (Bunlar) aldatmak için birbirlerine yal­dızlı sözler fısıldarlar." (En'am: 12)

Şeytan İblis ve zürriyeti için de kullanılır.

Nasıl melekleri Allah'ın orduları olarak hayrı ve iyili­ği temsil ediyorlarsa İblis ve yanındaki şeytanlar da Al­lah'ın düşmanları olarak kötülüğü ve fenalığı temsil edi­yorlar.

Şem ve masiyetleri süsleyen o şeytandır. Cinsî, ahla­kî, içtimaî, siyasi, İktisadî ve insanın başına gelen ne kadar bela musibet varsa, işte muhakkak bunlar İblis ve onun şerli ordusunun çalışmaları neticesindedir.

Şeytan insanı ancak o insan hidayetten yüz çevirdik­ten ve çizili yoldan çıktıktan sonra etkileyebilir.

"Kim Rahman'ın Kur'an-m'dan yüz çevirirse ona biz şeytanı arkadaş veririz ve o şeytan artık onun ayrıl­maz dostudur. Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yol­dan saptırırlar da onlar kendilerinin doğru yolda ol­duklarını sanarlar. O şeytan dostu kimse en son bize geldiği zaman "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı ne kötü arkadaşsın sen!" der. İkinizde zalim olduğunuz için bugün piş­manlık size hiçbir fayda vermeyecektir. Çünkü sîz azapta müştereksiniz.". (Zuhruf: 36-39)

Azgınlık ve sapıklıkta uzun süre devam edince, şey­tan artık insan nefsini tamamen istila eder. Hatta öyle ki; bazısı İblisin askeri veya onun topluluğunun bir üyesi hali­ne gelir.

"Şeytan onları istila etmiş, onlara Allah'ı anmayı unutturmuştur. İyi bilin ki şeytanın taraftarları mutla­ka kaybedenlerdir.". (Mücadele: 19)

"Fakat imanlarında sebat eden, Allah'a sığınan, ondan yardım isteyen, onun hidayetiyle hidayet bulanlar, ahka-mıyla amel edenler ve işlerinde ondan korkanlar... İşte bunlara kesinlikle şeytanın etkisi yoktur.".

"Şurası muhakkak ki benim (ihlaslı) kullarım üze­rinde senin hiçbir ağırlığın (hakimiyetin) olmayacak­tır.". (İsra: 65)

"Kur'an okunduğu zaman önce o kovulmuş şey­tandan Allah'a sığın. Gerçek şu ki; iman edipte yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun bir hakimi­yeti yoktur. O'nun hakimiyeti ancak onu dost edinenle­re ve onu Allah'a ortak koşanlaradır.". (Nahl: 98-100)

Ayakları kayıp, hatayı düştükleri vakit onda ısrar et­mezler ve hemen tevbeye, Allah'a dönmeye koşarlar.

"Ne zaman şeytandan kötü bir düşünce gelip seni dürtüklerse hemen Allah'a sığın. Çünkü o işiten ve bi­lendir. Takvaya erenler varya; onlara şeytan tarafın­dan bir vesvese dokunduğu zaman (Allah'ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler.". (A'raf: 200-201)

Şüphesiz ki insanın mutluluğu ancak, şeytanın etkili-yebileceği yerler olan nefsi hastalıklardan kurtulmakla mümkündür. Bu hastalıklarından bir kısmı şunlardır: Zafi­yet, ümitsizlik, şımarıklık, zulüm, cimrilik, gurur, sabırsız­lanmak, sızlanmak, fitneye düşmek, haddi aşmak vs.

Bunlardan kurtulmanın yolu da, nefse uymaktan vaz­geçmek, Allah'ın vahyine tabi olup, nefsin arzularına sa­hip çıkmak ve şeytanın vesveselerine ilanı harp etmektir. 36


İblis'in Yaratılışının Hikmeti
Onun yaratılışının birçok hikmetleri vardır. Onlardan birkaçı:

1. Allah Tealâ'mn kudretinin kullar için zıtlar üzerin­de de anlaşılması.

Allah Tealâ yaratıkların en kötüsü olan bu pis varlığı, hayrın sebebi, pak ve temiz olan Cibril ile karşılaştırdı ki; kudreti bilinsin. Gündüze karşı geceyi, hastalığa karşı şifa­sını yarattığı gibi.

İşte bu da Allah Tealâ'nın kemalinin ve kudretinin en bariz delilidir.

2. Allah Tealâ'nın kahredici isimlerinin etkilerinin te­zahürü:

Örneğin; pek kahraden, intikam sahibi, adil, zarar ve­ren, fayda veren, azabı şiddetli olan, ikabı serî olan... İşte bu isimlerin muhakkak bir uygulama alanı olmalı. Eğer cinler ve insanlar, melekler gibi olsaydılar, bu isimlerin bir anlamı kalmazdı.



3. Hilmini, affını, mağfiretini, günahları örtmesini, di­lediğini azad etmesi gibi vasıfları içine alan isimlerin etki-sini belirtmesi.

Mezkur isimlerin neticelerinin meydana gelmesini sağlayan kötü sebepleri yaratmasaydı, e zaman bu isimle­rin bir hikmeti ve faydası kalmazdı.



4. Hikmet ve haberle ilgili isimlerin etkilerinin gözük­mesini sağlamak. Zira Allah pek hikmet sahibi ve ziyade haberdar olandır. O her şeyi yerli yerine münasib mekanla­ra yerleştirir. Hiçbir şeyi ilminin, kemalinin, hikmetinin gerektirdiği yerin dışına koymaz, yerleştirmez.

5. Çeşitli ibadetlerin meydana gelmesi: Şayet İblis ya-ratılmasaydı, bu ibadetler olmazdı. Cihad ibadeti Allah'a olan ibadetlerin en sevimlilerindendir. Eğer bütün insanlar mümin olsaydılar, o takdirde bu ibadet ve onunla ilgili olan, Allah'a yaklaşmak ve onun için düşman kazanmak, onun için sevmek, onun için nefret etmek, onun düşmanıy-la savaşda canı harcamak, emri bilmaruf-nehyi anilmün-ker, sabır, tevbe istiğfar vb. ibadetlerin hiçbir anlamı kal­maz ve bir hikmeti bulunmazdı. 37


Yüklə 0,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin