Tkip kuruluş Kongresi Belgeleri



Yüklə 0,7 Mb.
səhifə27/51
tarix26.07.2018
ölçüsü0,7 Mb.
#59251
növüYazı
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   51

Peki geçmişten öğrenerek kendini geleceği kucaklamaya hazırlamış bir dünya devrimci hareketi yoksa ne olacak? Dünya devrimci hareketi gelişen, sertleşen ve yayılan sınıf mücadeleleri içinde zamanla kendini bulacak. Yani bu biraz zaman alacak. Dünya devrimci hareketi var aslında, ama yenilenmiş bir komünist hareket yok. Ancak, bu mücadelelerin oluşturduğu uygun zeminde, bir taraftan kapitalizmin bunalımı ve onun ağır ve yıkıcı etkileri, sisteme olan güvensizliğin yaygınlaşması, egemen sistemin kendi özgüvenini kaybetmesi, muhalif güçler üzerinde bir moral etken olacaktır; öte yandan, emekçi kitlelerin bu sisteme karşı mücadelesi, bu yeni dönemin sorunlarını, mücadelelerini kucaklayabilen, bu çerçevede geçmişin deneyimlerinden en iyi biçimde yararlanan, onu özümseyen akımların ortaya çıkması için de uygun bir zemin oluşturacaktır.

Bugünkü gelişmeler şimdiden ne tür etkilere, sonuçlara yolaçmıştır? Gerçekten geçmişin deneyimleriyle, onun sonuçlarının genellenmesiyle donanan akımlar var mıdır? Muhtemelen vardır da biz bilmiyoruz. Türkiye’de biz kendimizi var kabul ediyoruz, ama acaba bizi dünyada bilen kaç siyasal parti ya da akım vardır? Bu tıpkı bunun gibidir. Ama partili kimlik dönemi, dünya sol hareketini çok yakından izlemeyi, değerlendirmeyi, onunla etkileşim içerisine girmeyi özel bir ihtiyaç haline getiriyor. Bizim bu değerlendirmenin ardından bir karar olarak ortaya koyacağımız sonuçlardan biri de bu olmalıdır.

Emperyalist ülkelerdeki bunalımın yarattığı etkilere bir-iki nokta daha eklemek istiyorum. Birincisi, burjuvazinin kontrollü desteğiyle ırkçılığın ve neo-faşist hareketin özel bir güç kazanmasıdır. Nitekim bir yoldaş bunu teorik derginin ikinci sayısında geniş bir incelemenin konusu da yaptı. Bu incelemeye yeniden bakmakta fayda var. Dünya olaylarına, dünyadaki gelişmelere ilişkin işlevsel bir değerlendirme bu. Neo-faşist hareketin yeniden güç kazanması, dosdoğru bunalım ve sınıf mücadeleleri üzerinden gerekçelendiriliyor bu değerlendirme(102)de ve bu çok yerinde bir görüş. Nihayetinde toplumsal muhalefetin saptırılması ihtiyacı çerçevesinde gündeme geliyor.

İkincisi; ABD büyük bir sosyal çöküntü içinde denildi ve örneklendi. Bunu incelemek ve çözümlemek özel bir önem taşıyor. Bir kokuşmuşluk ülkesi orası. Dibinden çürüyen, çürütülen bir toplum Amerikan toplumu. 40 milyon insanın resmi verilere göre “cahil” olması buna çarpıcı bir örnek.

Ulaş: Bir örnek vereyim. Son 1-2 yıldır Amerikalılar gidip Küba’da tedavi oluyorlar. Zira tıp Küba’da ileri düzeyde ve tedavi çok ucuza maloluyor. ABD’de bu tür olanaklardan yoksun olanlar, Küba’ya turist olarak gidip orada tedavi olup dönüyorlar.

Cihan: Burada rüşvet olayına, siyasal sistemdeki mafyalaşmaya, kokuşmaya değinilebilinirdi. Mesela Belçika Emek Partisi’nin yayın organı, Belçika’nın Liege kentini “ikinci Palermo” ilan ediyor, yani Belçika’nın Sicilya’sı... Kapitalizm burada da mafyalaşmış. Çeteşme, mafyalaşma vb., Türkiye’yle sınırlı olaylar değil, tersine dünya kapitalizmine özgü bir genel durum bu. Kimisinde daha az, kimisinde daha çok, fark yalnızca burada. Belçika partisinin yayın organında sürekli olarak mafyalaşma, rüşvet, hırsızlık anlatılıyor. Üstelik bu sadece sistemin muhafazakar partilerini değil, sosyalist, sosyal-demokrat partilerini, hatta daha fazla bu sonuncuları kapsıyor. Sistem kendi sağını ve solunu çürüterek, kokuşturarak, mafyalaştırarak ilerliyor.

Değerlendirmelerden çıkarılması gereken politik sonuçlar

Yapılan değerlendirme ve tartışmaların ikili bir sonucu olmalı. Birincisi, genel planda dünya tablosunu anlamak bir ihtiyaç. İkincisi, bu tablodan çıkarılması gereken acil sonuçlar.

Eğer şiddetlenen bir bunalım ve derinleşen rekabet tespitini(103)yapıyorsak, bunun emekçiler için yaratacağı bir fatura var. Bir bu açıdan, sınıf mücadelesi açısından çıkarılması gereken sonuçlar var. İki; rekabetin militarizm, kutuplaşma, giderek savaş tehlikesi eğilimini geliştirdiğini söylüyoruz. Bu, yığınları uyarmak ve eğitmek bakımından temel önemde bir mücadele alanı olarak karşımıza çıkıyor. Üç; ekonominin, üretimin uluslararasılaşmasının, giderek her düzeyde sınıflar mücadelesi için her zamankinden güçlü uluslararası bir temel yarattığını biliyoruz. Bunun yarının uluslararası devrimi için de bu açıdan ne gibi sonuçlar yaratacağını düşünmek gerekiyor. Dört; (bu belki ilk maddenin özgünleştirilmesi oluyor) güncel borsa krizinin kısa dönemde yaratacağı sonuçlar üzerine bir değerlendirmeye ihtiyaç var. Türkiye üzerine tartışmayı da bu çerçevede yapacağız. Beş; uluslararası devrimci hareketi yakınen tanımak, halkların mücadelesini yakından izlemek, onlardan sürekli öğrenmek, onlarla dayanışma içinde olmak vb., bir dizi sonuç süzülebilir buradan.

Artı, bu istikrarsız ve bunalımlı dünya tablosunun bir de bizim kendi bölgemize özgü çok daha özel yansımaları var. Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya tam bir bunalım üçgeni ve biz bu bunalım üçgeninin tam merkezindeyiz. Bu çok özel sorumluluklar yüklüyor bize.

Bir tarafta Balkanlaştırma var; bu bölgedeki geleneksel devletler, Yugoslavya örneğinde olduğu gibi bölünüyor, parçalanıyor, uluslar birbirlerine boğazlatılıyor. Emperyalizm burada tüm dünya polisliği stratejisi çerçevesinde hoyratlığını sergiliyor ve bu emperyalistler arası gizli bir iç rekabetle elele gidiyor. Ortadoğu ve Kafkaslar’da denetim altında tutulması gereken ve bugünkü dünya kapitalist ekonomisi için çok özel bir önem taşıyan kaynaklar ve bu kaynaklar üzerine yoğun mücadeleler var. Ortadoğu’da bir takım ilerici devrimci dinamikler var. Emperyalist dünya için, bunların boğulması temel önemde bir ihtiyaç. Ortadoğu, aynı zamanda gerici devletlerin bir kapışma alanı. Türk-Yunan anlaşmazlığı, Türk-Suriye an(104)laşmazlığı, İran-Irak anlaşmazlığı, İran-Afganistan anlaşmazlığı, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığı, Gürcistan’ın kendi iç anlaşmazlıkları (kendi içindeki öteki halklar ya da özerk bölgeler) vb. karmaşık çelişkiler, karmaşık istikrarsızlık etkenleri var. İlerici dinamikler ile gerici dinamiklerin birarada varolabildiği bir bölge burası. Biz işte böyle çok ilginç bir coğrafyanın tam göbeğindeyiz. Dünya olaylarına ve bölgesel olaylara mutlaka bu gözle bakmalıyız.


Yüklə 0,7 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   51




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin