Küreselleşme ve Uluslararasılaşma


Küreselleşme Karşıtları: Anti-Küresel Hareketler



Yüklə 455,49 Kb.
səhifə7/12
tarix29.07.2018
ölçüsü455,49 Kb.
#62659
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12

3.2. Küreselleşme Karşıtları: Anti-Küresel Hareketler


Houston Üniversitesi’ndeki konuşmasında Nobel Barış Ödüllü Rigoberta Menchu şöyle demiştir: “Küreselleşme – sermaye ve özellikle haberleşme sistemlerinin yoğunlaşması – sadece yerli insanların değil dünyadaki fakir insanların da hayatlarını etkilemektedir. Serbest ticaretten bahsedildiği zaman dünyadaki küçük ve orta ölçekli ticari sektörlerden değil çok büyük tekellerden bahsedilmektedir.”

Anti-globalistler Dünya Bankası ve türevleri gibi GSYİH gibi rakamlara değil, New Economics Foundation’ın hesapladığı “Mutlu Gezegen Endeksi gibi endekslere odaklanmaktadırlar. Bu endeks, sosyal ayrışma, demokrasinin yok oluşu, çevrenin daha hızlı ve kapsamlı olarak yok oluşu, yeni hastalıkların yayılması, artan fakirlik ve yabancılaşma gibi birbiri ile ilişkili hayati sonuçlara odaklanmaktadır.

Dünyada küreselleşme karşıtı hareketin temsilcisi durumunda olan organizasyon Dünya Sosyal Forumu (World Social Forum – WSF)’dur.

WSF anti-küreselleşme veya küreselleşme-alternatifi hareketlerin üyeleri tarafından dünya kampanyalarını koordine etmek, organize stratejilerini paylaşmak ve rafine etmek ve tüm dünya çapında hareketin ve konuların bilgilendirilmesini yapmak için yılda bir defa düzenlenen bir toplantıdır. Parolası “Başka bir dünya mümkün!”dür. Genellikle ocak ayında “büyük kapitalist rakibi” WEF’in Davos, İsviçre’de toplandığı zaman toplanır.

WSF Avrupa Sosyal Forumu, Asya Sosyal Forumu ve Akdeniz Sosyal Forumu gibi pek çok bölgesel sosyal forumun ve Türkiye Sosyal Forumu, Liverpool Sosyal Forumu ve Boston Sosyal Forumu gibi yerel ve ulusal sosyal forumların organizasyonunu teşvik etmiştir.

WSF kendisini ve amaçlarını ilkeler beyannamesinde tanımlamaktadır. Bu beyannameye göre forum, fikirlerin, önerilerin, deneyimlerin ve daha iyi faaliyetler için etkileşimin demokratik bir ortamda alışverişini sağlayan herkese açık bir platformdur. Evrenseldir. ÇUŞ’ların çıkarlarına hizmet eden küreselleşme sürecine karşıdır. Dünya sivil toplum örgütlerini bir araya getirmeyi amaçlar ama dünya sivil toplum kuruluşlarının temsilcisi konumunda değildir. Hiç kimse forumu temsil etme yetkisine sahip değildir. Forum toplantılarına katılan organizasyonlar fikirlerini özgürce beyan edebilmelidir. Forum, forum ilkelerine saygılı olmak koşulu ile çoğulcu ve farklılıklara açık bir yapıya sahiptir; din, devlet, askeriye ve taraf içeriği olmayan bir organizasyondur. Forum tüm baskıcı ekonomi, kalkınma ve tarih görüşlerine ve bunların devlet tarafından baskı unsuru olarak kullanılmasına karşıdır. Kapitalist küreselleşmenin ırkçı, cinsiyetçi ve çevreyi kirletici etkilerine karşıdır. Amaçlarına daha kolay ulaşmak amacıyla organizasyonların ve toplumsal hareketlerin ulusal ve uluslararası ilişkiler kurması taraftarıdır. Katılımcılarının yerel düzeyden, evrensel düzeye kadar herhangi bir ölçekte hareket etmesine sıcak bakar.



WSF’nin yanında küreselleşme karşıtı olarak bilinen ve küreselleşme karşıtlığı ölçek ve içerik olarak farklılaşan başka organizasyonlar da vardır. Bunların başlıcaları şunlardır:

Uluslararası Küreselleşme Forumu (International Forum on Globalization – IFG): Ekonomik küreselleşmenin kültürel, sosyal, politik ve çevresel etkilerini analiz eden ve eleştirisini yapan önemli aktivist, ekonomist, bilgin ve araştırmacıların oluşturduğu kuzey-güney araştırması yapan ve eğitici bir kuruluştur. 1994 yılında kurulan organizasyonun en önemli eleştirisi “serbest ticaret” ve “neo-liberalizm” veya bu sistemleri savunan Dünya Ticaret Örgütü (WTO), IMF ve Kuzey Atlantik Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) gibi kurum ve anlaşmaların neredeyse hiç eleştirilmemesidir. IFG, neo-liberalizm ve küreselleşmeye alternatif olabilecek daha eşitlikçi, demokratik ve ekolojik ekonomileri desteklemektedir. Forum alternatif arayışında yaşayan demokrasi, yerelin desteklenmesi, ekolojik sürdürebilirlik, ortak miras, çeşitlilik, insan hakları, iş ve yaşam, gıda güvenliği, eşitlik ve ihtiyat ilkesi hususlarını önemle vurgulamaktadır. Forum ayrıca, küreselleşmenin kurumları olarak gördüğü IMF, WTO ve WB gibi kurumların da meşruiyet krizi içinde oldukları görüşündedir.

İnsanların Küresel Hareketi (People’s Global Action – PGA): Şubat 1998’de tüm kıtalardaki anti-küresel hareketlerin Cenevre’de bir araya gelmesi ile oluşmuş bir organizasyondur. Hareket kendini neo-liberal karşıtlığının ötesinde, anti-kapitalist olarak nitelendirmektedir. Ayrıca hareket, kurallar, manifesto ve örgütsel ilkeler dokümanlarında kendini kapitalizm, emperyalizm, feodalizm, ayrımcılık, ırkçılık ve uluslarüstü sermayenin hâkimiyeti karşıtı olarak tanımlamaktadır. Bu yönüyle diğerlerine göre daha radikal bir çizgisi vardır.

Kurumsal Gözlem (CorpWatch – CW): Organizasyon ilk olarak 1996 yılında Uluslarüstü Kaynak & Hareket Merkezi (TRAC) adı altında kurulmuş, Mart 2001’de CorpWatch adını almıştır. Organizasyon, Nike firmasının Vietnam’daki kötü çalışma koşullarını, Enron şirketinin iflas öncesi incelenmesi ve savaşlardan kârlı çıkan firma incelemeleri ile dikkat çekmektedir. Organizasyon kendisini, insan hakları, sosyal adalet, çevresel sürdürebilirlik, barış, olumsuz etkileri olan ekonomik kurallar, kurumsal şeffaflık ve hesap verebilirlik konularında küreselleşme karşıtı hareket olarak tanımlamaktadır.

Yeryüzü Dostları (Friends of the Earth – FE): 1971 yılında kurulan organizasyon daha ziyade çevre sorunları ile ilgilenmektedir. Organizasyonun, iklim değişikliği, geri dönüşüm, enerji tasarruflu evler, organik tarım ve doğal çevrenin korunması gibi amaçları vardır. Organizasyon, “yarın vardır”, “herkes iyi bir yaşam hak eder” ve “çevre ve insana yönelik ekonomi için kurallar değiştirilmelidir” fikirleri ile hareket etmektedir. Bu bağlamda organizasyon, çevreyi olumsuz etkileri dokunduğu durumlarda işletmelere ve küreselleşmeye karşıdır.

4. Uluslararası Ticaret Teorileri


Uluslararası iktisat ülkeler arasındaki mal, hizmet ve ödeme akımları, bu akımları düzenleyen politikalar ve bu politikaların ülkeye refah etkisi ile ilgilenir. Özetle, uluslararası ticaret ülkeler arasındaki fiziksel mal değişiminden veya bununla ilgili konulardan doğan problemler; uluslararası finans ise dış ticaret piyasaları, ödemeler dengesi ve ödemeler dengesi eşitsizliklerini düzenleyen politikalar ile ilgilenir.

Uluslararası ticaret teorisi genel iktisat teorisinin devletlerarasındaki ticaret sonucu ortaya çıkan özel problemleri içerecek şekilde genişletilmesi olarak kabul edilebilir.

Uluslararası ticaret teorisi bilimsel anlamda ilk defa Adam Smith’in 1776’da yayınladığı ve kısaca Ulusların Zenginliği olarak bilinen eser ile kaleme alınmıştır. Smith klasik ticaret teorisini anlatmış ve ticaretin her iki taraf için de kazançlı bir faaliyet olduğunu göstermiştir. İki taraf için kazançlı olması, o güne kadarki hâkim görüşten farklılık göstermektedir. Çünkü bu teoriye kadar hâkim görüş Merkantilizm’dir. Merkantilist anlayışa göre “ulusların zenginliği” ellerindeki değerli madenler, altın ve gümüş ve üretken kapasitesi ile ölçülmektedir. Dolayısıyla her ülke mümkün olduğunca fazla altına sahip olmak istemekte ve bunun için de ihracatı yararlı, hammadde harici ithalatı ise zararlı olarak görmektedir. Dolayısıyla ticaret bir kazan-kaybet oyunudur. İhracatı yapan kazanırken karşılığında ithalat yapan kaybeder. Dolayısıyla Smith’in kazan-kazan niteliği taşıyan mutlak üstünlükleri büyük önem taşımaktadır.


Yüklə 455,49 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin