Yed – eyd = el eller âl-i İmrân Suresi



Yüklə 1,09 Mb.
səhifə5/11
tarix12.01.2019
ölçüsü1,09 Mb.
#95049
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11



Türkçe Transcript (*)

Vemen azlemu mimmeni-fterâ ‘ala(A)llâhi keżiben ev kâle ûhiye ileyye velem yûha ileyhi şey-un vemen kâle seunzilu miśle mâ enzela(A)llâh(u)(k) velev terâ iżi-zzâlimûne fî ġamerâti-lmevti velmelâ-iketu bâsitû eydîhim eḣricû enfusekum(u)(s) elyevme tuczevne ‘ażâbe-lhûni bimâ kuntum tekûlûne ‘ala(A)llâhi ġayra-lhakki vekuntum ‘an âyâtihi testekbirûn(e)

Ali Bulaç Meali

Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiç bir şey vahyolunmamışken “Bana da vahy geldi' diyen ve 'Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim' diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: 'Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz' (dediklerinde) bir görsen...

Edip Yüksel Meali

ALLAH adına yalan uydurandan ve kendisine hiç bir şey vahyedilmediği halde, "Bana vahyediliyor," diyenden ve " ALLAH'ın indirdiği gibi ben de indireceğim," diyenden daha zalim kim olabilir! Can çekişmesi anında zalimleri bir görsen! Melekler, ellerini uzatmıştır: "Canınızı verin! ALLAH hakkında gerçek olmayanı söylemenizden ve onun ayetlerini (vahyini ve mucizelerini) kibir ve gururla karşılamanızdan dolayı bugün utanç verici azapla cezalandırılacaksınız. "

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Allah'a karşı yalan uyduran, yahut kendisine hiçbir şey vahyolunmadığı halde: "bana vahyedildi" diyen ve: "Allah'ın indirdiği gibi bir kitap da ben indireceğim" diye iddiada bulunandan daha zalim kim olabilir? O zalimlerin halini ölüm şiddeti içindeyken bir görsen! Melekler onlara ellerini uzatırlar ve:" Ruhunuzu teslim edin. Bugün, Allah'a karşı haksız şeyler söylediğinizden ve O'nun âyetlerine karşı böbürlenmenizden dolayı alçaltıcı bir azapla cezalandıralacaksınız" derler.

Süleyman Ateş Meali

Allah'a karşı yalan uydurandan, ya da kendisine bir şey vahyedilmemiş iken "Bana vahyolundu" diyenden ve "Ben de Allah'ın indirdiği gibi indireceğim!" diyenden daha zalim kim olabilir? O zalimler ölüm dalgaları içinde, melekler ellerini uzatmış: "Haydi canlarınızı çıkarın, Allah'a gerçek olmayanı söylemenizden ve O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslamanızdan ötürü, bugün alçaklık azabıyla cezalandırılacaksınız!" (derken) onların halini bir görsen!

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yalan düzüp Allah'a iftira eden veya kendine bir şey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi" diyen kişi ile, "Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim" diyen kimseden daha zalim kim vardır! Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken. Melekler ellerini uzatmış, "Çıkarın canlarınızı!" diye! Bugün zillet azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylüyorsunuz ve çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz.

Yusuf Ali (English)

Who can be more wicked than one who inventeth a lie against Allah, or saith, "I have received inspiration," when he hath received none, or (again) who saith, "I can reveal the like of what Allah hath revealed"? If thou couldst but see how the wicked (do fare) in the flood of confusion at death! - the angels stretch forth their hands, (saying),"Yield up your souls:(915) this day shall ye receive your reward,- a penalty of shame, for that ye used to tell lies against Allah, and scornfully to reject of His signs!" *

M. Pickthall (English)

Who is guilty of more wrong than he who forgeth a lie against Allah, or saith : I am inspired, when he is not inspired in aught; and who saith: I will reveal the like of that which Allah hath revealed? If thou couldst see, when the wrong doers reach the pangs of death and the angels stretch their hands out, saying: Deliver up your souls. This day ye are awarded doom of degradation for that ye spake concerning Allah other than the truth, and scorned, His portents.

Enfâl Suresi
48


وَإِذْ

O zaman


زَيَّنَ

süslemiş


لَهُمُ

onlara


الشَّيْطَانُ

şeytan


أَعْمَالَهُمْ

yaptıkları işi



وَقَالَ

ve demişti



لَا غَالِبَ

yenecek kimse yoktur



لَكُمُ

sizi


الْيَوْمَ

bugün


مِنَ النَّاسِ

insanlardan



وَإِنِّي

ben


جَارٌ

yanınızdayım



لَكُمْۖ

sizin


فَلَمَّا

fakat ne zaman



تَرَاءَتِ

birbirini görünce



الْفِئَتَانِ

iki topluluk



نَكَصَ

(geriye) dönüp



عَلَىٰ

üzerine


عَقِبَيْهِ

iki ökçesi



وَقَالَ

ve dedi ki



إِنِّي

ben


بَرِيءٌ

uzağım


مِنْكُمْ

sizden


إِنِّي

ben


أَرَىٰ

görüyorum



مَا لَا تَرَوْنَ

sizin görmediğinizi



إِنِّي

ben


أَخَافُ

korkarım


اللَّهَۚ

Allah'tan



وَاللَّهُ

zira Allah'ın



شَدِيدُ

çetindir


الْعِقَابِ

cezası
















Türkçe Transcript (*)

Ve-iż zeyyene lehumu-şşeytânu a’mâlehum vekâle lâ ġâlibe lekumu-lyevme mine-nnâsi ve-innî cârun lekum(s) felemmâ terâeti-lfi-etâni nekesa ‘alâ ‘akibeyhi vekâle innî berî-un minkum innî erâ mâ lâ teravne innî eḣâfu(A)llâh(e)(c) va(A)llâhu şedîdu-l’ikâb(i)

Ali Bulaç Meali

O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş ve onlara: 'Bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur ve ben de sizin yardımcınızım' demişti. Ne zaman ki, iki topluluk birbirini görür oldu (karşılaştı) o, iki topuğu üstünde geri döndü ve: 'Şüphesiz ben sizden uzağım. Çünkü ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah'tan da korkuyorum' dedi. Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.

Edip Yüksel Meali

Şeytan, işlerini onlara süslemiş ve: "Bu gün halktan kimse sizi yenemez, ben sizin yanınızdayım," demişti. İki ordu yüz yüze gelince de, topukları üzerine geri dönüp, "Sizinle bir ilgim yok, sizin görmediğinizi görüyorum ve ALLAH'tan korkarım. ALLAH'ın cezası çetindir," demişti. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Şeytan, onlara amellerini güzel gösterdiği zaman, "Bu gün insanlardan size galip gelecek yoktur, ben de size yardımcıyım." demişti. Fakat iki tarafın karşı karşıya geldiği görününce arkasını dönüp kaçtı ve şöyle dedi: "Ben sizden kesinlikle uzağım. Ben sizin göremeyeceğiniz şeyler görüyorum ve ben Allah'dan korkarım. Ayrıca Allah'ın azabı çok çetindir."

Süleyman Ateş Meali

O zaman şeytan onlara yaptıkları işi süslemiş: "Bugün insanlardan sizi yenecek kimse yoktur, (korkmayın), ben sizin yanınızdayım!" demişti. Fakat iki topluluk birbirini görünce iki ökçesi üzerine (geriye) dönüp: "Ben sizden uzağım, ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah'tan korkarım, zira Allah'ın cezası çetindir!" demişti.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şeytan onlara, yaptıklarını süslü gösterip şöyle demişti: "Bugün size galip gelecek kimse yok, ben yanınızdayım." Fakat iki topluluk yanyana gelince iki topuğu üstüne çark edip şöyle dedi: "Ben sizden uzağım. Ben sizin görmediklerinizi görüyorum, ben Allah'tan korkarım. Allah'ın cezası çok şiddetlidir."

Yusuf Ali (English)

Remember Satan made their (sinful) acts seem alluring to them, and said: "No one among men can overcome you this day, while I am near to you": But when the two forces came in sight of each other, he turned on his heels, and said: "Lo! I am clear of you; lo! I see what ye see not; Lo! I fear Allah. for Allah is strict in punishment."(1217) *

M. Pickthall (English)

And when Satan made their deeds seem fair to them and said: No one of mankind can conquer you this day, for I am your protector. But when the armies came in sight of one another, he took Sight, saying: Lo! I am guiltless of you. Lo! I see that which ye see not. Lo! I fear Allah. And Allah is severe in punishment.

Enfâl Suresi
49


إِذْ

o vakit


يَقُولُ

diyorlardı



الْمُنَافِقُونَ

Münafıklar



وَالَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ

ve kalblerinde bulunanlar



مَرَضٌ

hastalık


غَرَّ

aldatmış


هَٰؤُلَاءِ

bunları


دِينُهُمْۗ

dinleri


وَمَنْ

oysa kim


يَتَوَكَّلْ

dayanırsa



عَلَى اللَّهِ

Allah'a


فَإِنَّ

şüphesiz


اللَّهَ

Allah


عَزِيزٌ

daima galib



حَكِيمٌ

hüküm ve hikmet sahibidir














Türkçe Transcript (*)

İż yekûlu-lmunâfikûne velleżîne fî kulûbihim meradun ġarra hâulâ-i dînuhum(k) vemen yetevekkel ‘ala(A)llâhi fe-inna(A)llâhe ‘azîzun hakîm(un)

Ali Bulaç Meali

Münafıklar ve kalblerinde hastalık olanlar şöyle diyorlardı: 'Bunları (müslümanları) dinleri aldattı.' Oysa kim Allah'a tevekkül ederse, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

Edip Yüksel Meali

İkiyüzlüler ve kalplerinde hastalık bulunanlar, "Bunları dinleri aldatmış," diyorlardı. Kim ALLAH'a güvenirse, kuşkusuz ALLAH Üstündür, Bilgedir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O sırada münafıklar ve kalblerinde hastalık bulunanlar, (müslümanlar hakkında) "şu adamları dinleri aldattı" diyorlardı. Oysa her kim Allah'a tevekkül ederse bilsin ki, Allah galiptir, güçlüdür ve hikmet sahibidir.

Süleyman Ateş Meali

Münafıklar ve kalblerinde hastalık bulunanlar (sizin için): "Bunları dinleri aldatmış, (baksana başa çıkamayacakları bir kuvvetle savaşmağa kalkıyorlar)." diyorlardı. Oysa, kim Allah'a dayanırsa şüphesiz Allah, daima galib, hüküm ve hikmet sahibidir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İkiyüzlülerle kalplerinde hastalık olanlar şöyle diyorlardı: "Bunları, dinleri aldatmış." Oysa Allah'a güvenip dayanan bilir ki, Allah Azîz ve Hakîm'dir.

Yusuf Ali (English)

Lo! the hypocrites say, and those in whose hearts is a disease:(1218) "These people,- their religion has misled them." But if any trust in Allah, behold! Allah is Exalted in might, Wise. *

M. Pickthall (English)

When the hypocrites and those in whose hearts is a disease said: Their religion hath deluded these. Whoso putteth his trust in Allah (will find that) lo! Allah is Mighty, Wise.

Enfâl Suresi
50


وَلَوْ

keşke


تَرَىٰ

görseydin



إِذْ يَتَوَفَّى

onların canlarını alırken



الَّذِينَ كَفَرُواۙ

o inkar edenleri



الْمَلَائِكَةُ

Melekler


يَضْرِبُونَ

vuruyorlar



وُجُوهَهُمْ

yüzlerine



وَأَدْبَارَهُمْ

ve kıçlarına



وَذُوقُوا

haydi tadın



عَذَابَ

azabını


الْحَرِيقِ

yangın







Türkçe Transcript (*)

Velev terâ iż yeteveffâ-lleżîne keferû()-lmelâ-iketu yadribûne vucûhehum veedbârahum veżûkû ‘ażâbe-lharîk(i)

Ali Bulaç Meali

Melekleri, onların yüzlerine ve arkalarına vurarak: 'Yakıcı azabı tadın' diye o inkâr edenlerin canlarını alırken görmelisin.

Edip Yüksel Meali

İnkar edenlerin canlarını melekler alırken bir görseydin! Yüzlerine ve arkalarına (saldıran ve kaçan düşmanlarınıza) vuruyorlardı: "Tadın yakıcı azabı!"

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Melekler, o kâfirlerin yüzlerine ve sırtlarına vura vura ve "Tadın bakalım cehennem azabını!" diye diye canlarını alırken hallerini bir görmeliydin.

Süleyman Ateş Meali

Görseydin o inkar edenleri: Melekler, onların canlarını alırken yüzlerine ve kıçlarına vuruyorlar: "Haydi, yangın azabını tadın!" (diyorlardı).

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bir görseydin o küfre sapanları! Melekler canlarını alırken onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlardı: "Yangın azabını tadın."

Yusuf Ali (English)

If thou couldst see, when the angels take the souls of the Unbelievers (at death),(1219) (How) they smite their faces and their backs, (saying): "Taste the penalty of the blazing Fire- *

M. Pickthall (English)

If thou couldst see how the anguish receive those who disbelieve, smiting their faces and their backs and (saying): Taste the punishment of burning!

Enfâl Suresi
51


ذَٰلِكَ

işte bu


بِمَا

yüzündendir



قَدَّمَتْ

yapıp öne sürdüğü işler



أَيْدِيكُمْ

ellerinizin



وَأَنَّ

yoksa şüphesiz



اللَّهَ

Allah


لَيْسَ

değildir


بِظَلَّامٍ

zulmedici



لِلْعَبِيدِ

kullara













Türkçe Transcript (*)

Żâlike bimâ kaddemet eydîkum veenna(A)llâhe leyse bizallâmin lil’abîd(i)

Ali Bulaç Meali

Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.

Edip Yüksel Meali

"Bu, ellerinizin yaptığına karşılıktır. ALLAH elbette kullara zalim değildir."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İşte bu, sizin kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur. Hiç şüphesiz Allah, kullarına hiçbir şekilde zalim biri değildir.

Süleyman Ateş Meali

İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allah, kullara zulmedici değildir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"İşte bu, ellerinizin önden gönderdiği şeyler yüzündendir. Allah, kullara asla zulmetmez."

Yusuf Ali (English)

"Because of (the deeds) which(1220) your (own) hands sent forth; for Allah is never unjust to His servants: *

M. Pickthall (English)

This is for that which your own hands have sent before (to the Judgment), and (know) that Allah is not a tyrant to His slaves.

Enfâl Suresi
70


يَا أَيُّهَا

Ey


النَّبِيُّ

peygamber



قُلْ

söyle


لِمَنْ

kimselere



فِي أَيْدِيكُمْ

ellerinizde bulunan



مِنَ الْأَسْرَىٰ

esirlerden



إِنْ

eğer


يَعْلَمِ

bilirse


اللَّهُ

Allah


فِي قُلُوبِكُمْ

sizin kalblerinizde



خَيْرًا

bir hayır olduğunu



يُؤْتِكُمْ

size verir



خَيْرًا

daha hayırlısını



مِمَّا أُخِذَ

alınan(fidye)den



مِنْكُمْ

sizden


وَيَغْفِرْ

ve bağışlar



لَكُمْۗ

sizi


وَاللَّهُ

Allah


غَفُورٌ

bağışlayandır



رَحِيمٌ

esirgeyendir















Yüklə 1,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin