TüRKİYE’de köy enstiTÜleri ve pazarören köy enstiTÜSÜ


Okulumuzda Serbest Okuma Saati



Yüklə 227,77 Kb.
səhifə9/13
tarix08.01.2019
ölçüsü227,77 Kb.
#92047
növüYazı
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13

Okulumuzda Serbest Okuma Saati


Okuma Alışkanlığı Kazanmamız

Okulumuzda, (özellikle fazla iş yapmak zorunda kaldığımız kuruluş yıllarında) daha çok hayatta lâzım olacak (gittiğimiz köylerde gerekli olacak) bilgiye önem veriliyordu. Vaktimizin çoğu işe ayrıldığından genel bilgi bakımından eksik kalıyorduk. Bunun farkındaydık. Bu geçici bir dönemdi. İleriki yıllarda bu da telâfi edilmeye başlanmıştı.



Fakat, boş zamanlarımızda ders kitapları dışında çeşitli kitapları okumaya teşvik ediliyor ve buna özendiriliyorduk. Ders kitapları dışında ki kitapları okumamız için mütâlaa (etüt) saatlerinden birisi serbest okumaya ayrılmıştı. Bu saatte herkes istediği kitabı okuyor, okuma zevkini alıyordu. Okulumuzda zengin bir kütüphanemiz vardı. Buradan bol-bol kitaplar alıyor, okuyor, boş zamanlarımızı en iyi şekilde değerlendiriyorduk.

Öğretmenlerimizin tavsiyelerine uyarak, okuduğumuz kitaplardan özel notlar alıyorduk. Hikâyelerden ve romanlardan ana fikir ve yardımcı fikirler çıkarıyorduk.

Habire teşvik edildiğimiz serbest okuma yoluyla, kitap okuma sevgisi ve alışkanlını kazanıyorduk. Arkadaşlarımızdan birçoğu, buradayken aldığı alışkanlığı hayatları boyunca devam ettirebilmiştir. Okuldan beri arkadaşlığımız devam edegelen emekli öğretmen Hasan Durmuş son yaptığımız bir konuşmada; “4. Sınıftayken, bir yılda tam 110 kitap okumuş ve gerekli notları almıştım” diyebilmiştir.



Ben de, bugünkü kültürümün temelini, Pazarören Köy enstitüsündeyken, ders kitapları dışında okuduğum çeşitli kitaplardan aldığımı söyleyebilirim.

Yukarıda da ifade ettiğim gibi, köy enstitülerinin kuruluş yıllarında, akademik bilgi, genel kültür bakımından eksik yetişmiş olabiliriz. Ama, boş zamanlarımızda ders dışı kitapları okuyarak aldığımız genel kültürün derecesini küçümseyemeyiz.

Ayrıca, bizler köy enstitülerinde bilgiden ziyade duyguya önem veriyor ve önemli değer duyguları geliştiriyorduk. Milli duygu, milli heyecan, millet sevgisi ve milletimize hizmet duygusu benliğimizde yer ediyordu. Vatanımızın geri kalmış yerleşim merkezleri olan köylerimize ve köylülerimize yakınlık duyuyor, onların kalkınmasında görev almak için kendimizi hazırlıyorduk. Bu duygu ve bu azim bizde olduktan sonra, eksik olan genel kültürümüzü zamanla tamamlayabilirdik. Ah, o idealizim ve o gelişme ortamı sürdürülseydi. O hız kesilmeseydi. Mezun öğretmenler kendi kaderlerine terk edilmeseydi. Takip ve teşvike devam edilseydi...

Köy Enstitülerinin Kazandırmaya Çalıştığı Nitelikler


Köy enstitüleri felsefesini iyi bilenlerden ve yıllarca uygulamasını yapanlardın birisi olan, eski Pazarören Köy Enstitüsü Müdürü, (1960 lı yıllarda Türkiye’nin ilk Halk Eğitim Genel Müdürlüğü görevini üstlenen) değerli eğitimci, hocamız rahmetli Şevket Gedikoğlu, yazdığıKÖY ENSTİTÜLERİ” isimli büyük eserinde, köy enstitülerinin öğrencilerine kazandırmaya çalıştığı nitelikleri, ana çizgileriyle şöyle belirtmiştir:
Bilen, bildiğini kullanan ve yapan.

Sinir sistemi sağlam olan.

İşlek ve dayanıklı bir kafaya, duygulu, inançlı kişiliğe ulaşan.

Çalışkan, istekli, görevine bağlı olan.

Hayatı seven, gösteriş ve şarlatanlıklardan tiksinen.

Tabiatı, güzelliklerini, toprak kokusunu seven.

Olayları soğukkanlılıkla karşılayan, kendine güvenen.

Gerçeklere düşkün, iş ve yaşayış hayatında değer çoğaltan.

Özü sözü bir, haksızlığa, kötülüklere boyun eğmeyen; haksızlık yapmayan.

Ailesini, köyünü, yurdunu ve ulusunu seven; varlığını ve mayasını bunlarda bulan.

Kişisel yararlarıyla, toplum yararlarını yan yana koyan; alın terine güvenen.

Okuyan, okumasını, öğrenmesini bilen ve araştıran...”

...Ve, Atatürk’ün deyimiyle:

Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür kuşakların (nesillerin) yetiştiricilerini yetiştirmektir.”

(Ş.Gd.-Köy Ens.-S.131-132)


Yazılacak Çok Şeyler Vardır


Okuduğumuz Pazarören Köy Enstitüsü ve diğer köy enstitüleri ile ilgili yazılacak elbette çok şeyler vardır. Ama bu yazı kapsamına hepsini sığdırmak mümkün değildir. Sadece çok önemli gördüğüm hususları burada dile getirmeye çalıştım.

Köy enstitülerinin, Türk köyünün ve köylüsünün kalkınmasında önemli unsur olması amacıyla, iyi niyetlerle kurulmuş eğitim müesseseleri olduğuna yürekten inanıyorum.



Her kuruluşta olduğu gibi, bu kuruluşun da uygulamalarında hatalar, eksikler olabilirdi. Daha ziyade tecrübe eksikliğinden doğan hatalar, düzeltilip geliştirilecek yerde, koca sorun haline getirilmiştir. Bu müesseseler incitilmiş, yıpratılmış, kapatılmasına neden olunmuştur.

Aşağıdaki bölümde bu konu açılacaktır.





C- KÖY ENSTİTÜLERİ HAKKINDA ELEŞTİRİLER


Köy enstitülerinin kuruluş yıllarında (1945-46 ya kadar olan dönemde), yerli ve yabancı pek çok yazar ve eğitimciler bu okullar hakkında çok iyi şeyler söylemişler ve yazmışlardır. Bu övgülü yazılara burada yer veremeyeceğim. Ancak yapılan menfi eleştiriler ve sonuçları üzerinde durabileceğim:

1945 yılında çok partili hayata geçişimizden itibaren köy enstitüleri kötülenmeye başlanmıştır. Yeni kurulan siyasi partiler, iktidar partisini aşağılamak için yaptığı hırçın eleştirilerin arasına köy enstitülerini de almıştır. Bu okullar hakkında yalan yanlış pek çok şey söylenmiş ve yazılmıştır. Mezunları karalanmış, haklarında ithamlar ve iftiralara varan suçlamalar ve hakaretler yapılmıştır.

Köy enstitülerine yapılan eleştiriler değişik yönlerden gelmiştir. Bunlara değinelim.

Köy Enstitülerine Soldan Gelen Eleştiriler:


Köy enstitüleri, hem soldan ve hem de sağdan gelen eleştirilerle yıpratılmak istenmiştir.

Aşırı soldan gelen eleştirileri şöyle özetleyebiliriz:

“...Sosyalist bir toplum düzeni kurulmadan, memleketi sadece eğitim yoluyla düzeltmeye, köyü canlandırmaya kalkışmak büyük bir aldatmacadır.” (Ş.Gd.-Köy Ens.-S.313)



Aşırı solcuların gayesi ülkemizde sosyalist düzeni gerçekleştirmekti. Sosyalist düzeni gerçekleştirmeye yaramayacağından, bunlar köy enstitülerine karşı çıkıyorlardı. Bunlara göre köy enstitüleri: “Yetersiz, köksüz, biçimsel bir eğitim düzeni olmaktan ileriye gidemiyordu vb.”

Bu görüş üzerine eleştirilerini oturtan aşırı solcular seslerini duyuramıyor, köy enstitülerini yıpratamıyorlardı. Çünkü: O günkü yönetim ve halkımız sosyalizme-komünizme karşıydı.



Yüklə 227,77 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin