Kilo vermek için rejim yapılabilir ama ana amacı farklı olduğundan bu oruç değildir. Tıka basa yemek ve oruç tutmak döngüsü hem sağlığa zararlı, hem de Kutsal Yazılar’a aykırıdır.
Soru: Matta 6:19-21. Hristiyanlar’ın neden parası ve başka dünyasal hazineleri var?
YANIT: Tanrı’ya vermek inanlılar için isteğe bağlı bir şey değildir (Malaki 3:10-12). Bizim Rab’bin işine vermemiz gerektir (2 Korintliler 8:1-8; 9:6-11; Süleyman’ın Özdeyişleri 3:9,10; 11:24; 1 Korintliler 16:2; Titus 2:13). Fakirlere ve ihtiyacı olan başka insanlara yardım etmemiz önemlidir (Süleyman’ın Özdeyişleri 11:24-25; 14:21; 24:11-12; 28:22; 29:7; 31:9,20; 2 Korintliler 9:6-7).
Kutsal Kitap’ta çok sayıda ayet bize fakirlere ve başkalarına vermemizi söyler: Süleyman’ın Özdeyişleri 11:24-25; 14:21; 19:9-10,17; 21:13; 22:9; 24:11-12; 29:7; 31:9,20; Mezmur 41:1; Yeşaya 58:7-8,10; Yeremya 5:28; 22:16; Matta 6:2-4; 19:21; Galatyalılar 2:10; Efesliler 4:28; 1 Timoteos 6:18-19; Yakup 1:27; Yasa’nın Tekrarı 15:11; Mezmur 68:5; Eyüp 29:12-13; 1 Yuhanna 3:17-19; Elçilerin İşleri 4:32-35
Ancak, Süleyman’ın Özdeyişleri 28:20’ye göre zenginliklerin Tanrı’dan bir bereket olabileceğini de kabul etmek lazımdır. Hristiyanlar’ın aşağıdaki şeyleri yapmaları uygundur:
a) Kendi mal mülkleri olması (2 Timoteos 4:13).
b) Ailemizin ihtiyaçlarını karşılamamız lazımdır (1 Timoteos 5:4,8; Süleyman’ın Özdeyişleri 31:13-15; Markos 7:10-13; ~Luka 15:18-30).
c) Vaizlerimizin ihtiyaçlarını karşılamamız lazımdır (1 Korintliler 9:4-12; 1 Timoteos 5:18; Galatyalılar 6:6)
d) Kendi ihtiyaçlarımızı karşılamamız lazımdır (Titus 3:14).
e) Vergilerimizi ödememiz lazımdır (Matta 22:17; Romalılar 13:7).
f) Gelecek için biriktirmemiz lazımdır (Süleyman’ın Özdeyişleri 6:6-8; 10:5; 31:16; Luka 15:18-30; Titus 3:14).
g) Çocuklarımıza bir miras bırakmamız lazımdır (Süleyman’ın Özdeyişleri 13:22; 17:2; 19:14; Mezmur 17:14).
h) Sahip olduklarımıza iyi bakmamız lazımdır (ki bunun için de bazen ekstra para gerekir) (Süleyman’ın Özdeyişleri 12:10,11,27). Zenginliklerimizin durumunu bilmeliyiz, çünkü onları ihmal edersek kaybedebiliriz (Süleyman’ın Özdeyişleri 27:23-24).
Buna karşın açgözlülük ve korkuyla hareket etmek de doğru değildir. Kendinizi, aileniz için ölüyken diri olduğunuzdan daha yararlı olacak kadar çok sigorta ettirmişseniz o zaman öncelik verdiğiniz şeylerin sırası karışmış demektir. Para konusunda doğru ve doğru olmayan tutumlar ve paranın kullanımı konusunda daha ayrıntılı bilgi için Süleyman’ın Özdeyişleri 3:9’la ilgili yanıtı okuyun.
SORU: Matta 6:22, bazı Yeni Çağcılar’ın iddia ettiği gibi bir tür ruhsal “üçüncü göz”den söz ediyor olabilir mi?
YANIT: İlk Hristiyanlar’ın hiçbiri ve hiçbir modern Hristiyan da bu ayeti bu şekilde yorumlamamıştır. Birkaç kişinin iddia ettiği gibi, eğer burada söylenilen gerçekten bu ise, o zaman Tanrı, mesajını her Hristiyan’ın anlayabileceği bir şekilde bildirmekte başarısız olmuştur. Bir ayeti yorumlarken, “Bunu, şu şu anlama gelecek şekilde yorumlayabilir miyim?” diye değil, “Tanrı bize neyi bildirmek istemiştir?” diye sormamız gerekir. Ancak birçok insan bu ilkini yapar çünkü irade ve yüreğin günahları olduğu gibi, zekânın da günahları vardır.
Soru: Matta 6:26’da, Tanrı’nın kuşları gözetmesi Tanrı’nın bize olan ilgisinin bir örneği olduğundan, Tanrı’dan ne tür bir yardım bekleyebiliriz?
YANIT: Yanıtta üzerinde düşünülmesi gereken beş nokta vardır.
1. Tanrı’nın izin verdiği şeylerden başka bir şey olmaz (Eyüp 1:12; 2:6).
2. Sorunlarımız olacaktır (2 Timoteos 3:12; Yakup 1:2), ama sıkıntılarımızda Tanrı bizi kuvvetlendirip teselli edecektir (2 Korintliler 1:4-5).
3. Tanrı inanlıların güçlerini aşan bir şekilde denenmelerine izin vermez (1 Korintliler 10:13)
4. Bazı inanlılar zulüm görecek, hatta bazıları öldürülecektir (1 Petrus 1:6)
5. “RAB'bin gözünde değerlidir sadık kullarının ölümü” (Mezmur 116:15). Adil olmayan, çok acı verici bir şekilde bile ölmüş olsak, Tanrı cennette bize yine bakacaktır ve şimdi çektiğimiz sıkıntılar cennetin sevinçleriyle kıyaslandığında birer hiçtirler (bkz. 1 Korintliler 2:9)
SORU: Bazı Yeni Çağcı insanların söylediği gibi, Matta 6:33, sözde var olan içsel tanrılığımızı en çok öncelik verdiğimiz şey haline getirmemiz gerektiğini mi öğretir?
YANIT: Hayır, bizde içsel tanrılık yoktur. Bizler Tanrı’nın benzerliğinde yaratıldık ve (hem erkek ve hem de kadın olmak üzere) inanlılar Tanrı’nın çocuklarıdır, ama kendimize ait bir tanrılığımız yoktur. Bu ayet bizim tanrılığımız ya da bize ait olan başka bir şey hakkında hiçbir şey söylemez. Bunun yerine, Tanrı’nın Egemenliği’nin ve O’nun doğruluğunun ardından gitmemizi söyler. Tek tanrıya inanan her Yahudi’nin de söyleyeceği gibi, bir tek Tanrı vardır, o da Tanrı’dır. İsa da Yahudi’ydi ve sadece bir Tek Gerçek Tanrı olduğunu ve O’nun sözlerine itaat etmemiz gerektiğini onaylamıştı. Kutsal Yazılar’ı kendi düşüncelerimize uydurmak için onları çarpıtmak yerine onlara boyun eğmeliyiz.
SORU: Yuhanna 7:24, 1 Korintliler 5:12 ve 1 Korintliler 6:25’de bize yargılamamız söylendiği halde, Matta 7:1-2, Luka 6:37 ve Yuhanna 7:24’de neden başkalarını yargılamamamız söylenmektedir?
YANIT: Kutsal Kitap başka insanları yargılamayı değil, yargılama etkinliğini onaylar. 1 Korintliler 6:5 yargılama sözcüğü için, diakrinai’dan farklı bir Grekçe sözcük kullanır. Bu sözcük, medeni hukukla ilgili bir konuda Hristiyanlar arasında karar veren Hristiyan bir hakemden söz eder.
Diğer ayetlerde kullanılan Grekçe sözcük krinete’nin çeşitli anlamları vardır. Matta 7:1-2 ve Luka 6:37 başkalarını yargılamamamız gerektiğini söyler (bazı şeyleri ya da davranışları yargılamamaktan söz etmez). Yani, başka insanların değerini yargılamamamız, onların ne kadar iyi Hristiyanlar ya da ne kadar kötü günahkârlar olduğu hakkında yargılamada bulunmamamız gerekmektedir. Bunu Tanrı’nın yapmasına izin vermeliyiz; bizim kimseyi yargılamamız gerekmiyor.
Yuhanna 7:24 de, krinete sözcüğünü kullanarak, “Dış görünüşe göre yargılamayın, yargınız adil olsun” der.
Matta 7:1’in, Matta 7’nin geri kalan kısmını göz ardı ederek her türlü yargılamayı bırakmak gerektiğini öğretmek sorumsuzca bir davranıştır. Köpeklerle domuzları tanımamız (Matta 7:6) gerekir ve Matta 7:16-20’de medyaları değerlendirmemiz gerekir. Başka insanları öldürmek, Almanya’daki büyük Yahudi katliamı, hayvanlar ve çocuklarla seks yapanlar vb. konularda, bazı insanlar başkalarına kendi ahlakımızı kabul ettirmeye çalışmamamız gerektiğini ya da aslında doğruyla yanlış arasında bir değerlendirme yapmamamızı söyler. Ancak Kutsal Kitap’ın öğrettiği şey bu değildir.
SORU: Matta 7:1-5’e göre Hristiyanlar’ın yargılamaması mı lazımdır, yoksa 1 Korintliler 6:2-5’in söylediği gibi yargılamamız mı lazımdır?
YANIT: Kendi değerleri dahil, başka insanları yargılamamalıyız ama 1 Korintliler 6:2-5’in öğrettiği gibi iyi ve kötü davranışları ayırt etmeliyiz. (Krino gibi), Sözcüklerin bazıları Grekçe’de aynı olduğu halde, metin çerçevesi farklıdır.
SORU: Matta 7:6’da İsa, incilerinizi domuzların önüne atmayın derken ne demek istemişti?
YANIT: Değerli olan bir şeyi alıp onu takdir etmeyecek olanlara vermeyin. Onlar bunu sizin aleyhinize dönüp size saldırmak için kullanabilirler. Bize alaycı ya da kötü bir insanı düzeltmeye çalışmamamızın söylendiği Süleyman’ın Özdeyişleri 9:7-9’un arkasında da bu incileri atmamak kavramı vardır. İsa iman etmeyen insanların önünde fazla mucize gerçekleştirmemiştir. Ayrıca, 2 Petrus 2:20-22’nin dediği gibi, bir insanın gerçek yolunu hiç bilmemesi, onu bilip de ona sırtını çevirmesinden daha iyidir.
Şimdi bu ayetin olası yorumlarına bakalım, sonra da İsa’nın ne demek istediği konusundaki en iyi seçeneği ya da seçenekleri bulmak için listeyi kısaltalım.
Atmak şu anlamlara gelebilir:
A1. Atmayın demek, zorlamayın anlamına gelebilir.
A2. Dırdır etmeyin.
A3. Öğretmek için hiçbir çabada bulunmayın.
A4. Çok dikkatli olup hiçbir zaman söylemeyin.
Buradaki “atmak” fiili aktiftir, bu yüzden İsa, incilerinizi saklayın ya da yerde hiç inci bırakmayın demek istememiştir. Bu yüzden A4 olasılık dışıdır.
İnciler şu anlama gelebilir:
İ1. Tanrı yolundaki öğreti
İ2. Müjde’nin mesajı
İ3. Değerli olan her şey, özel ayrıcalıklar ya da kutsal şeylere katılma Kutsal Kitap’ın Çetin Sözleri anlamına gelen Hard Sayings of the Bible 370-371 sayfalarda bu görüş yer almaktadır.
İ4. Bu söz aynı zamanda, “Kilise zulüm gördüğünde, başka Hristiyanlar’ın isimlerini önünüze gelene bildirip onları da tehlikeye atmayın” anlamına da gelebilir. İsa, ahlaksal öğretileri açıkça öğretiyordu, bu yüzden bu İ1 olasılık dışıdır.
Domuzların önüne şu anlama gelebilir:
D1. Bu şeyleri takdir etmeyenler.
D2. Öğrenmeye hazır olmayanlar
D3. İman etmeyen insanlar aktif olarak öğrenmeyi arzulamaz
D4. Öğrenmeyi ret eden iman etmeyen kişiler (olası değil) D5. Ancak Matta, iman eden Yahudi olmayan kişilerden söz eder, bu yüzden bu söz genel olarak Yahudi olmayan uluslardan söz etmez.
Domuz sözcüğü aşağılayıcı bir terimdi, bu yüzden öğrenmeyi ret edenler anlamına gelmesinin tasarlanmış olması çok olasıdır.
Bu yüzden en iyi seçenekler şunlar olabilir: A1 + A2 + AC3 ve İ2 + İ3 ve D1 + D2 + D3 + D4.
Soru: Matta 7:7-11, insanlar neden istedikleri her şeyi elde etmezler?
YANIT: Tanrı, kozmik bir Noel Baba’dan çok daha fazlasıdır. İnsanlar en az beş nedenden ötürü her zaman her istediklerini elde etmezler.
1. Bunları Tanrı’dan istemezler (Yakup 4:2)
2. Başka birisine değil, Tanrı’ya dua etmeleri gerektir.
3. Ruh’ta ve İsa’nın ismiyle dua etmeleri gerektir (Koloseliler 3:17; Yuhanna 14:13-14; 15:16; 16:26).
4. Tanrı kötülerin duasını işitmez (Süleyman’ın Özdeyişleri 15:29; 1 Petrus 3:12; Yeşaya 1:15; Yeremya 11:14; 14:12; Mika 3:4).
5. Bu kişiler Tanrı halkıyla mücadele ederler (Mezmur 18:41. 1 Samuel 22:16-17; 28:6).
Ayrıca bkz. bir sonraki sorunun yanıtı.
Soru: Matta 7:7-11, Hristiyanlar neden İsa’nın ismiyle Tanrı’dan duada istedikleri şeyleri her zaman elde etmezler?
YANIT: Tanrı bazı duaları “evet,” bazılarını “hayır” ve bazılarını da “bekle” şeklinde yanıtlar. Tanrı yanıt vermediğinde ya da verdiği yanıt bizim istediğimiz yanıt olmadığında, “neden” diye düşünmek iyi bir fikirdir. Bütün belirli durumları bilemeyiz ama genel olarak biz, durumlar ve Tanrı’yla ilgili en az 21 neden vardır.
Biz:
1. Yanlış tanrıya, bir puta tapmamız. 1 Krallar 18:26-29
2. Tutkularımızı tatmin etmek için istememiz. Yakup 4:3
3. İstekler iyi şeyler için olmalıdır. Matta 7:11
4. Onlara sahip olmamızın Tanrı’nın isteği olmaması. Markos 14:36
5. Beklememiz gerekmesi. Daniel 10:12-14
6. Dualarımızın sadece boş tekrarlar olması. Matta 6:7
7. [Anlamlı bir şekilde] Daha ısrarlı olmamız gerekmesi. Luka 11:5-10, 18:1-7
8. Yüreğimizde günahı aziz tutmamız (Mezmurlar 66:18-19) ya da kötü olmamız (Süleyman’ın Özdeyişleri 15:29). Biz Tanrı’yı işitmemeyi seçtiğimizde Tanrı da bizi işitmez. Zekeriya 7:11-14
9. Özdenetime ihtiyacımız olması. 1 Petrus 4:7
10. Günah işlemiş olmamız (boşanmış olmak gibi). Malaki 2:13-14
11. Tanrı’yı ve Yasası’nı hiçe saymış olmamız. Zekeriya 7:13; Süleyman’ın Özdeyişleri 28:9
12. Fakirlerin yakarışlarına kulak asmamamız. Süleyman’ın Özdeyişleri 21:13
13. Karılarımıza karşı düşüncesiz ve anlayışsız olmamız. 1 Petrus 3:7
14. İnsanlar hâlâ putlara da tapıyorlarsa Tanrı onları işitmeyecektir. Hezekiel 8:8-18
15. Ellerinin kanlı olması. Yeşaya 1:15
16. Tanrı denenmelerin bizim için en iyi şey olduğunu bilir. 2 Korintliler 12:7-9
17. Tanrı bizi disiplin etmektedir. 2 Samuel 12:16-18;22-24
Durumlar:
1. Tanrı’nın Kendi zamanı geldiğinde. Tanrı duayı yanıtlayabilir ama belki de şu an, henüz doğru zaman değildir. Habakkuk 2:3
2. Belki bizim bir şekilde değişmemiz, ya da başka birisinin değişmesi gerekmektedir. 1 Samuel 1:10-12; Mısır’dan Çıkış 2:23-24
Tanrı:
1. Tanrı duamızı “hayır” şeklinde yanıtlıyor olabilir.
2. Tanrı denenmemize izin veriyor olabilir.
Bazen, Eyüp Kitabı ve Daniel 10:2-3,12-14’ün gösterdiği gibi, sahne arkasında neler olup bittiği (ya da işin iç yüzü) hakkında hiçbir fikrimiz yoktur. Ama sabrımız ve sebatımızın Tanrı’yı yücelttiğini biliriz.
SORU: Matta 7:20 bize hangi dinî grubun gerçek dine sahip olduğunu nasıl anlayabileceğimizi mi söyler? YANIT: Evet ve hayır. Her dinde, o dinden olduklarını iddia eden ama dinin söylediklerini yerine getirmeyen kişiler vardır. Birçok insan sadece kültürel olarak Hristiyan, Müslüman, Hindu vb.larıdır. Bu ayet, özellikle de sahte öğretmenler olan bireylerden söz eder. Bu yüzden, bir tarikatın ya da dinin kurucuları için kullanılabilir.
SORU: Matta 7:24-29, Spangler ve başka bazı Yeni Çağcılar’ın söylediği gibi, sözde “içsel tanrılıklarının” farkında olanların hayatın fırtınalarına dayanabileceklerini mi göstermektedir?
YANIT: Hayır, lütfen Matta 6:33’le ilgili yanıta bakın. Bu ayette bizim tanrılığımızdan söz edilmez. Yeni Çağcılar bu ayete kendi istedikleri anlamı veriyorlar. Bunun yerine buradaki konu, hayatımızın (evimizin) Tanrı’nın temeli üzerine mi, yoksa kum üzerinde mi kurulu olduğudur.
Soru: Matta 8:2’deki cüzamlı sorusunu neden bu sözlerle sormuştu?
YANIT: Cüzamlı, İsa’nın onu temizleyebileceğine tam olarak inanmıyordu. İsa’nın kendisini temiz kılmayı isteyip istemediğinden emin değildi.
SORU: Matta 8:4’de, cüzamlının neden kâhine tanıklık olması için bir kurban sunması gerekiyordu?
YANIT: Bu durum kâhinlere onun mucizesel bir şekilde temizlendiğini gösteren bir tanıklık olacaktı, aynı zamanda İsa’nın yasayı hâlâ desteklediği konusunda da kâhinlere bir tanıklık olacaktı.
Elçilerin İşleri 15:5’e göre daha sonra Ferisiler’den bazıları Hristiyan olmuşlardı. Bütün hatalarına karşın, Ferisiler’in birçoğu, Tanrı Sözü’nü ciddiye almak ve Tanrı’nın diriliş ve ölümden sonraki yaşam hakkında söylediklerine inanmak gibi bir erdeme sahipti.
SORU: Romalı yüzbaşı Matta 8:5-13’ün söylediği gibi İsa’ya kendisi mi gitmişti yoksa Luka 7:1-10’un söylediği gibi başkalarını mı yollamıştı?
YANIT: Bu sorunun iki olası yanıtı vardır.
1) Yüzbaşı önden başkalarını yollamış, sonra kendisi gelmişti.
2) Yüzbaşının “geldiği” söylendiğinde bu onun şahsen geldiği anlamına gelmez. Örneğin, Yuhanna 19:1, Pilatus’un İsa’ya kamçıladığını söylediğinde, bu Pilatus’un bunu kendi elleriyle yaptığı anlamına gelmez.
SORU: İsa, Matta 8:10 ve Luka 7:9’da neden yüzbaşıya hayran kalmıştı?
YANIT: İsa, iki taraf arasında yaptığı kıyaslamadan ötürü yüzbaşıya hayran kalmıştı. Yüzbaşı Yahudi değildi ve bütün hayatı boyunca Yasa’yla eğitilmemişti, buna karşın Yahudiler’den daha çok imanı vardı. İmana sahip olmak, sadece içinde bulunduğumuz ortamı ve yetiştirilme biçimimizi temel almaz.
SORU: Matta 8:12, geçici cezadan mı, yoksa sonsuz cezadan mı söz eder?
YANIT: Ayetin kendisi bu sorunun yanıtını vermez. Ancak, Kutsal Kitap’ın başka yerlerinde gördüğümüz, “ağlayış ve diş gıcırtısı” sözü, sadece azaptan değil, kalıcı bir biçimde yok olan, onur, ayrıcalık ve sevinçten söz eder. Bu yüzden bu ayet büyük bir olasılıkla sonsuz cezadan söz etmektedir.
SORU: Cehennem, Matta 8:12; 22:13 ve 25:30’un tanımladığı gibi karanlık bir yer midir yoksa Vahiy 20:14; Markos 9:48’in tanımladığı gibi ateş ve alevlerle dolu bir yer midir?
YANIT: Her ikisi de doğrudur. Önce kısa, sonra da uzun bir yanıt vereceğim.
Kısa yanıt: Bu ateş sadece yeryüzüne ait bir ateş değildir ve Tanrı bu ateşi istediği şekilde yapabilir. Tanrı bize yeryüzünde hiç görmediğimiz bir şeyi tanımlamaktadır ve bizler yeryüzündeki ateşin Cehennem ateşine ne kadar benzer ya da ondan ne kadar farklı olduğunu bilmediğimiz halde, Tanrı’nın bu tanımlayıcı benzetmeyi kullanmasına yetecek kadar benzer olduğunu düşünüyoruz.
Uzun yanıt: Bilimsel olarak ateş, (kırmızıdan mora) görülen tayfta ışık fotonları yaydığı için parlaktır. Bize tayfın diğer kısımlarından da, ağırlıklı olarak ateşten kızılötesi olmak üzere, ışık fotonları yaydığı için sıcaktır. Ancak atmosferdeki güneş ışığında daha çok morötesi ışınlar vardır. Esas olarak, x-ışınları ya da gamma ışınları yayan bir şey nasıl tanımlanır? Bu, bir şeyi çok daha çabuk kızartabilir ama çıplak göze karanlık görünür. Fotonlarından ayrı olarak bir nötron yıldızın enerjisinin büyük bir kısmı, bir atom bombasının yaydığı nötronlar olarak yayılır. Ama eğer birkaç tane foton olsaydı karanlık olurdu. Bakın, bizler cehennemin fotonlardan mı, nötronlardan mı, ya da başka bir şeyden ötürü mü sıcak olduğunu bilmiyoruz ama yeryüzüne ait bu gözlemler sadece karanlığın ve cehennem ateşinin nasıl olabileceği konusunda birçok olasılık olduğunu gösterir.
Soru: İsa’nın Matta 8:13’deki ifade biçimi ne anlama gelir?
YANIT: İsa’nın bu sözü başka kimseye söylemiş olduğu kaydedilmemiştir. İsa, yüzbaşının imanının büyük olduğunu söylemişti. İsa’nın bunu söylemesi ve adamın da kızının iyileşmesi bunun doğruluğunu gösteriyordu.
SORU: Matta 8:14’da, Petrus’un evli olduğu bildiriliyor. Bu da, Katolikler’in rahiplerin evlenemeyeceği uygulamasının yanlışlığını kanıtlıyor mu?
YANIT: Protestanlar olarak, bu ayetin bu noktayı ne kanıtladığını, ne de kanıtlamadığını söyleyebiliriz. Petrus, İsa’nın öğrencisi olmadan önce evlenmişti. Aynı şekilde, yirminci yüzyılda da Katolikliği kabul eden evli Episkopal rahipler olmuş ve Katolik kilisesi onların evli Katolik rahipler olmasına ve evliliklerini eskisi gibi sürdürmelerine izin vermiştir.
SORU: İsa, Matta 8:20’de ve başka ayetlerde “İnsanoğlu” dediği zaman, Kendisinden başka birisinden söz ediyor olabilir mi?
YANIT: Hayır, Markos 14:41b, İsa’nın Kendisini kastettiğini göstermektedir. İsa, Markos 14:41b’de, Getsemani Bahçesi’nde, tutuklanmadan hemen önce, “Hâlâ uyuyor, dinleniyor musunuz? Yeter! Saat geldi. İşte İnsanoğlu günahkârların eline veriliyor” demiştir.
Soru: İsa neden Matta 8:20 ve başka ayetlerde Kendisinden sık sık İnsanoğlu olarak söz eder?
YANIT: Yanıtta göz önünde bulundurulması gereken üç nokta vardır:
-
İsa bu terimin çok anlamlı olduğunu düşünüyordu. İsa bu sözü, Matta’da 32 kez, Markos’ta 14 kez, Luka’da 26 kez ve Yuhanna’da 12 kez kullanmıştır
-
Tanrı Oğlu unvanı, İsa’nın Tanrılığını vurgulamak için kullanılırken, “İnsanoğlu” unvanı da O’nun insanlığını vurgular. Ama İnsanoğlu unvanı İsa’nın tamamen insan olduğunu ima ederken, Tanrı Oğlu unvanı da O’nun tamamen Tanrı olduğunu vurgular.
3) Daniel 7:13-14 peygambersel olarak İnsanoğlu’ndan söz eder. İsa büyük bir olasılıkla onların geri dönüp bu ayetleri okumalarını istemişti. Bu ayetler şöyle der: “Gece görümlerimde insanoğluna benzer birinin göğün bulutlarıyla geldiğini gördüm. Eskiden beri var Olan'ın yanına
doğru ilerledi, O'nun önüne getirildi. Ona egemenlik, yücelik ve krallık verildi. Bütün halklar, uluslar ve her dilden insan ona tapındı. Egemenliği hiç bitmeyecek sonsuz bir egemenlik, krallığı hiç yıkılmayacak bir krallıktır.”
Soru: Matta 8:21-22’de İsa neden adama, “Bırak ölüleri, kendi ölülerini kendileri gömsün” demişti?
YANIT: İsa, ölüleri gömmek için etrafta bol sayıda ruhsal bakımdan ölü insan olduğunu ve sonsuz anlamı olmayan şeylerle vakit geçirilmemesi gerektiğini söylüyordu.
SORU: Matta 8:24-25’de İsa o büyük fırtınada nasıl uyuyabilmişti?
YANIT: Bu konuda iki olasılık vardır.
Doğal: İsa vaaz verdikten sonra yorgundu ve derin bir uykuya dalmıştı. O zamanlarda mikrofonlar ve ses sistemleri yoktu, bu yüzden halka hitaben konuşan birisinin çok yüksek sesle konuşması gerekiyordu. Ayrıca İsa’nın karşı kıyıya geçme konusunda bir endişesi olmadığını da unutmayın. Eğer İsa küçük bir teknede normalde uyuyabiliyorduysa, hava rüzgârlı ve büyük dalgalar olduğunda da aynı şekilde uyumaktaydı.
Doğaüstü: Eğer fırtına kimsenin uyuyamayacağı kadar büyük idiyse, o zaman belki de Baba, öğrencilerin Tanrı’nın İsa’yı emniyette tutma konusundaki imanını sınamak için İsa’nın çok derin bir uykuya dalmasını sağlamıştı.
SORU: Gadaralılar’ın memleketinde Matta 8:28’in bildirdiği gibi iki tane mi cinli adam vardı, yoksa Markos 5:1-4 ve Luka 8:26-33’in bildirdiği gibi sadece bir tek cinli adam mı vardı?
YANIT: Değişik müjdelerde değişik olaylardan söz ediyor olabileceği halde, burada büyük bir olasılıkla aynı olaydan söz ediliyordu ve Matta’da yazıcının yaptığı bir hata vardı. Elçi Yuhanna’nın öğrencisi olan Papyas, Matta’nın Müjdesi’ni özgün olarak İbranice/Aramice olarak yazdığını bildirmiştir. Eleştirenler Soruyor anlamına gelen Critics Ask sayfa 337 şöyle ekler: “İki adam olduğunda, her iki anlatım da doğrudur, çünkü ikinin bulunduğu yerde, her zaman bir olduğu gibi çok temel bir matematiksel yasa vardır. Buna hiçbir istisna yoktur!” Eğer Markos ve Luka sadece bir tek adam olduğunu söyleseydi, bu bir sorun olurdu, ancak burada “sadece” sözcüğü yer almamaktadır.
SORU: Matta 8:28’in sözünü ettiği cinli adamın bulunduğu yer tam olarak neresiydi?
YANIT: Ya Gadara ya da Gerasa olması lazımdır. Sorun, orada isimleri birbirine benzeyen üç tane kent olmasıdır. Ayrıca eğer bu İbranice’den yazıldıysa, İbranice “r” ve “d” harfleri birbirine çok benzer.
Gerasalılar (Gerasa’dan olanlar). (Günümüzde Yeraş) Ancak, bu kent denizden 48 kilometre kadar uzakta olduğundan sözü edilen kent olamaz. Bu kentin ismi, sadece Kutsal Kitap’ın İtalyan el yazmalarında, Vulgate’de, Harclean Süryanice çevirisinin metninde değil ama sayfa kenarlarında ve Sahidik Koptik çevirisinde yer alır.
Gadaralılar (Gadara’dan olanlar), Celile Gölü’nün sadece 8-12 kilometre güneydoğusundaydı ve “Gadaralılar’ın memleketi” de, Celile Gölü’ne kadar erişiyordu. Yosefus’un bundan söz etmesi ve Gadara’ya ait bir madeni paranın üzerinde bir gemi resmi olması da bunu kanıtlamaktadır. Vaticanus, Ephraem Rescriptus’un metni ve Diatessaron’un bazı kopyalarında bu kentten söz edilir.
Gergesenler (Gergesalı) el yazmalarının çoğunda yer alan bir kenttir. Celile Gölü’nün doğu kıyısındadır.
Gaksara adında bir kent olmadığı halde, Gaksarenler sözü sadece özgün Siniaticus’tadır. Bu sözcük belli ki bir imla hatasından ötürü böyle yazılmıştır ve daha sonra bir yazıcı Sinaiticus elyazmasındaki sözcüğü Gergesenler olarak düzeltmiştir.
Soru: Matta 8:29’da cinler “vaktinden önce bize işkence etmek için mi geldin?” diye sorarken ne demek istiyorlardı?
YANIT: Cinler dipsiz derinliklere (Yahuda 6; Vahiy 20:1-2) ve daha sonra da Ateş Gölü’ne gönderileceklerini (Vahiy 20:14-15) biliyorlardı.
Soru: Matta 9:2-6’da İsa’nın günahları bağışlamasının nesi yanlış sayılabilir?
YANIT: İnsanlar Tanrı’ya karşı günah işliyorlardı ve İsa’nın, Tanrı’ya karşı işlenen günahları bağışlamak için Tanrı olması gerektiğini doğru olarak anlamışlardı. İsa’nın, “Tanrı Bana günahlarınızın bağışlandığını söyleme yetkisini verdi, ya da bunu yapmamı onayladı” demediğine dikkat edin. İsa bunun yerine sadece “Günahlarınız bağışlandı” demişti.
Soru: Matta 9:12’de, İsa sadece hastaların hekime ihtiyacı olduğunu söylediğinde ne demek istiyordu?
YANIT: Herkes hastadır, ama sadece hasta olduklarının farkına varanlar doktora giderler.
SORU: Matta 9:13’de İsa, neden Tanrı’nın kurban değil, merhamet istediğinden söz etmişti?
YANIT: İsa burada Hoşea 6:6’dan söz etmektedir. Tıpkı Hoşea’nın zamanında olduğu gibi, İsa’nın zamanında da bazı dindar insanlar başkalarına fazla aldırmıyor ve “doğru türde” insanlarla olmakla daha çok ilgileniyorlardı. İsa kayıp olan vergi toplayıcıları ve günahkârlarla ilgileniyordu ve bu dindar kişileri herkesin Tanrı’nın önünde günahkâr olduğunu anlamamalarından ötürü azarladı. Onlara kendilerini öbür günahkârlardan daha iyi olarak görmeleri için hiçbir neden olmadığını söyledi. Din bilginleri ve Ferisiler yüreklerindekini dışarı vurmuşlardı, çünkü İsa’yı hiçbir zaman bir vergi toplayıcısı ya da bir günahkâr olmakla değil, onlarla görüştüğü için suçluyorlardı.
Dostları ilə paylaş: |