Kişisel Görüşme Yöntemi Türleri
1. Görüşülen Kişi Sayısına Göre
Bireysel: Görüşmecinin sadece bir cevaplayıcı ile fiziksel olarak aynı ortamda yürüttüğü görüşmelerdir. Kişilere özel bilgiler derinlemesine elde edilir. Örneğin aile planlaması ile ilgili bir araştırmada bireysel görüşme yöntemi tercih edilir.
Grup: Görüşmecinin çok sayıda cevaplayıcı ile sürdürdüğü görüşmelerdir. Sorulan sorulara ortak bir konuda birbirlerine bağlı grup üyeleri, karşılıklı etkileşimde bulunarak cevap verir. Kişiler kendi görüşlerini belirtirken başkalarının görüşlerini de dinlerler ve yeni fikirler ortaya çıkar. Görüşmecinin görevi de bu fikirleri toplamaktır. Grup görüşmesiyle elde edilecek sonuç bu bireylerle tek tek yapılan görüşmelerden elde edilecek toplam sonuçtan fazladır. Kütüphanelerden yararlanmayı arttırmanın yollarının arandığı bir araştırmada, kütüphane müdürleriyle topluca gerçekleştirilen bir görüşme daha yararlı olacaktır.
Grupça görüşmede önemli bir sakınca gruptaki birkaç üyenin aşırı hevesiyle bütün grubun yanlı davranması olasılığıdır. Özellikle üyeler liderleriyle ters düşmek istemeyebilirler. Bu durumda geçerli bilgi toplama olasılığı azalır.
2. Kuralların Katılığına Göre
Yapılanmış: Ne tür soruların ne şekilde sorulup, hangi verilerin toplanacağının önceden ayrıntılı olarak belirlendiği görüşmedir. Görüşmecinin hareket özgürlüğü ve insiyatifi en düşük düzeydedir. Cevapların denetimi, sayısallaştırılması ve karşılaştırılması kolaydır. Hangi görüşlere, ne kadar kişinin katıldığının belirlendiği; örneğin “Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” ya da “Siyasi görüşünüz ne yöndedir?” şeklindeki standart, yorum gerektirmeyen soruların yer aldığı siyasi araştırmalar yapılanmış görüşmelerdir.
Yapılanmamış: Sorular önceden hazırlanır ancak görüşülen kişilere kısmi esneklik sağlayarak soruların yeniden düzenlenmesine, tartışılmasına izin verilir. Görüşme, her iki tarafın da kontrolündedir. Yapılanmış görüşmenin tersine, verilerin değerlendirilmesi ve karşılaştırılması oldukça güçtür.
Yapılanmamış görüşmeler daha çok araştırmaların başlangıç aşamalarında, pilot çalışmalarda; soruna ilişkin önemli değişkenlerin saptanmasında yardımcı olurlar. Kişiden derinlemesine bilgi edinmek mümkündür. Sonucun, görüşmecinin tutumundan etkileneceği açıktır, sübjektifliğin rolü büyüktür. Bu yüzden görüşmeyi tek bir görüşmeci yapmalıdır, sorular aynı olsa da farklı görüşmecilerin soruları farklı yorumlamaları araştırma sonucunun hatalı olmasına yol açar. Bu gibi risklerinden dolayı tercih edilmeyen bir yöntemdir.
3. Görüşülen Kişiye Göre
Gözlem Birimi ile: Geniş kitleleri ilgilendiren konuların incelenmesinde, sorunların ortaya çıkarılmasında tercih edilir. Bir mahallede oy kullanan seçmen sayısının izlendiği araştırmada, haneleri tek tek dolaşmak yerine, sandık başlarında görev alan kişilerden; ya da bir bankanın müşterilerinin, bireysel emeklilik hizmetine tepkilerinin incelendiği araştırmada, müşteri temsilcileri yerine şube müdürlerinden bilgi alınması daha pratik olacaktır.
Kitle Biriminin Gözlem Birimiyle Aynı Olduğu Durum: Bir konu ya da problemle ilgili genel bilgi, tutum ve davranışların öğrenilmesinde halkla; kişilerin kendileriyle görüşmeler tercih edilir. Aromalı kahve üretmeyi düşünen bir kahve firması, öncesinde halkın bu konuda nabzını yoklamak, hangi aromaları beğendiğini öğrenmek ve elde edeceği sonuçlara göre üretim yapmak ister.
Görüşmenin Planı
Her görevde olduğu gibi kişisel görüşme yöntemiyle bir araştırma yaparken de önceden izleyeceğimiz adımları belirlememiz, planlamamız çalışmamızı daha sağlıklı yürütmemizde faydalı olacaktır. Üzerinde durmamız gereken noktalar şu şekilde sıralanabilir:
▪ Kimlerden bilgi alınacağı
▪ Hangi bilgilere ihtiyaç duyulduğu
▪ Görüşme yeri ve zamanının belirlenmesi
▪ Görüşmeyi kimlerin yapacağı
▪ Hangi tür görüşme yapılacağı
▪ Görüşme sonuçlarının güvenilirliği kontrolü
Görüşülecek Kişilerin Belirlenmesi:
Görüşmeci elde edeceği verilerle yeni kararlara varacak, genellemeler yapacaktır. Bu yüzden kendisinden bilgi edinilecek kişilerin güvenilir ve geniş bir alanı temsil ediyor olması beklenir. Araştırılan konu için verimli, faydalı olup olmayacakları önemlidir. Biraz daha açarsak, ilgilendiğimiz konuya ters düşen bir tutumlarının olup olmadığı, sorularımıza cevap vermek isteyip istemeyecekleri göz önünde bulundurulmalıdır. Kadına şiddetin araştırıldığı bir görüşmeye, eşi tarafından şiddet gören bir kadın ya da konuyla çelişkili bir tavır sergileyen eşi katılmak istemeyebilir. Ya da Anoraksıya hastalığı ile ilgili sorulara, bu hastalığı geçirmiş biri konuya karşı hassas olacağı için cevap vermek istemeyebilir. Bu gibi durumlarda ikna yoluna girmeliyiz. “Başınıza gelse ne yapardınız?” , “Böyle birisini tanıyor musunuz?” gibi dolambaçlı sorularla doğru bilgi alınmalıdır.
Görüşmenin Yeri ve Zamanı:
Görüşülecek kişilerle önceden çeşitli vesilelerle ilişki kurmak oldukça yararlıdır. Görüşmeye gitmeden önce kişiyi yerinde bulamama, cevap alamama ihtimaline karşın randevu alınmalıdır. Seçilecek yerin sessiz, görüşülen kişinin konsantre olmakta zorlanmayacağı, rahat bir yer olması gerekir.
Zaman açısından da kısıtlı, sıkışık bir ana denk gelmemelidir. Zira böyle bir durumda, kişi soruları geçiştirmeye çalışabilir, yanlış cevaplar verebilir. Görüşülen kişi aceleye getirilmemeli, bir soru için açıklamaları bitmeden başka soruya geçilmemelidir.
“Şu an müsait değilim.” şeklindeki mazeretle sıkça karşılaşıldığı düşünülürse, yer ve zamanının görüşmenin gerçekleştirilmesinde oldukça önemli etkenler olduğu görülür.
Görüşmecinin Özellikleri
İyi bir görüşmecinin sahip olması beklenen özellikler aşağıdaki gibidir:
●Anlam çıkarmada yeterince zeki olmalıdır.
●Duyarlı duyu organlarına sahip olmalıdır. Kulakları iyi duymayan birinin iletişimi sürdürmesi zor olacaktır.
●Görüşme konusuna karşı belli bir yönde koşullanmamış; objektif olmalıdır. Aldığı cevaba vereceği kaş çatma, şaşırma, baş sallama gibi tepkiler görüştüğü kişinin vereceği cevapları etkiler.
●Görüştüğü kişiden eğitim, kültür, kişilik ve ilgilenme düzeyleri açısından çok farklı olmamalıdır. Birbirlerini anlamada güçlük çekebilirler. Aralarındaki farklılık görüşmeyi olumsuz etkileyebilir. Görüşülen kişinin kendisini ezik hissetmesi sonucu, kendisini kanıtlamak için abartılı cevaplar verebileceği gibi; üstün görmesi sonucunda görüşmeye gerekli önemi göstermeyebilir, baştan savma cevaplar verebilir.
●Görüşmeci, güler yüzlü olmalı, dostça davranmalıdır. Karşısındakinin fikirlerine saygı duymalı; dikkatle dinlemelidir. Resmi bir konuşma şekliyle, karşısındakinin konunun dışına çıkmasına yol açan ve dolayısıyla zaman kaybına yol açan bir konuşma şekli arasında denge kurabilmelidir.
●Görüşmeci güven vermelidir. Görüştüğü kişinin kendisini rahat hissetmesini, duygu ve düşüncelerini çekinmeden ifade edebilmesini ve samimi cevaplar vermesini sağlayabilmelidir. Başarılı bir görüşmenin esasını bu oluşturur. Tersine görüşme resmi bir hava içinde başlarsa, görüşülen kişi gerçek düşüncelerini saklamaya çalışıp, paylaşmak istemeyebilir.
Görüşmecinin kaynakla karşılaştığı anda başlayan ve ayrıldığında sona eren görevlerini içeren bir belgesi vardır. Görüşme Kılavuzu’nda şu bilgiler bulunur:
▪Kendini nasıl tanıtacağı
▪Amacını nasıl açıklayacağı
▪Görüşeceği kişiden beklenenlerin neler olduğunu açıklaması
▪Soruların nasıl ve hangi sırada sorulacağı
▪Kayıt işleminin nasıl yürütüleceği
▪Görüşmenin hangi ifadelerle bitirileceği
Görüşmeci adayları uygun bir eğitimden geçirilmelidir. Bu eğitim sürecinde kullanılmak üzere görüşmelerin görüntü ya da ses kayıt cihazlarıyla kaydedilmesi oldukça yararlıdır.
►Görüşme Türü: Araştırmanın konusuna göre daha önceden değinilen görüşme türlerinin özelliklerine göre uygun olan seçilir.
►Güvenilirlik: Görüşmede edinilen bilgilerin doğruluğunun sınanması çok önemlidir. Görüşmeci söylenenleri kendi beyin süzgecinden geçirdikten sonra kabul etmelidir. Yanlış bilgi verilmesi her zaman bilinçli olarak yapılmış değildir. Özellikle eski olayların yanlış hatırlanması muhtemel bir durumdur. İyi bir görüşmeci aldığı cevabın yanlış olduğunu sezebildiği sürece iyi bir görüşmeci olduğunu gösterir. Vücut dili hakkında bilgili olması büyük avantaj sağlayacaktır. Şüphelendiği noktalarda görüştüğü kişiyle tartışmaya girmemeli; ek soru ve açıklamalarla bilginin doğruluğunu kontrol etmelidir. Sesinin tonu, yüz ifadesi ve kullandığı ifadelerle verilen bilginin doğruluğunun ne kadar önemli olduğunu deneklere hissettirmelidir.
Görüşmeci, edindiği bilgileri doğru kaydetmeli, kendi özel açıklamalarını ek olarak belirtmelidir. Böylelikle görüşme sonuçlarını inceleyen kişi, kayıtlardan hangilerinin denek, hangilerinin görüşmeci tarafından verildiğini anlar.
Dostları ilə paylaş: |