İkg op öncelik 1’e ilişkin Değerlendirme (İstihdam) Ankara, Ekim 2013


Tablo 147: 2007 çıktı ve sonuç göstergelerine kıyasla KİP kapsamında ulaşılan çıktı ve sonuçlar



Yüklə 5,76 Mb.
səhifə63/69
tarix26.07.2018
ölçüsü5,76 Mb.
#58509
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   69

Tablo 147: 2007 çıktı ve sonuç göstergelerine kıyasla KİP kapsamında ulaşılan çıktı ve sonuçlar

Gösterge Türü

Gösterge

Gösterge
(2006)


Planlanan Çıktı (2009)

Gerçekleşen Çıktı (2013)

Çıktı


İzleme mekanizmalarının sayısı

0

1

0
(1, gerçekleştirilecektir)

KİP eğitimine katılan İŞKUR personelinin sayısı

301

1.000

>1.500111


Sonuç


Danışmanlık verilen işsiz insanların sayısında artış

18.654


E: 11.000
K: 11.000

841.493112



İŞKUR işe yerleştirme oranlarında artış

%22.3

%30

Veri yok

Proje, eğitim verilecek İŞKUR personel sayısı bakımından planlananın ötesine geçmiştir.

Sonuç göstergeleriyle ilgili olarak, çalışan sayısındaki büyük artış nedeniyle danışmanlık vakaları sayısının önemli ölçüde artması önemlidir. KİP, işe yeni alınan 700’den fazla iş ve meslek danışmanlarını görevleriyle ilgili olarak eğiterek bu gelişmede pay sahibi olmuştur.

Yerleştirme oranları, zor bir konudur ve İnsan Kaynaklarını Geliştirme Operasyonel Programı’nın bu göstergeyi nasıl tanımladığı tam olarak net değildir. Projenin bu alandaki artış üzerindeki etkisini tespit etmek çok zor olacaktır. KİP faaliyetlerinin İŞKUR’un yapısı ve hizmet sunumu üzerindeki etkilerinin İŞKUR tarafından sürdürülüp sürdürülemeyeceği ve sürdürebilecekse nasıl sürdürebileceğini yalnızca zaman belirleyecektir. Herhangi bir etki değerlendirmesi, ileride yapılacak değerlendirmelerin konusu olacaktır.

Etkililik ile ilgili olarak, sorulması gereken soru girdiler ve çıktılar arasındaki orandır. Bu durumda, bu tür bir değerlendirme yapmak için veri göstergeleri bulunmamaktadır. KİP, İŞKUR’un kendi faaliyetlerine ek olarak eğitim sağladı. Açıkçası, yerli ve yabancı uzmanlar tarafından sağlanan dış kaynaklı eğitim, kurum içi eğitimden çok daha maliyetli olacaktır. Ancak KİP eğitimi, kurum içi çalışan eğitiminin ele alamayacağı unsurlar içermektedir.

Projenin diğer sonuçlarıyla ilgili olarak, değerlendirme ekibi, kapasite eksikliği dolayısıyla dış kaynaklı uzmanlık olmadan İŞKUR çalışanları tarafından çoğunun gerçekleştirilemeyeceğini belirtmektedir. Bu nedenle, hizmetlerin etkililiğinden şüphe duyulamayacağı varsayılmaktadır.



Sürdürülebilirlik, faydalanıcı tarafından yapılan ihtiyaç analizlerine dayanarak uygulandığı için Teknik Destek projeleri için önemli bir konudur. Bu nedenle konuları, ilgi alanlarının merkezinde yer alır ve ulaşılan sonuçların sürdürülüp sürdürülmeyeceği üzerinde tartışılması gerekir.

KİH bakımından, etkilerin sürdürülebilirliği, yararlanıcının kendi planlarına göre açıktır:



  • Model Ofisler, Türkiye’nin geri kalanında yaygınlaştırılacak ve Eylem Planları’nın geliştirildiği 43 ilde sürdürülecektir.

  • Onay sürecindeki gecikmeler aşıldıktan sonra, İşgücü Piyasası Bilgi Sistemi’nin revizyonunun, İŞKUR’a, işverenler ve iş arayanlar arasındaki eşleştirme süreçlerini geliştirme imkânı sağlaması muhtemeldir.

  • İş ve Meslek Danışmanlığı hizmetleri, özellikle 2012’de İŞKUR’un başarı göstergelerini sürükledi. Danışmanlık vakalarının sayısı birde arttı – işyeri ziyaretleri sayısının artması gibi. Bunların bir sonucu olarak da kuruma bildirilen boş pozisyon sayısı da arttı. Bu, önemli bir başarı öyküsü gibi görünmektedir. Ancak, şu kaygılar da mevcuttur:

    • İş ve meslek danışmanları, sözleşmeli olarak işe alınmışlardır; bu nedenle devlet memuru değillerdir.

    • KİP tarafından eğitilen pek çok kişi, büyük hayal kırıklığına uğramıştır; çünkü danışman olarak kullanılmak yerine bütün zamanlarını şirket ziyaretlerinde kullanmaktadırlar ki bu da görev tanımlarına aykırıdır.

    • Pek çoğuna, sözleşmeleri bittiğinde yer değiştirecekleri söylenmiştir. Bu mesajı alan iş ve meslek danışmanı, aktif bir şekilde yeni iş arayışına girmektedir. Bu nedenle, 700 iş ve meslek danışmanına verilmiş kapsamlı eğitimin geçersiz kalma riski vardır.




  • Aktif İşgücü Piyasası Politikası’nın, projenin tamamlanmasının ardından daha profesyonel bir şekilde izlenmesi muhtemeldir ve KİP projesinden edinilen deneyim, İŞKUR’un il müdürlüklerinde de kullanılacaktır.

  • İİMEK eğitiminin Türkiye’deki diğer illerde yaygınlaştırılıp yaygınlaştırmayacağı belli değildir. Birleşik süreçler yaratmak ve politik etkileri geri püskürtmek için İİMEK değerlendirmesinin yanı sıra eğitim tespitlerinin dağıtılması oldukça önemlidir. Ancak ondan sonra, İİMEK kendi görevlerini uygun bir şekilde yerine getirebilir.

  • Görünürlük materyalleri, uygun illerden ziyade diğer illerde bir etki yaratmış gibi görünmektedir; çünkü materyalin çoğaltılması ve dağıtılması kolaydır. İŞKUR Otobüsü, artık kuruma aittir ve diğer illeri de ziyaret edebilir. Mesleklerle ilgili filmler, ülke genelinde kullanılacaktır.

  • Politika oluşturmayla ilgili kapasite geliştirme çabaları, bir şekilde merkezileştirildi. Esas olarak merkez çalışanlarını ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlığı gibi bakanlıkları etkiledi. Olumlu geri bildirimin ışığında, eğitimli çalışanların, uzun dönemde daha iyi ayarlanmış istihdam politikaları ortaya çıkaracağı politika oluşturma faaliyetlerini geliştirmesi muhtemeldir.

Sonuç olarak, değerlendirme ekibi, KİP projesinin sonuçlarının çoğunlukla sürdürülebilir olacağına ve sonuçlarının Türkiye’nin geri kalan bölgelerine dağıtılacağına ikna olmuştur.

Önceki bölüm, KİP sonuçlarının kullanılabilirliği ile ilgili soruları (ana soru: herhangi bir kişi/kurum, projede ulaşılan sonuçları kullanacak mı?) bir şekilde cevaplamıştır. Daha önce belirtildiği gibi, KİP’in bazı önemli çıktıları, projenin tamamlanmasının ardından genel uygulama olarak kullanılması planlanmaktadır: bu, model ofis yaklaşımı, İşgücü Piyasası Bilgi Sistemi, İş ve Meslek Danışmanları iş süreçleri, aktif İşgücü piyasası politikası izleme ya da görünürlük materyallerinin ve İŞKUR Otobüsü’nün kullanımı için de geçerlidir.


Diğer yatay konularla ilgili olarak KİP projesinin özel bir durumu vardır. Faaliyetlerden hiçbiri, İŞKUR’un danışanlarını doğrudan etkilemektedir çünkü danışanlar örneğin eğitim ya da kapasite geliştirme çalışmalarına dahil olmamaktadır. Tüm proje, bir kurum olarak İŞKUR’a ve çalışanlarının yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı gibi diğer kamu kuruluşlarının çalışanlarına (kısmen) veya İİMEK’lerin yönetici üyelerine yöneltilen içsel bir süreçtir.

Bu nedenle, projenin, örneğin dezavantajlı kişilerin ihtiyaçları için doğrudan bir şey yapması mümkün değildir. Cinsiyet konularıyla ilgili olarak, değerlendirme ekibinin, KİP eğitim faaliyetlerinin katılımcılarına dair listeleri yoktu. Bu listeler, ekibin KİP’teki eşit fırsatlarla ilgili önemli bir açıklama yapmasına imkân sağlayabilecekti. Çevresel konular, gerçi İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı’nın her operasyonunda genel bir yatay mesele olmakla birlikte, kamu istihdam hizmetleri için kurum içi bir kapasite geliştirme projesinde rol oynayamaz. İyi yönetim konuları ile ilgili olarak, projenin özünde yer aldıkları söylenebilir. Şeffaf izleme süreçlerini, sadeleştirilmiş ve kullanıcı dostu bilişim teknolojisiyle ilgili eşleştirme süreçleri veyahut İŞKUR tarafından sunulan hizmetler hakkında insanları bilgilendiren farkındalık kampanyalarını amaçlayan her şey, hizmetlerin daha iyi kullanımını, hizmetler hakkında daha fazla şeffaflık ve bilgiyi ve herkese açık sürdürülebilir başarıları sağlamaya çalıştıkları için aslında iyi yönetimin unsurudur. Bu bakımdan, KİP, istihdam politikalarında iyi yönetişimin öncülerinden biri olarak görülebilir.





      1. Diğer Gözlemler

KİP’in hem Program Otoritesi hem de yararlanıcı tarafından İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı kapsamında başı çeken bir proje olarak görüldüğü söylenebilir. Bu nedenle, her iki taraf, proje teknik destek ekibinin istenilen sonuçları gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini merakla beklemektedir.

Faydalanıcı açısından projenin önemi yeni formüle edilmiş sonuçların ve çıktıların belirlendiği bir zeyilname ile ortaya konulmuştur. Bu zeyillname ile proje, faydalancının değişen ihtiyaçlarına uyumlu hale getirilmiştir. KİP’e ayrılan fon miktarı da Program Otoritesi ve Operasyon Faydalanıcısı için projenin önemini göstermektedir.

Proje uygulamasında kargaşalar yaşansa da, özellikle Operasyon Koordinasyon Birimi ve Teknik Destek Ekibi arasında, (hâlâ devam eden) projenin, planlanan sonuçlara ve göstergelere ulaşmasının ve hatta bunları aşmasının oldukça muhtemel olduğu söylenebilir. Operasyon Koordinasyon Birimi tarafından ilgili değerlendirme görüşmesinde belirtildiği gibi bu projenin, İŞKUR’un stratejik gelişmesi için çok önemli olduğu kanıtlanmıştır.

Bu aşamada bahsedilmesi gereken diğer hususlar şunlardır:



  • KİP projesi, Teknik destek ekibinin oluşturulması sırasında önemli değişiklikler yaşadı. Proje, üç farklı takım lideri, üç farklı KU3 (bunlardan yalnızca ikisi fiili olarak çalışmaya başlamıştır) ve iki KU4 görmüştür. Yalnızca Eğitim KU 2’nin pozisyonunda değişiklik olmamıştır. Faydalanıcıya göre, bu değişimlerin nedeni asla İŞKUR değildi; her durumda, uzmanların kendilerinin ayrılmak istediği iddia edilmiştir. Bu, her zaman inandırıcı bir açıklama değildir. Bahse konu değişim sayısı, yüklenicinin en başta en iyi ekibi oluşturup oluşturmadığı sorusunu akla getirmektedir. Faydalanıcı, değişimleri, sözleşmenin bir tür “ihlali” olarak görmektedir ki bu teknik ya da yasal bağlamda doğru değildir. Ancak elbette, yer değiştirmeler, bir projenin ilerlemesini ve nihai başarısını ciddi şekilde engelleyebilir. Özellikle, Avrupa Birliği Delegasyonu’nun dâhil olduğu uzun değişim onay süreci, katılımcı taraflar için sorun teşkil etmektedir: teknik destek ekibi, ilgili kilit uzman olmadan görevlerini uzun bir süre yürütmek zorundadır; faydalanıcı belli bir süre için yetkili mevkidaşından yoksun olmaktadır; sözleşme yönetimi, yüklenici, yararlanıcı ve Avrupa Birliği Delegasyonu zaman alıcı ve karmaşık bir idari süreçten geçmek zorunda kalmaktadır. KİP, bu sorunlarla karşılaşmak zorunda kalan tek teknik destek projesi olmamasına rağmen, bu gelişmeden en iyi nasıl kaçınılacağı hakkında düşünülmesi gerekir.

  • KİP, yalnızca kendi amaçlarını ve sonuçlarını gerçekleştirecek bir proje örneği olmasına rağmen aynı zamanda AB projesi geliştirme ve uygulamasıyla ilgili planlamalar ve idari süreçlerle ilgili olarak karşılaşılan genel bir sorun için de örnek teşkil etmektedir. Bu proje, yararlanıcının stratejik çıkarlarının merkezinde yer almasına rağmen, ana niteliklerinden bazıları, yararlanıcının değişen talepleri ve ihtiyaçlarını karşılamak için bir ek vasıtasıyla düzenlenmek zorunda kaldı. OTB’nin geliştirilmesi, gerçek ihale süreci, uygun yüklenicinin seçimi ve projenin uygulanması arasında geçen süre, çok uzundur, bu nedenle ihtiyaç değişikliklerinin en başından itibaren dikkate alınması gereklidir.

  • Bu nedenle, bu tür bir operasyonun boyutu düşünülmelidir. KİP projesi, İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı’nın istihdam öncelikleri kapsamında teknik destek projeleri arasında açık ara en büyüğüdür. Olabildiğince kapsayıcı olma ve dolayısıyla, Türkiye’deki kamu istihdam hizmetlerinin tüm gelişim sorunlarını ele alma amacıyla, sorunsuz bir şekilde uygulanmak için biraz fazla karmaşık bir hal almış olabilir.

  • Ulaşılması gereken sonuç sayısı ve KİP tarafından öngörülen yaklaşımın karmaşıklığı dikkate alındığında, proje için gerekli süre yanlış hesaplanmış olabilir. Zeyilname sonucunda proje, üç yıllık bir süreye sahip olacaktır. Bu süre, en başından itibaren uygun olabilirdi.


3.5.4      Mal Alımı Sözleşmesi

Faydalanıcı değerlendirme ekibinden, İŞKUR ve SGK ile ilgili iki mal alımı sözleşmesinin çok ayrıntılı olarak incelememesini istemiştir. Dolayısıyla, aşağıda yer alan paragrafta sadece birkaç husus üzerinde durulacaktır:



  • İŞKUR’a, daha çok Model Ofis yaklaşımı doğrultusunda ofislere mobilya alınması için 135.000 € sağlanmıştır.

  • Para miktarı oldukça yüksek görünmesine rağmen para illere dağıtıldığında bölge bazındaki etkisi hemen hemen fark edilemeyecek kadar düşüktür.

  • Faydalanıcı, gerekli satın alma hüküm ve prosedürlerinin, çok zaman aldığını ve idari açıdan çok karmaşık olduğunu düşünmektedir. OKB, ilerlemeyi izlemenin çok zor olduğunu ifade etmiştir.

  • Mal alımı sözleşmeleri, İŞKUR’un kendi bütçesinden de satın alınabilecek ekipmanlara odaklandığı için mal alımı sözleşmesinin ne gibi bir avantaj sağladığını görmek zordur. Sözleşme, belli illere veya ulusal bütçeden satın alınamayacak belli kalemlere odaklanmış olsaydı durum daha olumlu değerlendirilebilirdi.

  • Sonuç olarak OKB, mal alımı sözleşmesini uygulamak için gösteren çaba ile faydalanıcının sağladığı fayda arasındaki orantının yetersiz olduğunu düşünmektedir. Dolayısıyla İŞKUR ileride benzer bir sözleşmeden kaçınacaktır.

 

3.5.5      Temel Bulgular

KİP ile ilgili temel bulgular şu şekilde özetlenebilir:



Olumlu noktalar

  • Genel olarak proje beklenen sonuçların büyük bir kısmına ulaşmıştır ve Ocak 2014 tarihine kadar tüm sonuçlara çok büyük ihtimalle ulaşılmış olacaktır.

  • Proje, faydalanıcı İŞKUR’un kapasitesine büyük ölçüde katkı sağlayacaktır.

  • İŞKUR’un kurumsal stratejisinin gelişimine ciddi anlamda katkı sağlayacaktır.

  • Proje, Türkiye’nin doğusunda yer alan 12 NUTS bölgesinde bulunan 43 ilin tamamını kapsamıştır.

 

Zorluklar

  • TD projesinin satın alma prosedürlerine temel teşkil eden ihtiyaç analizi ile uygulamanın başlaması arasında geçen uzun süre, gerekliliklerin güncelliğine yitirmesine neden olmakta, bu da zeyilname yapılmasını gerekli hale getirmektedir.

  • OKB ve TDE bünyesindeki değişimler, ortaklık anlayışının gelişmesini zorlaştırmış ve işbirliği kalitesini zedelemiştir.

  • KİP gibi bu kadar kapsamlı bir yaklaşımı olan projeler, faydalanıcı İŞKUR gibi büyük bir kurum olsa da faydalanıcının kapasitesini sıkıntıya sokma riski taşımaktadır.

  • Bu kadar kapsamlı projelere uygulama için yeterli süre verilmelidir. KİP için başta öngörülen süre çok kısa gözükmektedir.




    1. Teknik Destek Hakkında Diğer Genel Gözlemler

Değerlendirme ekibi, teknik destek projelerini, İKG OP Öncelik 1 kapsamında uygulanan diğer hibe programlarından ayıran iki önemli noktayı vurgulamak istemektedir. Bunlardan biri projelerin tek tek incelendiği bölümde dile getirilmiş, diğer husus hakkında ise henüz bir şey söylenmemiştir.


      1. Kazanımlar ve Olası Etkileri

İKG OP’nin istihdam önceliği kapsamında uygulanan hibe programları, programların tümüne ilişkin (sadece bireysel projeler değil) beklentileri ortaya koyan açık bir stratejik yaklaşım benimsememiş olmasına rağmen Teknik Destek projeleri, sonuçlara daha fazla odaklanmıştır.


  • Türkiye’nin istihdam ve sosyal güvenlik politikalarının uygulayıcısı iki temel kurum olan İŞKUR ve SGK, Teknik Destek projelerinin doğrudan faydalanıcıları olmuşlardır. Bu nedenle TD projelerinde elde edilmesi beklenen sonuçlar, kadın istihdamının gelişmesi, genç girişimciliğinin desteklenmesi, kayıtlı istihdamın desteklenmesi ve kamu istihdam hizmetlerinin iyileştirilmesi için bir stratejik yaklaşım sunduğu ölçüde bu iki kurumun doğrudan ihtiyaçlarını yansıtmaktadır. İŞKUR ve SGK tarafından yapılan ihtiyaç analizinden yola çıkarak hazırlanan şartnameye dayanan TD projeleri, daha genel hedeflere odaklanan hibe programına kıyasla kurumların temel menfaatlerini daha çok yansıtmaktadır. Tüm TD projelerinde kurumlar konuları gözden geçirme ve ihtiyaç ve zorluklara uyarlama imkanına sahiptiler. Zeyilnameler ve bütçe ve/veya uygulama dönemlerinde değişiklik yapma dışında hibe projeleri için çağrıya çıkıldıktan sonra hibe projelerinde değişiklik yapmak mümkün değildi. TD projeleri İŞKUR ve SGK’nın kendi kapasitelerini geliştirmelerine yönelik etkinliklerde önemli bir paya sahip olmuştur ve böylelikle bu iki kuruma somut ve sonuçları hemen elde edilen yararlar sağlamıştır. OKB personeli, teknik destek ekibine yardımcı olmak zorunda kaldığını söylemiş olsa da projelerin eğitim faaliyetlerinin kurumlar üzerinde önemli etkisi olmuştur. Buna en iyi örnek, yeni istihdam edilen iş ve meslek danışmanlarına yönelik KİP eğitimleridir. SGK taşra denetim teşkilatına yönelik yoğun KİTUP eğitimleri olmaksızın yeni personelin bu kadar kısa zamanda bu denli etkin olması mümkün olamazdı.




  • Değerlendirilen dört TD projesinin hiçbiri, proje sonuçlarının hayata geçirilmesi için kapsamlı bir strateji ortaya koymamıştır. Bununla birlikte bu konuda değerlendirme ekibine umut veren bazı göstergeler vardır:




    • İŞKUR OKB personeli GİD’in geliştirdiği YES Modelinin tüm ülkede kullanılmasına dair görüşünü ifade etmiştir.




    • Benzer biçimde KİD tarafından geliştirilen iş kulüpleri, NUTS II bölgeleri dışında da desteklenecektir.




    • KİP kapsamında geliştirilen Model Ofisler gelecek için İŞKUR'un kalkınma stratejisinin önemli bir parçasını oluşturacak ve deneyimin Türkiye genelinde yayılması için kullanılacaktır.




    • KİTUP tarafından geliştirilen strateji belgesi sadece kurumsal gelişim ve maddi teşviklerin değil, bunların yanı sıra kayıtlı istihdamın desteklenmesine ilişkin yasal girişimler konusunda da SGK Strateji Geliştirme Başkanlığına sorumluluk yüklemiştir. Bir çalışma ziyaretinde ortaya atılan bazı fikirler, Türkiye’de aile işçilerinin kayıt altına alınmasına ilişkin yeni bir model oluşturmak amacıyla geliştirilmektedir.

Böylece, TD projelerinin, ülkenin istihdam ve sosyal güvenlik politikalarının geliştirilmesinde önemli iki kurumda (İŞKUR ve SGK) belirgin bir kurumsal etkiye yol açması beklenebilir. Bu olumlu çerçeve gelecekteki etki değerlendirmelerinde dikkate alınmalıdır.

Gelecekteki TD projelerinin benzer etkilere ulaşmasını sağlamak için PO’nun, yararlanıcı kurumların istenen sonuçları kurumsal gelişim, hizmet sunumu, strateji geliştirme alanlarında nasıl kullanacaklarını açıklayan yöntem ve araçlara, ilerideki TD proje şartnamelerinde yer verilmesini sağlaması faydalı olacaktır. Bu, önceki TD projelerinde eksik olan bir unsurdur ve olumlu sonuçlardan faydalanılmasını riske sokmaktadır. Bu konuda şu örnekler sunulabilir:


  • KİTUP, SGK bünyesinde bir eğitmen ağı oluşturmuştur. Katılımcılar, yoğun kurum içi eğitim programı vasıtasıyla eğitici olarak yetiştirilmişlerdir. Bununla birlikte değerlendirme ekibi, yeni eğitilmiş eğitmenlerden, eğitim faaliyetlerinde faydalanıp faydalanılmadığını bilmemektedir. Bu gibi beceriler eğitmenler tarafından sürekli kullanılmazsa hızla kaybedilecektir. SGK’nın, eğitmenler ağından nasıl faydalanacağına ilişkin planlar sunmak zorunda olsaydı bu risk ortadan kalkacaktı.




  • GİD, genç girişimcilere destek sağlayan İŞKUR ve diğer il ve yerel kurumlar arasındaki işbirliğine dayalı Genç Girişimciliğının Desteklenmesi Modeli (YES Modeli) geliştirmiştir. Eğitimlerini tamamlayarak kendi işlerini kuran genç insanlara ek destek sağlanması konusunda bir otomatik bir sürece yol açmamak için KOSGEB proje uygulamalarına doğrudan dahil edilmemiştir. Bu nedenle yoğun girişimcilik eğitimleri ve bölgesel eylem planları boşa gitmiş olabilir ve öngörülen sonuçlara ulaşılamayabilir. Dahası İŞKUR’un ülke genelinde kullanmak istediği model sözde kalabilir çünkü proje tasarımında uygulamaya yönelik hiçbir hedef yoktur.



  • Aynı sorunlar KİD ve KİP’te de ortaya çıkmaktadır: Projelerin geliştirdiği modellerin ne ölçüde ve yaygınlıkta uygulanabileceği öngörülememektedir. Bir umut olmakla birlikte değerlendirme ekibi beklenen etkiye ulaşılacağına emin değildir




      1. Çalışma Ziyaretleri ve Stajlar

Avrupa Birliği Delegasyonu, değerlendirme ekibinden TD projelerinin değerlendirilmesine çalışma ziyaretleri ve stajların da dahil edilmesini istemiştir.

Değerlendirme ekibi bu konuları şöyle ele almıştır:



        1. Çalışma ziyaretleri

Çalışma ziyaretleri TD projelerinde sık kullanılan bir ögedir. Çalışma ziyaretleri, faydalanıcı kurumların yönetici ve temsilcilerine ve kurumsal ortakların personeline Avrupa Birliği üyesi ülkelerin geliştirdiği ve uyguladığı politika ve stratejiler hakkında içerden derinlemesine bilgi sağlamaya hizmet etmektedir. Öte yandan çalışma ziyaretleri faydalanıcı ülke personeline, Avrupa Birliği’ne seyahat etme fırsatı sunan bir tür “kurumsal turizm” olarak da sıklıkla eleştirilmektedir. Çalışma ziyaretlerinin fayda-maliyet oranına dair bu eleştirel yaklaşıma rağmen bunu doğrulayan ya da çürüten bir veri elde etmek oldukça zordur.

Genel olarak çalışma ziyaretlerinin belirli bir konuya ilişkin kendi başına bir çözüm olarak değil, yararlanıcı ülkedeki kilit roldeki personelin somut ve birinci elden bilgiye ulaşmasını sağlayan stratejik bir yaklaşım aracı olarak görülmesi gerekir.



Değerlendirme ekibi, böyle bir stratejik yaklaşıma rastlayamamıştır. Gördüğümüz kadarıyla çalışma ziyaretleri uygulamaları aşağıdaki özelliklere sahiptir:

  • Genellikle planlanan ziyaretlerin temelinde faydalanıcının somut ihtiyaçları etrafında oluşturulması beklenen sistemli bir içerik temelinde yapılan bir hazırlık yoktur. Genellikle rastlanan durum, şartnamenin öngördüğü ziyaret sayısına ulaşılması ve genel konular üzerinde durulmasıyla sınırlıdır.

  • Ziyaretler için öncesinde bireysel olarak gerçekten hazırlanmak mümkün değildir çünkü heyetler ziyaretin hemen öncesinde oluşturulmaktadır. Katılımcıların ziyaretten bir gün önce bile değiştirilebildiği gözlemlenmiştir. Katılım, personelin AB deneyimini öğrenmeye yönelik şevkinden ziyade katılımcının işyerindeki konumu ya da kişisel etkiler tarafından belirlenmektedir. Hatta bazen personelin ödüllendirilmesi amacıyla bir fayda olarak sunulmaktadır.

  • Ziyaretlerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından gecikmeli olarak bir onaylama sürecine tabi tutulması ziyaretlerin organizasyonu zorlaştırmıştır. değeri üzerinde bir etkiye sahiptir. Yerel otoritelerle tüm ayrıntılarıyla planlanmış çalışma ziyaretlerinin, başlangıcına bir hafta bile kalmadan iptal edildiği durumlar olmuştur. Bu tür bir davranış ev sahibi ülkenin benzer bir talep karşısında yeniden çaba göstermesini teşvik etmez. Başka bazı örneklerde de ev sahibi ülke ile sürtüşmelere yol açmasına rağmen planlanmış programlar değiştirilmiştir.



  • Çalışma ziyaretlerinin zamanlaması planlanmalı ve buna sadık kalınmalıdır. Faydalanıcının belirli bir zamanlama üzerinde uzlaştığı ziyaret düzenlemelerinin yapıldığı ama faydalanıcının planı değiştirdiği çok sayıda örnek vardır. Bu davranış hem teknik destek ekibi hem de ev sahibinin yoğun çalışmalarının boşa gitmesine ve ev sahibi ülkenin gelecekteki ziyaretlere ilişkin gereksiz negatif sonuçlara varmasına yol açar.



  • Kimi zaman çalışma ziyaretlerinin yapılacağı yerlerin seçimi, yararlanıcının nüfuzlu personelinin kişisel ve rasyonel olmayan kararlarının sonucu olarak tezahür etmektedir. Değerlendirme ekibinin öğrendiği bir durum da, İsveç’te uzman desteği ile kapsamlı bir çalışma ziyaretinin planlandığı ancak yararlanıcının Ekim ayındaki kötü hava gerekçesiyle ziyarete gitmek istemediğidir. Teknik destek ekibi bu ziyaret yerine profesyonel arka planı daha zayıf olan Danimarka’ya aynı hava koşullarında gitme isteğini dile getirmiştir. Böylesi kararlar haklı olarak kabul edilemez niteliktedir ve teknik destek ekibindeki personel üzerinde büyük bir ek baskı oluşturmaktadır.



  • Bu çalışma ziyaretlerine katılan katılımcılarının, AB ülkelerinde kazandıkları deneyimleri kaydedip, sentezleyip diğer personele ya da diğer yararlanıcı kurumlara kapsamlı bir şekilde nasıl yaydıkları hiç de açık değildir. Kapsamlı çalışma ziyareti raporları her zaman Teknik Destek Ekibi tarafından hazırlanmaktadır Ama TDE’nin etkileri, yararlanıcının etkin insiyatifi, özellikle de çalışma ziyaretinin başındaki kişi tarafından sınırlandırılmıştır.



  • Genellikle ziyaret edilen ev sahibi ülkeye geri bildirim yapılmamaktadır. Ama bir geri bildirim olsaydı yani yararlanıcının bu deneyimden ne kadar faydalandığına, ziyaretin, faydalanıcının kendi ülkesinde karşılaşılan sorunlara ne gibi çözüm önerileri sunduğuna dair bir geri bildirim olmuş olsaydı, bu hem yararlanıcının niyetlerinin samimiyetini gösterir hem de ev sahibi ülkenin başka ziyaretleri destekleme isteğini artırırdı.

Yukarıdaki bulgular genel olarak olumsuz görünebilir. Ancak çoğalma ve yönlendirici olma potansiyeli taşıyan olumlu örneklerin de var olduğunu belirtmek gerekir. KİTUP kapsamındaki bir çalışma ziyareti böyle bir örnektir:

Bu ziyaret SGK’nın üst düzey yöneticilerine, kayıtdışı ekonomiyle mücadele uygulamaları, sosyal güvenlik örgütlenmesi ve kayıtlı istihdamın desteklenmesi konularında Alman yetkililerin yöntemlerine dair bilgileri aktarmayı amaçlıyordu.



  • Program, Teknik Destek ekibi takım lideri tarafından, Ankara’daki Alman Büyükelçiliği, Berlin ve Bonn’daki Almanya Federal Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Federal Maliye Bakanlıkları ile yakın temas halinde hazırlanmıştı.



  • Program, Almanya’daki yasal arka plana ilişkin bilgiler sağlamakla birlikte esasen özel olarak kayıtdışı istihdamla mücadeleden sorumlu olan sosyal güvenlik birimleri ve gümrük hizmetlerinin yaptıkları çalışmaların pratikte nasıl işlediğine odaklanıyordu.

  • SGK Merkez Teşkilatının çeşitli birimlerini temsil eden katılımcılar, Alman meslektaşlarıyla yoğun bir biçimde fikir alışverişinde bulundu, birçok soru soruldu ve ev sahibinin çözümleri gözlemlendi, tartışıldı ve ülkeye götürmek üzere tercüme edilip belgelendirildi.



  • Teknik Destek ekibi ziyaret boyunca toplanan temel belgelerden kapsamlı bir rapor hazırlayarak bunu Türkçeye çevirdi.

  • Ziyaretin ana konularından biri yöneticilerin evlerde çalışan kişilerin “hane çeki” sistemi ile işverenleri tarafından ödenen sosyal güvenlik primleri ve vergilerinin azaltılmasını sağlayan Alman Minijob merkezine yapılan ziyaretti. Bu sistem Almanya’da aksi taktirde kayıtdışı çalışan statüsünde olacak kişilerin sosyal güvenlik hizmetlerinden faydalanması ve işverenlere de düşük miktarda vergi ve katkı payı ödeyerek hanelerinde çalıştırdıkları işçileri kayıt altına alma imkanı sağlaması bakımından başarılıydı.



  • KİTUP projesinin ardından Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü de Türkiye’de Alman “hane çeki” sistemini tanıtmak amacıyla planlar geliştirmeye başladı. SGK’nın alıp ülke koşullarına uyarlama planladığı sistemin nasıl uygulandığını görmek için Eylül 2013'te Almanya’ya başka bir ziyaret yapıldı.

Önceki çalışma ziyaretinin, Türkiye’nin sosyal sigorta sisteminin gelişmesinde gerçek bir etki yarattığı ve Alman modelinin Türkiye için iyi bir örnek oluşturacağı yönündeki geri bildirim, Almanya’nın başka çalışma ziyaretleri organize etmek konusundaki istekliliğini büyük ölçüde artırmıştır.

Yukarıdaki örnek, iyi hazırlanmış ve gerçekleştirilmiş çalışma ziyaretlerinin, Türkiye’deki yararlanıcıların kapasite geliştirme ve kurumsal gelişimi üzerinde pozitif etkisini göstermektedir. Dolayısıyla, çalışma ziyaretlerinin Teknik Destek projeleri çerçevesinde çok daha ayrıntılı ve stratejik planlamasını teşvik etmek ve OF’lerin yukarıda tanımlanan sorunlardan kaçınması için tavsiyelerde bulunmak PO’nun yararına olacaktır.



        1. Yüklə 5,76 Mb.

          Dostları ilə paylaş:
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   69




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin