Allah’i arayan genç

İHLAS VE RİYA

Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: "Kıyamet günü ilk hesap için çağrılacaklar şu üç ki­şidir: Kur'an'ı ezberleyen ve kendisine ilim verilen kimse, Allah yolunda öl­dürülen kimse ve Çok malı olan zengin kimsedir.

Önce şehit edilen kimse getirilecek. Allah Teâlâ:

- Niçin öldürüldün? diye soracak. Adam:

- Senin yolunda cihadla emrolundum. Ben de öldürülünceye kadar savaştım, diyecek. Hak Teâlâ ona:

-Hayır! Yalan söylüyorsun! Bilakis sen: "Falanca cesurdur, kahramandır" desinler diye savaştın ve bu da söylendi, buyuracak.

Sonra Allah Teâlâ Kur'an okuyan ilim sahibine:

- Ben, Rasûlüme indirdiğim Kur'an'ı sana Öğretmedim mi? Sana birçok ilim vermedim mi? diye soracak. Adam:

- Evet Ya Rabbi! diyecek.

- Bildiklerinle ne amelde bulundun? diye Rabb Teâlâ tekrar soracak. Adam:

- Ben onu gündüz ve gece boyunca okurdum ve verdiğin ilmi başkalarına öğretirdim de­yince, Allah Teâlâ:

- Hayır! Yalan söylüyorsun! Bilakis sen, "Falanca çok güzel Kur'an okuyor, büyük bir alimdir desinler " diye okudun ve ilim öğrettin. Nitekim bu da söylendi, buyuracak.

Sonra, mal sahibi getirilecek, Allah Teâlâ:

- Ben sana bolca mal vermedim mi? Hatta o kadar bol verdim ki kimseye muhtaç olmadın, diyecek, Zengin adam:

- Evet ya Rabbi, diyecek.

- Sana verdiğimle ne amelde bulundun? diye Rabb Teâlâ tekrar soracak. Adam:

- Sıla-i rahimde (akrabayı ziyarette) bulundum ve senin rızan için hayır hasenat yollarına harcadım, diyecek. Allah Teâlâ:

- Hayır! Bilakis sen: "Falanca cömerttir" desinler diye bunu yaptın ve bu da denildi, diyecek.”

(Sonra bu üç grup insan cehenneme atılacaklardır.)

kıssadan hisse

• 
  Allah katında değerli olan bu üç ameli O’nun rızasından başka gayeler için yapmak ve gösterişe dalmak büyük günahtır ve gizli bir şirktir.
  
• 
  Allah ve insanlar nezdinde en değerli ameller olarak zikredilen şehidler, alimler ve cömert zenginin hali böyle olursa diğerleri nasıl olacaktır?
  
• 
  Kıyamet günü riyakar adama: "Ey gösterişçi! ame­lin mahvoldu, mükafatın kayboldu. Amelini kime gösteriş için yaptıysan, git ondan mükafatını al." denir.
  
• 
  Kulun, ilmi ve ameli ile gösteriş yapması, belaların en büyüğüdür. Fakat bunun farkında olanlar pek azdır.
  
• 
  Kendisinde zerre kadar riya bulunan ameli Allah Teâlâ kabul etmez.
  

KİFL'İN TEVBESİ

Bir gün Rasûlullah (s.a.v.) bu­yurdular ki:

"Sizden önce yaşayanlar arasında Kifl adında biri vardı. Zengin bir adamdı ve bildiğinden hiç şaşmazdı. Fakir bir kadın kendisinden yardım taleb etmişti. Kifl, kadının zor durumda olduğunu anlayınca kendisinden faydalanacağını şart koşarak altmış dinar verdi. Kifl, daha sonra kadından faydalanmak ve zina yapmak isteyince, kadın titredi ve ağladı. Kifl:

"Niye ağlıyorsun?" diye sordu. Kadın:

"Bu benim hiç yapmadığım haram bir davranış. Bu günaha beni razı eden de fakirliğimdir!" dedi. Kifl:

"Yani sen şimdi Allah korkusuyla mı ağlıyorsun? Öy­leyse. Allah'tan korkmaya ben senden daha layıkım! Haydi git, verdiğim para da senin olsun. Vallahi, ben bundan böyle Allah'a hiç asi olmayacağım!" dedi.

Kifl o gece öldü. Sabah, kapısında şu sözler yazılı idi:

"Allah, Kifl'i bağışladı"

Halk bu duruma şaşırdı kaldı. Çünkü Kifl’in son durumunu kimse bilmiyordu. (Herkes onun kötü haline rağmen bağışlanmasının nasıl olabileceğini merak ediyordu.) Allah o devrin peygamberine Kifl'in tevbe ettiğini vahyen bildirinceye kadar şaşkınlık devam etti."(Buhar.Tirmizi)

• 
  “Günahından hakiki tevbe eden, hiç günah iş­lememiş gibidir.” (Hadis) Her insan günah işler, günah işleyenlerin en hayırlısı tevbe edenlerdir.
  
• 
  “Allah'ın kuluna merhameti, şefkatli bir annenin çocuğuna olan merhametinden daha fazladır.”
  
• 
  Fakirliğinden dolayı günaha düşen kadının Allah korkusu Kifl'e tesir etmiş ve tevbe etmesine sebep ol­muştur. Bu kadına merhameti dolayısıyla Allah da onun günahlarını affetmiştir.
  

ŞEHİTLER ÖLMEZ

Rasûlullah Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellem buyurmuştur ki: " Allah Teâlâ, Uhud'da şehid olan kardeşlerinizin ruhlarını, cennetin nehirlerinden içen, meyvelerinden yiyen ve Arşın gölgesine asılmış al­tın kandillere girip istirahat eden yeşil kuşların içine koydu. Şehidler, kendilerine verilen bu nimetleri diğer kardeşlerinin de bilmeleri için şöyle dediler:

- Dünyadaki kardeşlerimize bizden kim haber götürecek ki, bizler cennette nimetler içindeyiz. Bu haber, dünyadakilere ulaşmalı ki, cennete karşı isteksiz olmasınlar ve savaşlarda korkak davranmasınlar!"

Allah Teâlâ onlara cevaben;

"Sizin haberinizi onlara ben duyuracağım" buyurdu ve şu ayeti indirdi:

"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın! Bi­lakis onlar Rableri katında diridirler. Onlar, Allah'ın lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rab­leri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehid kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar." (Al-i İmran sûrsei 169-170. ayetler).

KISSADAN HİSSE

Şehidler, gönüllerini dünyevî her tür uğraştan, arındırarak sadece Allah yolunda öldürülen kimselerdir.

İslam dinin galip gelmesi için ihlasla "Cihad eden” (çalışan) ve bu uğurda şehid olanların cennet ehli olduğu ayet ve hadislerle sabittir.

Şehidler, Allah katında da diridirler. Bundan do­layı ölülerin yıkandığı gibi yıkanmazlar. Kan, namaza engel ve necaseti galiza olduğu halde; Cenab-ı Hak şehidlerin kanlarını necis kabul etmediğinden yıkanmazlar. Şehid oldukları elbiseleriyle kefenlenirler. Şehidin kanı misk kokusu gibi olacaktır.

Şehidler, diriliklerinin yanında Allah katında ikram edilen kimselerdir. En üstün ve en mükemmel mükafatla taltif edilirler.

Allahü Teâlâ'nın indirdiği hükümleri tasdik et­meyen ve hatta güzel dinimiz İslama karşı savaş açan kimseler, her­hangi bir sebeple öldürüldüğü zaman, "şehîd" olmazlar. Allah indinde böylelerinin hiçbiri şehid değildir.

Şurası kesindir ki, bir savaş, eğer Allah için, İslam için değilse ne cihad, ne şehadet ve ne de cennet söz ko­nusudur. Çünkü sadece Allah yolunda ölmek, sadece O'nun dinine, O'nun gönderdiği hayat sistemine yardım etmek gerekir.

Savaşan kimsenin gaye ve hedefi, Allah kelamının yü­celtilmesi, Allah'ın emirlerinin insanların davranışlarında, fert ve sosyal hayatlarında yerine getirilmesi değilse şehid olamaz. Namusunu, malını, canını ve dinini yaşayacağı vatanını savunmak niyeti olmayıp da, başka niyetlerle savaşırken öldürülürse şehid olamaz.

“Cennet ucuz değil, cehennem lüzumsuz değildir.”

“Allah yolunda cihad eden kimse, cihaddan dönünceye kadar gündüzleri ve geceleri hiç ara vermeden oruç tutup, namaz kılanlar gibidir.”

Yüce Allah'ın şehidlere cenneti tanıtmasına ilişkin olarak Ahmed bin Hanbel'in Müsned'inde şu hadis-i şerif bulunmaktadır:

"Şehidin kanının ilk damlası dökülür dökülmez kendisine yedi şey verilir:

l - Tüm günahları affolunur, (ancak borç-kul hakkı- müstesna)

2- Cenneteki yeri gösterilir.

3- Hûr’il iyn'lerle evlendirilir.

4- Kıyametin büyük korkusundan emin kılınır.

5- Kabir azabından emin kılınır.

6- İman giysisiyle süslenir.

7- Akrabalarından, yetmiş kişiye şefaat etme hakkı tanınır."