İlamsiz icra takiBİ-İcra iflas hukuku madde 42 Para borcu ve teminat için takip



Yüklə 12,14 Mb.
səhifə99/111
tarix16.05.2018
ölçüsü12,14 Mb.
#50567
1   ...   95   96   97   98   99   100   101   102   ...   111

VI-  «Olumsuz  tespit davasına konu olan olayın aynı zamanda suç teşkil ettiği» iddiasıyla ceza mahkemesinde açılan dava sonucunda verilen  m a h k û m i y e t   ya da  b e r a a t  kararları, hukuk mahkemesindeki yargılamayı da etkilediğinden (BK. mad. 53 «TBK. mad. 74»),[348] [349] olumsuz tespit davasına bakan mahkemenin, dava konusu olayla ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen davanın sonucunu -maddi olayı tespit eden ceza mahkemesi kararı, hukuk hakimini bağlayacağı için (TBK. mad. 74)- «bekletici mesele» yapması ve yargılamayı bu nedenle ertelemesi gerekir.[350] [351] Örneğin; sahtelik davasına konu senedin sahte olduğunu veya sahte olmadığını(maddi olayı) tespit eden kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı, olumsuz tespit davasında «kesin hüküm» teşkil eder ve hukuk hekimini bağlar. Yani, hukuk hakimi, ceza mahkemesinin  s a h t e  ol d u ğ u n u  (veya  s a h t e  o l m a d ı ğ ı n ı) tespit ettiği senedin «sahte olmadığına» (veya «sahte olduğuna») karar veremez...[352]

Fakat, ceza mahkemesince, belgeyi düzenleyen hakkında «ceza verilmesine yer olmadığına» ya da «beraatına» karar verilmiş olması, hukuk hakiminin, belgenin sahteliğini incelemesini engellemez (HMK. mad. 214/12).[353] [354]



«Hükmün açıklanmasının geri bırakılması» kararı (5271 s. K. mad. 231) ‘kesinleşmiş bir ceza hükmü’ niteliğinde olmadığından, TBK. mad. 74 uyarınca hukuk hakimini bağlamaz...[355] [356]

Yüksek mahkeme «dava konusu senetler hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen sahtecilik suçu,[357] çalınma olayı,[358] tefecilik suçu,[359] güveni kötüye kullanma suçu,[360] ikrah ve tehdit suçu,[361] zorla alınma olayı[362] ile ilgili ceza davasının sonucunun beklenmesi gereğini» vurgulamıştır.

TBK. mad. 74 hükmü uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kesinleşen  m a h k û m i y e t e[363]  veya  b e r a a t a[364]  ilişkin ilamında tespit ettiği maddi olgular ile bağlı olduğundan,[365] ceza mahkemesinde açılmış bulunan olumsuz tespit davasına konu olan olayla ilgili ceza davasının sonucunun beklenmesi zorunludur. Yüksek mahkeme bu konu (BK. mad. 53 “şimdi; TBK. mad. 74”) ile ilgili olarak;

«Dosya kapsamında bulunan davacı şirketin katılan davalıların sanık sıfatıyla resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan yapılan yargılamada karar örneğinden dava konusu bono nedeniyle davalı-sanıkların resmi belgede sahtecilik suçundan oybirliği ile cezalandırılmalarına, dolandırıcılık suçundan oy çokluğu ile cezalandırılmalarına hükmedildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği görülmüş olup, 818 sy. BK.’nun 53. (yeni TBK. 74.) maddesi gereği; ceza hakimi tarafından tespit edilen maddi vakıa hukuk hakimini bağlayacağından, mahkemece anılan ceza dosyasının sonucunun kesinleşmesinin beklenilmesi gerekeceğini»[366]

«Mahkemece dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesi kararı hükme esas alınmış ise de, ceza mahkemesince ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ kararı verilmiş olup, bu nitelikteki kararlar BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi anlamında hukuk hakimini bağlayıcı kararlar olarak kabul edilemeyeceğinden mahkemece, sahtecilik ve dava dilekçesinde yer alan diğer iddialar bakımından araştırma ve inceleme yapılması gerekeceğini»[367]

«818 sayılı BK. 53. maddesi (6098 sayılı TBK. 74. maddesi) uyarınca, ceza mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kararları hukuk hakimini bağlayacağından, mahkemece belirtilen ceza dosyasının sonucu beklenerek, açılan menfi tespit davasında bir karar verileceğini»[368]

«BK. 53 (TBK. 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesince saptanacak maddi vakıalar hukuk hakimini de bağlayacağından, derdest olan ceza davasının sonucu beklenerek, varılacak sonuca göre açılan menfi tespit davası hakkında karar verilmesi gerekeceğini»[369]

«Davacı şirketin katılan, davalının dava dışı şahıs ile sanık olarak bulunduğu resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından dolayı, her iki suçtan mahkumiyetlerine karar verilmiş, her iki ceza yönünden ‘hükmün ayrı ayrı açıklanmasının geri bırakılmasına’ dair hüküm kurulmuş olup, CMK’nun 231/5. maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesin bir mahkumiyet anlamında olmadığı ve ortada ceza hukuku anlamında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığından, BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlamayacaktır...’ şeklindeki hükme göre mahkemece karar verilmesi gerekeceğini»[370]

«Mahkemece, BK. 53 ‘Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretine haiz bulup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinden verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir...’ maddesi (yeni Türk Borçlar Kanunu m. 74) kapsamında ceza davasında sağlanacak maddi olaylar, hukuk hakimini bağlayacağından ve bu bağlamda belirtilen bu ceza davasında yapılan yargılama sonucunda verilecek karar, menfi tespit davasının neticesini etkileyeceğinden dava konusu çekle ilgili ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesi gerekeceğini»[371]

«Zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesi kararı ile sonuçlanan ceza davalarının 818 sayılı BK’nun 53. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayıcı bir karar niteliğinde olduğu kabul edilemeyeceği, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının davacı yanca yazılı delille ispatlanması gerekeceğini»[372]

«Dava; ‘geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili’ istemine ilişkin olup; davanın, ileri sürülüş biçimi dikkate alındığında, davanın, organize ve haksız fiillerinden kaynaklanan bir istirdat davası niteliğinde olduğu, kesinleşmiş bir mahkumiyet kararında ceza hakiminin kabul ettiği maddi vakıaların hukuk hakimini bağlayacağı, ayrıca ceza dosyasındaki delillerin davacının dayandığı delillerle birlikte değerlendirileceği ve dava tarihi itibari ile şirketin sermayesinde davacının payının yer alıp almadığının belirlenerek, davacının ortak olup olmadığının kesin bir şekilde saptanacağı ve davacıdan para tahsil eden kişinin davalı ile ilgisinin belirlenmesi gerekeceğini»[373]

«Davacının ‘takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi’ talepli davada, dava konusu faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibi sırasında düzenlenen haciz tutanağı ile ilgili ceza davasının sonucu beklenilerek -ceza davasında saptanacak maddi olaylar hukuk akimini de bağlayacağından- karar verilmesi gerekeceğini»[374]

«Ceza mahkemesince verilen dava konusu senetteki imzanın davacıya ait olduğu yönündeki kararın kesinleşip kesinleşmediğinin -ceza mahkemesinin maddi olguyu tespit eden kararları BK. 53. maddeye (yeni Türk Borçlar Kanununun 74. maddesine) göre hukuk hakimini bağlayacağından- araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğini»[375]

«Ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından, ceza davasının sonucunun beklenerek açılan menfi tespit davası hakkında bir hüküm kurulması gerekeceğini»[376]

«Davanın, iddianın ileri sürülüş biçimi nazarı alındığında davalıların organize ve haksız fiillerinden kaynaklanan bir istirdat davası niteliğinde olduğu ancak kesinleşmiş bir mahkumiyet kararında ceza hakiminin kabul ettiği maddi vakıaların hukuk hakimini bağlayacağı, her iki ceza dosyasındaki deliller ve davacının dayandığı resmi kurum raporları delillerle birlikte değerlendirilmek ve dava tarihi itibariyle şirketin sermayesinde davacının pay defterine kaydedilen payının yer alıp almadığı belirlenmek sureti ile davacının ortak olup olmadığının kesin bir şekilde saptanması gerekeceğini»[377]

«Davanın, iddianın ileri sürülüş biçimi nazara alındığında davalıların organize ve haksız fiillerinden kaynaklanan bir istirdat davası niteliğinde olduğu ancak kesinleşmiş bir mahkumiyet kararında ceza hakiminin kabul ettiği maddi vakıaların hukuk hakimini bağlayacağı, her iki ceza dosyasındaki deliller ve davacının dayandığı resmi kurum raporları delillerle birlikte değerlendirilmek ve dava tarihi itibariyle şirketin sermayesinde davacının pay defterine kaydedilen payının yer alıp almadığı belirlenmek sureti ile davacının ortak olup olmadığının kesin bir şekilde saptanması gerekeceğini»[378]

«Menfi tespit davasında, davacı şirketin yetkili temsilcisi olan davacı aleyhine resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle yapılan ceza yargılaması sonunda davacı sanığın suçu sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği, kararın temyizi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği ve henüz dönmediği; Türk Borçlar Kanunu m. 74 kapsamında ceza davasında saptanacak maddi olaylar, hukuk hakimini bağlayacağından, özellikle dava konusu çeklerle ilgili ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesi ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[379]

«Ceza mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kararları hukuk hakimini bağlayacağından, ceza davasının sonucu beklenirek, açılan menfi tespit davası hakkında karar verilmesi gerekeceğini»[380]

«BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesinden verilecek karar, açılan menfi tespit-istirdat davasının sonucunu etkileyeceğinden, ceza hükmünün kesinleşmesi beklenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[381]

«Ceza dosyasında verilebilecek mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi halinde, bu durum menfi tespit davasını da etkileyebileceğinden ceza davasının sonucunun beklenip, bir hüküm kurulması gerekeceğini»[382]

«Görülen menfi, tespit davasında; ceza mahkemesi kararında davalı sanıklar hakkında verilen ‘mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına’ karar verilmiş olup, bu haliyle hükmün, 6098 sayılı TBK’nun 74. maddesi kapsamında hukuk hakimini bağlayıcı kesin hüküm niteliğinde değerlendirilemeyeceğini»[383]

«HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceğini»[384]

«Yeni Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi hükmünde de ‘Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı olmayacağını; ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının, hukuk hâkimini bağlamayacağını; hukuk hakiminin maddi olaylara ve özellikle fiilin hukuka aykırılığına ilişkin olarak ceza hakimi tarafından yapılan tespitlerle bağlı olduğu- Hukuk hakiminin ceza mahkemesi kararındaki maddi olgularla bağlılığının ölçüsünün; beraat kararında suçun sanık tarafından işlenip işlenmediğinin kesin olarak, delilleriyle tespit edilip edilmediği olduğunu»[385]

«Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesinin mahkumiyet kararında tespit ettiği maddi olgu hukuk hakimini bağlar ise de, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ceza mahkemesi kararlarının böyle bir etkiye sahip olmayacağından, mahkemece ‘senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığı’ konusunda usulen inceleme yapılması gerekeceğini»[386]

«Sözleşme ile borç altına giren tarafın edimini yine sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmesi gerekeceği, somut olayda kira bedeli ve artış oranı sözleşmede kararlaştırılmış olup, ‘artış oranının karşılıklı mutabakat nedeniyle sözleşmenin ikinci yılında uygulanmayacağını’ ileri süren davacının bu iddiasını yasaya uygun delillerle kanıtlaması gerekirken davacı tarafından dosyaya bu yönde bir kanıt sunulmuş olmadığından, mahkemece bilirkişiden ek bir rapor alınarak sözleşmedeki artış koşulu doğrultusunda yapılacak hesaplamaya göre menfi tespit istemi hakkında bir karar verilmesi gerekeceğini»[387]

«Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[388]

«BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesine göre beraat kararı hukuk hakimini bağlanamaz ise de, ceza mahkemesince saptanan maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağını»[389]

«Mahkemece, BK'nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle davalının soruşturma aşamasındaki ifadesi ve mahkumiyet kararı değerlendirilip, karar yerinde tartışılarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceğini»[390]

«Ceza Yargılamasında verilen beraat kararı BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi gereği hukuk mahkemesini bağlamamakla beraber, dinlenen tüm tanık ifadeleri gözetilerek, davacının ikrah iddiasını ve senedin elinden zorla çıktığını ispat edemediği kanaati ile davanın reddine ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekeceğini»[391]

«Hukuk hakiminin ‘kesinleşen ceza mahkemesinin mahkumiyet kararları’ ile ‘beraate ilişkin kararlarında tespit edilen maddi olgularla’ bağlı olduğunu»[392]

«Dava konusu senet hakkında nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçundan ceza davası açıldığı ve henüz ceza davasında verilen kararın kesinleşmediği dosya içeriğinden anlaşıldığından, mahkemece BK. 53. (yeni TBK.74.) madde hükmü gözetilerek ceza davasında verilen kararın kesinleşmesi beklenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[393]

«BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesinde verilecek kararın işbu davayı etkileyeceği mümkün bulunmasına göre dava sonucu beklenip oluşacak duruma göre, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetli olmadığını»[394]

«BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesinde verilecek kararın iş bu davayı etkileyeceği mümkün bulunmasına göre dava sonucu beklenip oluşacak duruma göre, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetli olmadığını»[395]

«Davaya konu senedin ciro silsilesine davalının sıkıştırma yoluyla ismini yazıp imzasını attığı, bunu senedin protestosundan sonra yaptığı, bu nedenle kendisini alacaklı durumuna getirmesinden dolayı sahte resmi belge düzenlemek suçundan ceza mahkemesince cezalandırılmasına karar verildiği, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi hükmü gözetilerek, davaya konu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceğini»[396]

«Mahkemece yapılan yargılama sırasında ceza davasının sonucunun bu davaya etkili olmadığı kabul edilerek, ceza dosyasının bekletici mesele sayılması yönündeki davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir. BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca maddi vakıayı saptayan ceza mahkemesi kararlarının hukuk hâkimini bağlayacağı gözetilerek, ceza davasının sonucu beklenerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceğini»[397]

«BK.’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca hukuk hakimi ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değil ise de, maddi vakayı saptayan ceza mahkemesi kararlarının hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek, mahkemece ceza davasının sonucu beklenip, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[398]

«Davalının davacı kooperatifi, birtakım usulsüzlükler yaparak zarara uğrattığı ve zimmet iddiasıyla ceza davası açıldığı ve halen devam ettiği dosya içeriğinden anlaşıldığından, mahkemece, BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi gözetilerek ceza davasının sonucu beklenerek deliller hep birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[399]

«Dava konusu, davacının açığa imzalı (boş) olarak düzenlediği bononun davalı tarafından doldurulup, davacı aleyhine icra takibine konu edildiği, bu suretle davalının açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunu işlediği kabul edilerek ceza mahkemesince davalının cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Ceza mahkemesi ilamında kabul edilen bu olgu, yani bononun boş olduğu halde davalı yanca haksız olarak doldurulduğu vakıası Borçlar Kanunu’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca hukuk hakimini de bağlayacağını»[400]

«Takip alacaklısı ve davalı hakkında dava konusu senetlerin de bulunduğu senetlerle ilgili bedelsiz senedi kullanma suçundan dolayı ceza davası açıldığından, BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi gereğince ceza mahkemesince saptanacak maddi olgular hukuk hakimini bağlar. Bu durumda mahkemece, ceza davasının sonucu beklenerek, tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğini»[401]

«Güveni kötüye kullanmak suçundan yargılanan davalının cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın henüz kesinleşmediği mahkemece anlaşılmıştır. BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca maddi vakıayı saptayan ceza mahkemesi kararlarının hukuk hâkimini bağlayacağı gözetilerek ceza davasının sonucu beklenerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceğini»[402]

«Ceza mahkemesinin beraat kararının hukuk mahkemesini bağlamayacağı, ancak ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporu sonucunda saptanan maddi vakıanın hukuk mahkemesini bağlayacağını»[403]

«Maddi olgunun belirlenmesi yönünden ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı’nın, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağının kabulü gerekeceğini»[404]

«Hukuk hakiminin ‘kesinleşen ceza mahkemesinin mahkumiyet kararları’ ile ‘beraate ilişkin kararlarında tespit edilen maddi olgularla’ bağlı olduğunu»[405]

«Davaya konu bono ile ilgili olarak, davalının bedelsiz kalan senedi kullanmak suçundan yargılanarak... Ceza mahkemesinin karar sayılı ilamıyla mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmakta olmakla, bu kararın B.K.’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi uyarınca hukuk hâkimini bağlayacağı gözetilmeden, mahkemece yazılı şekilde ‘davanın reddine’ karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağını»[406]

«Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, Ceza Mahkemesinden verilen delil yetersizliğinden beraat kararları hukuk hakimini bağlamayacağından, delil yetersizliğinden beraat kararı verilen ceza dosyasındaki yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmemesi gerekeceğini»[407]

«Dava konusu bononun tehdit ile alındığı iddia edilerek dava açılmış ve tehdit suçuna ilişkin ceza davasının kesinleşmesinin gerekeceği, TBK’nun 74. maddesi hükmü gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceğini»[408]

«Davacı yanın davaya konu senedin sahteliği konusunda yaptığı şikayet sonucunda açılan kamu davasının henüz kesinleşmediği halde, açılan menfi tespit davasının BK’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi hükmü uyarınca ceza mahkemesi kararının hukuk mahkemesini bağlayacağı hususu gözetilerek ceza kararının kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceğini»[409]

«Hukuk hakiminin ‘kesinleşen ceza mahkemesinin mahkumiyet kararları’ ile ‘beraate ilişkin kararlarında tespit edilen maddi olgularla’ bağlı olduğunu»[410]

«BK.’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi gereğince ceza mahkemesinin kusura ilişkin belirlemesi, hukuk yargıcı yönünden bağlayıcı değilse de ceza mahkemesinin belirleyeceği eyleme ve eylemi gerçekleştirene ilişkin belirleme ve cezalandırma kararı, hukuk yargıcı yönünden de bağlayıcıdır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesindeki davanın sonucu beklenilmeli, getirtilip incelenmeli ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekeceğini»[411]

«BK.’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi gereğince ceza mahkemesince belirlenen kusur oranı hukuk yargıcı yönünden bağlayıcı değilse de, kusurluluğa ilişkin maddi olgular hukuk yargıcı yönünden de bağlayıcıdır. Bu bağlamda, ceza mahkemesince kusurlu bulunup cezalandırılan kişi, hukuk mahkemesinde kusursuz kabul edilemeyeceğini»[412]

«BK.’nun 53. (yeni TBK.’nun 74.) maddesi gereğince; ceza mahkemesinin beraat kararı, hukuk yargıcı yönünden bağlayıcı değilse de ceza mahkemesince belirlenecek maddi olguların hukuk yargıcı yönünden de bağlayıcı olduğunu»[413]

«Ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından ceza davasının neticesi beklenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğini»[414]

«Ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından ceza davasının neticesi beklenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğini»[415]

«Hukuk hakiminin ‘kesinleşen ceza mahkemesinin mahkumiyet kararları’ ile ‘beraate ilişkin kararlarında tespit edilen maddi olgularla’ bağlı olduğunu»[416]

«Ceza mahkemesinin beraat kararının, hukuk hakimini bağlamayacağı, ancak ceza mahkemesinin mahkûmiyet kararı ile maddi olayın meydana geliş biçiminin tespitine ilişkin kararlarının hukuk hakimini bağlayacağı, dosya kapsamından, davalılar aleyhinde ceza davaları açıldığının anlaşıldığı, ancak ceza dosyalarının celp edilip incelenmediği, ceza dosyaları celp edilip dava konusu olayla ilgili davalılar hakkında ceza davası olup olmadığının, ceza mahkemesi kararının hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamayacağının araştırılmasının gerekeceğini»[417]

«Ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından ceza davasının neticesi beklenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğini»[418]

«Ceza hakimince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından, ceza mahkemesinde davalıların bedelsiz senedi tahsile koymak suçundan beraat etmeleri halinde, bilerek borçlunun zararına hareket etmek suretiyle  senetleri devraldıklarının kanıtlanmamış sayılacağını»[419]

√ «Kesinleşen b e r a a t a  ilişkin ceza mahkemesi ilamında belirtilen maddi olayların, hukuk hakimini de bağlayacağını»[420]

√ «BK. mad. 53 (şimdi; TBK. mad. 74) uyarınca ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından, ceza mahkemesindeki davanın olumsuz tespit davasını etkileyeceği durumlarda, ceza mahkemesindeki davanın sonucunun (verilecek kararın kesinleşmesinin) beklenmesi gerekeceğini»[421]

√ «Kesinleşen  m a h k u m i y e t e  ilişkin ceza mahkemesi ilâmında belirtilen maddi olayların hukuk hakimini de bağlayacağını, bu nedenle gerçekleşen maddi olaya göre olumsuz tespit davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceğini»[422]

√ «Ceza mahkemesince ‘delil yetersizliği’ nedeniyle verilen ‘beraat kararı’nın hukuk hakimini bağlamayacağını»[423]

√ «Ceza mahkemesinin senette yapılan değişikliklerin çıplak gözle de fark edilmesi nedeniyle, aldatıcılık ögesinin gerçekleşmemiş olmasından dolayı verilen beraat kararının, hukuk mahkemesini bağlamayacağını»[424]

√ « ‘Karşılıksız kalan bonoyu kullanmak’ suçu (TCK. mad. 156) ile ilgili olarak ceza mahkemesince verilen mahkûmiyet kararı, hukuk hakimini bağlarsa da, mahkûmiyet kararında ‘dava konusu bononun karşılıksız kaldığını’ açıklar bir hüküm ve gerekçe yer almaması halinde, sadece mahkûmiyet kararının olumsuz tespit davasında ‘kesin delil’ niteliğini taşımayacağını»[425]

√ «Ceza mahkemesinin ‘beraat kararı’ hukuk hakimini bağlamadığından (BK. mad. 53 “şimdi; TBK. mad. 74”), mahkemece toplanan delillere göre, ceza mahkemesinde beraat eden alacaklıların aleyhine olarak ‘olumsuz tespit davasının kabulüne ve dava konusu senedin iptaline’ karar verilebileceğini»[426]

√ «Ağır ceza mahkemesinin Yargıtay’ca onanarak kesinleşen ilâmında ‘dava konusu çekin davacı borçlu tarafından verildiğinin ve inceleme sonucunda, imzanın davacı - borçluya ait olduğunun tespit edilerek sanıkların (alacaklıların) beraatlerine’ karar verilmiş olması halinde, bu tespitlerin hukuk hakimini de bağlayacağını ve mahkemece olumsuz tespit davasının kabulüne (senedin iptaline) karar verilmesi gerekeceğini»[427]

√ «Ceza mahkemesince ‘zamanaşımı nedeniyle ceza davasının ortadan kaldırılmasına’ karar verilmiş dahi olsa, ceza hakiminin ‘sanığın (alacaklının) sahtekarlık yaptığını’ tespit eden kararının, olay yönünden hukuk hakimini de bağlayacağını ve mahkemece ‘olumsuz tespit davasının kabulüne’ (senedin iptaline) karar verilmesi gerekeceğini»[428]

√ «Ceza mahkemesinin şikâyet konusu olayı ‘hukukî nitelikte’ bularak verdiği ‘beraat kararı’nın hukuk hakimini bağlamayacağını»[429]

√ «Ceza mahkemesinin beraat kararı gerekçesinde ‘dava konusu senedin bir kısmının alacaklıya tanıklar önünde ödendiği’nin kabul edilmiş olması halinde, olgunun hukuk hakimini de bağlayacağını»[430]

√ «BK. mad. 53 (şimdi; TBK. mad. 74) gereğince, hukuk hakiminin -beraat kararı ile sonuçlanmış olsa bile- ceza hakiminin tespit ettiği maddi olgularla bağlı olacağını, ‘dava konusu senedin zorla imzalatıldığı’nın ağır ceza mahkemesinin ilâmında kabul edilmiş olması halinde, bu iddia ile açılan olumsuz tespit davasının reddine karar verilmesi gerekeceğini»[431]

√ «Ceza mahkemesinin kesinleşen mahkûmiyet hükmü, hukuk hakimini de bağlayacağından, davalı-alacaklı hakkında ‘güveni kötüye kullanma’ suçundan dolayı verilen mahkûmiyet hükmünün, dava konusu senedin beyaza (açığa) imza suretiyle düzenlendiğinden hükümsüz olduğu iddiasıyla açılan iptal davasında, ‘kesin hüküm’ olacağını»[432]

√ «Senedin ‘karşılıksız kaldığı’nın kesinleşen ceza davası dosyası ile anlaşılması halinde, senedin iptaline karar verilmesi gerekeceğini»[433]

belirtmiştir...


Yüklə 12,14 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   95   96   97   98   99   100   101   102   ...   111




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin