VII- Bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak olan hukukî ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, mahkeme o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir, başka bir deyişle, o davanın sonuçlanmasını kendi bakmakta olduğu dava için bekletici sorun yapabilir.[434] Yasalarda (örneğin; Anayasa mad. 151; Uy. Mah. K. mad. 19/1; İİK. mad. 68/IV vb.) açıkça öngörülmüş olan bekletici sorun halleri dışında bir sorunu bekletici sorun yapmak mahkeme için zorunlu olmayıp ihtiyaridir. Mahkeme takdir hakkını kullanarak bir sorunu «bekletici sorun» yapıp o sorunun diğer mahkemede çözümlenmesini bekleyeceği gibi, o sorunu «ön sorun» olarak kendisi de inceleyebilir.
Yüksek mahkeme, «bekletici sorun» yapılmasını istediği konularla ilgili olarak;
√ «Davacı tarafından haksız olarak yapıldığı iddia edilen haciz işlemiyle ilgili olarak davacı tarafından açılmış olan istihkak davasının sonucu bu davanın sonucunu doğrudan etkileyeceğinden, söz konusu istihkak davasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[435]
√ «Davalı tarafından itirazın iptali davasından önce davacı tarafça başlatılan icra takibine konu borca ilişkin menfi tespit ve ipotek terkin davası açıldığından; menfi tespit davasının eldeki dava dosyasını etkileyeceği dikkate alınarak, davalı tarafın açtığı davanın sonucunun bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerekeceğini»[436]
√ «Görülen menfi tespit davasında; dava konusu senedin lehdarı olan davalı hakkında mahkumiyet kararı verilmişse de ceza mahkemesi kararı henüz kesinleşmediğinden ve hukuk hakimi ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ile bağlı olacağından ceza mahkemesi kararının sonucunun beklenmesi gerekeceğini»[437]
√ «Dosya kapsamında bulunan davacı şirketin ve katılan davalıların sanık sıfatıyla resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan yapılan yargılamada verilen karar örneğinden; ‘dava konusu bono nedeniyle davalı-sanıkların resmi belgede sahtecilik suçundan oybirliği ile cezalandırılmalarına, dolandırıcılık suçundan oy çokluğu ile cezalandırılmalarına’ hükmedildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği görülmüş olup, 818 sy. BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi gereği ceza hakimi tarafından tespit edilen maddi vakıa, hukuk hakimini bağlayacağından, mahkemece anılan ceza dosyasının sonucunun kesinleşmesinin beklenilmesi gerekeceğini»[438]
√ «Dava konusu senetle ilgili olarak davalının yargılandığı ceza davasında sahtecilik ve bedelsiz çeki kullanmak suçlarından mahkumiyetine karar verildiği, ancak verilen kararın temyiz edilmesi nedeniyle dosyanın halen Yargıtay’da olduğu dosya içeriğinden anlaşılmakta olup, ceza mahkemesince verilecek maddi olayı saptayan kararların hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek, sözü edilen ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[439]
√ «Menfi tespit davasında, davacı taraf, ‘davacı şirket temsilcisinin bu çekleri temsil yetkisi sona erdikten sonra diğer davalı ile işbirliği yaparak şirketi zarara uğratmak kastıyla keşide ettiğini’ ileri sürmüş, ayrıca ‘davalılar hakkında anılan iddia yönünden de suç duyurusunda bulunduklarını’ belirtmiş olduğundan, mahkemece, davacının iddiasını kanıtlaması yönünden ibraz ettiği deliller ve suç duyurusuna ilişkin soruşturma sonucunun incelenmesi gerekeceğini»[440]
√ «Davacının, davaya konu kambiyo senedindeki imzayı inkar etmiş olduğu davada, mahkemece hükme esas alınan imza incelemesi raporları, davalının resmi belgede sahtecilik suçundan yargılandığı ceza ve icra hukuk mahkemesindeki dava dosyalarından aldırılmış raporlar, ceza mahkemesi kararının temyiz incelemesinde olup, henüz kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşıldığı gibi, icra mahkemesi kararları da takip hukuku yönünden bağlayıcı olup, maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil etmemekte olduğundan, mahkemece, ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[441]
√ «Davaya konu bonoyla ilgili olarak davacı yanın şikayeti üzerine davalı şirket yetkilisi hakkında resmi belgede sahtecilik suçlaması üzerine yapılan yargılama kapsamında, ceza tahkikatı sırasında, biri hazırlık tahkikatında diğeri ise ceza davasının yargılaması sırasında olmak üzere iki kez imza incelemesi yaptırıldığı ve bu incelemeler sonucunda alınan raporların birbirine aykırı sonuçlar içerdiği, ceza mahkemesinin beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz ise de, maddi vakayı saptayan kararları hukuk hakimini bağlayacağından, somut olayda ceza mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması; kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi veya mahkemece yeniden imza incelemesi yaptırılması gerekeceğini»[442]
√ «Senetlerde dava dışı şirketin kaşesi basılmış ise de davacının anılan şirketin yetkili temsilcisi olmaması sebebiyle, 6762 sayılı TK’nun 590. (yeni TTK.’nun 678.) maddesi uyarınca temsile yetkili olmadığı halde bir şahsın temsilci sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kimse o poliçeden dolayı bizzat mesul olduğu, aynı kanunun 690. (yeni TTK.’nun 778.) maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken 590. (yeni TTK.’nun 678.) madde hükmüne göre somut olay bakımından, davacının dava konusu bonolardan dolayı kişisel sorumluluğunun bulunduğu ve yerel mahkeme gerekçesinde sözü edilen ceza mahkemesi kararının bu davanın sonucunu etkileyecek nitelikte bulunmadığının gözetilmesi gerekeceğini»[443]
√ «Mahkemece, BK. 53 ‘Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretine haciz bulup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinden verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir...’ maddesi (yeni Türk Borçlar Kanunu m. 74) kapsamında, ceza davasında saptanacak maddi olaylar, hukuk hakimini bağlayacağından ve bu bağlamda belirtilen bu ceza davasında yapılan yargılama sonucunda verilecek karar, menfi tespit davasının neticesini etkileyeceğinden, dava konusu çekle ilgili ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesi gerekeceğini»[444]
√ «Davalı hakkında davaya konu bonoya ilişkin olarak resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı açılan davada verilen kararın temyiz edilmiş olması nedeniyle dosyanın halen Yargıtay’da olduğu ve temyiz incelemesinin sonuçlanmadığı dosya içeriğinden anlaşılmakta olduğu, bu durumda ceza mahkemesinin olası bir mahkumiyet kararının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74’üncü maddesi uyarınca hukuk hâkimini bağlayacağı gözetilerek, söz konusu ceza davasının sonucunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 165/1 hükmü uyarınca bekletici mesele yapılması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekeceğini»[445]
√ «BK. 53. (yeni TBK. 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kararları hukuk hakimini bağlayacağından, ceza dosyasının sonucu beklenerek açılan menfi tespit davası hakkında karar verilmesi gerekeceğini»[446]
√ «BK’nun 53. (6098 sayılı TBK’nun 74.) maddesi hükmüne göre ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından, ceza davasının sonucu beklenerek, açılan menfi tespit davası hakkında karar verilmesi gerekeceğini»[447]
√ «İcra takibine konu davacının keşidecisi, davalının lehtarı olduğu bonodaki borçlu imzasının sahte olduğu, davacı imzası taklit edilerek atıldığı, davacının bir anlık hatası sonucu veya hile ile arsa alım satımı sırasında dava dışı şahıs tarafından alınan bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit istemine ilişkin davada, uyuşmazlık konusu bono hakkında ceza davası açıldığından, ceza davasının sonucu beklenilmeden karar verilemeyeceğini»[448]
√ «Davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talepli davada, dava konusu faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibi sırasında yapılan haciz tutanağı ile ilgili ceza davasının sonucu beklenilerek -ceza davasında saptanacak maddi olaylar hukuk hakimini de bağlayacağından- karar verilmesi gerekeceğini»[449]
√ «Ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre menfi tespit davasında verilecek hükme esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesi gerekeceğini»[450]
√ «BK’nun 53. (6098 sayılı TBK’nun 74.) maddesi hükmüne göre ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından anılan ceza davasının sonucunun beklenerek, sonucuna göre açılan menfi tespit davasında hüküm kurulması gerekeceğini»[451]
√ «Ceza mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kararları hukuk hakimini bağlayacağından ceza davasının sonucu beklenilerek, açılan menfi tespit davası hakkında karar verilmesi gerekeceğini»[452]
√ «BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesinden verilecek karar açılan menfi tespit-istirdat davasının sonucunu etkileyeceğinden, ceza hükmünün kesinleşmesi beklenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğini»[453]
√ «Dava konusu bononun bono borçluları olan davacıların bilgisi ve rızası dışında tahrif edildiğinin anlaşıldığı menfi tespit davasının açılan ceza davasının kesinleşmemesi sebebiyle bekletici mesele yapılması gerekeceğini»[454]
√ «Takibe konu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada, öncelikle açılan ceza davasının sonucunun kesinleşmesinin beklenmesi gerekeceğini»[455]
√ «Ceza dosyasında verilebilecek mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi halinde bu durum menfi tespit davasını da etkileyebileceğinden, ceza davasının sonucunun beklenip, bir hüküm kurulması gerekeceğini»[456]
√ «Borçlunun bonoda rakamla yazılı bedelin tahrifat ile değiştirildiği iddiası ile takibin iptalinin talep ettiği uyuşmazlıkta icra mahkemesince şikayete konu senette tahrifat iddiası ile ilgili olarak inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verlimesi gerekirken, Ağır Ceza Mahkemesinde açılan sahteciliğe ilişkin dava gerekçe gösterilerek HMK’nun 209. maddesi uyarınca anılan dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğunu- Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davasının, İİK’nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabileceğini, Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davanın da kendiliğinden icra takibini durdurmayacağını ve bekletici mesele yapılamayacağını, ancak Cumhuriyet Savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibinin durdurulabileceğini»[457]
√ «Hukuk hakimi ceza davasında verilecek mahkumiyet kararı ile bağlı olup, beraat kararı verilmesi halinde ise ceza hakiminin sabit kabul ettiği olgularla bağlı olduğu, bu nedenle davalı hakkında sahtecilikle ilgili açılan ceza davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[458]
√ «Davalı aleyhine sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılan dava bulunduğu ve halen derdest olduğundan; TBK’nun 74. maddesi gereğince ceza davasının sonucunun beklenilmesinin gerekeceğini»[459]
√ «Menfi tespit davası hakkında, iş mahkemesinde açılan hizmet tespiti ve alacak davasının kesinleşmesinin beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğini»[460]
√ «Mahkemece ceza davasında verilecek maddi vakıayı saptayan bir kararın hukuk hakimini de bağlayacağı gözetilerek ceza davasının sonucunun beklenmesi gerekeceğini»[461]
√ «Dava konusu senetle iligili ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesi ve varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekeceğini»[462]
√ «Yerel mahkemece ceza davasının sonuçlanması ve kesinleşmesinin bekletici mesele yapılacağını»[463]
√ «Takip dosyasına konu bono bakımından menfi tespit davası bulunduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği- Sahte senet tanzim etmek suçundan dolayı açılan ceza davalarının bekletici mesele yapılacağını»[464]
√ «Dava konusu senetler ile ilgili olarak ilgililer hakkında iştirak halinde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dolayı asliye ceza mahkemesi’nde ceza davası mevcut olduğundan, ceza davasının sonucu beklenmeden menfi tespit talebi hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu»[465]
√ «Kambiyo senedine dayalı takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada, ceza mahkemesi kararı temyiz edildiğinden, verilen karar ve kararda belirlenen olgu kesinleşmediğinden, HMK’nun 165. maddesi gereğince ceza davasının sonucu beklenilmeden karar verilmemesi gerekeceğini»[466]
√ «Taraflardan birinin vesayet davası derdestken, kişinin açmış olduğu veya ona karşı açılmış olan davalarda vesayet davasının bekletici sebep yapılması gerekeceğini»[467]
√ «Davalının davacıya karşı tefecilik suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açılmış ve bu dosyada görevsizlik kararı verilmiş olup, mahkemece davaya konu bonoların tefecilik yoluyla alındığının sabit olması durumunda bononun geçerliliğinin tartışılması gerekeceğinden görevsizlik kararı verilen dosyanın bekletici mesele yapılması gerekeceğini»[468]
√ «Mahkemece, ceza mahkemesindeki dava dosyasının sonuçlanması beklenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğini»[469]
√ «Sahtecilik iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasında, ceza davası sonucunda verilecek kararın hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olabileceği düşünülerek dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından olan ceza davasındaki kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerekeceğini»[470]
√ «Ceza mahkemesindeki bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı kanunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılmasının olanaklı bulunmamasına göre, mahkemece, derdest ceza davalarının sonuçlarının beklenilmesi, bundan sonra maddi olguların nasıl gerçekleştiğinin saptanması, tarafların talepleri de gözetilerek uyuşmazlığın ‘Medeni Hukuk’ kurallarına göre çözümlenmesi gerekeceğini»[471]
√ «Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, mahkemece 818 sayılı BK’nun 53. (6098 sayılı TBK’nun 74.) maddesi hükmü gözetilerek 6100 sayılı HMK’nun 165. maddesi uyarınca ceza davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[472]
√ «Aynı konuda genel mahkemede açılan menfi tespit davasının, icra (takip) hukukunun kendisine özgü şekli yapısı nedeniyle ve alacaklının alacağına bir an önce kavuşmasını engelleyici niteliği dolayısıyla, görülmekte olan şikayet bakımından bekletici mesele olarak da kabul edilemeyeceğini»[473]
√ «Ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı veya tespit edilecek maddi vakıa, hukuk hakimini bağlayıcı olması nedeniyle, ceza yargılamasının sonucunun beklenilmesi gerekeceğini»[474]
√ «BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesinde verilecek kararın iş bu davayı etkileyeceği mümkün bulunmasına göre dava sonucu beklenip oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[475]
√ «Maddi olguların saptanmasına ve kesinleşen mahkumiyete ilişkin ceza mahkemesi kararları hukuk hakimi için bağlayıcı olduğundan, ceza mahkemesi kararının beklenmesi gerekeceğini»[476]
Ceza mahkemesince tespit edilecek maddi vakıalar ve mahkumiyet kararı hukuk hakimini bağlayacağından, açılan ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerekeceği-
√ «BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi gereğince, ceza mahkemesinden verilen beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz ise de, maddi olgunun saptanmasına ilişkin ceza mahkemesi kararları hukuk hakimini bağlar. Bu durumda, ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenerek tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülemeyeceğini»[477]
√ «Davalının resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verildiği dosya içerisinde mevcut ceza mahkemesi kararından anlaşıldığından, mahkemece B.K.’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi gözetilerek ceza kararının kesinleşmesi beklenerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceğini»[478]
√ «BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca maddi vakıayı saptayan ceza mahkemesi kararlarının hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek anılan ceza davasının sonucu beklenerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceğini»[479]
√ «BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi hükmüne göre ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından mahkemece, davalı hakkında açılan ceza davasının sonucu beklenerek bir karar verilmesi gerekeceğini»[480]
√ «Sahtecilik mutlak def'iler den olduğundan herkese karşı ileri sürülebilir. Ceza mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kesinleşmiş kararları BK’nun 53. (TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayacağından mahkemece davaya konu senetle ilgili ceza davasının sonucu beklenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken ceza davasının sonucunun beklenmesine gerek bulunmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru görülmeyeceğini»[481]
√ «BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesince saptanan maddi vakıalar hukuk hakimini de bağlayacağından mahkemece davacının müşteki olduğu ceza mahkemesinde ‘dolandırıcılık ve sahtecilik’ suçundan açılan dava sonucunun beklenilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilip bir karar verilmesi gerekeceğini»[482]
√ «Davalılar aleyhinde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından açılan davaların sonuçlarına uygun karar verilmesi gerekeceğini»[483]
√ «Davalı aleyhine ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen ‘dolandırıcılık suçu’ ile ilgili ceza davası sonucunun bekletici mesele yapılarak, tüm sonuçların birlikte değerlendirilip sonuca gidilmesi gerekeceğini»[484]
√ «Davacının şikayeti üzerine, davalı hakkında açılmış olan nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin ceza davasının sonucunun -ceza mahkemesinin olası mahkumiyet kararı, TBK.nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayacağından- HMK.nun 165. maddesine göre ‘bekletici mesele’ yapılması gerekeceğini»[485]
√ «İmza inkarına dayalı menfi tespit davasında bonolardaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı konusunda hukuk ya da ceza mahkemesi tarafından alınmış bir rapor olmadan savcılık aşamasında alınan yetersiz rapora dayanılarak ve açılan ceza davasının sonucu beklenmeden karar verilmemesi gerekeceğini»[486]
√ «Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, mahkemece dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunun ceza yargılaması sonunda verilen hükmün kesinleşmesi de beklenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulmak gerekeceğini»[487]
√ «Davacının ‘dava konusu standart sözleşmelerdeki cezai şartın haksız şart niteliğinde olduğundan geçersizliği’ yönündeki EPDK nezdindeki başvurularının sonucunun ve davalının da cezai şart işlemleri ile ilgili İdare mahkemelerinde açmış olduğu davanın sonucu beklenilmeden karar verilemeyeceğini»[488]
√ «TBK. m. 74 uyarınca maddi vakıayı saptayan ceza mahkemesi kararları hukuk hakimini bağlayacağından, ağır ceza mahkemesinde bono hakkında ‘sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık’ iddiası ile açılan davanın sonucu neticelenmeden, görülmekte olan menfi tespit davasında, ağır ceza davasının sonucunun, hüküm kurmak için beklenmesinin gerekeceğini»[489]
√ «Uyuşmazlık konusu bono nedeniyle davalı Ö.A. hakkında bedelsiz senedi kullanma ve dolandırıcılık suçundan dolayı dava açıldığı ve Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından iddianamenin kabulüyle sanık hakkında kovuşturmaya başlanmasına karar verildiği, bu durumda hukuk mahkemesi tarafından ceza davasının sonucunun beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesinin gerekeceğini»[490]
√ «Davaya konu nizalı olan çekin durumunun belirlenmesi yönünden ceza mahkemelerinde açılmış olan davaların sonuçlarının beklenmesinin gerekeceğini»[491]
√ «Davaya konu bononun geçersizliğine ilişkin açılan davada, davalılar hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğundan, davalılar hakkındaki hazırlık soruşturması dosyasının celp edilerek, eğer dava açılmışsa ceza davasının sonucunun beklenmesi gerekeceğini»[492]
√ «Dava konusu senette lehtar olarak görünen davalı hakkında zorla senetler imzalatmak suçundan davalar açıldığı ve bu davaların derdest olduğu görülmüştür. Davacı da C. Savcılığında vermiş olduğu ifadede ‘senedin kendisinden zorla ve tehditle alındığı’ yönünde ifade vermiştir. Bu durumda mahkemece adı geçen ceza mahkemesindeki devam eden dava dosyaları ile davamızın konusunu oluşturan senedin ilgisinin saptanması halinde ilgili ceza davasının sonucunun beklenip bir karar verilmesi gerekeceğini»[493]
√ «Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde TK’nun 730/5. (yeni TTK.’nun 818/e) maddesi delaletiyle TK’nun 599. (yeni TTK.’nun 687.) maddesine göre lehtara karşı ile sürülebilecek def’ilerin halime karşıda ileri sürülebilmesi için halimin çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin ispatlanması gerektiği, bu konuda dinlenen davacı tanık beyanlarına göre davalının çekin karşılıksız olduğunu bile bile, borçlunun zararına olarak devraldığı ve kötüniyetli olduğu hususunun ispatlanamadığı, hamilin kötü niyetli olduğu sübut bulunmadığından lehtar aleyhine açılan menfi tespit davasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verileceğini»[494]
√ «Dava konusu senetle ilgili olarak ceza davası açılması halinde, maddi vakıayı saptayan ceza mahkemesi kararlarının hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek, ceza davasının sonucu beklenerek bir karar verilmesi gerekeceğini»[495]
√ «Senedin sahteliği ile ilgili mahkemece inceleme yapılırken aynı senetle ilgili açılmış ceza davası varsa; BK’nun 53. maddesi (TBK. md. 74) gereği ceza mahkemesindeki davanın sonucunun ve verilecek kararın kesinleşmesinin bekleneceği ve buna göre bir karar verileceğini»[496]
√ «Ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından ceza davasının neticesi beklenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[497]
√ «Ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından ceza davasının neticesi beklenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğini»[498]
√ «Menfi tespit davasının sonucu, görülmekte olan istihkak davasının sonucunu etkileyeceğinden, anılan davaların bekletici mesele yapılarak, davaların kesinleşmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğini»[499]
√ «Bonoya dayalı olarak yapılmış olan icra takibi nedeniyle açılmış olan olumsuz tespit davasında, senedin alacaklısı ve cirantası aleyhine güveni kötüye kullanma suçundan dolayı açılmış olan kamu davasının sonucunun ‘bekletici mesele’ yapılması gerekeceğini»[500]
√ «Dava konusu senetler hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen ‘sahtecilik suçu’ ile ilgili ceza davası sonucunun, olumsuz tespit davasında ‘bekletici sorun’ yapılması gerektiğini»[501]
√ « ‘Dava konusu senedin ikrah ve tehditle alındığı’ iddiasıyla davalı - alacaklılar hakkında açılmış olan ceza davasının sonucunun, olumsuz tespit davasına bakan mahkemece bekletici mesele yapılması gerekeceğini»[502]
√ «Hâmil hakkında açılan olumsuz tespit davasında, ayrıca lehtar hakkında da dava açılmış olduğunun anlaşılması halinde mümkünse her iki davanın birleştirilmesi, mümkün olmazsa, lehtar hakkındaki davanın sonucunun beklenmesi gerekeceğini»[503]
√ «Dava konusu senedin ‘davalılar tarafından çalınarak doldurulup tahsile verildiği’ iddiasıyla açılan olumsuz tespit davasında, davalılar hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen çalınma olayı ile ilgili ceza davasının sonucunun beklenmesi gerekeceğini»[504]
√ «Davalı alacaklı hakkında, davacı - borçlunun şikâyeti üzerine ceza mahkemesinde ‘güveni kötüye kullanma’ suçu ile ilgili ceza davası sonucunun olumsuz tespit davasında bekletici mesele yapılması gerektiğini»[505] [506]
√ «Tahliye taahhüdünün teminatı olarak verilen bononun iptali için açılan davanın, açıldığı bildirilen tahliye davasının sonucunu beklemesi gerekeceğini»[507]
√ «Davada delil olarak dayanılan yazılı belgenin ‘zorla alındığı’ iddiasıyla yapılan şikâyet üzerine ceza mahkemesinde açılan davanın sonucunun, olumsuz tespit davasına bakan mahkemece bekletici mesele sayılması gerekeceğini»[508]
√ «Taşınmaz satış vaadi senedi ile satın alınan hisse karşılığında, satıcıya verilen para için, satıcıdan alınan senedin iptali için açılan davanın devam eden tescil davası kesinleşmeden sonuçlandırılamayacağını»[509]
√ «Tapulu ve tapusuz mal karşılığı düzenlenen bonolardan bir bölümünün iptali için açılan davada, mahkemenin; davacı-borçlunun, davalı-alacaklı hakkında açtığı satılan taşınmazlarla ilgili men’i müdahale davasının sonucunu bekleyerek karar vermesi gerekeceğini»[510]
belirtmiştir...
Buna karşın yüksek mahkeme[511] “genel hükümler uyarınca açılan olumsuz tespit davalarının sonucunun, takip hukukuna göre ve basit yargılama usulüne göre uyuşmazlıkların çözümlendiği kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde bekletici mesele yapılamayacağını” ifade etmiştir…
Fakat; «diğer bir mahkemede açılmış bulunan olumsuz tespit davası sonucunda verilecek kararın (İİK. mad. 72/IV, V), itirazın iptali davası (İİK. mad. 67) bakımından» bekletici mesele yapılması gerektiği gibi[512] [513] «tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için, takip konusu alacağın varlık ve miktarının da kesinleşmesi gerektiğinden, tasarrufun iptali davasına bakan mahkemenin, olumsuz tespit davasının sonucunu» bekletici mesele yapması isabetli olur.[514] [515]
Dostları ilə paylaş: |