Soru: Matta 17:1-8’de İsa’nın görünümü neden değişmişti?
YANIT: Kutsal Kitap bunun nedenini bildirmediği halde, birkaç nedenin bileşimi olabilir.
1. Bu vahiy, onların imanını onaylamak, bu olaya tanık olan üç öğrenciye teşvik vermek ve onları kuvvetlendirmek içindi. 2. Bu üç öğrenciyi diğerlerinin önderi olmaları için ayırmıştı
3. Baba ve Kutsal Ruh, bu olayı İsa’ya talimat vermek ve O’nu kuvvetlendirmek için kullanmış olabilirdi.
...Tabii ki, Tanrı bize her şeyin nedenini açıklamak zorunda değildir.
Soru: Matta 17:2 ve Markos 9:3’da İsa’nın giysileri neden bembeyaz oldu?
YANIT: Kutsal Kitap, yücelik gösterildiğinde O’nun giysilerinin neden beyaz olduğunu söylemez. Yücelikteki beyaz giysilere başka bir örnek de, görünen meleklerin giysileridir.
Soru: Matta 17:3-4 ve Markos 9:4’da, Matta ve Markos bu kişilerin Musa ve İlyas olduklarını nereden biliyordu?
YANIT: Büyük bir olasılıkla, Petrus, Yakup ya da Yuhanna onlara söylediği için. Petrus, Yakup ve Yuhanna nasıl mı biliyordu? Ya İsa sonradan onlara söylemişti ya da Baba Tanrı onlara bunu doğrudan bildirmişti.
SORU: Matta 17:1-8’de İsa’nın Görünümü Değiştiğinde görünen Musa ve İlyas dirilmişler miydi, yoksa bu bir görüm müydü?
YANIT: Tam olarak ikisi de değildi. Musa ve İlyas, hiç olmazsa ruhta, gerçekten orada idiler ve İsa’yla konuşuyorlardı. Kutsal Kitap, onların bedensel olarak görünüp görünmedikleri hakkında bir şey söylemez. Musa ve İlyas, parlak bir bulutla gelmişler ve sonra da oradan ayrılmışlardı. İlyas gökyüzüne bir kasırgayla gitmişti (2 Krallar 2:1) ve Musa da öldüğü halde bedeni hiçbir zaman bulunmamıştı (Yasa’nın Tekrarı 34:6). İblis, başmelek Mikail’le Musa’nın Musa'nın cesedi konusunda İblis'le çekişip
tartışmıştı (Yahuda 9).
Soru: Matta 17:9 ve Markos 9:9, İsa, Kendisi ölümden dirilene dek öğrencilerinin dağda görünümünün değiştiğinden kimseye bahsetmesini neden istememişti?
YANIT: Yahudiler’in birçoğu İsa’yı Mesih olarak kabul etmemişti. O’nun görünümünün değiştiğine nasıl inanacaklardı? İsa’nın Tanrı Oğlu Mesih olduğuna inanmak şarttır. İsa’nın görünümünün değişmesi gibi ikinci derecedeki konuları bilmek ya da bunlara inanmak temel bir gereksinim değildi. Eğer mucizeleri gördükten sonra birisi İsa’yı Mesih olarak kabul etmezse, büyük bir olasılıkla O’nun görünümünün değiştiği haberine de inanmazdı. İsa ölümden dirildikten sonra, İsa’ya iman eden birisi O’nun görünümünün değiştiğini kabul etmekte zorlanmazdı.
Biz de aynı şekilde, özellikle de ilk kez olarak, başkalarına Mesih’ten söz ettiğimizde, sahip olduğumuz zamanı en önemli konulardan söz ederek geçirdiğimizden emin olmalıyız.
SORU: Matta 17:11-13, Vaftizci Yahya nasıl gelecek olan İlyas'tı?
YANIT: İlk olarak İlyas’tan, sonra da Vaftizci Yahya’dan söz edeceğiz.
İsa’nın Görünümünün Değiştiği Dağ’da İlyas hazır bulunuyordu. İsa, Matta 17:11’de, İlyas’ın her şeyi yeniden düzene koyacağını söylemiştir ve İlyas İsa’nın İkinci Dönüşü’nden önce görünecektir. Bazıları, İlyas’ın Vahiy 11:1-2’deki iki tanıktan biri olduğunu düşünür.
Vaftizci Yahya İlyas’ın Ruhu ve gücünde gelmişti ve İsa, Matta 17:12-13’de mecazi olarak Vaftizci Yahya’dan söz etmiştir.
Tiyatroda, birisi provalardan birinde bir aktörün yerini alabilir ve aktörün kendisi de oyunda görünebilir.
Sonuç olarak: İsa’nın bu dünyaya ilk gelişinde Vaftizci Yahya İlyas rolüyle gelmiştir ama bu İsa’nın dünyaya İkinci Gelişi’nde İlyas’ın kendisinin görünmesini sınırlamaz.
Soru: Matta 17:12 ve Markos 9:11-13’de, Vaftizci Yahya İlyas hakkındaki peygamberliği nasıl yerine getirmiştir? İlyas başka bir bedenle yeniden mi dirilmiştir?
YANIT: Hayır. İsa’nın bu dünyaya ilk gelişinde Yahya, İlyas’ın amacı ve misyonuna sahipti. Tabii ki, (Yahya değil) İlyas’ın kendisi, İsa’nın görünümünün değiştiği dağda görünmüştür. Birçokları İlyas’ın Vahiy 11:3-12’de yedinci borazandan hemen önce sözü edilen iki tanıktan biri olacağına inanır. .
SORU: Matta 17:14-16 ve Luka 9:37-39’da, cinler neden girdikleri insanlara zarar verirler?
YANIT: Bu tıpkı kötü insanların kendilerine yardım edenlere sık sık zarar vermeleri gibi olabilir. Bunun mantıklı, aslında zalimce mantıklı bir açıklaması için, Machiavelli’nin Prens anlamına gelen The Prince adlı kötü kitabı, çıkarcı bir önderin bir prense hizmet ederken tehlikeli olduğu halde, onun yanından ayrıldıktan sonra daha da tehlikeli olduğu durumlardan söz eder. En güvenli yolun, o kişi geçmişte her zaman sadık olmuş olsa bile, idam olduğunu yazmıştır! Eğer birisi kötülükle oynarsa, yardım ettiği kişilerin kendisine kötülük yapması onu şaşırtmamalıdır.
Soru: Matta 17:15-21, Markos 9:17-18,28-29 ve Luka 9:40’da, öğrenciler bu cini neden kovamamışlardı?
YANIT: Bunun nedeni, öğrencilerin kim olduğu ya da Tanrı’nın gücünün sınırlı olması değildi. Bunun yerine, o sırada cinleri kovabilmeyi garanti olarak yapabilecekleri bir şey olarak düşünüyorlardı, büyük bir olasılıkla gurur ya da kendilerini beğenmişliklerinden dua edip oruç tutmamışlardı. Günümüzde, bazı Hristiyanlar, dua edip oruç tutmak için gerekli zamanı ayırmadıklarından istedikleri sonuçları alamamaktadır.
Soru: Matta 17:15-21, Markos 9:17-18,28-29 ve Luka 9:40’da, bir cini kovarken cinli kişinin üzerine el mi koymalıyız yoksa bu sadece biçimsellik midir?
YANIT: Ellerimiz sihirli değildir. Ama tıpkı belirli pozisyonlarda dua etmenin bize yardımı olabileceği gibi, cinli birinin üzerine el koymanın bir sakıncası yoktur ve bu davranış Kutsal Kitap’a uygundur.
Ancak, “eğer el koymazsak cin çıkmaz” diye düşünerek el koymayı o şekilde gerekli görmek yanlıştır.
Soru: Matta 17:15-21, kişinin içinden kovulan kötü ruh, onu kovmaya çalışan ekipteki daha zayıf birisine saldırır mı?
YANIT: Cinler gerçek bir inanlıya sahip olamaz ama onu rahatsız edebilirler. Bu şekilde, inanlıya daha büyük denenmelerle, korkuyla, depresyonla ve gözlerini İsa’dan ayırması için başka yollarda saldırırlar. Bu yüzden ekip üyelerinin Rab’be çok yakın bir şekilde yaşaması gerekmektedir.
Bu arada, cinleri kovmakta başka bir tehlike vardır. Eğer içinden cin kovulan kişinin yüreğinde Mesih yoksa, o zaman cinler geri döner ve hatta yanlarında daha çok cinler de getirirler. Bkz. Matta 12:43-45 ve Luka 11:24-26.
Soru: Matta 17:15-21. Bazı kiliselerde cinli kişinin evine gidilmez, ailenin cinli kişiyi kiliseye götürmesi gerektiği uygulaması yapılır. Bunun nedeni, cini kilisede kovmanın birisinin evinde kovmaktan daha güvenli olması mıdır?
YANIT: Bence kilisede de yapılabilir, evde de yapılabilir. Ama eğer mümkünse, ben bunu içinde (Budalar gibi) putlar olan, ya da astroloji ya da falın uygulandığı evlerde yapmazdım.
Soru: Matta 17:15-21’le ilgili olarak bir soru sormak istiyorum. Eğer Hristiyan olmayan bir kadın cinlenmişse ve kocası ilk önce ondaki cinlerin çıkarılmasına bir şey demiyorsa, ama iki üç ziyaretten sonra koca fikrini değiştirip ekibin evlerine gelmesini istemezse ya da onları içeri almazsa, ama kadın hâlâ bunu istiyorsa biz ne yapmalıyız? Kadın bu durumda kocasına itaat mi etmelidir?
YANIT: Bu zor bir durumdur. Kadınların kocalarına itaat etmeleri gerekmektedir ama ilk önce Tanrı’ya itaat etmelidirler. Bu yüzden eğer bir koca karısına Kutsal Kitap’a aykırı olan bir şey yapmasını emrederse, kadının bu noktada kocasına itaatsizlik etmesi lazımdır. Ancak başka konularda kocasına itaat etmeye devam etmelidir. Ancak eğer kadın Hristiyanlar’ın gelmesini istiyorsa, cinli olduğunu sanmam. Ancak bir cinin saldırısına uğruyor olabilir. Kadın kiliseye gelmeye razı mı? Eğer kocası kadının inanlılarla herhangi bir bağlantısı olmasını istiyorsa İbraniler 10:25 bize bir araya gelmekten vazgeçmememizi söylediğinden kadının görevi önce Tanrı’ya itaat etmektir.
Soru: Matta 17:15-21’de, cinlenmiş kurban hizmet sırasında kendine zarar verir ya da pencereden atlar ve ailesinden biri ekip önderi ya da ekip hakkında şikâyette bulunur ya da onları mahkemeye verirse, kilise ne yapmalıdır?
YANIT: Böyle bir şey olabilir, insanlar başkalarını hemen hemen her şeyle suçlayarak onlar hakkında mahkeme açabilirler. Ancak, kilise üyeleri söz konusu kişinin güvenliği için gerekli önlemleri almalıdır.
Soru: Matta 17:15-21’le ilgili olarak, cinli birisini ziyaret etmeden önce vaizlere haber verip onların onayını almalı mıyız?
YANIT: Vaizinize durumu bildirmenizi kesinlikle tavsiye ederim. İbraniler 13:17 “Önderlerinizin sözünü dinleyin” dediği zaman vaizler ve ihtiyarlardan söz eder.
Soru: Matta 17:25-27’de, İsa neden oğulların vergiden muaf olduğunu söylediği halde Kendisi vergi vermişti?
YANIT: Yeryüzünün Yaratıcısı ve Rabbi’nin vergi vermesi neredeyse komik bir düşüncedir. Yine de, İsa kimseyi incitmemek için bunu lütufkâr bir biçimde şikâyet etmeden yapmıştı.
Bu örneğin yanı sıra, Romalılar 13:6-7 de, inanlıların hükümete, o hükümet Roma İmparatorluğu gibi yoz bir hükümet olsa bile vergi ödemesini buyurur.
Bazı insanlar İsa’nın sözlerini yeterince açık görmeyerek yanlış bir şekilde yorumlar. İsa’nın bunu varsayımsal bir şekilde söylediğini, Sezar’a giden herkesin O’na verilmesi gerektiğini ve hiçbir şeyin Romalılar’a gitmemesi gerektiğini söylerler. Ancak eğer İsa bunu demek isteseydi, bir Dinar vermesi ya anlamsız ya da daha kötüsü insanları yanlış yönlendiren bir şey olurdu.
Soru: Matta 18:5 ve Markos 9:35-37’de, bir çocuğu İsa’nın adı uğruna kabul eden nasıl O’nu kabul etmiş olur?
YANIT: İsa, Kendisini fiziksel olarak sıcak bir şekilde karşılamakla başkalarını Kendi isminde kabul etmek arasında bir fark olmadığını vurguluyordu. Antik zamanlarda, bir kralı temsil eden kişi onun elçisi olduğundan ona krallara yakışır bir şekilde davranılırdı.
Soru: Matta 18:8 ve Markos 9:43,47’de, eğer elimiz ya da gözümüz günaha düşmemize neden oluyorsa onu kesmemiz ya da çıkartmamız mı gerekir?
YANIT: Hayır, çünkü bunun nedeni basitçe elimizin ya da gözümüzün günah işlememize neden olmadığıdır. İsa, günahın çok ciddi bir şey olduğunu ve günah işlemektense bu organlarımızın olmamasının daha iyi olduğunu söylemektedir.
Soru: Matta 18:9 ve Markos 9:43-44,48’de sözü edilen sönmez ateş sonsuz ceza olduğunu mu kanıtlamaktadır?
YANIT: Bu sözler sonsuz ceza gerçeğini ima eder ama onu kanıtlamaz, çünkü ateş sonsuz olabilirdi ama belki de içindeki insanlar değildi. Tabii ki, bu durumda ateşin devam ettirebilmesi için başka bir yakıt ya da yol olması gerekir.
Soru: Matta 18:11, Baba Tanrı’nın yüzü var mıdır?
YANIT: Hayır. Kimse İsa’nın burada Cennetin boyutlarının yakınlığı ve meleksel algılama konusunda ayrıntılı bir öğretide bulunmasını bekleyemezdi. Bunun yerine, İsa basitçe, bu küçükleri kollayan meleklerin doğrudan Baba’nın önüne doğrudan çıkabildiklerini bildiren bir mecaz kullanmıştı. Ancak, diğer meleklerin de Baba’nın önüne doğrudan çıkamadıklarını söyleyen hiçbir şey yoktur.
Soru: Matta 18:14’de, Tanrı bu küçüklerden hiçbirinin kaybolmasını istemediğinden insanlar neden yok oluyorlar?
YANIT: Bu sorunun içinde, “Bebekler neden ölür?” ve “İnsanlar neden cehenneme gider?” olmak üzere iki soru yer alır.
Hepimiz düşmüş insanlığın birer parçası olduğumuzdan sonunda öldüğümüz gibi, bebekler de ölür. Kötülük ve adaletsizlik dolu bir dünyada yaşıyoruz ve Yargı Günü geldiğinde Tanrı her şeyi düzeltecektir.
Bebekler ve ceninlerin günahlı doğaları vardır ama bir ceninin ölmesi onun günahlı olduğunu kanıtlamaz, tıpkı küçük bir kedi yavrusunun ölmesinin onun günahlı olduğunu kanıtlamadığı gibi. Rabbimiz İsa’yla ilgili Müjde'ye uymayanların cezalandıracağını söyleyen2 Selanikliler 1:7’ye göre insanlar cehenneme giderler. Bu yüzden hepimiz Müjde’ye itaat etmekle sorumluyuz. İsa’nın çarmıhtaki ölümü hepimiz için yeterliydi. Buna karşın Tanrı hâlâ tek gerçek Tanrı’yı ret eden insanların, sorumlu oldukları seçimlerin sonuçlarına katlanmalarına izin verir.
Soru: Matta 18:15-18 bir Hristiyan önderin öğretisini hiçbir zaman eleştirmemiz gerektiği anlamına mı gelir?
YANIT: Hayır, hiç de bu anlama gelmez.
Matta 18:15-18 yalan ve dine küfür oluşturan şeylerin vaaz edilmesiyle değil, davranışlarla ilgilidir. Bir konuyu herkesin önünde bildirmeden önce, söz konusu kişiyle özel olarak konuşmak iyi olduğu halde, eğer yalan herkese vaaz ediliyorsa, o zaman onun herkesin önünde düzeltilmesi gerekir. Eğer yalanları söyleyen ve daha önce onlara inanan kişi tarafından düzeltilirse daha da iyidir. Ama eğer böyle bir şey olmazsa, o zaman başka birisi tarafından düzeltilmesi gerekir. Ama bunun hatalı konuşan kişiye karşı düşmanlık ya da nefret ruhuyla değil, sevgi ve gerçeği gösterme arzusuyla yapılması gerekmektedir.
Soru: Matta 18:18’de bağlamak ve çözmek ne anlama gelir?
YANIT: Bağlamak, durdurmak, engellemek ya da yasaklamak, çözmek ise ilerlemesine izin vermek anlamına gelir. “Bağlamak” ve “çözmek” terimleri, yeryüzünde bildirilen şeylerin cennette daha önceden belirlenmiş şeyler olduğunu bildiren Yahudi deyimleridir. Bu bağlama ve çözme gücü bütün elçilere verilmişti.
Soru: Matta 18:32-35. Tanrı hiç bağışlamış olduğu birisinden bağışlamasını geri alır mı?
YANIT: Burada borç yenilenmemiştir, bunun yerine bağışlanma geri alınmıştır. Efendi, hizmetkârın borcunu bağışlamıştır ama kötü hizmetkâr başka bir hizmetkâra borcunu ödetmek için onun boğazına saldırdığında Efendi onun adaletsizliğine kızmış ve borcunu ödenmemiş saymıştı. Tanrı, biz bunu hak etmediğimiz halde bizim günahlarımızı karşılıksız ve lütufkâr olarak bağışlamıştır. Ama bağışlanmanın hayatımıza geçirilip geçirilmemesi bizim O’na verdiğimiz karşılığa bağlıdır. İbraniler 4:2 Müjde’yi imanla
birleştirmedikleri için bunun bazı insanlara bir yararı olmadığını söyler. Romalılar 11:29, Tanrı'nın armağanları ve çağrısının geri alınamayacağını söyler.
Soru: Matta 18:32-35. Bu benzetme, efendisinin kötü hizmetkâra eski borcunu ödetmek yerine, onu gelecekteki borçları için hapse attırdığı anlamına gelebilir mi?
YANIT: Hayır, burada söylenmek istenen bu değildir, çünkü benzetme efendisinin kötü hizmetkârı merhametsizliğinden ötürü işkencecilere teslim ettiğini belirtir.
Soru: Matta 18:35. Kurtuluş için kardeşimizi bağışlamak gibi bazı işler mi gereklidir?
YANIT: Ne başkalarını bağışlamak, ne de başka bir iş bir insanın kurtulmasını sağlamaz. Bunun yerine, eğer bir insan kurtulmuşsa, yaptıkları şeylerden ötürü başkalarını bağışlayabilir. Eğer kendileri Tanrı’nın büyük merhametini tatmışsa, başkalarını bağışlamak küçük bir şey olur.
Soru: Matta 19:3-9, Markos 10:11-12’de, boşanmaya hangi şartlar altında izin verilmiştir?
YANIT: Eski Antlaşma zamanlarında (Yasa’nın Tekrarı 24:1-4, vs.) boşanmaya hemen hemen her nedenden ötürü izin veriliyordu çünkü insanların yürekleri nasırlaşmıştı ama İsa bunu onlardan almıştır. Boşanmaya aşağıdaki durumlar dışında izin verilmez:
1. İman etmeyen eş ayrılmayı istiyorsa (1 Korintliler 7:12-15).
2. Birisi zina işlediği zaman (Matta 5:31-32).
3. Birçok Hristiyan terk durumunda boşanmayı kaçınılmaz görür, çünkü eşlerden biri uygulamada zaten “boşanmıştır.”
4. Tabii ki, Tanrı Sözü’nün geri kalan ayetlerine de itaat etmeliyiz ve birçok Hristiyan, bir eşin ya da bir çocuğun hayatının öbür eş tarafından tehdit edildiğini durumda bunun boşanma nedeni olduğunu kabul eder.
Chuck Swindoll Boşanma adındaki broşüründe bir Hristiyan’ın boşandıktan sonra yeniden evlenmesinde bir sakınca olmayan sadece üç durum gördüğünü bildirir:
4a. Evlilik ve boşanmanın kurtuluştan önce gerçekleştiği durumda.
4b. Eşin ahlaksız olması ve tövbe etmemesi
4c. İman etmeyen eşin öbürünü terk etmesi/ öbürünü boşaması.
Eşin ölümünün boşanma olmadığına dikkat edin. Romalılar 7:3, bir eşin ölümünden sonra yeniden evlenmenin bir sakıncası olmadığını öğretir.
Soru: Matta 19:8,9’da, İsa’nın boşanma konusundaki kanunları değiştirmesi, O’nun Tanrı tarafından esinlendirilmiş olan Kutsal Yazılar’a katılmadığını belirtiyordu?
YANIT: İsa, Eski Antlaşma altında boşanmaya izin verilmesinin nedeninin insanların yüreklerinin katı olması olduğunu söylemiştir. Bu da, Tanrı’nın arzulamadığı şeylere, belirli bir süre boyunca izin verdiğini gösterir. Ancak, Yeni Antlaşma altında, bir adamın zina suçundan ayrı olarak karısını boşamaması gerekiyordu.
Soru: Eski Antlaşma zamanlarında çok eşliliğe izin verildiğinden, Matta 19:9’da neden karısını boşayıp başka birisiyle evlenen bir adamın zina işlediği söyleniyor?
YANIT: Hayır, çok eşlilik zina değildir. İnsanlar ister çok eşli, ister tek eşli olsunlar, İsa’nın buradaki öğretisi aynıdır. Bu sorunun yanıtında göz önünde bulundurulması gereken en az beş nokta vardır.
Tanrı’nın boşanma hakkındaki görüşü Malaki 2:16’da açıkça bildirilmiştir: Tanrı boşanmadan nefret eder. Musa’nın Yasası zamanında Tanrı’nın onlara bu izni vermesinin tek nedeni, Matta 19:8’e göre insanların yüreklerinin nasırlaşmış olmasıydı. Yeni Antlaşma’da, zina hariç eşinizi boşamanıza izin verilmemektedir.
Ancak, iman etmeyen bir eş, sizi boşamakta ısrar ederse, 1 Korintliler 7:15’in söylediği gibi Tanrı bizi barış içinde yaşamaya çağırdığı için bize buna izin vermemizi buyurur. Kutsal Kitap’a göre, Tanrı’nın eşinizin sizi boşamasına [isteksizce de olsa] izin vermek, eşinizi boşamayı seçerek Tanrı’nın buyruğuna itaatsizlik etmekten farklıdır.
Tanrı’nın çok eşlilik hakkındaki görüşü: Adem’le Havva (birçok değil) iki kişinin tek beden oluşunun modelidir (1 Korintliler 6:16). Çok eşliliğe hem Eski Antlaşma’da hem de Yeni Antlaşma’da izin veriliyordu.
Ancak, Yeni Antlaşma’da kilise önderlerinin çok eşli olmasına izin verilmediğinden bu durum hoş karşılanmıyordu.
Tanrı’nın boşanma konusundaki buyruğu, O’nun tek eşli evlilik modelinden daha önceliklidir. Hristiyan misyonerler ilkel halklar arasında vaaz verdiklerinde, çok eşli erkeklere karılarını boşamalarını söylemezler çünkü boşanmak kadınların parasal desteklerini kaybetmelerine yol açar. Ancak kocaları daha çok eş almaktan vazgeçirmeye çalışırlar.
Bu yüzden, zinanın nedeni çok eşlilik değil, evlilik andını bozmayı seçmekti. Bir adamın birden çok karısı olsun olmasın, eğer günahlı bir şekilde, Tanrı’nın nefret ettiği boşanmayı seçerse Tanrı onun bir daha evlenmesini istemez.
Soru: Matta 19:9’la ilgili olarak, içinde “fuhuştan başka bir nedenle” sözünü içermeyen el yazmaları var mıdır?
YANIT: 1574 sayılı el yazması dışında Aland ve diğerlerinin (3cü baskı) kaydettiği bütün el yazmaları ya, “fuhuşa neden hariç” ya da “fuhuştan başka” der. 1574 sayılı el yazması 14’cü yüzyılda, Orta Çağ’ın bitiminden hemen önce yazılmıştı.
Ayrıca, M.S.198-220’de yazan Tertulyan, hem Tertulyan’dan Karısına anlamına gelen Tertullian To His Wife kitap 2, bölüm 2, sayfa 45’de ve hem de İffet Üzerine anlamına gelen Modesty bölüm16, sayfa 92’de fuhuşa neden hariç boşanmaya izin olmadığını yazmıştır. Bu yüzden bu cümlecik Tertulyan’ın zamanından sonra yapılan bir ekleme değildi. Bu cümleciğin özgün elyazmalarında var olduğundan kuşku duyabilmemizi gerektiren hiçbir kanıt yoktur.
SORU: Matta 19:12’nin, bir ateistin söylediği gibi, bir kişinin Göklerin Egemenliği uğruna kendini hadım sayabileceğini öğrettiği doğru mudur?
Dostları ilə paylaş: |