Ayni yazar tarafindan yazilan diĞer eserler



Yüklə 1,19 Mb.
səhifə1/21
tarix15.01.2019
ölçüsü1,19 Mb.
#96507
növüYazi
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21

RÜYALARIN DÜNYASI

'Uykunun kendi dünyası var'

Havelock Ellis

RÜYALARIN DÜNYASI



AYNI YAZAR TARAFINDAN YAZILAN DİĞER ESERLER; 

İSPANYA’NIN RUHU.

OLUMLU İFADELER. İkinci Baskı.

İZLENİMLERVE YORUMLAR.

İZLENİMLER VE YORUMLAR. İkinci Seri.

SOSYAL HİJYEN GÖREVİ.

ÖNSÖZ

Rüyalar üzerine bir kitap yazmanın en az dört farklı yolu vardır. Örneğin edebi usul bunlardan biridir. Bu sayede bir kişi kitaplara ya da başkalarının hatıralarına ait materyallere uzanır ve böylece az ya da çok harika hikâyeler biriktirir. Tamamen güvenilmez olduğu için bu yöntemi reddettim. Rüyaları en iyi şekilde yakalaması zordur; Sadece çok dikkatli bir gözlemci, birden meydana gelse bile içtenlikle bir rüyayı belirleyebilir ve hiç kimse, bir rüyayı güvenli bir şekilde belleğe emanet edemez.



Yine, sonuçların toplanması ve analiz edilmesi ve kişisel gözlem ve olguların toplanmasıyla rüyaların incelenmesi için klinik bir yöntem var. Bu yöntem özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde, Dr. Stanley Hall'un ilhamıyla Clark Üniversitesi'nde büyük ölçekli bir anketin yardımı ile yürütülmüştür. Klinik yönteme bağlı olarak rüyaların sıkı ve bilimsel incelenmesi, Profesör Sante de Sanctis'in son yıllarda yayınlanan rüyalar hakkındaki en iyi kitap olan I Sogni (ilk baskı 1899) kitabının yayınlanmasına yol açmıştır.

Daha sonra, olgunun sadece nesnel çalışmasıyla ilgilenmeyerek, bunlara müdahale etmeyi ve müdahalenin sonuçlarını bulmayı amaçlayan deneysel yöntem vardır.

v RÜYALARIN DÜNYASI

Bu yöntem, rüyaları inceleyen diğer yöntemler ile birleştirilebilir. Son yıllardaki saf hali, özellikle, vefat etmiş olan Mourly Void tarafından geliştirilmiştir. Sonuçları önemsiz değildir, ancak alanın büyük bir kısmını kapsamazlar ve tamamen güvenilir değildirler. Rüya görme o kadar akıcı ve kolay etkilenen bir faaliyettir ki -özellikle, gözlemci ve denek aynı kişi olduğu zaman bu çok barizdir- böylelikle fenomene müdahale etmek onları deformasyona uğratır ve deney yoluyla rüyaların ömrü hakkında gerçekten çok şey öğrendiğimize emin olamayız.

Son olarak, introspektif (iç gözlem ile ilgili) yöntem var. Bu rüya yönteminin bilimsel yöntemlerden daha eski olduğu söylenebilir. Maine de Biran bir öncüydü ve Maury, ünlü kitabı, Le Sommail et les Reves’te (1861), rüyalar üzerine modern bir çalışma başlatmıştı, esasen introspektif metodu benimsedi, ancak hataları önlemekte her zaman oldukça başarılı değildi. Bu yöntem en sık ve en başarılı şekilde Fransa’da geliştirilmiştir.

Profesör Sigmund Freud'un Die Traumdeutung adlı kitabı, (ilk baskısı, 1900), Freud'un psiko-analitik olarak adlandırdığı özel bir bölüm içermesine rağmen, introspektif sınıfa ait olduğu söylenebilir. Bu kuşkusuz, rüyalar hakkındaki en güncel, en cüretkâr ve en ilgi çekici kitaplardan biridir ve son zamanlarda eğitimciler ve araştırmacılar tarafından ders kitabı olarak okutulmaktadır. Görmezden gelinecek bir kitap değildir, çünkü insan ruhunun belirsiz derinliklerinde yaşayan en derin araştırmacılardan biri tarafından yazılmıştır..

ÖN YAZI vii

 

Freud'un yöntemleri yetersiz ve gerçekliği kanıtlanmamış olarak reddedilse dahi, cesur ve içten bir çalışma olarak en üst düzeyde faydalı ve aydınlatıcı olmak bakımından başarısız değildir. Gerçek değilse bile, en azından hakikate ulaşmamıza yardımcı olacaktır.



Okuyucuya sunulan küçük kitap, psiko-analitik çeşitliliğe değil, temel olarak rüya çalışmaları gruplarına aittir. Yirmi yıldan fazla bir süre boyunca elimin altında birikmiş olan verilere dayanan ve geliştirilen fikirlerin bir kısmı "Ölülerin Rüyaları Üzerine" Psikolojik İnceleme, 1895 Eylül; Hasta * Hipnotik Paramnezi Üzerine Bir Not, 'Zihin, No. 22, 1896 ve 'Rüyaların Yapıldığı Şeyler', 1899 yılının Nisan ayında popüler bilim dersi gibi çalışmalara aktarılmıştır. Bu kitap, deneysel ya da kurgulanmış rüyaların bir araya getirilmesinin ürünü değildir. Aşağıya not ettiğim rüya deneyimleri, çoğunlukla kendimde, daha az sıklıkla yakın arkadaşlarımda genellikle sabah uyanıklık halinde meydana gelmişlerdir. Prensibin önemsiz birkaç istisnası usulüne uygun olarak belirtilmiştir. Bu prensibi sürdürerek, belirlediğim her şeyin makul ölçüde doğru olduğu konusunda kendimi tatmin edebildim. Böyle bir yöntem kesinlikle özel ve istisnai rüyaları hariç tutmaya yöneliktir. Bu beni çok da pişman etmez. Genelde olağan rüya görme sorunlarıyla ilgileniyorum; yeterince şaşırtıcı ve gizemlidirler ve ilk açıklama için kendilerini doğru bir şekilde sunarlar. Telepatik ve diğer anormal rüya

vii RÜYALARIN DÜNYASI

deneyimlerinin varlığını sorguluyormuşum anlaşılmadığını umuyorum. Bu durum böyle değil. Ama öyle ki, ortaya koyduğum koşullar altında, açıkça ve kesin olarak bu anormal sınıfa ait olan herhangi bir rüyayla karşılaşmadım. Anlık gözlemime (hiçbir zaman kişisel bir deneyim olarak değil) dayanan bunun gibi az rastlanan örnekler çok belirsizdir ve bazen de kişisel karakterin sergilenmesine dayanır.

Böylece rüya psikolojisine katkım basit ve iddiasız bir şekilde sadece konunun temel öğeleriyle ilgilenir. Bu açıklamıyı tamamen alçakgönüllülük ruhuyla yapmıyorum. Bana öyle geliyor ki, geçmişte rüya görme literatürü, kötü gözlem ve pervasız teoriler ile çoğu zaman fazla ağırlaştırılmıştır. Rüya yaşamının sıradan gece deneyimlerini gözlemlemeyi ve anlamayı öğrenerek, e geleceğin en iyi üstyapılarının temelini atacağız. Çünkü doğru bir şekilde anlaşılan rüyalar, bize yaşamın tüm ipuçlarını verebilir.

HAVELOCK ELLIS.

İÇİNDEKİLER

BÖLÜM I

GİRİŞ


Rüyalar Evi — Rüya Yöntemlerindeki Yanılgılar — Rüyaları İncelemek Mümkün Mü?— Yanılgılar Nasıl Önlenebilir? '• Uyku Sırasında Hep Rüyada mısınız?' - Alt Bölümleri ile Rüyaların İki Ana Kaynağı

SAYFA 1


BÖLÜM II

RÜYA HAYATININ ELEMANLARI

Rüya Görüntülerinin Spontane Süreci – Sürekli Değişen Karakteri - Rüyalardaki Dikkat – İlaca Bağlı Görüntüler ve Uykuda Gelen İmgeler - Rüyalardaki Renk - Rüya Görüntülerinin Birleşimi - Görüntülerin Çözümünün Karşılaştırılması - Görüntülerin Kaynakları - Çeşitli Füzyon türleri - Rüyada Bilinçaltı Elemanı - Rüya Görüntülerinde Bağlantı Olarak Sözel Dönüşümler - Görsel Görüntülerin Motor ve Diğer Terimlerle Yeniden Kullanımı.

SAYFA 20


III. BÖLÜM

RÜYA MANTIĞI

Tüm Rüyalar Bir Akıl Yürütme Sürecidir - Akıl Yürütmenin Temel Karakteri - İmgelerin Sentezi Olarak Akıl Yürütme Otomatik ve İçgüdüsel Akıl Yürütme- Aynı Zamanda Bilinçli Bir Şekilde Sürdürülür - Bu Zekâdaki Temel Bölünmenin Sonucudur - Ayrışma - Bir Algı Bozukluğu olarak Rüya Kavramı

SAYFA 56


ix RÜYALARIN DÜNYASI

BÖLÜM IV

Rüyalardaki Duygular

Tüm Rüyalar muhtemelen Hem Kavranabilen hem de Sembolik Unsurları içerir – Dokunma Duyusunun Rüyalar Üzerindeki Etkisi - İşitsel Uyarıcalar Tarafından Uyarılan Rüyalar - Kokular ve Tatlar Tarafından Tetiklenen rüyalar - Görsel Uyaranların Etkisi - Gerçek ve Hayal Edilmiş Duyusal Uyarılar Arasındaki Ayrımın Zorluğu – İçsel Uyarıcıların Rüyaya Etkisi- Erotik Rüyalar - Vesikal Düşler - Kardiyak Rüyalar ve Sembolleri - Prodromal Rüyalar – Kehanet Rüyalar.

SAYFA 71


BÖLÜM V

RÜYALARDA DUYGU

Duygu ve Hayal Gücü- Uyarıcı Nasıl Duyguya Dönüşür - Uyurgezerlik – Rüya Eylemlerinin Başarısızlığı - Kabus- Uyanma Teşebbüsünün Hayal Edilen Rüya Eylemine Etkisi- Görüntülerin Büyütülmesi - Periferik ve Serebral Koşulların Bu Hayali Yükselmeyi Üretmek İçin Birleşmesi – Uyku Sırasında Artan Duygu - Yükselen Duyguların Bilinmeyen Kökenini Açıklamak İçin Oluşan Rüyalar - Hayallerde Duyguların Temel Yeri - Duygu Kaynağı Olarak İç Organlara Ait ve Özellikle Mide Rahatsızlıkları – Rüyalardaki Semboller –Rüya Sahibinin Manevi Tutumu- Rüyalarda Neden Sık Sık Cinayet Yer Alır- Rüyadaki Bozukluklar Maneviyatı Ortadan Kaldırmaz

SAYFA 94


BÖLÜM VI

RÜYADA UÇMAK

Uçma ve Düşme Rüyaları - Onların Tuhaf Canlılığı –Varlığını Sürdürdüğü İddia Edilen İlkel Deneyimlere Uçma Rüyaları —Cilt Uyuşması ile Birleştirilmiş Solunumla İlgili Duyulara Dayalı En İyi Açıklama- Düşme Rüyalarının Açıklaması – Bazen Mest Olmuş Azizlerin yaşadığı Rüyada Havaya Yükselme Hissi - Ölüm Momentinde deneyimi, Ayrıca Ölüm Anlarının Deneyimlenmesi

SAYFA 129

CONTENTS x

VII. BÖLÜM

RÜYALARDAKİ SEMBOLLER

Ayrışmaya Dayalı Öznel Duyguların Abartılması – Gerçek Hayatla Benzerlikler – Duyum İkililiği ve Sayı Biçimleri – Dildeki Semboller- Müzikte - Rüya Sembollerinin Organik Temelleri - Sembollerin Kusursuzluğu – Rüya vasıtasıyla Falcılık- Rüyaların Bilimsel Yorumu – Semboller Neden Rüyaya hakimdir?- Freud'un Rüya Kuramı – Dilekleri Gerçekleştiren Rüyalar- Bu Teori neden tüm rüyalara uygulanamaz - Rüyada Sembolizmin Tüm Biçimi - Kişilik Bölünmesi - Hayali Kişiliklerde Kendini Nesneleştirme - Rüyalardaki Dramatik Elementler - Halüsinasyonlar - Çoklu Kişilik - Delilik - Kendini nesneleştirme İlkel Bir Eğilimdir - Medeniyetteki Varlığı,

SAYFA 148

BÖLÜM VIII

ÖLÜM RÜYALARI

Uykuda Zihinsel Ayrışma - Okul Hayatına Dönüş Rüyası - Ölü bir Arkadaş Hakkındaki Bilindik Rüya - Örnekler - Bu Rüya Türüyle İlgili Önceki Kayıtlar – Bu Rüyaların Analizi - Alışılmamış Formlar - Ölü Rüyaları tarafından verilen Teselli - Bu Rüya Türü’ nün Eski Efsaneleri – Rüyaların İlkel İnsanların Ölülerle İlgili İnançları Üzerinde Etkisi,

SAYFA 194

BÖLÜM IX

BELLEKTEKİ RÜYALAR

Rüyalardaki Düşüncelerin Bariz Hızlılığı — Bu Olgu büyük ölçüde Rüya'nın bir Resmin Açıklaması Olmasından kaynaklanıyor - Boğulmuş Kişi Deneyimi - Rüyada Zaman Hissi - Rüyada Bilinç Çökmesi - Gevşeme Yoluyla Kayıp Anıların Kurtarılması- Gerçekte Var Olmayan Anıların Rüyada Ortaya Çıkması- Rüyada Bellek Anormallikleri- — Paramnesik

xi RÜYALARIN DÜNYASI

Yanlış Hatırlamalar – Uykuda Gelen Paramnezi- Gerçek Olaylarla İlgili Rüya Yanılgıları-Psödo Fenomeni- Anımsama- Epilepsi İle İlişkisi - Özellikle Yaratıcı ve Sinirsel Olarak Bitkin İnsanlar Arasındaki Yaygınlığı – Açıklamak İçin İleri Sürülen Teoriler- Yorgunluk Sonucu- Eksik Dikkat ve Algıya Bağlı- Psödo Anımsama Sanrının Tersidir

PAGE 212


BÖLÜM X

SONUÇ


Rüyanın Temel Doğası — Delilik ve Rüya - Çocukların Ruhsal Durumu ve Rüya Hali - İlkel Düşünce ve Rüyalar - Rüya ve Efsane - Yaratıcılık ve Rüyalar - Sonsuzluğa Bir Yol Olarak Rüyalar,

PAGE 261


INDEX, ........... 283

RÜYALARIN DÜNYASI

BÖLÜM I

GİRİŞ


Rüyalar Evi — Rüya Yöntemlerindeki Yanılgılar — Rüyaları İncelemek Mümkün Mü?— Yanılgılar Nasıl Önlenebilir? '• Uyku Sırasında Hep Rüyada mısınız?' - Alt Bölümleri ile Rüyaların İki Ana Kaynağı

Uykuya daldığımızda, uyanık yaşamın dış dünyasından gelen herhangi bir ışıkla gölgelenmemiş, bulanık ve eski bir gölge evine giriyoruz.Bilinçli irademiz olmadan, onun odalarından geçiyoruz; küflü ve çürümüş merdivenlerden aşağı düşüyoruz, gizemli girintilerden gelen garip sesler ve kokular tarafından rahatsız ediliyoruz; bilinçli olarak kontrol edemeyeceğimiz hayaletler arasında hareket ediyoruz. Tekrar günlük hayatımıza kavuşurken, bir anda güneş ışığı, kapı ardımızdan kapanmadan önce karanlık bir evdeki parlama gibi görünüyor; Amaçsızca dolaştığımız odaların canlı görüntüsünü yakalarız ve oraya götürdüğümüz hayatın daha çok ya da daha az parçalanmış anıları geri gelir. Fakat kısa bir süre sonra olağan gün ışığında kaybolurlar ve birkaç saat sonra geçirdiğimiz garip deneyimleri hatırlamaya çalışırsak, genellikle gecenin düşleri hafızada birkaç parça sis halinde dağılmış olur. Artık yeniden inşa edemeyiz.

2 RÜYALARIN DÜNYASI

Çoğumuz için tüm bilgi burada biter. Rüyalarımız sonuna kadar yeterince gerçektir, ama uyanık yaşamın ilgi alanları bizi o kadar çeker ki, nadiren boş zamanlarımız olur ve uyku maceralarımıza maruz kalmaya daha az meyilli oluruz, genellikle önemsiz ve anlamsız gibi görünürler,uyanık zekanın maruz kalmaya alışkın olduğu özenli sınavlar daha önemli bir husustur. Rüyalar dünyası ve orada hüküm süren gizemli ışık1, tamamen uyku faaliyetlerimize terkedilir.

Rüya hayatının bir başka ve daha gölgeli bir dünyada ve farklı bir bilinçte2 gerçekleştiği gerçeğini gösteren bu önemli özelliği, rüya çalışmalarının bilimsel yönden eleştirilmesine yol açmıştır.

GİRİŞ 3


Rüyalarımızı tamamen inceleyemeyeceğimizi belirten muhalifler şöyle der: çünkü biz, yani uyanık bilincimiz, onlarla yeterince yakından bir temas kuramaz. Rüyalar, tartışmalıdır, bizim elimizde kaçınılmaz bir şekilde dönüşürler; incelediğimiz şey bizim rüyalarımız değil, sadece uyanıklık halimizdir ve muhtemelen tamamen rüyalarımızla ilgili yanlış izlenimlerden oluşmaktadır. Bu itirazda belirli bir gerçeklik unsuru vardır. Tam olarak ve uygun düzende, sadece bizim başımızdan geçen gerçek bir maceranın detaylarını bile hatırlamak çok zor, hatta imkânsızdır. Açıkça, bu tür karanlık koşullar altında, uyanık yaşam dünyasından çok uzak bir dünyada meydana gelen bir deneyimi hatırlamak, kıyaslanamayacak derecede daha zordur. Dahası, hayallerimizi sadece bir an için ışıktan, yani açık kapıdan uykudan çıkarken olduğu gibi, ışıkla yakalayabileceğimiz kesin bir zorluk var. Başka bir deyişle, uyanıkken sahip olduğumuz bilinç, bir başka bilinç türünde bir süreci gözlemlemek ve yorumlamak içindir, ya da aynı bilinç olduğu iddia edilse bile, uyanıklık bilincinden oldukça farklı koşullar altında çalışmakta olan bir bilinçtir ve uyanık halde kabul etmeyeceği verileri kabul etmektedir. Rüyaları araştıran biri için, bu süreçte gerçeklerin kaçınılmaz olarak nasıl çarpıtıldığı ciddi bir sorun olmalı. Uyuma ya da uyanma,

4 RÜYALARIN DÜNYASI

bu muhtemeldir ki, bilincimiz asla içimizdeki tüm olası psişik alanı kucaklamayacaktır. Rüyadayken devam eden bilinçaltının uyanık olduğumuz zamandaki kadar net hale geldiği ya da bilincimizin hemen altında olan ve kusurlu bilinç üzerinde bir etki uygulayan durumlar vardır.3 Rüyalar arasında hareket eden gizli ruhsal varlıklarımız hiçbir zaman aynı derinlikte olmayacak gibi görünür; Bilincin özgül ağırlığı, olduğu gibi değişir ve bu gizli unsurlar yükselir ya da düşer, bilinçli yüzeye daha yakın hale gelir ya da ondan daha da uzaklaşır. Ancak uyanıklık yüzeyine ulaşıldığında ve dış dünya uykuyu bilinçaltına aldığında en büyük değişiklik gerçekleşiyor olmalıdır. Bu değişimde, kuşkusuz gerekli olan otomatik bir dönüştürme ve yorumlama süreci vardır. Belki de, her iki dilde yetenekli birinin, yabancı dilde bir kitabı kendi dilinde okumasını da, benzer şekilde gerçekleşen bir süreç olarak tasvir edebiliriz. Uygulama sırasında okuyucu her şeyi dönüştürdüğünün, ifade ettiği sözcüklerin gördüklerinden farklı olduğunun ve hatta bazen bir cümlenin ortasına, sonunda gördüğü fiili yerleştirerek yerlerini değiştirdiğinin bilincinde olmayabilir.

GİRİŞ 5


Yine de, uykudan uyanıklığa geçişin bu kadar eksiksiz bir değişimi içerdiğini kabul etsek bile - ve göreceğimiz gibi, bu tür bir değişimin bazen gerçekleşmesi olasıdır ya da sadık bir yorumcunun benzer hislere sahip olması. Uyanma bilincinin, uyku ve uyanıklılık arasındaki eşikte yakaladığı görüntülerin doğasına olan tanıklığının hatalı olduğuna inanmak imkânsızdır ve bunun en ikna edici kanıtı, bu görüntülerin uyanıklık halindeki sıradan verilere benzememesidir.

Ancak bu sonuç bile, ilerlemeden önce karşılaşmamız gereken ciddi eleştirilere maruz kalmıştır. Rüya psikolojisinin akut bir araştırmacısı olan Foucault, en uç noktasını-Delboeuf ve Tanner tarafından daha kısmi ve geçici olarak ifade edilen bir konuma taşıyor. ”- rüyalarımızın, sonunda uyanıklık bilincinde olduklarından, psişik sürece tekabül ettiğini reddetti. Kurdukları uykularda ve özellikle mantıksal bağlantıların öne sürülmesinde ısrar ediyorlar. 4 Rüya görmenin bu tür şartlar altında yapılan bir “hafıza gözlemi” olduğunu düşünüyor; “rüyayı hatırlamayı, uykunun zihinsel durumunu sadakatle çoğaltmak olarak görmek çok mantıklı olmaz”.

6 RÜYALARIN DÜNYASI

Uyurken, rüya fikirlerimizin, aynı anda, ancak ayrı ve bağımsız olarak devam edeceğine inanır; uyanışın başladığı anda, akıl, bir anı hafızası eylemi olarak, çok sayıda ayrı resmi kavrayıp, mantık ve gerçek dünyanın kanunlarına göre örgütleme görevini kendiliğinden uygulayarak, onları uyanık yaşamın dramlarına mümkün olduğunca uyarlar.5 Goblot’ın “hatırladığımız rüyanın uyanıklık halinde oluşan bir düşünce” olduğu ve Tannery’ın “rüyalarımızı hatırlamayız ama sadece uyanma anında etkilendiklerimizle rüyaları yeniden yapılandırırız” fikrini kabul eder. Uyanıştan sonra, Foucault, rüyanın, geliştiği ve son şeklinin, not edildiği sürece bağlı olduğu sonucuna varır; “Uyanıştan sonra rüyanın evrimi mantıksal bir evrimdir, içgüdüsel olarak, zihnin sunduğu imgelerin ve hislerin topluluğuna mantıklı bir görünüm verme ve rüyanın temsilini gerçek dünya hakkındaki bilgimizi oluşturan temsil sistemlerine asimile etmektir.6

Tezini savunurken, Foucault, herhangi birinin aralıklı aylarla,bir rüyasını tekrar etmesinin istendiği durumlarda gerçekleşecek durumları kanıtlayan değişimler yapar. Zamanın ve tekrarın etkisi altında, bir rüya daha tutarlı ve gerçeğe daha uygun hale gelir. Örneklemde Foucault, bir kadının araba sürmek için kocasıyla birlikte dışarı çıktığını hayal ettiği önemsiz bir rüyanın iki versiyonunu sunar ve bu süreçte, tatmin edici bir fırsat aradığı doğal bir ihtiyaçla karşılaşır; İlk

GİRİŞ 7


versiyonun detayları oldukça olanaksızdı; bazıları aylar sonra gerçek hayatta meydana gelebilecek şeylere çok benziyordu. Böyle bir süreç, Foucault’ un, uyanık olduklarını bildiğimiz gibi, rüyaların yapımında birinciden meydana geldiğini düşünür.

Hiç kuşkusuz, Foucault'un rüya mantığını destekler gibi görünen gerçekler, bildiğimiz gibi, orijinal rüya değil, daha sonra ortaya konulan argümanlardır. Böylece bir sabah rüyamda karıma odama girip girmediğini sordum ve o da “İçeri girdiğini” söyledi. Birden uyandım ve fark ettim ki, eşim bu sözleri, benim için değil, kapıyı kilitleyen komşunun bir odaya girmekle ilgili mesajını beklerken, yaklaşan bir hizmetkârla konuşurken söylüyordu. Bu durumda, rüyamda, sorunun önce geldiği ve cevabın bunun ardından geldiği, gerçekte ise cevabın ilk başta geldiği görülüyordu. Bu soru, uyku zekâsı tarafından otomatik olarak sağlanan ve cevaba önceden eklenmiş bir teoriydi; her ikisinin de uyku bilincine, yani uyku bilincinin uyanma bilincinin tek yolu olarak uyanma bilincine dönüştüğü sırada7"

Akılda tutulması gereken bir şey - ki, gerçek bir duyusal deneyimin ortaya çıktığı, dönüştürülmemiş, yabancı bir beden olarak uyku bilincine dönüşen - kaydedilen böyle bir rüya tipik bir rüya değildir. Bununla birlikte, rüyaların, çeşitli türlerinden şüphe duymadan

8 RÜYALARIN DÜNYASI

bu şekilde oluşturulmuş bir rüya sınıflandırması olduğunu kabul edebiliriz. Bu varsayım, kayıt altına almam gereken birkaç rüyanın açıklanmasında yardımcı olacaktır. Süreç, sinirli bir insanın bir telgraf çekmesiyle aynıdır ve bir anda korkunç bir kazanın meydana geldiğini ve telgrafın bunun açıklaması olduğunu varsayar. Sebepler için özlem sezgiseldir ve hayalperestin mantık duygusu zaman algısına bile egemendir.

Ancak Foucault'un argümanı, uyanıklığın, rüyanın mantıksal yapısını etkilediği olmaktadır. Burada pozisyonu zayıf ve kanıtı yetersizdir. Gerçekten de, uygulayabildiğimiz tüm testlere aykırıdır. Rüyalarımızın mantığının amacı onları uyanıklık deneyimimize uygun hale getirmektir, bu yüzden, kabul etmeliyiz ki, çoğu durumda, ulaşılmaktan çok uzaktır. Orijinal formda, Foucault konuyu incelerken,rüyalarımızı basit ayrışmış imgeler haline getirir. Bu şekilde uyanık yaşamın bilincini şok edecek hiçbir şey sunulamaz. Teorik olarak, onları gerçek hayatla uyumlu hale getirmek için öne sürülen mantık, uyanık yaşamın bilincinin kabul edemeyeceği ve hatta kavrayamadığı gibi, mantıksızdır. Bu gerçek, teorinin rüya mantığını etkileyen bilinci uyandırdığı teorisine karşı ciddi bir şüphe duymaya hizmet eder.

Yine, uyanır uyanmaz bir rüyayı kavramaya çalıştığımız süreç ile uyanık hayatın bir kaç ayı boyunca bir rüyanın anısının dönüştüğü süreç arasında çok az bir benzerlik ve daha az kimlik vardır.

GİRİŞ 9


İkincisi, tüm hatıralarımızı büyük ölçüde ya da daha az etkileyen genel bir sürecin parçasıdır. Yabancı bir katedrali ziyaret edip, payandaların ve iskelelerin durumunu ve düzenini dikkatli bir şekilde not aldığım da; Birkaç ay sonra, eğer olguları belirleyemezsem, onların anıları belirsiz, karışık ve hatalı hale gelecektir. Ama, bu, orijinal izlenimlerimin toleranslı doğruluğuna olan inancımı kaybetmeme sebep olmamalı Aynı şekilde, bir hayalin, bir müddet sonra bellekte değişime uğramasının, orijinal izlenimimizin doğruluğu hakkında en ufak bir kuşkuya yol açmaması gerekir.Oluşumu esnasında asla bir rüyayı yakalayamayız. Uyanış bilincinde kendini gösterdiğinden, bağlantıları eksik olabilir ve şüpheli noktalar ihtiva edebilir, ama rüya bir kez tamamlanmış olur ve şüpheli noktalar ya da eksik bağlantılar varsa bile onları olduğu haliyle tanırız. Onda olmayan bir mantığı kazandırmaya teşebbüs etmeyiz ve böyle bir sürecin istemeyerek devam etmediğini görüyoruz. Gerçekten de, uyku bilinci ve uyanıklık bilinci arasında her zaman bir çeşit boşluk olduğunu söylemek zorundayım; Birinden diğerine olan bilinç değişimi, hafif bir şoktan etkileniyor gibi görünmektedir ve halihazırda tamamlanmış olan rüyanın algılanması, uyanıklığın ilk çabasıdır. Böyle bir şokun varlığı, uyanıklığın ilk anında bile, bir an önce uykuda olduğumuzu asla fark etmememizdir. Uyanık olduğumuzun farkına varır varmaz, belirsiz fakat farklı bir zaman diliminde uyanık olduğumuzu düşünürüz;

10 RÜYANIN DÜNYASI

Bazı insanlar, özellikle yaşlı insanlar, uyanıkken, bunu o kadar güçlü hissederler ki, uyuduklarını reddederler Bir zamanlar bir dinamit fabrikasın da çok büyük bir patlama meydana geldiği sırada, fabrikanın bulunduğu mahallede misafir olarak bulunmaktaydım; Sırtım fabrikaya dönükken gerçekleşen patlamanın şokundan etkilenen hareketlerimi, dumanın düz şaftını ve havadaki yüksek katı malzemeyi gözlemlemem ne kadar sürdü şu an söyleyemem; Bilinçte bir boşluk vardı, bilinmeyen ve görünüşte hatırı sayılır bir aralık olarak, patlamadaki sağırlık şokunun neden olduğu bir aralık vardı, ancak dönüm turundaki eylemimin neredeyse ya da tamamen anlık olması muhtemeldi. Bana öyle geliyor ki, uyku bilincinden uyanma bilincine geçiş, daha küçük ölçekte benzer bir şekilde gerçekleşmekte.

Her ne kadar Foucault'un görüşü rüyanın uykudan sonra mantıksal olarak düzenlendiği şeklinde olmakla, kanıtlar incelendiğin de bu sav kabul edilemez gibi görünse de, yine de, bazı durumlarda, rüyanın, uyku bilincinin dağıldığı anda, son şeklini aldığını kabul edebiliriz.Rüya, bilindiği üzere, nihai olarak uyanıklık bilincinde çözümlendiği için, uyku bilincinin sentetik bir girişimidir. Uyuma bilincinin, bizzat kendisinin de deneyimiyle şöyle dediğini hayal edebiliriz: İşte aklımıza, mantığa ve benzeri şeylere bu kadar büyük önem veren efendimiz Waking Bilinci geliyor. O sahip olmak için gelmeden önce bir şeyleri toplayın ve düzenleyin


Yüklə 1,19 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin