Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə466/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   462   463   464   465   466   467   468   469   ...   980
1960-1980 Dönemi

1960'ta ülkenin sosyokenomik sorunlarına plan ve program anlayışı içinde çözüm aranılması, Başbakanlık'a bağlı Devlet Planlama Teşkilatı'nı (DPT) ve 5 yıl süreli kalkınma planlarını gündeme getirmiştir. 1963-1967 arasını kapsayan Birinci Beş Yıllık Kalkınma Plam'nda bölge planlama çalışmalarına yer verileceği; öncelikle metropoliten kentlerin, gelişme potansiyeli gösteren bölgelerin ve sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi düşük bölgelerin bölge planlama çalışmaları içine alınacağı belirtilmiştir.

Hedefin, yüksek iktisadi ve sosyal üretkenliğin elde edileceği büyüme noktalarına kaynakların öncelikle ve geniş ölçüde ayrılması yoluyla genel verimlilik derecesini yükseltmek şeklinde tayin edilmesinin yamsıra, İstanbul için ayrı bir değerlendirme getirme gereği de vurgulanarak, "istanbul büyükşehir bölgesinin iktisadi ve sosyal meselelerine çözüm yolu bulmak, yeni gelişme merkezleri tespit ederek aşırı şehirleşme ve metropolleşmenin yükünü hafifletmek" yönünde bir hedef de belirtilmiştir.

1960'ta, DPT, özel ihtisas komisyonları ile çalışma yöntemini benimseyerek 1962' de "İstanbul Planlamasında Geçit Devresi Tedbirleri Şûra Organizasyon Komitesi"ni kurmuş ve "büyük istanbul" planlama sorunlarının üzerine eğilmiştir. Bu komisyonca geliştirilen çalışmalardan sadece Arazi Politikası ve Iskan Politikası ihtisas Komisyonu, süresi içinde çalışmalarını tamamlamış, ancak kentin güncel sorunları giderek öncelik aldığından, bu çalışma yöntemi ve öneriler gündemden düşmüş ve kentsel arazilerin malikinin hiç-

1950'lerin

sonlarına

doğru

henüz iki



milyonluk bir

şehir olan

istanbul'un

genel


görünümü.

Cengiz Kahraman

arşivi

bir katkısı olmadan artan arazi değerlerinin kamuya dönüşümü için öneriler, doğmadan ölüme mahkûm olmuştur.

ikinci ve Üçüncü beş yıllık kalkınma planlarında istanbul için özel bir değerlendirme mevcut değildir. Yalnız, Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Plam'nda, il gruplarının fizik, sosyal ve ekonomik kaynaklan itibariyle sıralanmasında, doğal kaynak, arazi kullanma, nüfus hareketleri, nüfus ve işgücü, aktif nüfus, katma değer, fizik ve sosyal altyapılar ve genel değerlendirme kriterleri açısından Marmara'nın en üst sırada birinci derecede yer aldığı tespit edilmiştir. Ülkemizde bölgeler arası farklılıkların o bölgelerin sahip oldukları büyükşe-hirlerden doğduğu varsayımından hareket edilirse, bu sıralamada Marmara Bölge-si'nin birinci sırada yer almasında İstanbul şehrinin taşıdığı ağırlık, kentin özel bir değerlendirme içine alınmasına rağmen, ortaya çıkmaktadır.

Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Plam'nda metropol şehirlerin yerleri ve rollerine genelde bir değerlendirme getirilmiş ve İstanbul için sadece "İstanbul Halic'inin rehabilitasyonu" ölçek ve boyutunda bir soruna yer vermekle yetinilmiştir.

Türkiye'nin en şehirleşmiş ve sanayileşmiş bölgesinin en şehirleşmiş ve sanayileşmiş şehri olan; mevcut şehirsel aşama sistemi içinde metropoliten şehir olarak birinci sırada yer alan istanbul'da gelişmenin durması ülkenin sosyoekonomik hayatı için ne kadar tehlikeli ise, istanbul'da gelişmenin ve büyümenin sınırları aşması da ülkenin en önemli doğa, kültür, tarih değerlerinin kaybedilmesi açısından aynı ölçüde tehlikelidir. Diğer taraftan İstanbul'u sadece güncel ve kısa süreli olayların mekânı olarak değerlendirmek ve sorunlarını bu yönden cevaplandırmak da sadece

bu şehre karşı bir haksızlık olacaktır, istanbul'u, geçmiş ve geleceği yönünden değerlendirmeden sadece halin kısır olanakları içinde değerlendirmek onu harcamak demektir. Bu çelişkili durumlara ancak plan ve program anlayışı ile çözüm getirilebileceği düşüncesi ile 1965'te, İstanbul Belediyesi'nin imar ve planlama faaliyetlerinden ayrı olarak, istanbul'da, İmar ve İskân Bakanlığı'na bağlı Nâzım Plan Bürosu faaliyete geçirilmiş, nâzım plan çalışması Doğu Marmara bölge planı çerçevesinde ele alınmaya çalışılmıştır.

İmar ve İskân Bakanlığı Planlama ve İmar Genel Müdürlüğü, bölge planlama çalışmalarında ülke genelinde 9 bölge belirlemiş, bölgeler içinde 13 alt bölge oluşturulmuştur. Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bilecik, Bursa, Balıkesir, Çanakkale illeri ile oluşturulmuş olan Marmara Bölgesi'nin İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bursa illeri ile oluşan alt bölgesi Doğu Marmara Bölğesi'dir. Bu alt bölge içinde İstanbul en çok gelişmiş büyükşehir; Kocaeli, Sakarya ve Bursa gelişmiş büyükşehirler olarak tanımlanmıştır.

Doğu Marmara Bölgesi için genel değerlendirmelerde, İstanbul İli'nin batı yakasında Çatalca dışında, doğu yakasında Şile dışında kalan alan "daha çok ikinci ve üçüncü sektörlere bağlı hızlı şehirleşme alanları", Çatalca ve Şile "kırsal yoğunluğun ve kırdan şehirlere göçün az olduğu alanlar" olarak belirlenmiştir.

Birinci ve ikinci beş yıllık kalkınma planlarının amaçlarıyla bölge özellikleri göz önünde tutularak, Doğu Marmara planında sanayileşme ve şehirleşmenin dengeli gelişmesine, ülke kalkınmasına daha etkili olabileceği düşüncesiyle büyük önem verilmektedir.

Bölgede istanbul gibi bir merkezin bü-

yümesinden doğacak sakıncaları (bölge içi dengesizlik, maliyeti yüksek şehirleşme, gelir grupları arasındaki dengesizlik) azaltmak amacı ile, uzun sürede bölge içi bir desantralizasyon öngörülmüştür.

Doğu Marmara Bölgesi, 1965 Nüfus Sayımı'nda illerin toplamı olarak 3.800.000 nüfusa sahiptir. 1980 sayımında bu nüfus 7.035.OOO'e ulaşmıştır, ancak 1980 için yapılan tahmin 8.400.000 ile daha yüksek tutulmuştur. 1965'te Doğu Marmara Bölgesi toplam nüfusu ülke nüfusunun yüzde 12'sidir. Bu nüfusun yüzde 6l'i istanbul' dan kaynaklanmaktadır.

Doğu Marmara ön planı, ülke kalkınmasına Doğu Marmara Bölgesi'nin optimum düzeyde katılmasını, ülkede yatırım özelliklerinden ve gelişme eğiliminden en üst düzeyde yararlanılmasını, şehirleşmenin ve büyükşehirlerin kabul ve desteklenmesini, bölgeler arası eşitlik ilkesi ile, ülkece en çok gelişmenin sağlanması ilkesinin çelişmesi göz önünde bulundurularak fonksiyonların bölgeler arasında ve bölge içinde dağılımında, belli bir yatırımla, insanın daha iyi şartlar içinde yaşamasının sağlanmasını ilke olarak kabul etmiştir.

Bu ilkeler içinde, "bölgedeki şehirleşme imkân ve eğilimlerinden en çok yararlanmanın yamsıra, ülkede ve bölgede diğer büyükşehirlerin yaraülmasıyla, istanbul'un gelişmesini yavaşlatmak ve İstanbul'un büyükşehir fonksiyonlarının organize edilmesiyle ülke ölçüsünde eğitici ve okul olmak özelliklerinin geliştirilmesi" tedbirleri de özellikle istanbul'a yönelik olanlarıdır.

Kalkınma planlarının ülkenin kalkınması amacına yönelik ortak hedefi, bölgeler arası sosyoekonomik gelişmişlik farkının en aza indirilmesidir. Kalkınmanın üç temel bileşeni de sanayileşme, şehirleşme ve tarımda modernleşme olarak tanımlan-

L


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   462   463   464   465   466   467   468   469   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin