Soru: Matta 2:1-4,9-12’de tam olarak kaç tane yıldızbilimci bulunmaktadır?
YANIT: Kutsal Yazılar bunu hiçbir zaman söylemez. İnsanlar sadece “Biz Üç Doğulu Kral” ilahisinden ve üç armağan olmasından ötürü, üç yıldızbilimci olduğunu düşünür ama yıldızbilimcilerin sayısı farklı olabilir.
SORU: Mika 5:2 Masoterik metinde “önemsiz” ve Septuagint’te de “çok önemsiz” dediği halde neden Matta 2:6’da “önemsiz değilsin” diyor?
YANIT: Yanıtta göz önünde bulundurulması gereken üç nokta vardır.
1) Mika 5:2 şöyle der: “Ama sen, ey Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında önemsiz olduğun halde, İsrail'i benim adıma yönetecek olan senden çıkacak...”
Burada söylenmek istenen, Beytlehem boyut bakımından küçük olduğu halde önem bakımından çok büyük olacağıydı.
2) Bu sözler kâhinler ve yasa öğretmenleri tarafından söylenmişti. Bir hata yapmış olabilirlerdi ya da Hirodes’e Septuagint’ten başka bir Grekçe çeviriden aktarma yapmış olabilirlerdi. Ancak daha büyük bir olasılıkla, konuşurken akıllarından İbranice’den Aramice’ye ya da Grekçe’ye tercüme ediyor olabilirlerdi.
3) Ancak, kâhinler ve yasa öğretmenleri anlamı bildirme konusunda bir hata yapmamışlardı: Oradan çıkacak olan yöneticiden ötürü Beytlehem küçük olduğu halde, önemi küçük DEĞİLDİ.
Soru: Mika 5:2, Masoterik metin ve Septuagint’te “binler” dediği halde, Matta 2:6’da neden “önder/önderler” diyor?
YANIT: Yanıtta düşünmemiz gereken dört nokta vardır:
1) Mika 5:2 şöyle der, “Ama sen, ey Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında önemsiz olduğun halde, İsrail'i benim adıma yönetecek olan senden çıkacak...” Burada söylenmek istenen şey, Beytlehem’in boyut bakımından küçük olduğu halde önem bakımından çok büyük olacağıydı.
2) Mika 5:2’de (çoğul olarak) “binler” anlamına gelen İbranice sözcük ‘alapim’dir. Bu sözcüğün Grekçe eş anlamlısı chiliasin’dir. İbranice’de (çoğul olarak) yöneticiler/önderler anlamına gelen sözcük ‘‘allupe’dir. Grekçe eşanlamlısı hegemosin’dir. Grekçe sözcükler tamamen farklı olduğu halde, İbranice sözler de, sesli harfler hariç hemen hemen aynıdır. Eski Antlaşma özgün olarak hiç sesli harf olmadan yazılmıştı; sesli harfler ancak M.S. 700 yılında eklenmişti. Bu da onların Grekçe Septuagint’ten değil, ya İbranice, Aramice ya da başka bir Grekçe çeviriden okuduklarını göstermektedir.
3) Bu sözler, kâhinler ve yasa öğretmenleri tarafından söylenmişti. Bir hata yapmış olabilirlerdi ya da Hirodes’e Septuagint’ten başka bir Grekçe çeviriden aktarma yapmış olabilirlerdi. Ancak daha büyük bir olasılıkla, konuşurken akıllarından İbranice’den Aramice’ye ya da Grekçe’ye tercüme ediyor olabilirlerdi.
4) Ancak, kâhinler ve yasa öğretmenleri anlamı bildirme konusunda bir hata yapmamışlardı: Oradan çıkacak olan yöneticiden ötürü, küçük Beytlehem’in önemi küçük değildi.
Soru: Matta 2:1-4,9-12’deki yıldızbilimciler kimdi?
YANIT: Yıldızbilimciler, astroloji uygulayan Ortadoğulu dindar adamlardı. Kutsal Kitap üç tane yıldızbilimci olduğunu kesin bir şekilde söylemediği halde, “İsa’nın doğuşunda gelen Noel yıldızbilimcilerinin” kim olduğu hakkında üç görüş vardır.
Özgün olarak, Levililer, İsrailliler arasında kâhinlerden oluşan bir oymak olduklarından, Herodot’a göre, daha sonra yıldızbilimciler de Medler arasında kâhinlerden oluşan bir oymaktı. Bu konum, Levililer’in İsrailliler arasında bir kâhinler oymağı olmasına benzer bir konumdu. Yıldızbilimciler, ateşlerin önünde kurbanlar sunuyor, rüyaları yorumluyor ve astroloji uyguluyordu. İngilizce “sihirbaz” sözcüğü de bu “Magi,” ya da yıldızbilimciler sözcüğünden kaynaklandığı halde, Herodot’taki bir parça dışında onların sihir uyguladığı konusunda bir kanıt yoktur. Medler, (Zerdüşt değil) çoktanrılıydılar. Daniel 5:11 yıldızbilimcilerden söz ettiğinde bu yıldızbilimcilerden söz eder.
Daha sonra, “sahte Bardiya” adlı bir yıldızbilimci, M.Ö. 522 yılında yedi ay boyunca Pers tahtını yönetimi altına aldıktan sonra, Kral Kambises, Med yıldızbilimcilerin yerine Pers yıldızbilimcileri geçirdi. Pers yıldızbilimciler Zerdüşt’tü. Zerdüştler, biri iyi olan ve ışıkla temsil edilen, öbürü de kötü olan ve karanlıkla temsil edilen birbirine eş ve birbirine zıt ilahi varlıklara inanıyordu. M.Ö. dördüncü yüzyıl sırasında ve sonrasında Zerdüştler dirilişe inanıyordu. Grekler genelde yıldızbilimcilerin Zerdüşt olduklarını söylemiştir. İskenderiyeli Klement, Beytlehem’e gelen yıldızbilimcilerin Zerdüşt olduğuna inanıyordu.
Mesih’in zamanı geldiğinde, Grekler yıldızbilimciler gibi astroloji uygulayan Kildaniler’e de yıldızbilimci adını vermeye başladı. Astrologların birçoğu öğretmek için batıya seyahat etti, bunlara M.Ö. 281 yılından sonra Kos adlı Yunan adasında öğreten Babilli Berosus da dahildir. Tacitus yıldızbilimcilerin büyücülük yaptıklarını söyler ve Pliny de büyünün Zerdüştlük’le başladığını iddia eder. İlk kilise yazarlarından Orijen, Celsus adlı dinden sapmış kişi için eleştirilerinin birçoğunun yanı sıra, Orijen Celsus’a Karşı anlamına gelen Origen Against Celsus adlı kitabının cilt 1, bölüm 58, sayfa 422’de, Celsus’un yıldızbilimcilerle Kildaniler arasındaki farkı göremediğini söylemiştir.
“Noel Yıldızbilimcileri”nin Ortadoğu’daki kökenleri tam olarak ne olursa olsun, yıldızbilimciler astrolojiyle uğraştıkları bilinmektedir.
Soru: Matta 2:8,12’de, Tanrı yıldızbilimcilere Hirodes’in yanına dönmemelerini söylediğinde, onlara Hirodes’e vermiş oldukları sözü tutmamalarını mı söylüyordu?
YANIT: Yanıtta göz önünde bulundurulması gereken üç nokta vardır.
1. Matta 2 hiçbir zaman yıldızbilimcilerin Hirodes’e geri dönmeyi vaat ettiklerini söylemez.
2. Matta 2 hiçbir zaman yıldızbilimcilerin Hirodes’e geri dönmek gibi bir niyetleri olduğunu söylemez. Eğer böyle bir niyetleri olsaydı bile, gördükleri rüyadan sonra niyetleri değişmişti.
3. Hirodes’e dönmeyi vaat etmiş olsalardı bile, şu şartlar altında bir vaadin yerine gelmesi gerekmez:
3a) Aldatıcı durumlar altında vaatte bulunulmuşsa,
3b) Doğrudan doğruya Tanrı’nın isteğine aykırı olan bir şey vaat ettiğinizde,
3c) Vaadin yerine getirilmesi masum bir insanın öleceği anlamına geldiğinde.
Örneğin, bir adamın size bir kadının kapısının önüne çiçek bırakmak istediğini söyleyerek kadın evden çıktığında kendisini aramanızı istediğini ve sizin de bunu yapmaya söz verdiğinizi düşünelim. Daha sonra adamın birçok kişinin evini soyduğunu ve bu kadının da evini soymayı tasarladığını öğreniyorsunuz. Kadın evden çıktığında, bunu yapmaya söz vermiş olduğunuz için hırsızı aramalı mısınız? Hayır!
Soru: Astroloji yanlış bir şey olduğundan, Matta 2:11’de yıldızbilimciler neden yıldızı izlediler?
YANIT: İlk önce yıldızbilimciler hakkında biraz bilgi edinelim ve bunun bize Tanrı hakkında ne öğrettiğini görelim.
Yıldızbilimciler, Med kâhinlerinden oluşan bir oymaktı. Bu durum, İsrailli kâhinlerin Levi oymağından gelmelerine benziyordu. Astrolojiyle uğraştıkları biliniyordu.
Astroloji Kutsal Kitap’a aykırıdır: Yıldızbilimciler büyük bir olasılıkla Eski Antlaşma’nın astrolojinin yanlış bir şey olduğunu söylediğini bilmiyordu (Levililer 19:26; 22:27; Yasa’nın Tekrarı 18:11-14; 2 Krallar 17:16; 21:3,5; 2 Tarihler 33:3-6). Diğer yandan, yıldız Mesih’in gelişini önceden kehanet etmemiş, sadece O doğduktan sonra O’nun geldiğini bildirmişti.
İlk kilise yazarlarından Tertulyan (M.S. 198-220) Putperestlik Üzerine anlamına gelen On Idolatry adlı kitabının 9’cu bölümünde (Cilt 3) sayfa 66’da yıldızbilimciler hakkında şöyle yazmıştır: “Ey yıldızbilimci, bir Hristiyan olman gerektiğini bilmiyorsan hiçbir şey bilmiyorsun demektir. Eğer bunu biliyor idiysen, başkalarının bunalımlarını önceden bildiren ve sana da kendi tehlikesini öğretebilecek olan o mesleğinle artık hiçbir işin olmaması gerektiğini de bilmen gerekirdi. Senin o sisteminde senin için bir rol ya da pay yok. Parmağı ya da değneği cenneti suiistimal eden kişi göklerin egemenliğine girmeyi umut edemez.”
Tanrı hiçbir zaman insanları Kendisine çekmek için sadece iyi yolları kullanmakla sınırlı olduğunu söylememiştir. Tanrı bazen gerçekten kötü yolları kullanır, örneğin Babil ordusu gibi (Habakkuk 1:6,13). Tanrı, insanları Kendisine çekmek için hastalıkları, kötü insanları ve hatta örneğin yıldızbilimcilerin durumunda olduğu gibi, kasıtsız günahları bile kullanabilir.
En tuhafı, Tanrı’nın inanlıları kurtarmak için onların kasıtlı, mahsus yapılan günahlarını aynı inanlıları kurtarmak için kullanmış olmasıdır. Bunu, Yaratılış 37 ve 50 ve özellikle Yaratılış 50:20’de Yusuf ve ağabeylerinin anlatımında okuyabilirsiniz. Hatta Tanrı her durumda iyilik (Romalılar 8:28) ve Kendi amaçları için (Efesliler 1:11) etkin olur.
Sonuç olarak, Tanrı’nın Yusuf’un kaçırılmasını Kendi amaçları için kullanmış olması adam kaçırmayı haklı göstermez. Tanrı’nın astrolojiyi Kendi amaçları için kullanması da astrolojiyi haklı göstermez.
Soru: Matta 2:15 ve Hoşea 11:1 yer alan “Oğlumu Mısır'dan çağırdım” sözü nasıl Mesih hakkında bir peygamberlik oluyor?
YANIT: Hoşea 11:1 ilk olarak İsrail halkı için kullanılmıştı. Matta, Mesih’in yaşamının (günah hariç) İsrail halkının yaşamına paralel olduğunu göstermek için sadece Hoşea 11:1’i değil, daha başka birçok Eski Antlaşma ayeti kullanmıştır. Matta, Eski Antlaşma’ya çok iyi bilen Yahudiler’e yazmaktadır ve o zamanki Yahudi bilginlerinin Midraş teknikleri olarak kabul edeceği yöntemler kullanmaktadır. Yahudi Midraş yorumu, her sözcüğün ardındaki anlam ve uygulama araştırılarak yapılır.
Soru: Matta 2:16. Kral Büyük Hirodes’in Beytlehem’de çocukları öldürttüğüne dair başka bir anlatım bulunur mu?
YANIT: Bir tek tarihsel kayıt olmasa, olduğunu ya da nasıl olduğunu bilmeyecek olduğumuz birçok olay vardır. Örneğin, Jül Sezar’ın yazıları gibi tek bir kaynak olmasa, Romalılar’ın Galya’yı fethettiğini ya da Galya’yı nasıl fethettiği hakkında hiçbir kayıt yoktur. Bu durumda, Kutsal Kitap’tan ayrı olarak, Büyük Hirodes’in küçük çocukları öldürttüğünden söz eden diğer yazarlar şunlardır:
Justin Martyr, Trypho ile Diyalog anlamına gelen Dialogue with Trypho adlı kitabının 78’ci bölüm, 238’ci sayfasında (M.S. 135-165 civarı) yıldızbilimcilerin Hirodes’i ziyaret edişinden ve Hirodes’in Beytlehem’deki bütün çocukları kılıçtan geçirttiğinden söz eder.
İreneyus Sapkınlıklara Karşı anlamına gelen Against Heresies adlı kitabının 3’cü cildi, 16.4’cü bölümü, sayfa 442’de (M.S. 182-188) [Tanrı’nın] “Davut evine ait olan ve mutlu kaderleri o sırada doğmak olan o çocukları, önden Kendi egemenliğine göndermek için ortadan kaldırdığını” söyler.
Orijen (M.S. 225-254), Hirodes’in Yahudiler’in Kralı’nı öldürmeyi umut ederek Beytlehem ve etrafındaki bölgelerdeki bütün bebekleri öldürttüğünü söyler. Celsus’a Karşı anlamına gelen Against Celsus kitap 1, bölüm 61, sayfa 423.
Kartacalı Kipriyan (M.S. 246-258) (Hirodes’ten ismi ile değil, onu ima ederek söz ederek) Mesih’in doğumunda, iki yaş ve altındaki bebeklerin Mesih için öldürüldüğünden söz eder (Mektup 55, bölüm 6, sayfa 349).
Archelaus (M.S. 262-278) İsa’nın zamanında Hirodes’in “Yahudiler arasındaki her erkek [bebeği] öldürttüğünü” söyler. Manes’le Tartışma anlamına gelen The Disputation with Manes, bölüm 44, sayfa 220.
İskenderiyeli Petrus (M.S. 306,285-311) Hirodes’in Mesih’ten ötürü öldürttüğü bebeklerden söz eder. Kanonik Mektup anlamına gelen Canonical Epistle Kanon 13, sayfa 277.
Soru: Matta 2:16’da Büyük Hirodes’in Beytlehem’deki bebekleri öldürttüğünü okuyoruz. Hirodes başkalarına karşı da zalimlik yapmış mıydı?
YANIT: Evet. Bazıları Hirodes’in bebekleri öldürtmesinin gerçekten gerçekleşmiş olduğuna inanmakta zorluk çekmiştir. Ancak, sözde daha uygar olan 20’ci yüzyıl Kamboçyalı Pol Pot’u, Ugandalı İdi Amin’i, Hitler’i, Stalin’i ve Mao Zedong’u görmüştür, Hirodes’in böyle bir şey yapmış olduğuna inanmak zor değildir.
Hirodes’in bebekleri öldürmesinden söz eden İznik öncesi altı yazarla ilgili olarak bundan önceki soruya bakın. Bu arada, İsa doğduğu zaman yönetimde olan Büyük Hirodes’i, İsa’nın çarmıha gerilmesinden hemen önce yönetimde olan Hirodes (Antipas) ile karıştırmayın.
Büyük Hirodes’in karakteri öyleydi ki, 36 yıllık hükümranlığı sırasında birçok insanı öldürtmüştü. Karısı Mariamne’yi ve kendi kız kardeşi Salome’nin iki kocasını öldürtmüştü. Kayın biraderini Şeria ırmağında boğulmasını sağlamış ve kayın validesi Alexandra’yı öldürtmüştü. Haşmonayim Hanedanı’nın son üyesi olan Hirkanus’u öldürtmüştü. Birçok Ferisi’yi ve birçok asil aileyi öldürtmüştü. Yahudi hahamlardan Yehuda ben Saripha ve Mattathias ben Margoloth diri diri yakılmıştı. Hirodes iki oğlu, İskender ve Aristobulus’u öldürtmüştü. Hirodes, Yahudiler’in çoğu gibi domuz eti yemediğinden, Roma İmparatoru’nun, Hirodes’in oğlu olmak yerine domuzu olmayı tercih edeceğini söyleyerek espri yapmasına yol açmıştı. Hirodes ölmeden beş gün önce oğlu Antipater’i öldürtmüştü. (Geriye, üç küçük oğlu, Arhelas, Hirodes Antipas ve Filipus kalmıştı). Hirodes’in bebekleri öldürecek kadar ahlaksız olduğu kesindir, Hirodes’in bütün diğer “haberleri,” küçük bir kentteki bebeklerin öldürülmesini haber olmaya daha az değen bir şey gibi gösterebilir.
Hirodes M.S. 4 yılında öldükten sonra, bir isyan oldu ve Arhelas Yeruşalim’e askerler gönderip bir günde 3000 kişiyi öldürttü. Arhelas ve Hirodes Antipas Roma’ya gittiğinde, İmparatorluk Hazinesi’nin bir görevlisi olan Sabinus vergileri denetlemeye geldi. Tapınak Hazinesi’nden 400 talant aldı. M.S. 9’da bir isyan olmuştu ve Qunitilius Varus’un yönetimindeki Suriyeli askerler bu isyanı bastırmıştı.
Büyük Hirodes öldüğünde ay tutulması olmuştu ki bu da onun öldüğü tarihin M.Ö.4 yılının 12/13 Mayısı olduğunu gösterir.
Soru: Matta 2:16. Diğer krallar da Hirodes kadar kötü müydüler?
YANIT: Bazıları diğerlerinden daha iyiydi ama bazıları çok kötüydü. Örneğin, Part kralı IV Phraates, M.Ö. 37 yılında babası Orodes’i öldürmüştü. Romalılar ona Musa adında İtalyan bir köle kız göndermişlerdi. Phraates’in ondan bir oğlu oldu, Phraataces (= V Phraates). Musa, M.Ö. 2 yılında IV Phraates’i zehirledi. Bundan sonra M.S. 2 yılında kendi oğluyla evlendi. V Phraataces, M.S. 4 yılında sürgüne gönderildi.
Soru: Matta 2:18’de, Yeremya’nın Rahel hakkındaki peygamberliği İsa’da nasıl yerine gelmiştir?
YANIT: Yaratılış 35:16-19’da Rahel’in Benyamin’i doğururken öldüğünü okuyoruz. Yeremya, Yakup’un karısı Rahel hakkındaki bu sözleri yazdığında Rahel 1000 yılı aşkın bir süredir ölüydü. Yeremya’nın sözlerinin iki anlamı değil, iki yerine gelişi artı Yaratılış Kitabı’nda üçüncü bir yerine gelişi olan bir tek anlamı vardır. Yeremya’nın söylemek istediği şey, Rahel’in çocuklarının ölümü ve ister Mısırlılar, ister Babilliler tarafından köleleştirilmesinden ötürü üzüntü olacağı gibi, çocuklarının Hirodes’in eliyle öldürtülmesinden de üzüntü duyacağıydı. Yeremya’nın zamanında, peygamber, Rahel’in mezarı yakınlarında, aynı sözleri söyleyerek Babil’e sürgün edilen Yahudiler’in kaybı hakkında duyduğu üzüntü hakkında peygamberlik etmişti.
Matta da aynı şekilde, Rahel’in mezarına yakın olan Beytlehem’de erkek bebeklerin ölümüyle yaşanan kaybı göstermek için aynı sözcükleri kullanır.
Eğer bir şüpheci Matta’nın Yeremya’nın sözlerini kullanmasından rahatsız oluyorsa, Yeremya’nın Yaratılış’tan sözler kullanması da onun için eşit derecede sorun oluşturacaktır. Esas sorun şudur: Yeremya’nın zamanındaki Yahudiler, sürgünün Rahel’in Yaratılış Kitabı’ndaki üzüntüsüyle bağlantılı olduğunu söyleyen yorumu anladıkları gibi, İsa’nın zamanındaki Yahudiler de, Matta’nın kullandığı bu tür bir Midraş yorumunu anlarlardı.
Soru: Matta 2:22’de, Büyük Hirodes’in oğulları hem Yahudiye, hem de Celile’de hüküm sürdüklerinden, Yusuf neden Yahudiye üzerinden geçip Celile’ye gitmeye karar vermişti?
YANIT: İlk olarak iki noktadan söz etmek istiyorum:
-
M.Ö. 4’ten itibaren kral olarak Yahudiye’yi yöneten Arhelas, bebek kral İsa’yı duymuş olabilirdi ve kendisinin de O’nu öldürmeye istekli olması mümkündü. Celile’yi yönetmekte olan Hirodes Antipas’ın ise farklı bir tutumu olabilirdi.
2. Asimov, Arhelas kendilerine çok düşman olduğundan birbirlerinin düşmanı olan Yahudiler ve Samiriyeliler’in Arhelas’un başlarından alınması için Roma’ya yaptıkları başvuruda birlik içine girdiklerine işaret eder. Hirodes öldüğünde Arhelas sadece on yıl hüküm sürmüştü. Diğer yandan, Hirodes Antipas Celile’de 40 yıldan fazla bir süre boyunca barış içinde hüküm sürmüştü.
Ancak, Luka 2:39’da çok daha açık bir neden yer alır. Yusuf, Beytlehemli değil, Nasıralı’ydı. Yusuf sadece daha yumuşak bir yöneticinin hüküm sürdüğü bir yere gitmekle kalmıyor, aynı zamanda doğup büyüdüğü yere dönüyordu.
Soru: Matta 2:23’le ilgili olarak, bir ateistin iddia ettiği gibi, Nasıra isimli bir kent olduğuna dair arkeolojik bir kanıt bulunmadığı doğru mudur?
YANIT: Hayır. Talmud 63 başka Celile kentinden söz eder (ama Nasıra’dan söz etmez) ve Yosefus 45 başka Celile kentinden söz eder (ama Nasıra’dan söz etmez). Nasıra’dan M.S. 4’cü yüzyılın başında söz edilmiştir ve Yahudi edebiyatında da M.S. 7’ci yüzyılla başlayarak söz edilmiştir. Ancak Yeruşalim’in M.S.70 yılında yakılıp yıkılmasından sonra arkeologlar, yerlerinden alınıp başka yerlere yerleştirilmiş olan kâhinler hakkında Aramice yazılmış olan bir liste bulmuşlar ve bu listedeki kâhinlerden birinin Nasıra’ya taşındığının kaydedildiğini görmüşlerdir. Nasıra’nın dışında birinci yüzyıla ait mezarlar bulunmuştur. Son olarak, 1955 yılında, günümüzde Nasıra’daki Annunciation (Bildiri) Kilisesi’nin altında Hıristiyanlık öncesi kalıntılar bulunmuştur.
Soru: Matta 2:23’de, arkeologlara göre Nasıra tam olarak ne kadar büyüktü?
YANIT: Nasıra çok önemsiz bir kentti.24 hektar kadardı ve İsa doğduğu zamanki nüfusu en fazla yaklaşık 480 kişi kadardı.
SORU: Matta 2:23’de bildirilen İsa’ya Nasıralı deneceğiyle ilgili peygamberlik nerede verilmiştir?
YANIT: İlk olarak ilk kilise yazarlarından Tertulyan’ın (büyük bir olasılıkla yanlış olan) yanıtını, sonra da en olası yanıtı vermek istiyorum.
Ağıtlar 4:7 (Septuagint) Tertulyan M.S. 207 yılında, Marcion’a Karşı anlamına gelen, Against Marcion adlı kitabının 4’cü cildi, 7’ci bölümünde bunu yanıtlamıştır. Ağıtlar 4:7’nin Mazoterik metni, “prensleri (ya da beyleri) temiz, sütten aktılar” dediği halde, Septuagint, “Nezirleri temiz, sütten aktılar” der. Tertulyan bunun hem, “Nezirler” (alkolden, ölü bedenlerden ve diğer kirli şeylerden uzak durmak için yemin edenler) ve hem de Nasıra’dan gelenler demek olan “Nasıralılar” anlamına geldiğinden söz eder.
Tertulyan, “Peygamberliğe göre, Yaradan’ın Mesihi’ne Nasıralı denmesi gerekiyordu. Yahudiler bize de O’ndan ötürü Nezirler/Nasıralılar adını vermektedir. Çünkü bizler, kendileri hakkında, ‘Nezirleri temiz, sütten aktılar’ yazılan kişileriz” demiştir.
Filiz/Dal: Yeşaya 11:1, Yeremya 23:5, 33:5 ve büyük bir olasılıkla Zekeriya 3:8; 6:12’de de Mesih’ten “filiz/dal” olarak söz edilir. İbranice’de “filiz/dal” sözcüğünün sessiz harfleri “Nezir” sözünün sessiz harfleriyle aynıdır ve İbranice Eski Antlaşma özgün olarak sessiz harflerle yazılmıştı. Buna ek olarak, “filiz/dal” sözcüğü önemsiz bir başlangıç düşüncesini taşıyordu ve Ferisiler’in tepkisi Nasıra’nın da aynı çağrışımda bulunduğunu göstermiştir.
SORU: Matta 2:23, İsa’nın Nasıra’dan olmasının Eski Antlaşma’daki Yeşaya 11:1, Zekeriya 6:12 ve diğer ayetleri yerine getirdiğini iddia etmekle yalan mı söylüyordu?
YANIT: Hayır, böyle bir şey söz konusu değildir. Eski Antlaşma, bu konuda bir ya da birden fazla neden vermeden Mesih’e “dal/filiz” adı verileceğini söyler. Matta 2:22, İsa’nın kilisenin Kendisinden büyüdüğü Tanrı’nın dalı/filizi olmasını engellemez.
SORU: Matta 3:4 ve Markos 1:6’da sözü edildiği üzere, Vaftizci Yahya’nın yediği çekirgeler, temiz mi, yoksa temiz olmayan yiyecekler miydi?
YANIT: Hem temiz olan, hem de temiz olmayan çekirgeler vardı ve Müjdeler bu çekirgelerin hangileri olduğu hakkında kesin bir şey söylemez. Ancak, itaatkâr bir Yahudi olan Yahya’nın temiz olanlarını yediğini varsayabiliriz. Levililer 11:21-22 ve Yasa’nın Tekrarı 14:21’e göre, temiz hayvanlara, çekirgeler ve birleşik bacakları ve kanatları olan başka bir tür “çekirge” de dahildi. Çölde Sayım 11:20,23 ve Yasa’nın Tekrarı 14:19’a göre, temiz olmayan hayvanlara “uçan böcekler” de dahildi.
SORU: Matta 3:4 ve Markos 1:6’ya göre, Vaftizci Yahya çekirge adlı böcekleri mi yemişti yoksa bu onun keçiboynuzu yediği anlamına mı geliyordu?
YANIT: Antik ve modern kaynaklar çekirge anlamına gelen Grekçe akrides sözü hakkında şöyle der:
Ebioncular (antik bir sapkınlıktır) Yahya’yı vejetaryen yapmaya çalışmıştır. Bu yüzden onun çekirge yerine, ballı kek, olan egkrides yediğini söylemişlerdir.
Tatian, dört müjdenin Diatessaron adı verilen bir özetini yapmış ve burada sözü edilen şeyin “çekirge” yerine “süt” olduğunu söylemişti.
Theophylact (173) melagron adlı bitki dahil birkaç olasılık sayar.
Çeşitli keşişler, burada keçiboynuzundan söz edildiğini düşündüklerinden keçiboynuzu ağacına “Aziz Yahya’nın ekmeği ağacı” adını vermişlerdir.
Misisli Teodor, belki de insanların bunun başka bir şey olduğunu söyleyen insanlara yanıt olarak bunların kanatlı çekirgeler olduğunu söylemiştir.
Bu yorumların sorunlu tarafı, bunların “çekirge”den başka bir şey olduğunu söyleyen hiçbir Kutsal Kitap elyazması bulunmamasıdır. İskenderiyeli Klement gibi ilk Hristiyanlar, Matta 3:4 hakkında yazmışlardı ve buradaki çekirge sözcüğünü böcekten başka bir şey olarak algılamak için hiçbir neden görmediklerini bildirmişlerdir.
Soru: Matta 3:9’un söylediği üzere, Tanrı’nın isterse İbrahim'e taşlardan çocuk yaratması nasıl mümkün olabilir?
YANIT: Yüce Tanrı her şeyi yapabilir, cansız taşları, içlerinde İbrahim’in genlerinin kopyaları olan çocuklara bile dönüştürebilir.
Soru: Matta 3:10’da, Vaftizci Yahya neden baltanın ağaçların köküne dayanmış olmasından söz etmiştir?
YANIT: Bir ağacı kesmek gibi, hayattaki bazı şeylerin geriye dönüşü yoktur. Bunu yapmaya başladıktan sonra, yapılmaya başlanmış olan şeyi geri alamazsınız. Aynı şekilde, bu da onların kesilmeden önceki son şanslarıydı.
SORU: Matta 3:11’de İsa Hristiyanlar’ı Kutsal Ruh ve ateşle nasıl vaftiz eder?
YANIT: İnanlılar Mesih’e ilk iman ettiklerinde Kutsal Ruh’la vaftiz edilirler. Günümüzde kullanılan “ateşle vaftiz” sözü çetin bir sınav anlamına geldiği halde, buradaki anlam bu değildir. Çünkü vaftiz eden, zulüm edenler değil İsa’dır ve ateş aracılığıyla değil, ateşle vaftiz etmektedir. “Ateş”in ne anlama geldiği hakkında üç değişik görüş vardır.
(olasılık dışı) Kutsal Ruh tarafından ikinci bir vaftiz. Burada bir tek edat vardır, örneğin, “Kutsal Ruh’la ve ateşle” yerine “Kutsal Ruh ve ateşle” der. Bu yüzden bu sözler büyük bir olasılıkla ikinci bir etkinlikten söz etmez.
(olasılık dışı) Pentikost: Elçiler, Pentikost Günü’nde vaaz verdikleri zaman başlarının üzerinde alevler belirmişti ve bu yorum da, Vaftizci Yahya’nın Pentikost’ta peygamberlik ettiği anlamına gelir.
Yeniden Vaftiz Konusunda Yazarı Bilinmeyen Tez anlamına gelen The Anonymous Treatise on Rebaptism (M.S.250-258 civarı) bölüm 2, sayfa 668 bu görüşü öğretir. Ama ilkinden söz etmediği için büyük bir olasılıkla Pentikost’tan söz etmez. Bundan sonraki ayette ateş yargıyla eşit tutulmuştur.
(olasılık dışı) Kutsal Ruh’un temizleyici işi: Orijen (M.S. 225-254) de Yuhanna Hakkında Yorum anlamına gelen Commentary on John adlı kitabı, cilt 6, 16-17’ci bölümler, 366-367 sayfalarda aynı görüşü savunmuştur. Ancak bu olasılık dışıdır, çünkü Matta 3:12’de saman sönmeyen ateşle yakılmaktadır. Bazıları, Grekçe’deki tek bir edat yer almasının burada (inanlılar için Ruh ve iman etmeyenler için yargı ateşiyle) iki vaftiz değil, (Ruh ve temizleyen ateşle) sadece bir tek vaftiz söz konusu olduğunu belirttiğini görüp anlar.
(olasılık dışı) Kapadokyalı Bazil’in (M.S. 357-378/379) Kutsal Ruh Hakkında anlamına gelen On the Spirit adlı kitabının bölüm 15.36, sayfa 22’sindeki yorumu, bir Hristiyan’ın işi için yargı ateşi olduğu doğrultusundaydı.
İsa’yı ret eden bireyler için cehennem ateşi: Yuhanna Krizostomos (M.S. 407’de ölmüştür), Matta Müjdesi Üzerinde Vaazlar anlamına gelen Homilies on the Gospel of Mattahew adlı kitabının Vaaz 11, 6-7 bölümler, 71-72 sayfalarında bu görüşün Yahya’nın ateş hakkındaki diğer uyarına devam niteliğinde olduğunu vurgulayarak onu öğretmiştir. Yahya, su, rüzgâr/ruh ve ateş olmak üzere üç şeye odaklanmıştı. Yahya suyla vaftiz etmişti, Mesih inanlıları Ruh’la vaftiz edecekti ve ateş vaftizi, su ve Ruh’la vaftiz olmamışları yargıyla yok edecekti. İreneyus (M.S. 182-188), İreneyus Sapkınlıklara Karşı anlamına gelen Irenaeus Against Heresies adlı kitabının 4’cü cildi, 4.3 bölümü, 466’cı sayfada bu ayeti, Tanrı’nın iman etmeyenler üzerine inecek olan yargısından söz etmek için kullanır. Tertulyan (M.S. 198-220) suyla vaftizin kurtuluş olduğunu ve sahte ve zayıf imanın yargılanmak üzere ateşle vaftiz edildiğinden söz eder (Vaftiz Üzerine anlamına gelen On Baptism, bölüm 10, sayfa 674).
İsa geri döndüğü zaman zamanın sonundaki yargı ateşi.
Çoklu anlamlar: Bazıları bunu, inanlıların hem yargılanması ve hem de temizlenmesi olarak görür. Büyük bir olasılıkla Montanist olan Theodotus da sayfa 124’de (M.S. 240 civarı) ateşin sadece yok edici öğe olduğunu, inanlılardaki kötülüğü temizlediğini ve başkalarını ise yok ettiğini söyler (bu ikincisini ima eder).
Belirtilmemiş: Aşağıdakiler bu ayeti aktarmış ama belirli bir görüşten söz etmemiştir.
Justin Martyr (M.S. 135-165) Yahudi Trypho ile Diyalog anlamına gelen Dialogue with Trypho the Jew adlı kitabı, bölüm 49, sayfa 219’da.
Hippolitus (M.S. 222-234/5) Kutsal Teofani (Tanrı’nın insana görünmesi) Üzerindeki Söylev anlamına gelen The Discourse on the Holy Theophany, bölüm 3, sayfa 235’de.
Kartacalı Kipriyan (M.S. 246-258) Kipriyan’ın Tezleri anlamına gelen The Treatises of Cyprian, Tez 12, bölüm 1.12, sayfa 511’de.
Hippolu Augustin (M.S. 388-430) bu ayeti ele alır ama belirli bir görüş bildirmez (Müjdeler’in Uyumu anlamına gelen Harmony of the Gospels, kitap 2, bölüm 12.26, sayfa 117).
Soru: (Bu soruyu Müslüman olan Ahmad Deedat sormuştur.) “Matta 3:16’da, Amerika’daki 75,000,000 ‘Yeniden Doğmuş Hristiyan’ Kutsal Ruh’a sahip olmakla övünüyor. Luka 1:5’de Vaftizci Yahya’nın doğuştan Kutsal Ruh’la dolu olduğunu okuyoruz. Kutsal Ruh armağanı bu kadar ucuzken neden zavallı İsa (Tanrı’nın esenliği O’nun üstünde olsun) doğduktan sonra, KUTSAL RUH armağanını almak üzere Vaftizci Yahya’nın yaptığı vaftizi için OTUZ YIL beklemek zorunda kalmıştır?
YANIT: İlk olarak, Muhammet’in de bir peygamber olduğunu ilan etmeden önce KIRK yıl beklemesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Deedat, karşılıksız verileni ucuz olanla karıştırıyor ve Deedat, Kutsal Kitap’ın Mesih’in Tanrı olduğunu öğrettiğini unutmuş görünüyor. Deadat hiçbir zaman Kutsal Ruh armağanını almamıştır, bu yüzden Kutsal Ruh armağanıyla Kutsal Ruh’un görünen bir şekilde bir güvercin olarak gökten inmesi arasındaki farkı bilmez.
Karşılıksız ama ucuz değil: Bu armağan çok pahalıydı, İsa’nın ölümüne mal olmuştu. Ama Tanrı onu, Kendi Müjdesi’ne iman edenlerin hepsine karşılıksız olarak verir.
Mesih’in tanrılığı: “Zavallı” İsa’nın otuz yıl beklemesi gerekmemişti. İsa çocukken Tanrı’nın lütfu O’nun üzerindeydi (Luka 2:40), bunun yanı sıra İsa Tanrı’nın Kendisi’dir ve Baba O’nun içindeydi.
İsa’nın bizim gibi Kutsal Ruh’la dolmaya ihtiyacı yoktu; Baba ve İsa, Kutsal Ruh’u bize göndermiştir.
Kutsal Ruh’un İsa’nın üzerine inmesi Kutsal Ruh armağanı değildir: Deedat İsa’nın vaftiz olduğunda Kutsal Ruh’la dolduğunu yanlış olarak okuyor; Kutsal Kitap, İsa’nın vaftiz olduğunda Kutsal Ruh’la dolduğunu değil, Kutsal Ruh’un bedensel bir biçim olarak bir güvercin şeklinde İsa’nın üzerine indiğini söyler. Hristiyanlar, Kutsal Ruh’la dolduklarında, Kutsal Ruh onların üzerine bir güvercin gibi inmez, bu yüzden bu farklı bir şeydir.
Son olarak, İsa’nın deneyimini Muhammet’inkiyle kıyaslayalım.
1. Hadisler, Muhammet’in bir peygamber olarak kötü bir büyü altına konulduğunu söyler.
1a. Yahudi Labid bin el-Asim, Muhammet’e büyü yapmıştı. Ibn-i-Majah cilt 5, sayı 3435, 60-61 sayfalar.
1b. Muhammet, Sahih Muslim, cilt 3, kitap 24, sayı 5428-5429, 1192-1193 sayfalar; Sahih Muslim, cilt 2, kitap 4, sayı 1888, sayfa 411’e göre kötü bir büyünün altındaydı. Ayrıca bkz. Buharî cilt 8, kitap 73, bölüm 56, sayı 89, sayfa 57 ve Buharî cilt 8, kitap 73, bölüm 59, sayı 400, sayfa 266.
2. Muhammet kendisi için mezarın işkencesinden korkuyordu.
2a. Yahudi bir kadın Muhammet’e, “Allah seni mezarın işkencesinden korusun” demişti. Bundan sonra Muhammet, mezarın işkencesinden korunmak için dua etti. Sunan Nasa’i, cilt 2, sayı 1479, 281-282 sayfalar.
2b. “‘Ayşe şöyle bildirmiştir: Yahudi kadın benimle beraberken ve bana, “Mezarda mahkeme edileceğini biliyor musun?” derken, Kutsal Peygamber (Sallalahu Aleyhi ve Selam) evime girdi. Allah’ın Mesajcısı (Sallalahu Aleyhi ve Selam) (bunu duyunca) titredi ve “Sadece Yahudiler yargılanacaklar” dedi. Ayşe, “Birlikte birkaç gece geçirdik, sonra Allah’ın Mesajcısı (Sallalahu Aleyhi ve Selam) “Bana ne vahyedildi, biliyor musun? ‘Sen mezarda mahkeme edileceksin’ denildi” dedi. Ayşe, “Bundan sonra Allah’ın Mesajcısı’nın (Sallalahu Aleyhi ve Selam) mezardaki işkenceden korunmak için dua ettiğini duydum” dedi. Sahih Muslim cilt 1, kitap 4, sayı 1212, sayfa 290.
2c. Ebu Huraira şöyle bildirmiştir: “Bundan (yani bu vahiyden) sonra Allah’ın Mesajcısı’nın (s.a.v.) mezarın işkencesinden korunmak için dua ettiğini duydum.” Sahih Muslim, cilt 1, kitap 4, sayı 1213, sayfa 290.
2d. "Ayşe şöyle dedi: Bundan sonra Kutsal Peygamber’i her gördüğümde mezarın işkencesinden kurtarılmak için dua ediyordu." Sahih Muslim, cilt l.1, kitap 4, sayı 1214, sayfa 290
2e. “Masruk bu hadisi şöyle diyen Ayşe’nin yetkisiyle bildirmiştir: Kutsal Peygamber’in bundan sonra her duasında mezarın işkencesinden kurtarılmak için dua ettiğini duydum.” Sahih Muslim, cilt 1, kitap 4, sayı 1215, sayfa 291.
2f. Muhammet mezarın işkencesinden kurtulmak için dua ediyordu. Sunan Nasa’i cilt 2, sayı.2065, sayfa 535; cilt 2, no.2069, sayfa 537; cilt 2, sayı 2071, sayfa 538
Bakın, bir Müslüman bu hadislerin söylediklerine katılabilir, katılmayabilir ya da daha büyük bir olasılıkla bunları bilmeyebilir. Ancak yine de, aynı görüşte oldukları ya da olmadıkları ben değilim, çünkü ben sadece yetkili Sünni hadislerin söylediklerini bildiriyorum.
Özet olarak, Kutsal Ruh’u bize İsa göndermiştir. Umudum, kötülüğün altında olmaktan özgür kılınmanız, mezarın işkencesinin korkusundan özgür kılınmanız ve Tanrı’dan Kutsal Ruh’u almayı istemenizdir.
Soru: Matta 3:16 ve Markos 1:10’da güvercini kim gördü?
YANIT: Hem Matta 3:16 ve hem de Markos 3:16, İsa’nın güvercini gördüğünü söyler ve Yuhanna 1:32, Vaftizci Yahya’nın da güvercini gördüğünü söyler. Bu ayetler güvercini başka kimin gördüğünü kesin bir şekilde bildirmez.
Soru: Matta 3:16-17, Mormonlar’ın iddia ettiği gibi, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un üç ayrı kişilik olduğunu destekliyor mu (Talmadge, 1977 sayfa 39-40)?
YANIT: Hayır. Bu onların ayırt edilebilir olduklarını gösterir ama ayrı olduklarını göstermez. Bu ayet, Üçlü Birlik’e karşı olmak yerine, Üçlü Birlik’i destekler ve onların ayırt edilebilir olduklarını bildirir. Ancak bu ayet, modalizm ve “Birlik Pentikostçuluğu”na karşıdır.
Soru: Bir ateistin (Cappello) söylediği gibi, İsa Tanrı olduğundan ve dünya zaten O’nun olduğundan Matta 4:8’de, İblis İsa’ya nasıl dünyayı sunabiliyordu?
YANIT: Bu ilginç bir sorudur. Yanıtta göz önünde bulundurulacak dört nokta vardır.
1. İsa hâlâ Tanrı idi ama Filipililer 2:7 ve Yuhanna 17:5’in gösterdiği gibi İsa yeryüzüne geldiğinde gönüllü olarak yüceliğini bir yana bırakmıştı.
2. Mezmur 24:1’in gösterdiği gibi, Tanrı gerçekten de dünyanın “sahibi”dir. Yine de İsa yüceliğini bir yana bırakıp dünyaya geldiğinde, Yuhanna 1:10-11’in gösterdiği gibi, “kendine ait olanlar” O’nu kabul etmediler.
3. Tanrı nihai güce sahip olmayı sürdürdüğü halde, Yaratılış 1:28’e göre insanlığa bu dünyayı yönetme yetkisi verdi.
4. Tanrı dünyanın gerçek sahibi olduğu halde, Yuhanna 5:19’un gösterdiği gibi, İblis’in düşmesi ona bu dünya üzerinde epey çok yönetim hakkı vermiştir. 2 Korintliler 4:4’e göre, bu çağın ilahi İblis’tir. Yuhanna 12:31; 14:30,16:11; Efesliler 6:12 ve Koloseliler 1:13’de de bu dünyanın egemeni İblis’tir.
Özet: Tanrı hem geçmişte dünyayı yaratmış olduğu ve hem de sonsuz egemenliğe sahip olduğundan dünyanın gerçek sahibidir. İsa dünyaya geldiğinde bu ikincisini geçici olarak bir kenara bırakmıştı. Ama Düşüş’ten beri, İblis bu dünyanın nihai kontrolüne sahip olmadığı halde onun yönetimindedir.
Soru: Matta 4:10 ve Matta 12:26’da, İblis’in asiliği sadece Yahudiler sürgüne gönderildikten sonra mı öğretilmişti?
YANIT: Hayır. Sürgün’den önce yazılmış olan Yeşaya 14:12-15 de Lusifer’in asiliğinden söz eder.
Soru: Matta 4:18-22’de, İsa, Petrus ve Andreas’tan ağlarını bırakıp Kendisini izlemelerini istediğinde onlar neden hemen her şeylerini bıraktılar?
YANIT: İsa bir süredir Celile’deydi ve büyük bir olasılıkla O’nunla daha önceden iletişimleri olmuştu.
Soru: Matta 4:14-16’da, Yeşaya 9:1 ve Yeşaya 9:2’un birlikte olması mı gerekiyor, yoksa Matta bunları bir araya koymakta hatalı mı davranıyordu?
YANIT: İkisinin birlikte olması gerekiyor çünkü Yeşaya 9:1 bu iki bölüm arasında bir geçiş ayetidir.
Bir yazar, Yeşaya 9:1’in önceki bölüme ait olduğunu iddia eder ve bu ayet modern Yahudi Kutsal Kitaplarında ve New Jerusalem Kutsal Kitap’ında Yeşaya 8:23 olarak numaralandırılmıştır. Yeşaya 8:22 ve 9:1 birbiriyle bağlantılıdır çünkü Yeşaya 8:22 karanlıkta olan halktan söz eder ve Yeşaya 9:1 de halkın artık karanlıkta kalmayacağından söz eder.
Ancak, Yeşaya 8:22 karanlığa kovulacak olan bir halktan söz eder, Yeşaya 9:1 Zevulun ve Naftali için artık karanlık olmayacağını söyler ve Yeşaya 9:2-7 de, karanlıkta yürüyen halkın büyük bir ışık göreceğini söyler.
Asimov’un kasvet içinde olan insanların kasvetinin Yeşaya 9:1’de üstlerinden kalktığını halde, bir sonraki ayetteki karanlıkta olup büyük bir ışık görenlerle bağlantılı olmadığını söylemeye çalışması ilginçtir.
Soru: Matta 4:15-16’da, Yeşaya 9:1-2’deki Zevulun ve Naftali hakkındaki peygamberliğin İsa’yla ne gibi bir bağlantısı vardır?
YANIT: Bunlar birbirleriyle iki şekilde bağlantılıdır.
Çocukluk: İsa çocukluğunun büyük bir kısmını, Celile Gölü’nün batısındaki Celile’de geçirmişti.
Hizmetin ilk dönemleri: İsa’nın hizmetinin ilk dönemleri, Celile’de, öncelikle Celile Gölü’nün batısında geçmişti. Bu bölge, Zevulun ve Naftali’nin soyuna ait olan topraklardı.
Soru: Mısır’dan Çıkış 33:23 ve başka ayetler kimsenin Tanrı’yı görüp de yaşayamayacağını söylediğinden Matta 5:8, 1 Yuhanna 3:2 ve Vahiy 22:4’de, yüreği temiz olanlar Tanrı’yı nasıl göreceklerdir?
YANIT: Düşüş’den beri, hiçbir ölümlü, günahlı insan Tanrı’yı görüp de yaşayamaz. Ancak, inanlılar paklanacaklar ve Cennette Tanrı’yı göreceklerdir.
Dostları ilə paylaş: |