T. C. Bayindirlik ve iskan bakanliği belediye Teknik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ankara


T.C. BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI



Yüklə 2,18 Mb.
səhifə6/26
tarix13.08.2018
ölçüsü2,18 Mb.
#70577
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   26

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Yapı İşleri Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

B-01-Gn.Md./110




15 Temmuz 1987

KONU

:

Kıyılardaki Uygulamalar








BU GENELGE
7 ŞUBAT 1989 TARİHLİ GENELGE İLE YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞTIR.

Bilindiği üzere 3086 sayılı Kıyı Kanunu, 10.7.1986 gün ve 19160 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 1986/4 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edilmiş bulunmaktadır.

Yeni Kıyı Kanunu yürürlüğe girene kadar uygulamadaki tereddütleri gidermek amacıyla; Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen karar ve gerekçesinde Anayasaya aykırı bulunmayan hususlar, daha önceki mevzuat ve uygulamalarda yerleşmiş prensipler dikkate alınmak suretiyle aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılması uygun görülmüştür.

Bu Genelge deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinde, bu yerlerin özelliklerini gözeterek koruma ve kullanma esaslarını tespit etmek ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartlarını belirlemek amacı ile düzenlenmiştir. Özel kanunlarla verilmiş olan yetki alanlarında bu genelge hükümlerinin yerine, ilgili Kanun hükümleri uygulanacaktır.

A- Kıyı ile ilgili tanımlar:

Bu Genelgede geçen deyimlerden;

Kıyı çizgisi, deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgiyi,

Kıyı kenar çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonra, bunların tamamlayıcısı olarak, kara yönünde devam eden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, taşlık, sazlık ve bataklık alanların tabii sınırını,

Kıyı: Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki alanı,

Sahil Şeridi: Kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde;

a- Uygulama imar planı bulunan alanlarda en az 10 metre,

b- Uygulama imar planı bulunmayan belediyeler ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışındaki köy ve mezraların yerleşik alanlarında en az 30 metre,

c- “Belediye ve Mücavir alan Sınırları İçinde ve Dışında Planı Bulunmayan Alanlarda Uygulanabilecek İmar Yönetmeliği”nin 6. bölümüne göre yapı yapılabilecek alanlarda en az 100 metre genişliğindeki alanı,

Dar Kıyı: Kıyı kenar çizgisinin kıyı çizgisi ile çakışmasını ifade eder.

B- Kıyı ile ilgili genel esaslar:

Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır.

Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.

Kıyı kenar çizgisi tanımı içinde kalan yerlerde, mülkiyet yönünden aksi ispat edilmedikçe, kamulaştırma yapılıncaya kadar mülkiyet hakkı saklıdır.

Kıyılarda Medeni Kanunun 641. maddesi esaslarına öncelikle uyulur.

Kıyı kenar çizgisi tespit edilmeden kıyıda, sahil şeridinde ve kıyıda doldurma ve kurutma yolu ile kazanılan alanlar üzerinde planlama ve uygulama yapılamaz.

C- Kıyıda yapılabilecek yapılar:

Kıyıda ancak plan kararı ile:

a- İskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener, çekek yeri, kayıkhane, tuzla, dalyan, tasfiye ve pompaj istasyonları gibi kıyının kamu yararına kullanımına ve kıyıyı korumak amacına yönelik altyapı ve tesisler,

b- Turizm Yatırım ve İşletmeleri Nitelikleri Yönetmeliğine uygun olarak yapılacak turizm tesisleri,

c- Faaliyetlerin özellikleri gereği kıyıdan başka yerde yapılmaları mümkün olmayan tersane, gemi söküm yeri, santral ve su ürünleri tesisleri gibi özelliği olan yapı ve tesisler yapılabilir.

Bu yapı ve tesisler yapım amaçları dışında kullanılamazlar.

D- Kıyıda doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapılabilecek yapılar:

Kamu yararının gerektirdiği hallerde kıyıda doldurma ve kurutma suretiyle kazanılan alanlar üzerinde yine ancak plan kararı ile “Kıyıda yapılabilecek yapılar” yapılabilir. Bunlara ilaveten bu alanlar üzerinde, yol, açık otopark, park ve çocuk bahçeleri gibi teknik ve sosyal altyapı alanları düzenlenebilir.

E- Sahil şeridinde yapılabilecek yapılar:

Sahil şeritleri özel mülkiyete konu olabildiğinden bu alanlar üzerinde yine plan kararı ile “kıyıda doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapılabilecek yapılar ile birlikte toplumun yararlanmasında açık olmak şartı ile turizm, dinlenme ve sportif amaçlı yapı ve tesisler yer alabilir.

F- Kıyı kenar çizgisinin tespiti:

Kıyı kenar çizgisi, valiliklerce oluşturulacak 5 kişilik bir komisyonca tespit edilir. Bu komisyon aşağıda belirlenen ve kamu görevlisi olan meslek mensuplarından oluşturulacaktır.

Jeoloji Mühendisi, jeolog, jeomorfolog, Harita ve kadastro mühendisi, Ziraat mühendisi, Mimar, İnşaat mühendisi. Bunların bulunmaması halinde inşaat mühendisi yerine inşaat teknikeri, harita ve kadastro mühendisi yerine harita ve kadastro teknisyeni, ziraat mühendisi yerine ziraat teknisyeninden oluşturulabilir.

Komisyonca arazide tespit edilen kıyı kenar çizgisi halihazır harita, hava fotoğrafı veya kadastral paftalardan birisi üzerine işlenir. Bu işlem şehir ve kasaba haritalarının yapılmasına ait teknik yönetmelik esaslarına göre yapılır.

Tespit edilen kıyı kenar çizgisi daha sonra yukarıda belirtilen paftalardan var olan herhangi birinin şeffaf ozaliti üzerine işlenir. Paftalar ve ölçü evrakları komisyon üyeleri tarafından imzalanır. Ayrıca arazide tespit edilen kıyı kenar çizgisinin nerelerden ve hangi verilere göre geçtiğini açıklayan bir tutanak 7 nüsha olarak düzenlenir ve komisyon üyeleri tarafından mahallinde imzalanır.

Kıyı kenar çizgisi geçirilmiş paftalar, arazide tutulan tutanakla birlikte valilikçe İller Bankası Genel Müdürlüğüne gönderilir. İller Bankası Genel Müdürlüğünce incelenerek teknik yönden uygunluğu belgelenen kıyı kenar paftaları Bakan Oluru alınmak suretiyle işleme konulmak üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğüne iletilir. İşleme koyulan kıyı kenar paftalarının birer nüshası Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerine, bir nüshası defterdarlığa ve tespit belediye veya mücavir saha sınırları içinde ise ilgili belediyesine iletilmek üzere valiliğe gönderilir.

Kıyı kenar çizgisinin geçirildiği paftalar bir ay süre ile ilgili valilik veya belediyesince ilan olunur. İlgililer bu paftaları valilik ve belediyelerinde tetkik edebilirler.

Daha önce tespit edilmiş kıyı kenar çizgileri ise geçerlidir.

G- Kıyıda sahil şeridinde ve kıyıda doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapılacak planlama:

Kıyıda sahil şeridinde ve kıyıda doldurma yoluyla kazanılan araziler üzerinde, bu genelgede belirlenen esaslar çerçevesinde düzenlenen planlar, imar mevzuatına ve yerin özelliğine göre 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 7. maddesine göre onaylanarak kesinleşir.

Ancak bu planların onanmasından önce Ulaştırma Bakanlığı, Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü, Deniz ve Liman İşleri Dairesi Başkanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Planlama ve Yatırımlar Dairesi Başkanlığının olumlu görüşlerinin alınması şarttır. Ulaştırma Bakanlığınca gerekli durumlarda askeri mercilerin uygun görüşü de alınacaktır.

Bilgi alınmasını, gereğini ve bu genelgenin İliniz dahilinde bulunan belediye başkanlıklarına duyurulmasının teminini rica ederim.

İ. Safa GİRAY

Bayındırlık ve İskan Bakanı



T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Yapı İşleri Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

B-09-1634




17 Ağustos 1987

KONU

:

Jeolojik Raporlar







1- İller Bankası Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan jeolojik raporların, gayri menkul sahiplerinin talebi üzerine, özel jeoloji bürolarınca veya üniversite döner sermayelerince yeniden incelenerek söz konusu raporlarındaki kararları değiştirici yeni jeolojik raporlar düzenlendiği,

2- Belediye imar planı hududu dışında planlanan mevzi imar planlarına esas olmak üzere, gayrimenkul sahiplerince özel jeoloji bürolarına veya üniversite döner sermayelerine müracaat edilerek jeolojik etüt yaptırıldığı ve jeolojik raporlar düzenlendiği:

Bu raporlar kapsamında da uygulama yapıldığı Bakanlığımızca tespit edilmiştir.

Planlama çalışmalarında ve uygulamada aksaklıklara meydan verilmemesi ve tereddüte mahal bırakmayacak bir şekilde yürütülmesi için, yukarıda 1 ve 2. maddelerde konu edilen jeolojik raporların öncelikle İller Bankası veya Afet İşleri Genel Müdürlüğünce incelenmesi ve uygun bulunmasından sonra ilgili idarelerce işleme konulması gerekmektedir.

Bilgi alınmasını, gereğini ve Genelgenin İliniz dahilinde bulunan belediye başkanlıklarına duyurulmasının teminini rica ederim.

İ. Safa GİRAY

Bakan

DAĞITIM:


Valiliklere

Bakanlık Merkez ve Taşra Teşkilatına

Bağlı ve İlgili Kuruluşlara
T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

I-07/İmar Uyg.Dai.Bşk./000096051-18782




8 Ekim 1987

KONU

:








Bakanlığımıza intikal eden muhtelif valilik ve belediye yazılarından, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca verilecek para cezalarının taksitlendirilerek tahsili ve taksitlendirme yapıldığı takdirde tecil faizi uygulaması konularında çelişkiye düşüldüğü anlaşılmıştır.

3194 sayılı Kanunun anılan maddesinde; tahakkuk ettirilen para cezalarının tahsili konusunda açıklayıcı hükümler bulunmadığından konu hakkında Maliye ve Gümrük Bakanlığının görüşüne başvurulmuş ve adı geçen Bakanlığın 29.9.1987 tarih ve 63953 sayılı yazılarında konuya açıklık getirilmiştir.

Söz konusu yazıda;

6183 sayılı Amme alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 48. maddesinde “Amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut hacz olunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla alacaklı amme idaresince veya yetkili kılacağı makamlarca; vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası ve gecikme tecil olunabilir” hükmünün yer aldığı,

Bu itibarla, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesine göre tahakkuk ettirilen para cezalarının 6183 sayılı Kanunun 48. maddesi uyarınca borçlularca tecilinin talep edilmesi halinde, %54 (ellidört) cari oranda tecil faizi alınmak ve iki yılı aşmamak suretiyle taksitler halinde ödenmek üzere tecilinin mümkün olduğu belirtilmiştir.

Bilgilerinizi, konunun yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda yerine getirilmesi hususunun iliniz dahilinde bulunan tüm belediyelere bildirilmesini ve gereğini rica ederim.

İ. Safa GİRAY

Bakan
DAĞITIM:

67 Valiliğine



T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

I-07/İmar Uyg.Dai.Bşk./000096017-19533




22 Ekim 1987

KONU

:









İLGİ: 8.6.1987 tarih ve 1631-10304 sayılı genelge

3290 ve 3366 sayılı Kanunlar ile değişik 2981 sayılı Kanun kapsamında kalan yapılara ait harçların hesaplanmasında tereddüde düşüldüğü, bu konuda yanlış uygulamalar yapıldığı, Bakanlığımıza iletilen yazılı ve sözlü başvurulardan anlaşılmaktadır.

1) 8.12.1986 tarihine kadar ilgili idarelere başvurusu yapılmayan veya ilgili idarelere başvuruda bulunulduğu halde Y.Ö.T.B. ya başvurusu yapılmamış durumdaki Kanun kapsamındaki kalan ve ilgi Genelgede belirlenen yapılarla ilgili tespit ve değerlendirme işlemleri ilgili belediye veya valiliklerce yapılmaktadır. Tespit ve değerlendirme işlemlerinin ilgili idarelerce ne şekilde yapılacağına ilişkin açıklamalara Uygulama Yönetmeliğinin 18.8.1987 tarih ve 19548 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Yönetmelikte değişik 18. maddesinde yer verilmiştir.

Bazı belediyelerin bünyelerinde yeterli teknik eleman bulunmadığı gerekçesiyle kendilerince yapılması gereken tespit ve değerlendirme işlemlerini yaptırmak üzere Y.Ö.T. Bürolarla anlaştığı öğrenilmiştir.

- Tespit ve değerlendirme işleminin belediyelerce yapılması gereken yapılarla ilgili olarak ilgililerin Y.Ö.T. Bürolara gönderilmemesi,

- Y.Ö.T. Bürolarca bu tür yapılarla ilgili tespit ve değerlendirme işlemi yapılmaması,

- Belediyelerin, bünyelerinde gerekli düzenlemeleri yapmak suretiyle, tespit ve değerlendirme işlemlerini ivedilik ve öncelikle tamamlamaları zorunludur.

2) Karar kapsamında kalan sanayi tesisleri için süresi içinde ilgili idarelere ve Y.Ö.T. Bürolara başvuruda bulunulmuş ise, Kanunun 19. maddesi Fon Yönetmeliğinin 15.8.1987 tarih ve 19545 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Yönetmelik ile değiştirilen, 8. madde (d) bendi uyarınca harç tahakkuk ettirilmesi gerekmektedir.

Buna göre gerek belediye ve mücavir alan sınırları içinde, gerekse bu sınırlar dışında kalan her türlü fabrika, marangoz, mobilyacı, keresteci, değirmen, sınai nitelikli imalathaneler ve tersaneler ile organize sanayi Belediye Gelirleri Kanununda ilgili belediyenin işyeri inşaatları için belirlenen bina inşaat harcı miktarının 1/4’ü ile ayrıca iskan harcı tahsil edilmesi gerekir.

3) Söz konusu yapılar için ilgili belediye veya valiliğe süresi içinde başvuruda bulunulmamış ise, yukarıda belirlenen miktarların 5 misli ve peşin olarak,

4) Söz konusu yapılar için ilgili belediye veya valiliğe başvuruda bulunulmuş olmakla birlikte, Y.Ö.T. Bürolara başvuruda bulunulmamış ise ikinci maddede belirlenen miktarların 2 misli ve peşin olarak tahsil edilmesi gerekir.

Bilgi edinilmesini ve uygulamaların yukarıdaki esaslar doğrultusunda yürütülmesi hususunda iliniz dahilindeki belediyelere de bilgi verilmesini önemle rica ederim.

İ. Safa GİRAY

Bakan

DAĞITIM:

Valiliklere

T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

I-07/İmar Uyg.Dai.Bşk./000096018-19534




22 Ekim 1987

KONU

:

2981/3290 Sayılı Kanun






İLGİ: 1) 28.4.1987 tarih ve 1183/7407-87/2 sayılı genelge.

2) 29.7.1987 tarih ve 14625-87/2’ye ek genelge

3290 ve 3366 sayılı Kanunlar ile değişik 2981 sayılı Kanun ve Yönetmeliklerinin uygulanmasını izlemek, Kanunla ilgili işlemlerin süresi içinde ve Kanunun amacına uygun olarak yürütülmesinde karşılaşılan sorunları gidermek amacıyla gereken önlemleri almak için gerekli bilgilerin, ilgi (1) Genelgeye ekli çizelgelere işlenerek Bakanlığımıza gönderilmesi istenmişti.

Valiliklerden alınan bilgilerin incelenmesi sonucunda, 2 no’lu çizelgedeki sütunların yanlış doldurulduğu, valiliklerce belediyelerden alınan yazıların doğrudan Bakanlığa gönderildiğinin anlaşılması üzerine, ilgi (2) Genelge ile bu konuda gerekli uyarı yapılmıştı.

İlgi (2) Genelgemize rağmen;

1) Belediyelerden alınan çizelgelerin hiçbir işleme tabi tutulmadan Bakanlığa gönderilmesine devam edildiği,

2) Daha evvel Bakanlığımıza gönderilen ve 2981 sayılı Kanunla ilgili işlemleri kapsayan sayılarla, çizelgedeki sayıların uyuşmadığı (örneğin 2805 sayılı Kanun uyarınca ruhsat ve kullanma iznine bağlanan imar mevzuatına aykırı yapı sayılarının, gönderilen her çizelgede farklı olduğu görülmektedir. 2805 sayılı Kanun 2981 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığından bu rakamların değişmesi mümkün değildir.)

3) Daha evvel gönderilen ve 2981 sayılı kanun uyarınca yapılan başvuru sayılarının 2981/3290 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvuru sayılarından fazla olduğu,

4) Aylık işlemleri içeren sayılarla, ilk gönderilen çizelgelerdeki sayıların uyuşmadığı, (örneğin aylık işlemlerde eklendiği halde, ilk olarak bildirilen tapu sayısının daha fazla olduğu görülmektedir.)

Bu durum çizelgelerin gereken titizlik gösterilmeden Bakanlığımıza gönderildiğini göstermekte olup, sağlıklı sonuçlara varılmasını engellemektedir.

İlgi (1) Genelgenin amacına ulaşabilmesi için,

- Bu konuda gereken titizliğin gösterilmesi bugüne kadar hiç bilgi göndermeyen valiliklerin 10 gün içinde toplam miktarlar halinde düzenlenecek bilgileri içeren çizelgeleri göndermelerini,

- Belediyelerden alınan bilgiler dikkate alınmadığından bu şekilde bilgi gönderen valiliklerin toplam rakamları belirleyerek göndermelerini,

- Aylık olarak bildirilmesi istenen miktarların, söz konusu ay içinde yapılan işlemlere ait olmasını, her seferinde yani toplam alınmamasını, o ay içinde işlem yapılmamış ise bunun bildirilmesini,

- Bugüne kadar Bakanlığa gönderilen tüm çizelgelerin bir kez daha kontrol edilerek, hatalı bilgi gönderildiğinin belirlenmesi halinde, üst yazıda bu da belirtilmek kaydıyla doğru bilgiler içeren çizelgelerin ulaştırılmasını önemle rica ederim.

İ. Safa GİRAY

Bakan

DAĞITIM:

Valiliklere



T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü



ANKARA

SAYI

:

I-07/İmar Uyg.Dai.Bşk.000096052-20185




3 Kasım 1987

KONU

:

Yol Onarım ve Bakım Çalışmaları






İLGİ: İçişleri Bakanlığı (Emniyet Genel Müdürlüğü) nın 13.10.1987 tarih ve Mev- 13/182 sayılı yazısı.


2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 13,14,15 ve 16. maddeleri uyarınca, karayolu trafik güvenliği, trafik işaretleri, yolun yapım ve onarımı sırasında alınması gereken önlemlerin alınmadığı; bu durumun telafisi imkansız sorunlar yarattığı ifade edilen ilgide kayıtlı yazıda, Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatınca da bu konularda gerekli titizliğin gösterilmesi, önlemlerin zamanında ve Kanun hükümlerine uygun olarak alınması istenmektedir.

Konuya ilişkin ilgi yazı ve “Yol Yapım, Bakım ve Onarımlarında Trafik İşaretlemesi” başlıklı kitap yazımız ekinde gönderilmekte olup, bu uygulamalar sırasında ilgi yazıdaki hususlarda gerekli titizliğin gösterilmesini önemle rica ederim.

BAKAN ADINA
Kayhan YÜCEYALÇIN

Müsteşar


EKİ: 1- Yazı

2- Kitap


DAĞITIM:

Taşra Teşkilatına



EK 1 : İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN

13 EKİM 1987 MEV.-13/182 SAYILI YAZISI

YOL ONARIMI VE BAKIM ÇALIŞMALARI

İLGİ: 16.12.1985 tarih ve Em. Gn. Md. Trf.Dai.Bşk.Uyg.Şb.Mev. 429013 sayılı genelge.

Bilindiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 13,14,15 ve 16. maddeleri; Karayolu trafik güvenliği, trafik işaretleri yolun yapım ve bakımı sırasında veya çalışmalar esnasında alınacak tedbirler ile uyulacak kuralları hükmü bağlamıştır.

Buna rağmen, başta belediye teşkilatlarımıza bağlı kuruluşlar olmak üzere P.T.T. Devlet Su İşleri gibi kamu kurum ve kuruluşları ile özel veya tüzel kişiler tarafından şehir içi karayolu üzerinde yapılan kazı, onarım ve bakım çalışmaları sırasında; trafik güvenliği yönünden gerekli emniyet tedbirlerinin yıllardan beri alınamadığı ve bunun tabii sonucunda müessif kazaların meydana geldiği bilinmektedir.

Yol üzerinde yapılan çalışmalar sırasında, çalışan personelin can güvenlikleri yeteri kadar sağlanamadığı gibi; taşıt veya yaya yoluna bırakılan toprak, çakıl veya kum gibi her türlü malzemeler bazen haftalarca ve hatta aylarca tedbirsiz bir şekilde bırakılmaktadır. Bu durum ise; trafiğin emniyetle seyrine mani olabildiği gibi vatandaşların Devlete olan güvenini de zedeleyebilmektedir.

Yukarıda belirtilen aksaklık ve noksanlıkların giderilmesi amacıyla, Trafik Kanununun 16. maddesi hükümleri gereğince, Bakanlığımın görüşü alınarak, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca hazırlanan 19.6.1985 tarih ve 18789 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Karayolları Trafik Güvenliğinin Sağlanması Yönünden, Yolun Yapısında Yapılacak Her Türlü Çalışmalarda Alınacak Tedbirler İle İlgili Yönetmelik” yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.

Bahsi geçen Yönetmelik ilgi de kayıtlı Genelge ile çoğaltılarak yolun bakım ve onarımından sorumlu olan bütün kuruluşlara kadar intikal ettirilmek üzere gönderilmiş ise de; eski alışkanlıkların halen devam ettirildiği, gerekli emniyet tedbirlerinin alınmadığı ve bu konudaki mevzuat hükümlerinin uygulanmadığı tespit edilmiştir.

Bundan böyle, karayolu üzerinde yapılacak her türlü çalışmalar sırasında aşağıda ki tedbirlerin alınması kesinlikle sağlanacaktır.

1- Karayolu üzerinde yapılacak çalışmalara başlanılmadan önce, Yönetmelik hükümlerinde yer alan trafik tedbirleri aldırılacak ve trafik işaretleri ile işaretlenecektir.

2- Özel veya tüzel kişiler tarafından bu hizmetler yerine getirilmek istenildiği takdirde, söz konusu Kanun ve Yönetmelik hükümlerinin tam ve noksansız olarak aldırılması istenecektir.

3- Yapılacak çalışmaların boyutu ve özelliği dikkate alınarak önceden trafiğin denetiminden sorumlu bulunan kuruluşa bilgi verilecektir. Ayrıca, gerektiğinde mahalli basın ve yayın organları vasıtası ile durum kamuoyuna duyurulacaktır.

4- Kazı mahallinde alınan emniyet tedbirleri içerisinde, trafik işaretleri ile ışıklı işaret ve cihazlarının gereği şekilde yerli yerine konulup konulmadığı, hizmetin sahibi bulunan kuruluşça denetlenecektir.

5- Trafik kuruluşları ve mıntıka ekipleri, bu tür çalışma mahallerini sık sık kontrol etmek suretiyle, alınan tedbirleri gözden geçirecek ve noksanlıklar ikmal ettirilecektir.

6- Bu tedbirlere riayet edilmemesi halinde meydana getirilen tehlikeli durum ve engeller bütün sorumluluk bunları yaratan kişilere ait olmak üzere zabıtaca ortadan kaldırılacak ve haklarında Trafik Kanununun amir hükümleri gereğince işlem yapılacaktır.

Ayrıca, bu Genelge ve ekindeki Yönetmelik ile yol yapım, bakım ve onarımlarında kullanılacak trafik işaretlemesi ile ilgili el kitabından yeteri kadar çoğaltılarak;

a) Genelge ile birlikte bütün mülki idare amirlikleri ile belediye başkanlıklarına kadar dağıtılması,

b) Genellikle şehir içi yollarda çalışma yapan P.T.T, D.S.İ, T.E.K. vb. gibi kamu kurum ve kuruluşlarına yine bu Genelge ve ekinin intikal ettirilmesi,

sağlanacaktır.

Gereğini arz ve rica ederim.

Ahmet SELÇUK

Bakan

DAĞITIM:


Gereği: Bilgi:

Bayındırlık ve İskan Başbakanlığa

Ulaştırma Diğer Bakanlıklara

Tarım Orman ve Köyişleri Jandarma Genel Komutanlığına

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıklarına

67 İl Valiliğine

Merkez Teşkilatına


Yüklə 2,18 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   26




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin