Türkiye’nin katılım yönünde ilerlemesi üzerine 2003 İlerleme Raporu


AB ve Türkiye arasındaki ilişkiler



Yüklə 1,02 Mb.
səhifə2/27
tarix15.09.2018
ölçüsü1,02 Mb.
#82276
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   27

2.AB ve Türkiye arasındaki ilişkiler


Ekim 2002’de Brüksel AB Konseyi aşağıdaki sonuca vardı:

"Türkiye, Komisyon’un İlerleme Raporunda kaydedildiği gibi, Kopenhag siyasi kriterlerini karşılamaya yönelik önemli adımlar atmış, ekonomik kriterlerde ve müktesebata uyum konusunda ilerlemiştir. Bu durum, Türkiye ile katılım müzakerelerinin başlatılmasını yakınlaştırmıştır. Birlik, Türkiye’yi, reform sürecini izlemeye ve uygulama yönünde yeni somut adımlar atmaya teşvik eder. Türkiye’nin katılımı, böylece, öteki aday ülkelere uygulanan aynı ilkeler ve kriterler uyarınca ilerleme gösterecektir."

Aralık 2002 Kopenhag AB Konseyi:



"Türkiye’nin, öteki aday devletlere uygulananlar ile aynı kriterler temelinde Birliğe katılmaya yönelmiş bir aday devlet olduğu yolunda 1999’da Helsinki’de aldığı kararı anımsatır. Özellikle, son yasama paketleri yoluyla ve Katılım Ortaklığında belirtilen çok sayıdaki kilit öncelikleri kapsayan müteakip uygulama tedbirleri yoluyla, Kopenhag kriterlerini karşılamaya yönelik olarak Türkiye tarafından atılmış olan adımları büyük bir memnuniyetle karşılar. Birlik, yeni Türk hükümetinin reform yolunda yeni adımlar atma kararlılığını görmekte ve, yalnızca mevzuat yönünden değil, fakat özellikle uygulama yönünden de, siyasi kriterler sahasındaki geri kalan bütün eksikleri hızla gidermesi için özellikle hükümete çağrıda bulunmaktadır. Birlik; 1993’te Kopenhag’da kararlaştırılan siyasi kriterlere göre, üyeliğin aday ülkenin, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlıklara saygı gösterilmesi ve korunmasını güvence altına alan kurumların istikrarını sağlamış olmasını gerektirdiğini hatırlatır.

Birlik, Türkiye’yi, reform sürecini enerjik biçimde izlemeye teşvik eder. Aralık 2004’teki AB Konseyi, Komisyon’un bir raporu ve bir tavsiyesi temelinde, Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdiğine karar verirse, Avrupa Birliği, gecikmeksizin Türkiye ile katılım müzakerelerini başlatacaktır.

Türkiye’nin AB üyeliği yönünde ilerlemesine yardım etmek amacıyla, Türkiye için katılım stratejisi güçlendirilecektir. Komisyon, gözden geçirilmiş bir Katılım Ortaklığı için bir teklif sunmaya ve mevzuat inceleme sürecini yoğunlaştırmaya davet edilmektedir. Buna paralel olarak, AT-Türkiye Gümrük Birliği genişletilmeli ve derinleştirilmelidir. Birlik, Türkiye için katılım öncesi mali yardımlarını önemli derecede çoğaltacaktır. Bu yardımlar, 2004’ten itibaren, ‘katılım öncesi harcamalar’ bütçe başlığı kapsamında finanse edilecektir.

Haziran 2003 Selanik AB Konseyi:



"Türk hükümetinin, reform sürecini ilerletme, özellikle de geri kalan yasal düzenlemeleri 2003 sonuna kadar tamamlama kararlılığını memnuniyetle karşılar ve Birlik ile katılım müzakerelerinin açılması amacıyla Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmeye yönelik devam eden çabalarını destekler. Sağlanan ilerleme dikkate alındığında, bu amaca yönelik önemli yeni çabalar hâlâ gereklidir. Türkiye’nin bu hedefe ulaşmasına yardım etmek üzere, Konsey, kısa bir zaman önce, Türkiye’nin izlemesi gereken öncelikleri ortaya koyan, önemli derecede artırılmış katılım öncesi mali yardımla desteklenen, gözden geçirilmiş bir Katılım Ortaklığı Belgesini kabul etti. Helsinki sonuçları uyarınca, bu önceliklerin yerine getirilmesi, Türkiye’nin AB üyeliği yönünde ilerlemesine yardım edecektir. Katılım Ortaklığı, özellikle Aralık 2004’te AB Konseyi tarafından alınacak karar yönünden, AB-Türkiye ilişkilerinin köşe taşını oluşturmaktadır."

Katılım öncesi stratejinin uygulanmasına devam edildi. Özet olarak, raporlama dönemi için aşağıdaki sonuçlar belirtilebilir:



  • Danimarka, Yunan ve İtalyan dönem başkanlıkları altında, güçlendirilmiş siyasi diyalog devam etti. Tartışılan konular arasında, Türkiye’deki siyasi reformlar, insan hakları, Kıbrıs ve anlaşmazlıkların barışçıl çözümü bulunuyordu. Irak, Kafkaslar, Batı Balkanlar, Orta Doğu ve Afganistan gibi daha geniş uluslararası konularda da görüş teatisi yapıldı.

  • Eylül 2003’te, güçlendirilmiş ekonomik diyalog alanında ilk toplantı yapıldı. Bu toplantı, Türkiye’de ekonomik durum ve ekonomik reformların gidişi hakkında bilgi alışverişi için özellikle yararlı oldu.

  • Brüksel ve Ankara’da dönüşümlü olarak, siyasi kriterlerin düzenli izlenmesi alanında üç toplantı gerçekleşti. Bu toplantılara, Dönem Başkanlığı’ndan bir temsilcinin de katılımıyla, Komisyon başkanlık etti..

  • Gümrük Birliği Ortak Komitesi, Aralık 2002’de Brüksel’de toplandı.

  • Gümrük birliğini derinleştirmek düşüncesiyle, Komisyon, malların tam serbest dolaşımını sağlamaya yönelik bir eylem planı üzerinde Türkiye ile çalışmaktadır. Gümrük birliğinin genişletilmesiyle ilgili olarak, müzakerelerin yeniden başlatılması amacıyla, hizmetlerin ve kamu alımlarının serbestleştirilmesi üzerinde çalışmalar devam etmiştir.

  • 26 Şubat 2002’de Türkiye ile imza edilen Çerçeve Anlaşma temelinde, Türkiye’nin bazı Topluluk programları ve ajanslarına fiilen katılması 2003’te başladı. Türkiye halen aşağıdaki Topluluk programlarına katılmaktadır: Girişim ve Girişimcilik, e-İçerik, Cinsiyet Eşitliği, Ayrımcılığa Karşı Mücadele, Toplumsal Dışlamaya Karşı Mücadele, İstihdam alanında Teşvik Tedbirleri, yeni Halk Sağlığı Programı ve Altıncı Çerçeve Araştırma Programı. Katılım öncesi mali yardım programı, bu programlara ve ajanslara katılma maliyetinin kısmen karşılanmasına yardım etmektedir. Türkiye’nin başka bazı programlara da katılmasına olanak vermek için hazırlıklar sürmektedir: Akıllı Enerjiler, IDA, Fiscalis 2007 ve Gümrük 2007.

- Türkiye, artık Avrupa Çevre Ajansı’nın üyesidir. Bununla ilgili anlaşma 23 Ocak 2003’te imza edildi. Lizbon’daki Avrupa Uyuşturucu Maddeler ve Madde Bağımlılığı İzleme Merkezi’ne Türkiye’nin katılması için de hazırlık yapılmaktadır.

- Aralık 2002’deki Kopenhag AB Konseyi’nin sonuçları uyarınca Komisyon, Mart 2003’te “Türkiye için Katılım Stratejisinin Güçlendirilmesi” üzerine bir Tebliğ sundu. Bu tebliğde, Komisyon 2004-2006 dönemi için mali yardımlarda büyük bir artış önermekteydi. Katılım öncesi mali yardım, 2004’te 250 milyon €, 2005’te 300 milyon € ve 2006’da 500 milyon € tutarına ulaşmalıdır. Bütün aday ülkeler için izlenen yaklaşıma uygun olarak mali yardım, Katılım Ortaklığında ortaya konulan önceliklere bağlanacaktır. Komisyon, bundan başka, siyasi diyalog, ekonomik diyalog, adalet ve içişleri, deniz güvenliği, mevzuat tarama süreci, gümrük birliğinin kapsamının genişletilmesi ve ticaret ilişkilerinin derinleştirilmesi gibi başka alanlarda, güçlendirilmiş işbirliği de önermekteydi.

Konsey tarafından, 19 Mayıs 2003’te, gözden geçirilmiş bir Katılım Ortaklığı kabul edildi. Bu enstrüman hakkında daha fazla bilgi, bu raporun D bölümünde bulunabilir.

Müktesebatın Kabulü için gözden geçirilmiş bir Ulusal Program, 24 Temmuz 2003’te kabul edildi. Bu belge, Türkiye’nin Katılım Ortaklığı ile ilgili olarak neler yapmayı öngördüğünü, Ortaklığın önceliklerinin uygulanmasına yönelik takvimi ve insan ve mali kaynaklar açısından sonuçları ortaya koymaktadır. Hem Katılım Ortaklığı, hem de Müktesebatın Kabulü İçin Ulusal Program, kaydedilen ilerlemeyi dikkate almak ve yeni öncelikler belirlenmesine olanak vermek için düzenli olarak gözden geçirilir.

AB’ye katılım için bir aday ülke olarak, Türkiye, Birliğin gelecekteki kurumsal mimarisi üzerine Hükümetler arası Konferans’a bir gözlemci olarak katılmaya davet edildi.

Ortaklık Anlaşması kapsamında, ikili ticaret dahil, son gelişmeler

Ortaklık Konseyi 15 Nisan 2003’te Lüksemburg’da toplandı. 15 Mart 2003’te Brüksel’de bir Ortaklık Komitesi toplantısı düzenlendi. Alt-komiteler sistemi, teknik görüşmeler için bir forum olarak işlemeye devam etmektedir.

Türkiye ve Avrupa Parlamentosu temsilcilerinden oluşan Ortak Parlamenter Komite, Haziran 2003’te İstanbul’da toplandı. 5 Haziran 2003’te, Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik başvurusu üzerine bir karar kabul etti.1 Ekonomik ve Sosyal Komite ile Ortak Danışma Komitesi, Nisan 2003’te İstanbul’da toplandı.

Türkiye’nin dış ticaretinde Avrupa Topluluğu’nun payı, 2000 ve 2001 yıllarında azaldıktan sonra, 2002’de arttı. AT ile ticaret hacmi, 2002 yılında önceki yıla göre %13,4 oranında büyüdü ve Türkiye’nin toplam dış ticaretinin %47,9’unu oluşturdu. 2002’de, AT’ye ihracat, Türkiye’nin toplam ihracatının %51,4’üne (19,1 milyar €) ulaşarak, 2001’e göre %6,1 oranında arttı. Türkiye’nin AT’ye başlıca sanayi ihracatı, giyim, tekstil, taşıtlar ve otomotiv parçalarıydı. 2002’de AT’den ithalat, 2001’e göre %19,8 artarak, Türkiye’nin toplam ithalatının %45,5’ini (24,5 milyar €) oluşturdu. Başlıca sanayi ithalatı, makine ve demir-çelik oldu.

Türkiye’nin Topluluğa yaptığı tarımsal ihracat 2002’de azalırken, AB’den ithalatı arttı. Böylece, söz konusu sektörde Türkiye’nin hacimli ticaret fazlasında bir küçülme meydana geldi. Tarımsal ticaretteki fazla, esas olarak, Türkiye’nin meyve ve fındık ihracatına bağlıdır; ithal edilen başlıca tarımsal ürünler ise, tahıllardır. AT-Türkiye Ortaklık Konseyi’nin 1/98 sayılı Kararı uyarınca tarımsal ticaretin daha da serbestleştirilmesine, Türkiye’nin AB’den birçok canlı hayvan ve et ürünü ithalatı üzerine koyduğu yasak engel olmaktadır.

Eylül 2002’de, AB, bazı çelik ürünlerinin ithalatında erga omnes (karşı çıkılamaz) etkiyle uygulanacak belirli koruma tedbirlerini kabul etti. Bu tedbirler, Mart 2002’de kabul edilen koruma tedbirleriyle zirveye çıkan ABD korumacılığından dolayı hızla artan ithalata bağlı ciddi zararlardan AB çelik üreticilerini korumak için gereken mutlak asgari niteliktedir.

Ekim 2002’de, boş profil ithalatı üzerine yeni bir anti-damping soruşturması başlatıldı ve Temmuz 2003’te geçici tedbirler kabul edildi.


Topluluk yardımları

Türkiye’ye yardım etmek için özel olarak tasarlanmış bir katılım öncesi enstrüman vardır: Aralık 2001’de Konsey tarafından kabul edilmiş olan katılım öncesi mali yardım programı. Bu programın düzenlenmesi ve uygulanmasına yönelik prosedürler, şimdi esas olarak Phare programının prosedürleriyle aynıdır. Katılım öncesi mali yardım programıyla sağlanan destek, Türkiye’nin üyelik kriterlerine uymasını kolaylaştırmak için tasarlanmış olan Katılım Ortaklığı öncelikleri üzerinde odaklanmıştır.

Türkiye, ilk başta Meda programı kapsamında ve daha sonra, gümrük birliğini ve ekonomik ve sosyal gelişmeyi desteklemek için iki “Avrupa Stratejisi” yönetmeliği yoluyla destek aldı. Helsinki AB Konseyi’nin sonuçları uyarınca bu programlar içinde Türkiye için bir “katılım öncesi” odak oluşturuldu.

Katılım öncesi mali yardım yönetmeliği, 2002 yılından itibaren, yukarıdaki yönetmeliklerin yerine geçti. Phare programı gibi, bu yönetmelik de, kurumsallaşma, müktesebat ile uyum sağlamak için gereken düzenleyici altyapıyı güçlendirmeye yönelik yatırım ve ekonomik ve sosyal kaynaşma alanında yatırım için destek sağlamaktadır. Bu destek, Türkiye’nin müktesebatı benimseme ve onun uygulanması ve icra edilmesi için gereken kurumları güçlendirme çabalarına yardım etmek üzere, teknik yardım için ortak finansman, eşleştirme (bkz. aşağıda) ve yatırım desteği projelerinden oluşmaktadır. Katılım öncesi mali yardım programının bir başka amacı, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kaynaşmayı ilerletme mekanizmalarını ve kurumlarını geliştirmesine yardım etmektir; bu program, bölgesel veya tematik odaklı az sayıda bazı düzenlemeler (yatırım ve hibe programları) ile desteklenmektedir. Ayrıca, öteki aday ülkelerde ISPA veya SAPARD yoluyla finanse edilecek olan faaliyetleri de destekleyebilir.

Türkiye ile devam eden bütün işbirliği programlarının yönetiminin Ankara’daki Komisyon Temsilciliği’ne devredilmesi verimli olmayı sürdürmüştür. 2002 yılı, Komisyon’un Türkiye’ye mali yardım programları için bugüne kadar en başarılı yıl olmuştur; sözleşmesi yapılan projelerin değeri, yeni taahhütlerin değerini önemli derecede aşmıştır. 2003 yılı da, benzer bir sonuç verecek şekilde ilerlemektedir. Böylece 1996-2001 döneminden kalma bitmemiş yardım projelerinde önemli bir azalma sağlanacaktır.

Ayrıca Komisyon, Türkiye’de yerinden yönetilen bir uygulama sistemi kurulması için 2001’de alınan karar uyarınca, sistemi oluşturan kurumları görevlendirdi. (Ulusal Yardım Koordinatörü, Merkezi Finans ve Sözleşme Birimi, Ulusal Fon). Daha sonra, katılım öncesi mali yardım programlarını uygulama sorumluluğunu Türk hükümetine aktarmak için resmi bir karar alındı.

1995 ve 2002 arasında, Türkiye’deki çeşitli programlar için 954 milyon € taahhüt edildi. 2000-2003 yılları için, Türkiye’ye mali yardım yılda ortalama 177 milyon € tutarındadır. 2003’te, katılım öncesi mali yardım ulusal programı, 144 milyon € toplam tutarındadır. Bu program, aşağıdaki öncelikler üzerinde odaklanmıştır:



  • Kopenhag siyasi kriterlerinin yerine getirilmesi: ulusal polis için eşleştirme ve teknik yardım sağlanacak, okullarda insan hakları, demokrasi ve yurttaşlık eğitimi verilecek, hükümet-sivil toplum diyalogu iyileştirilecektir. Ayrıca, Türkiye, Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Girişimi kapsamında bir odak ülkedir.

  • Müktesebata yakınlaşma: piyasa gözetimi ve uygunluk değerlendirmesi sistemlerini iyileştirmek, içme suyu, hava kalitesi, kimyasallar ve atık yönetimi alanlarında AB çevre standartlarını benimsemek, sigorta mevzuatını ve mali kontrol uygulamalarını AB standartlarıyla yaklaştırmak ve kamu alımları sistemini güçlendirmek için eşleştirme, teknik yardım ve yatırım; vize politikası ve uygulamasını iyileştirmek, adli tıp kapasitesini güçlendirmek ve kara para aklamaya ve insan ticaretine karşı mücadelede yardımcı olmak için, adalet ve içişleri sahasında eşleştirme, teknik yardım ve yatırım.

  • Kamu yönetiminin güçlendirilmesi: programın bu bölümü, gümrük idaresinin kapasitesini, balıkçılığın yönetimini, enerji piyasasını, ulaştırmayı ve yabancı dolaysız yatırımları güçlendirmeye yönelik projeler içermektedir.

  • Ekonomik ve sosyal kaynaşma: bu amaç, Samsun, Kastamonu ve Erzurum’un azgelişmiş bölgelerini hedeflemekte ve Türk makamlarının bölgesel ekonomik kalkınmaya yönelik AB yaklaşımları geliştirme kapasitesini arttırmayı hedef almaktadır. Bundan başka, İstanbul çevresinde KOBİ öbekleri oluşturmayı amaçlamakta ve Bulgaristan ile bir sınır-ötesi işbirliği programına kılavuzluk etmektedir.

Program kapsamında, (esas olarak proje hazırlanmasında, katılım öncesi yardım programları tasarlama kapasitesini arttırmak için) Ulusal Yardım Koordinatörü sekreterliği için kapasite oluşturulması ve Türkiye’nin bazı AT programları ve ajanslarına katılım için katkısının ortaklaşa finanse edilmesi de bulunmaktadır.

Türkiye, Phare Yönetmeliği kapsamında bir yararlanıcı ülke olmasa da, ülkenin TAIEX gibi çok-ülkeli Phare programlarına katılması, onun kendi katılım öncesi mali yardım zarfı yoluyla, olabildiğince sağlanmaya çalışılmaktadır. TAIEX faaliyetleri, Türkiye’nin yararlanmasına daha da açılmıştır. Mevzuat taramasına destek vermek için bazı seminerler, çalıştaylar ve iki-taraflı toplantılar yapılmıştır. 2003 yılı için başka TAIEX faaliyetleri de planlanmıştır.

Genel olarak, Türkiye’ye Topluluk yardımlarının etkisi, artan ölçüde olumludur. Yardım programlarının yönetiminin Türk makamlarına bırakılmasının ardından, 2002-3 yıllarında gözlenmiş olan hızlanmanın süreceği ve desteğin anlamlı bir etki yapmaya başlayabileceği umulmaktadır.

Temel öğretim, eğitim, çevresel altyapı, üreme sağlığı, makroekonomik intibak gibi önemli bazı alanlarda, AB anlamlı kaynak sağlamıştır. Daha yakın zamanlarda, yerel yönetim reformu, istatistikler ve Türkiye’nin en yoksul bölgelerine yatırım gibi önemli bazı sahalarda teknik bilgi, donanım ve mali kaynak aktarımı başlamıştır. 2002 yılında müktesebat ile ilgili çok çeşitli alanlarda kurumsallaşma için verilen ilk destek, müktesebatın benimsenmesi ve uygulanmasına ilişkin yasal ve kurumsal gereklilikler üzerinde çabaların odaklanmasını sağlamalıdır. 2002 programının uygulanması, Türkiye’nin yerinden yönetim sistemini kurması şartına bağlıydı ve dolayısıyla, bu raporun yazıldığı sırada, henüz yeni başlamaktaydı. Komisyon, bundan başka, öğretim, düzenleyici reform ve kamu alımları gibi alanlarda, katılım öncesi mali yardım programı ile (başta Dünya Bankası) uluslararası mali kurumlarca desteklenen halen devam eden reform programları arasında yüksek bir derecede tamamlayıcılık olmasını da arzu etmiştir.

**Türkiye, aynı zamanda, Avrupa Yatırım Bankası (AYB) yardımlarından da büyük ölçüde yararlanmaktadır. Ülke beş farklı kolaylık ve görev talimatından yararlanabilir: Akdeniz ülkeleri için EuroMed II Ödünç Verme Yetkisi, Akdeniz Ortaklığı Kolaylığı, Türkiye için Özel Eylem Yetkisi, Türkiye Deprem Yeniden İnşa ve Islah Yardımı Kolaylığı ve Katılım Öncesi Kolaylığı. Toplam olarak, Türkiye 1992-2001 arasında 1395 € tutarında kredi finansmanı aldı. 2002 yılında, Katılım Öncesi Kolaylığı çerçevesinde Türkiye’ye verilen ilk kredi dahil, büyük yatırım projeleri için AYB tarafından 560 milyon € civarında finansman sağlandı.

Ayrıntılı mevzuat taraması

Ortaklık Anlaşması’nın alt-komiteleri çerçevesinde yürütülen mevzuat taraması süreci, Kopenhag AB Konseyi’nin sonuçları uyarınca devam etmiş ve yoğunlaşmıştır. Bu süreç, belirli sektör konuları üzerinde odaklanmıştır. Bunun amacı, idari kapasite ve icra dahil, müktesebatın uygulanmasına ilişkin gerekliliklerde Türkiye’ye yol göstermektedir. Komisyon, katılım stratejisinin güçlendirilmesine dair Tebliğ’inde, alt-komitelerin çalışmalarını belirli konular üzerine çalıştaylar ile bütünleyen, TAIEX seminerleri ve teknik toplantılar içeren, güçlendirilmiş bir program yoluyla bu süreci daha da geliştirmiştir.
Eşleştirme

Aday ülkelerin önünde durmaya devam eden başlıca işlerden biri, müktesebatı uygulamak ve icra etmek için idari ve adli kapasitelerini güçlendirmektir. 1998’de Avrupa Komisyonu, idareleri ve kurumları eşleştirme mekanizmasını kullanarak, bu süreçte onlara yardım etmek için önemli beşeri ve mali kaynaklar harekete geçirmeye başladı.

Eşleştirme süreci, devlet memurlarının uzun süreli olarak geçici görev yoluyla gönderilmesi ve kısa süreli uzman heyetleri ve eğitim sağlanması ile, üye devletlerin büyük miktardaki uzmanlık birikimlerini aday ülkelerin yararlanmasına sunmaktadır.

Türkiye için eşleştirme projeleri, ilk defa 2002 ulusal programında öngörüldü. Programda 13 eşleştirme projesi bulunuyordu. 2003 programı kapsamında da, eşleştirme, 17 projenin sonuçlarına katkıda bulunarak, yine önemli bir unsur olacaktır. Söz konusu projeler geniş bir sektörler yelpazesine yayılmış olup, adalet ve içişleri alanında ve mali sektörde sayıca en fazladırlar. İç pazar, çevre, balıkçılık, enerji, ulaştırma ve bölgesel politika alanlarında da eşleştirme projeleri planlanmıştır.


Yüklə 1,02 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin